Atom bombasına dayanmalıyız

TÜRKİYE Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in geçen hafta 10 Türk bankasını not indirimi için izlemeye aldığı ile ilgili açıklamasına ilişkin, “Türk bankaları göründüğünden daha sağlam” yorumunu yaptı. Aydın bunun nedenini ise şöyle açıkladı: “Bireysel kredilerde sermayeyi götüren risk ağırlıkları (verilen krediler için ayrılan karşılıklar) Avrupa Birliği’nde (AB) yüzde 50 iken, bu oranlar Türkiye’de yüzde 100’e, yüzde 100 olanların ise yüzde 150’ye ve hatta oran olarak yüzde 200’lere varıyor. Örneğin, bizde ipotekli konut kredisinin risk ağırlığı yüzde 100. Eğer bizim risk ağırlıklarında tuttuğumuz sermaye, AB normlarına indirilse, burada imkan sağlanırsa Türk bankacılık sektörü 25 milyar TL’lik bir kaynağa sahip olur. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) tampon dediği bireyseldeki risk ağırlıkları normalize edilse yani Basel’deki kurallara uygun hale gelse, o zaman sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15’ten yüzde 17’ye geliyor. Bizim bu tamponlarımız olduğu sürece Türk bankacılık sektörünün gücü var. Yani bankalarımız göründüğünden daha sağlam, bir nevi gizli bir hazinenin üstünde oturuyor.”

SANAYİ ÜRETİMİNDE DİNAMİZM
Cari açıkla mücadelede bireylerin kredi kullanımını daha az teşvik etmek için bankaların bu kredilere ayırdıkları sermaye karşılıklarını da AB normlarının çok üzerine çeken BDDK’nın bu hamlelerini hatırlatan Aydın, şöyle devam etti: “Türkiye az büyüyecek, dünyada kaynak daralacaksa Türk bankacılığının kredileri de az büyüyecektir. O zaman kredi kalitesinde bozulma olacak deniyor. Türk bankacılığı hala sağlamdır ama önemli risklerde vardır yorumu yapılıyor. Hepimiz aynı şeyi söylüyoruz. Ama son açıklanan sanayi üretim rakamlarına baktığımızda da hala ekonomideki dinamizmi görüyoruz. AB ve ABD ekonomilerinin büyümeye başladığı bir ortamda, sürekli negatif beklenti satın almanın anlamını da anlamıyorum. Dış pazarlardaki iyileşmeyi de dikkate almak lazım.”

ATOM BOMBASINA DAYANIKLI
Geçen ay Türkiye Bankalar Birliği (TBB) yönetimi olarak, BDDK Başkanı ve yönetimi ile bir araya geldiklerini ve söz konusu yüksek risk karşılıklarının da konuşulduğunu kaydeden Aydın, “Hepimiz aynı gemideyiz. Bazen ekonomi yönetiminin istekleri ile bizim isteklerimizin çelişmesi doğaldır. Daha az çelişerek yönetme konusunda tüm taraflar çok gayretli. Ben BDDK başkanı olsam sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 30 olsun, bütün atom bombaları patlasa bizim bankalarımız sağlam kalsın isterim. Dolayısıyla BDDK’nın ‘çok ihtiyat olunsun’ isteği normal. Bizim sektör yüksek sermaye ile çalışıyor. Basel’e göre bankaların sermaye yeterlilik rasyosunda alt limit yüzde 8. BDDK, bu oranın yüzde 12 olmasını istiyor. Mevcut durumda ise sektörde ortalama sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15 civarında.”

Sistemik riske izin verilmez

HÜSEYİN Aydın 17 Aralık süreciyle beraber katılım bankalarından Bank Asya’ya Hükümetin el koyacağı yönündeki söylentilere ilişkin soruya şu cevabı verdi: “Herhangi bir bankayla ilgili sistemik bir risk oluşsaydı TMSF ve bankacılık otoritesi duruma el koyardı. Çürük bir diş, diğerlerine de zarar verir. Biz tüm bankalar birbirimizi izliyoruz, biliyoruz. Asıl olan ülke bilançosudur. Ülkeye zarar verecek bir şeyi kimse yapmaz. Türk bankacılık sistemi sağlam, sağlıklı ve itibarlı oyunculardan oluşuyor. Müthiş bir rekabet var. Sistemik risk oluşturacak herhangi bir eyleme müsaade etmezler.”

Ücret ve komisyonda ortak dil oluşturduk

BDDK ile ortaklaşa tüm bankacılık işlemlerinden alınacak ücret ve komisyonlar üzerinde çalıştıklarını söyleyen Hüseyin Aydın, şöyle konuştu: “Bundan sonra bankaların alacağı ve almayacağı ücret ve komisyonlarda artık sektör ortak bir dil ve format kullanacak. Bir ücretin adı ‘A’ bankasında başka, ‘B’ bankasında başka olmayacak. 1 Haziran’dan itibaren çok daha az eleştiri alacağımız bir uygulamaya geçeceğiz. Her iki taraf içinde adil ve objektif bir uygulama göreceğiz. Tarif ve tanımlarda da bayağı bir sadeleştirme oldu. Konut kredisinde ipoteğin kaldırılması ücreti gibi uygulamalar tamamen kalktı. Yeni uygulamanın devreye girmesiyle bankaların ücret ve komisyon gelirlerinde bir düşme olacak ama bunun bilançolara yansıması çok büyük olmayacaktır. Yani bu konuda ciddi bir erozyon beklemiyorum.”

Bir kuruşluk Aktif Bank kağıdı almadık

TBB Başkanlığı’nın yanı sıra Ziraat Bankası Genel Müdürü de olan Hüseyin Aydın, Ziraat’in Aktif Bank’ın tahvillerini aldığı iddasına şu karşılığı verdi: “Ziraat Bankası tarafından asla ve kat”a Aktif Bank’ın bir kuruşluk kağıdı alınmamıştır.”