Geçiştirilecek bir iddia değil

ESKİ CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, görevinden istifa etmesine neden olan kaset konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın yeterli olmadığını belirterek “İddia çok ciddi ve ciddiyetine uygun şekilde değerlendirilmeli. Başta ben, bütün Türkiye, iddianın muhatabından güvenilir, kapsamlı bir izahat bekliyoruz. Söz konusu olan Türkiye’nin demokrasisidir. Umarım gecikmeden gelir o açıklama” dedi. CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, hakkındaki kasetin Başbakan’ın bilgisi dahilinde internette yayıldığı iddiası gündeme gelince, Erdoğan’ın açıklamasından sonra konuşacağını söylemişti. Erdoğan da söz konusu kaydın montaj olduğunu belirterek, “Görüntüleri sosyal medyadan ben kaldırttım, ben” demişti. Hürriyet’e konuşan Baykal, şunları söyledi:

KAPSAMLI İZAHAT ŞART

“Seçim ortamında yapılan suçlayıcı, karalayıcı, uluorta, meydanlara yönelik değerlendirme, benim beklediğim açıklama olmaktan uzaktır. İşi, ciddiyetine uygun bir şekilde değerlendirecek bir açıklama gerekiyor. (Kasetin Erdoğan’ın bilgisinde yayıldığı yönündeki) İddia çok ciddi ve ciddiyetine uygun şekilde değerlendirilmeli. Aydınlığa kavuşturulması çok önemli. Benim için değil, Türkiye ve hukuk devleti için olağanüstü önemde bir konu. Öyle yuvarlak cümlelerle değerlendirmek mümkün değil. Başbakan kamuoyunun önüne inandırıcı, ciddi açıklamalarla çıkmalı. Başta ben, bütün Türkiye, iddianın muhatabından güvenilir, kapsamlı bir izahat bekliyoruz. Konu bunu gerektirecek kadar ciddi. Söz konusu olan Türkiye’nin demokrasisidir. Umarım gecikmeden gelir o açıklama.

GÜLEN’İN MESAJI İKNA ETMİŞTİ

İstifa ederken 2 şey söyledim. 1’incisi, böyle bir komplonun Başbakan’ın bilgisi olmadan servis edilmesinin mümkün olmadığıydı. 2’ncisi ise bana Okyanus ötesinden gelen açıklamayı samimi bulduğumdu. Doğrudan onun (Fethullah Gülen’in) adına aktardıkları mesajda, kendileriyle ilgili olmadığı söyleniyordu. İleri ifadeler kullanmıştı. Böyle bir şey yapmak zorunda değillerdi. İkna oldum. O zaman, durumu analiz ederek Başbakan’ın bilgisi olmadan yapılmayacağı değerlendirmesini yapmıştım.”

KOMPLO AYDINLANACAK BİLGİSİ

Kılıçdaroğlu ve Baykal’ın, Erdoğan’a ait olduğu ileri sürülen ses kaydından, yayınlanmasından yaklaşık bir hafta önce haberdar edildikleri de iddialar arasında. İddiaya göre aralarında Kılıçdaroğlu’nun da olduğu CHP’nin üst düzey yönetimine, “Yakında yayınlanacak ses kaydıyla Baykal’a yönelik kaset komplosu aydınlanacak” bilgisi ulaştırıldı; ses kaydına ilişkin Deniz Baykal’a da bilgi verildi. Kılıçdaroğlu, süreci yakın çevresine “Bana ve bazı arkadaşlarımıza ulaşan bilgiler vardı. Ortaya çıkan sonuç bize gelen bilgilerle örtüşüyor” sözleriyle aktardı.

AYDIN’DAN BU NEDENLE Mİ DÖNDÜ

Baykal’ın da geçen hafta Aydın’da katıldığı seçim kampanyası çalışmasını yarıda keserek Ankara’ya dönmesinin nedeni olarak ‘ses kaydı’ gösteriliyor. 17 Aralık Operasyonu kapsamında AK Partili 4 eski bakan hakkında hazırlanan fezlekelerin TBMM’deki ilk görüşmeleri sırasında Kılıçdaroğlu ile Baykal’ın yaklaşık 1 saat süren gizli bir görüşme yaptığına da dikkat çeken kaynaklar, “Bu görüşmede her iki lidere gelen ses kaydına ilişkin ön bilginin değerlendirmesi yapıldı” bilgisini paylaştı.

BAŞSAVCILIĞA BAŞVURDU

Baykal, konunun hukuki ve uluslararası boyutlarının olduğunu vurgularken avukatı Muzaffer Yılmaz, YouTube’a düşen ve Başbakan Erdoğan’a ait olduğu ileri sürülen ses kaydının değerlendirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Görüntüleri sosyal medyadan kaldırdığını söyleyen Başbakan Erdoğan’ın sözlerinin gerçek dışı olduğunu söyleyen Avukat Yılmaz, Baykal’a yönelik komplo kasetinin faillerinin ivedi olarak bulunması için başsavcılığa başvurduğunu aktardı. Dilekçede, 25 Mart’ta internet sitelerinde yayınlanan fakat hızla kaldırılan ses kaydının dökümü aktarıldıktan sonra “Baykal’a ilişkin montaj kasetinin faillerine yönelik son derece önemli olan ses kaydının değerlendirilmesi ve gerekli tüm işlemlerin yapılması” talep edildi.