Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Türkiye kavga ederken

ACAYİP bir kavganın ortasındayız. Yerel seçim değil de sanki topyekûn savaşa gidiyor ülke.

Haberin Devamı

Aklı-selim ve sağduyu; iktidar hırsı ve öfkeye yenik düşmüş.
Bir zamanlar beraber yürüyenler şimdi birbirine düşman kesilmiş.
Ve maalesef dünya Kırım kriziyle hop oturup hop kalkarken Türkiye ne yapıyor?
Birbiri yemekten bu dış tehdide yeterince dikkat kesilemiyor.
Oysa dünyanın gözleri Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanmak için dün referandum yapan Kırım Özerk Bölgesi’nde.
Ukrayna’da Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç iktidarını deviren Maidan isyanına misilleme olarak gelişen Kırım krizinde sonunda bir çözüm formülü bulunabilecek mi, yoksa uluslararası ilişkilerde güçlünün kuralları tayin ettiği bir hukuksuzluk dönemine mi girilecek. Dünya siyasetinde tartışma bu.

*

DÜN bu satırları yazarken 2 milyon nüfuslu Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Bölgesi, sandık başına gitti. Ruslar nüfusun yüzde 58.5’ini oluşturduğundan beklenti büyük ölçüde Rusya’ya bağlanma yolunda bir karar çıkması yolundaydı. Nitekim de öyle oldu. Nüfusun yüzde 12’sini oluşturan Tatarlar oylamayı boykot ettiği halde sandık çıkış anketlerine göre ‘Evet’ oylarının yüzde 93 olduğu açıklandı.
Avrasya Birliği’ne karşı Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne yakınlaşmasını bir tehdit olarak algılayan Rusya, Maidan isyanı sonrasında Kırım kozunu ortaya sürdü. Yanukoviç’in devrilmesinin ardından ilk iş de Kırım’ın sessiz sedasız işgali oldu. Hem böylece Rusya, Ukrayna’dan kiralayıp kullandığı Karadeniz filosunun konuşlandığı Sivastopol deniz üssünü güvence altına almış oldu.

*

ŞİMDİ bu göstermelik referandum sonrasında ne olacak? Krizin anahtarı tabi ki, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in elinde. Sandık başı anketinin yüksek açıklanması, Kırım’ın Rusya’ya bağlanması konusunda Moskova’nın kararlılığını gösteriyor.
Rusya, Kosova’nın 2008 yılında Moskova’nın yakın müttefiki olan Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etmesini, Kırım’daki kritik gelişmelere emsal gösteriyor.
O zamanlar Kosova’nın bağımsızlığına karşı çıkan ve bunu tanımayan Moskova, şimdi Kırım’ın kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olması gerektiğini savunuyor. Ne var ki, Kosova farklı bir süreçten geçmişti. Kosova bölgesindeki Arnavut halk yıllarca Sırplar tarafından terörize edilmiş, göçe zorlanmıştı.
Bosna’daki mezalime sessiz kalan Batı, aynı hataya düşmek istemeyince NATO, BM Güvenlik Konseyi’nin onayını almadan 1999 Martında bölgeye askeri müdahalede bulunmuştu. Kırım’a gelince… Burada Rus nüfusa yönelik bir sindirme politikası söz konusu olmadı. Ayrıca Kosova, başka bir ülkeye bağlanma değil, bağımsızlık kararı verdi.

*

KIRIM sorununa örnek gösterilen bir diğer kriz bölgesi ise KKTC. 1983 yılında bağımsızlığını ilan eden KKTC’yi kimse tanımadığı gibi BM Güvenlik Konseyi bu deklarasyonu yasadışı ilan etti. Ve Kıbrıs sorunu yıllardır derin dondurucuda çözülmeyi bekleyen bir soruna dönüştü. Şimdi Batı, yeni bir KKTC ister mi?
Burada tarafların karşılıklı olarak atacakları adım, Kırım için nasıl bir formül bulunacağını belirleyecek. Daha önce de yazdığım gibi doğalgaz nedeniyle Avrupa Birliği, Rusya’ya göbeğinden bağlı. Öte yandan Moskova’ya attığı bu adımın cezasız kalmayacağının da bir şekilde gösterilmesi gerekiyor. Tüm dünyayı etkileyebilecek ekonomik yaptırımlar gündeme gelebilir. Dolayısıyla Türkiye’nin tepesindeki bu kriz, bir süre daha dünyayı germeye devam edeceğe benzer.

Haberin Devamı


Hani analar ağlamayacaktı

Haberin Devamı

Silahlar susacak, kan akmayacak, sorun masada çözülecek, analar ağlamayacaktı. Uzun zaman da bu umut sürdü. Ama yerel seçimler öncesinde barış süreci SOS verirken bir yandan da başka analar ağlamaya başladı. Ali İsmail, Ethem, Abdullah, Mehmet, Ahmet, Medeni, Mustafa, Berkin ve Burakcan’ın anneleri... Başta hükümet olmak üzere siyasiler bu analara kulak verip ülkeyi kutuplaştıracak söylemler yerine gözyaşlarını dindirecek adımlar atmalı, sağduyu mesajları vermelidir. Ülkenin buna çok ihtiyacı var. Bunu da çocuklarının geleceği için endişe duyan binlerce anne, baba adına söylüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları