Selanik’te ev, Halep’te türbe

ENFLASYON yükseliyor, iktidardaki Demokrat Parti muhalefeti susturmaya çalışıyor, başta toplantı ve gösteri yürüyüşleri olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri kısıtlıyor.

Haberin Devamı

Baskı artıyor, liberaller DP’den desteği çekiyor, iktidarın çaresiz kaldığı ortamda iktidar yanlısı bir gazetede çıkan haber Türkiye’nin başından aşağı kaynar sular dökülmesi gibi:
“Rumlar Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba attı.”
Tam o günlerde Kıbrıs sorunu da var. 6 Eylül 1955’de çıkan bu haberin ardından İstanbul’da Rum evleri ve dükkânları yağma ediliyor. Gaddarca, insanlık dışı bir facia yaşanıyor, 6-7 Eylül olayları, utanç günleri, hâlâ kara leke.
Bugün durup dururken bir haber: “Süleyman Şah Türbesi’nde Türk bayrağı indirildi.”
Osmanlı’nın kurucusu Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah, Fırat’ı geçerken ölüyor, Halep yakınında bir yere gömülüyor. Osmanlı yıkılınca, Türk-Fransız anlaşması gereği, Süleyman Şah Türbesi 1930’lu yıllardan bu yana “Türk toprağı kabul ediliyor”, türbeyi bizim askerler koruyor.

ORDUDAN FREN

Şimdi El Kaide’ye bağlı bir terör örgütünün türbe üzerinden Türkiye’ye tehdit savurduğu iddia ediliyor, bizimkiler de hemen “asker, uçak, tank takviyesi” yapıyor. Kısa sürede anlaşılıyor ki, ne indirilen bayrak var, ne başka tehdit.
Yerel seçime giderken, AKP oy kaybediyor. İçeride biber gazı, basınçlı su yetmiyor, yolsuzluk suçlamaları karşısında önüne gelene sataşırken, bir de dışarısıyla hır çıkarmak peşinde. En yakın aday Suriye. Ve Süleyman Şah Türbesi.
Ne Süleyman Şahı, ne türbesi, hangi bayrak, ha altmış yıl önce “Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldı”, ha altmış yıl sonra “Süleyman Şah Türbesi’nde Türk bayrağı indirildi”.
Seçim öncesinde dikkatleri dağıtmak, seçime ulusal ruh yüklemek, yandaşların haber ve fotoğrafları hazır, başında miğfer, “Gazi Erdoğan Süleyman Şah Türbesi’nde”.
Hevesi kursağında kalıyor, ordu frenliyor.

Haberin Devamı

‘İt dalaşı’ saymakla bitmez

NATO Genel Sekreteri’ne yine bir mektup veriyor Türkiye. Hayır, bu kez benzer bir mektubu Yunanistan veriyor. NATO Genel Sekreteri’ne verilen mektuplar NATO’daki diğer üye ülkelere de dağıtılıyor, birbirini şikâyet eden mektuplar:
“Yunanistan bizim hava sahamızı ihlal etti... Türkiye bizim hava sahamızı ihlal etti.”
Brüksel’de NATO karargâhında bu sahneler hemen her ay yaşanıyor. Uçakların karşılıklı sınır ihlali bu mektuplarla diplomasiye dökülüyor, ülkeler uyarılıyor. Ege’de sınır ihlallerinin adı var, “it dalaşı”, sınırı geçen, hava sahasını ihlal eden uçakların birbirini kovalaması. Sayısız örneği var.
Kimse kimsenin uçağını düşürmeyi aklından bile geçirmediği gibi, diplomatik şakaya bile yansıdığı oluyor: “Adalarda bizim halk çok korkmuş, daha dikkatli olun.”
Suriye’ye diş biliyoruz ya, Esad iki aya kadar gidecek dedik, adam iki yıldır yerinde ya, malum, bizde seçim var ya, Suriye uçağı hava sahamızı ihlal edince, haydi bir roket, güüm, düşür o uçağı. “Bize yan bakana çakarız tokadı” efeliği, kaçmaz bizden.

Haberin Devamı

Güneydoğuda iddia: 18-0

Örneğin, Urfa’da AKP billboard’ları, Tayyip Erdoğan, Şivan Perver, İbrahim Tatlıses aynı fotoğrafta, Türkçe, Kürtçe, Arapça, demokrasi ve kardeşlik vurgusuyla.
AKP’nin çabası nafile, BDP güneydoğuda seçime olmadığı kadar asılıyor. Moralleri çok yüksek, Diyarbakır BDP adayı Gülten Kışanak, Urfa adayı Osman Baydemir dahil, BDP’liler müthiş iddialı, güneydoğudaki on sekiz ili kastederek, “Biz 18-0 kazanırız”.
BDP her sandık için güvenlik komitesi kuruyor, sandık başında seçim güvenliğini sağlamak için üyelerini eğitimden geçiriyor. 18-0 öyle böyle değil, çok iddialı.

Yazarın Tüm Yazıları