Yabancı dili en kısa ve ucuz öğrenme yolları

Güncelleme Tarihi:

Yabancı dili en kısa ve ucuz öğrenme yolları
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2014 10:27

Yurtiçinde veya yurtdışında en ucuz yolla yabancı dil öğrenmenin birçok seçeneği var. İnternet, CD’ler, televizyon, yabancı arkadaşlar edinmek, yurutdışındaki yaz okulları için erken başvuru yapmak bunlardan sadece birkaçı.

Haberin Devamı

Dünya küresel bir köy haline geldi. En az bir yabancı dil bilmenin avantajları sayılmayacak kadar çok. Geçmişte bir dil öğrenmek hem zor, hem de pahalıydı. Oysa teknoloji gelişti, mesafeler kısaldı, artık dil eğitimleri öğrencilerin ayağına geliyor. İnternetten, televizyondan, takviye kurslardan, CD’lerden olduğu kadar yurtdışında da uygun fiyatlarla yeni bir dil öğrenmek mümkün. Uzmanlara göre yurtiçinde dil öğrenmenin en ucuz yolu erken yaşta başlamak, yurtdışında da dilin konuşulduğu ülkeye gitmek. Azimli ve kararlı olmak da işin en önemli unsuru. En uygun dil öğrenmenin yollarını uzmanlara sorduk. İşte en ucuza dil öğrenmenin püf noktaları:

Erken başvuru maliyeti düşürüyor

- Dilin konuşulduğu ülkeye gidin: Yabancı bir dilin konuşulduğu ülkede kısa da olsa yaşayın. Unutmayın, bir dilin, konuşulduğu ülkede çok daha hızlı öğrenilmesinin nedeni ders dışında gündelik hayatta da yabancı dilde iletişime devam etmek zorunda olmanız. Ayrıca günün her anında doğru telaffuz ile o dili duyuyor olmanız da büyük avantaj.

Haberin Devamı

- Akredite okulları tercih edin: İngilizce öğrenmek için en çok tercih edilen iki ülke Amerika ve İngiltere. Yaz dönemlerinde kısa programlar için İngiltere birçokları için cazip. İngiliz okulları British Council ve English UK gibi kurumlar tarafından da akredite ediliyor. Bu kurumlardan akredite olamayan okullar için vize verilmiyor. Böylece hem iyi eğitim alıp, hem de o dilin konuşulduğu ülkede yaşama imkânınız olur.

-Azimli ve kararlı olun: Genellikle diyet programları gibi hep azimle başlanır, bir süre sonra vazgeçilir. Dil öğrenmenin en iyi yolu azim, kararlılık ve derse katılım. Ne olursa olsun vazgeçmeyin, çaba harcayın.

-Araştırmaya erken başlayın: En uygun maliyetlerle dil öğrenmek istiyorsanız araştırmaya erken başlayın, başvuruları erken yapın. Böylece okulların dönem dönem öğrencilere sundukları yüzde 20’ye varan indirimlerden yararlanabilirsiniz. Bu tip indirimler yaz aylarında başlayacak programlar için genelde 1 Nisan tarihine kadar geçerli.

- Geç dönemlerde masraf artıyor: Ayrıca, işlemlere ne kadar erken başlanırsa o kadar erken alınabilir. Daha geç dönemlerde, yaz ayları için uçak biletleri her geçen gün daha da pahalılaşıyor.

Haberin Devamı

- Küçük şehirlerde maliyet azalıyor: Yaşam maliyetini en aza indirmek için ise küçük şehirleri tercih edin. Londra, Cambridge, Oxford gibi şehirlerde yaşam maliyetleri yüksektir. Salisbury, Birmingham, Colchester, Bath gibi yerler tercih edilirse hem daha az sayıda Türk öğrenci ile karşılaşırsınız, hem de ulaşım, yemek, sosyal hayat vb. için daha ekonomik bir bütçe ayırabilirsiniz. Küçük şehirlerdeki okulların haftalık ücretleri de diğerlerine göre indirimlidir. Haftada 20 ders İngilizce programı için ortalama 180 sterlin okul maliyeti ve 100 sterlin de yaşam maliyeti ayırmak yetebilir.

İnternette birçok seçenek var

- Erken yaşta başlayın: Küçük yaşlarda alınan bilgiler daha kolay hafızaya alınıyor. 13 yaşından sonra ise bu durum zorlaşıyor. Algılama, kavrama, telaffuz yeteneği belli bir dönemden sonra azalıyor. Bu nedenle anaokulu dönemlerinden itibaren yoğun ders programı ile dil öğrenimine başlayın, siz geç kaldıysanız çocuğunuza başlatın.

Haberin Devamı

- Okul veya kursta ders alın: Önce temel bilgileri öğrenin. Bunun için sosyal bir ortam oluşturun, okul veya kurslarda ders alın. Alman, İngiliz ve Amerikan derneklerinin destelediği kurslar daha verimli ve uygun olabiliyor.

- İnterneti kullanın: İngilizceden Almancaya, Fransızcadan İspanyolcaya kadar yabancı dil öğrenimine yönelik ücretsiz internet sitelerinde online derslere katılın. Başlangıç, orta ve ileri düzeyde alıştırmalar yapın. Dijital hikâyeleri okuyun.

- Eğitim kaynaklarını CD’li seçin: Seçilecek kitap gibi kaynakların yanında CD olmasına dikkat edin. Pratik yapmak ve öğrenilen bilgilerin uygulamalarını dinlemek, görsel olarak incelemek daha kolay olur, kalıcı hale gelir.

Haberin Devamı

- Bol bol konuşmaya çalışın: Dilin gerektirdiği kuralları bilmek konuşmak için yeterli olmayabilir. Bu nedenle dilbilgisinin öğrenilmesi ile birlikte sıklıkla konuşmaya yönelik diyaloglar yapın.

- Televizyonda yabancı kanalları izleyin, film seyredin: Ders dışında boş zamanları iyi değerlendirmeye çalışın. Türkçe dışında müzik dinlemek becerilerin gelişmesine katkı sağlarken, yabancı televizyon kanallarını izlemek, dizi veya film seyretmek öğrenmeyi kolaylaştırır. Doğru telaffuzun kazanılmasını sağlar. Tonlamaların düzgün olmasını etkiler.

- Dersi eğlenceli hale getirin: Öğrenmenin kalıcı ve daha kolay olması için kendinize uygun yöntemleri kullanın. Karikatür seven biriyseniz bu yöntemi deneyin.

Haberin Devamı

- İlk etapta aşırı beklentiye girmeyin: Dil öğrenmeye yeni başlayanlar ileri düzeyi tamamlamış biri gibi akıcı konuşma beklentisi içinde olmamalı. Her düzeyde konuşabilirsiniz ama kendi düzeyinizde öğrendikleriniz kadarıyla. Önce okuma, dinleme becerisi ardından konuşma yazmanın geldiğini unutmayın.

- Kelime ezberlemeyin: Kelime listelerle öğrenilemez, bu nedenle kelime ezberlemeyin. Cümle, paragraf ve hatta metinlerde kullanarak öğrenin. Anlayarak çalışın.

- Yabancı arkadaşlar edinin: Konuşma becerilerinizi ders dışında, öğrendiğiniz dili anadili olarak konuşan kişilerden arkadaş edinerek geliştirin. Bu ‘konuşma partnerliği’ anlaşması şeklinde de olabilir. Böylece pratik yapabilirsiniz. Üniversitelerde değişim programları ile Türkiye’ye gelen misafir öğrenciler, öğretmenler, şirketlerde çalışan yabancı kişiler, turistler bunun için bulunmaz fırsat. Ayrıca İnternetten de ‘konuşma partneri’, ‘mektup arkadaşı’ edinebileceğiniz interaktif web siteleri var. Sadece vakit ayırmanız ve iyi bir araştırma yapmanız gerekiyor.

VELİ REHBERİ

Yabancı dili en kısa ve ucuz öğrenme yolları
5 soru 5 cevap

İÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ÖğretimÜyesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı İlkbahar Emine Eraslan kekemelikle ilgili bilinmeyenleri yanıtladı.

1) Kekemelik hangi yaşlarda görülebilir?

- 2 ile 5 yaş arası başlıyor.

2) Nedenleri neler olabilir?

- Zekâ, ailevi durum ve kişilik özellikleri kekeme olmakta bir ölçü değil. Her 100 çocuktan 4’ünü etkiler. Bu 4 çocuktan 3’ünde herhangi bir müdahaleye gerek kalmaksızın kekemelik kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak hangisinin düzeleceğini tahmin etmek mümkün değil. Kekemelik genellikle ailesel, genetik yatkınlıktan ortaya çıkabiliyor. Korkular, tetikleyici etkenler olarak yatkın olan çocukta konuşma bozukluğunu başlatabiliyor.

3) Hangi durumlarda uzmana gitmek gerekiyor?

- 2-5 yaş arasında kekemelik başlarsa çocuk doktorundan destek alınmalı. Bu yaş aralığında doktor kontolünde 6 ay geçmesi için beklenebilir. 6 ay süreyle kekemelik devamediyorsa konuşma terapisine gönderilebilir. Aile çok huzursuz ve tedirgin ise, kalıtsal bir durum varsa beklemeden uzmana gidilmeli. Konuşurken çocuğun sakin bir şekilde dinlenmesi ve bitirince cevap verilmesi gerekiyor. Çocuğun söyleyemediği kelimeleri, anne-baba tamamlamamalı. Kelimeyi kendisinin bitirmesi beklenmeli. ”Dikkat et, yavaş konuş, acele etme” gibi kelimelerden kaçınmak gerekiyor. Anne ve babanın ayrı ayrı, çocuk ile kaliteli zaman geçirmesi şart.

4) Hangi uzmandan destek alınabilir?

- Çocuk gelişimi ve eğitimi uzmanı, pedagog ve psikologlar olabilir. Aileleri yaşadıkları yere göre ulaşabildikleri bu uzmanlara gidebilirler.

5) Ailelere neler önerirsiniz?

- Beyin gelişimi 3-5 yaşları arasında hızlanır ve çocuklar da bu gelişimle birlikte daha hızlı düşünürler. Ancak, iletişim kurmamızı sağlayan dil ve dudak henüz bu hıza ulaşmıyor. Bu süreçte ailelerin yanlış tutumları yüzünden kekemelik kalıcı olabilir. Aileler TV, bilgisayar gibi elektronik eşyalardan çok insan ve çocuklu ortamı tercih etmeli. Ailenin aşırı koruyucu olmaması gerekir, çocuğa yaşına uygun davranabilir. Kekemeliği olan çocuğa yuva önerilmeli. Çocuk eğitiminde mutlaka “Evet, hayır” olması gerekiyor. Ortamda konuşma hızının yavaşlatılması şart. okul çocuklarına spor ve sosyal aktiviteler önerilmeli.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

- 2013 yılında 128 bin 867 öğretmen açığı bulunurken, norm fazlası öğretmen sayısı 1729 oldu.

- 4’üncü sınıf düzeyinde temel beslenme eksikliği nedeniyle öğretimi aksayan öğrenci oranı Türkiye’de yüzde 74, uluslararası ortalamada yüzde 29, Rusya Federasyonu’nda yüzde 17.

- Üniversite giriş sınavlarında soru başına bir yerine iki dakika verildiğinde tam yapanların oranı iki katına yakın artıyor.

SİZ SORUN CEVAPLAYALIM

Üniversiteye hazırlanan sporcu öğrencilere destek veriliyor mu?

- Türkiye Buz Hokeyi Federasyonu, üniversite adayları Milli Takım sporcularına derslerinden geri kalmamaları için kamp süresince özel öğretmen görevlendiriliyor.

- “Trafik Olimpiyatları’ nedir?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 10 ilde 50 pilot okulda başlattığı ‘Trafikte Gençlik Hareketi’ projesi kapsamında yürüttüğü çalışma. 81 ildeki lise öğrencileri, yaşadıkları illerde trafik güvenliği konusunda farkındalık ve bilinç oluşturmalarına katkı verecek kampanyalar düzenliyor.

- Yurtlarda kalan öğrenciler sağlık kontrolünden geçiyor mu?

-Gençlik ve Spor ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılan işbirliği sonucu devlet yurtlarında kalan 300 binin üzerinde öğrenci cilt, ağız, diş sağlığı ile göz taramasından geçecek.

PANO

Öğrencilere sağlıklı beslenme anlatılacak

Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü ve Nestle işbirliği ile Beslenebilirim projesini yürütüyor. Çalışma ile ilkokul 3’üncü sınıf öğrencilerinin yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel aktivite konusunda farkındalığının
geliştirilmesi hedefleniyor.

2013-2014 eğitim-öğretimin döneminde başlayan çalışma ile ile henüz eğitim aşamasında olan öğrenciler, profesyonel veriler doğrultusunda tasarım yapma deneyimi yaşadılar” dedi.

Adana, Ankara, Bolu, Bursa, Eskişehir, Hatay, İstanbul, Konya, Mersin, Muğla, Ordu, Tunceli ve Şanlıurfa olmak üzere toplam 13 ilde 42 okulda öğrencilere ulaşılacak.

Tasarım projesi

Üniversitelilerin yaratıcılık potansiyelini ortaya çıkarmak ve üniversiteler ile işbirliği oluşturmak amacıyla düzenlenen Marmara Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarım Projesi tamamlandı. VİKO AR-GE Merkezi’nin destek verdiği çalışmanın teması ‘Topraklı Fiş’ oldu. Öğrenciler yaratıcılıklarını geliştirecek tasarım yolculuğuna çıktı. Marmara Üniversitesi proje yöneticisi ve Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü Yrd. Doç Dr. Arslan Özbiçer, “Bu proje ile henüz eğitim aşamasında olan öğrenciler, profesyonel veriler doğrultusunda tasarım yapma deneyimi yaşadılar" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!