Yardımcı doçentlikten ayrılıp emlakçılık yapabilirim...

Tıp hocalarının maaşları dibe vurdu.

Haberin Devamı

HALEN bir üniversite hastanesinde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapmaktayım. Çalıştığım kurumdaki görevimi büyük bir meslek aşkıyla devam ettirmekteyim. Ancak öğretim üyesi maaşlarının, özellikle de Yrd. Doç. maaşlarının düşüklüğü hayatımızı olumsuz etkilemektedir. Şubat 2014 maaşım 2.394 TL ve aldığım döner sermaye katkı payı ise 1.933 TL’dir.
Eğitim hayatı başarılarla dolu bir insan olarak, ortaokulu Anadolu Lisesi’nde, liseyi fen lisesinde okumuş, üniversite sınavında ilk 500’e girmiş, tıp eğitimini ülkemizin en iyisi olarak bilinen Hacettepe Üniversitesi’nde tamamlamış, tıpta uzmanlık eğitimini bu alanda iyi kurumlardan birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlamış bir kişi olarak, aldığım maaş ile bir aile babası olarak hayatımı idame ettirmekte zorluk çekiyorum.
Uzman doktor olarak görev yaptığım Sağlık Bakanlığı’nda aldığım ücretin Yrd. Doç. olarak aldığım ücretten daha düşük olduğunu ayrıca belirtmek isterim.
Üniversite hastanelerindeki öncelikle Yrd. Doç. olmak üzere tüm öğretim üyelerinin maaşlarının iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Aksi takdirde ülkemizin 2023 vizyonu ve üniversitelerin geliştirilmesi hedefiyle bağdaşmayan bu durum; öğretim üyesi temininde sıkıntılara neden olacağı için üniversite eğitiminde problem yaratacak gibi görünmektedir.
Mesleğimi çok severek yapmama rağmen maddi kaygılar nedeniyle mesleği bırakarak daha iyi gelir elde edebileceğimi düşündüğüm farklı mesleklere yönelebileceğimi belirtmek isterim (örneğin emlakçılık vb.)
Öğretim üyelerinin maaşlarının iyileştirilmesi konusunu gündeme getirmenizi dilerim. A.H.

Haberin Devamı

Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.
Nâzım HİKMET

Orhan Karaveli yeni Çanakkale’yi yazdı

MUSTAFA Kemal’in askeri dehasını ortaya koyduğu Çanakkale Savaşı’nın hiç bilinmeyen yönleri... O olmasaydı... O, yaşamını hiçe sayarak süngü takmış askerinin önünde hücum emri vermeseydi... Ya da bu süngü hücumlarından birinde göğsünde patlayan şarapnel misketi cebindeki saati parçalamayıp da O’nu bizden koparmış olsaydı bu savaş gene kazanılabilir miydi? Büyük olasılıkla evet! Çünkü O yalnız değildi. Çoğu gönüllü yüzlerce, binlerce, on binlerce Mustafa Kemal; bütün bir millet vardı Çanakkale’de, ama itiraf edelim: O olmasaydı ne bir Kurtuluş Savaşımız olurdu ne de bir Türkiye Cumhuriyetimiz!
Gazeteci-yazar Orhan Karaveli, işte bu destansı savaşı anlatıyor. Mustafa Kemal’in komutasındaki askerlerden biri olan Hasköylü Tevfik’in 99 yıl önce cephede tuttuğu güncesini ilk kez gün yüzüne çıkararak okurla paylaşıyor. Ve Mustafa Kemal’in askeri dehasını ortaya koyduğu Çanakkale Savaşı’nı hiç bilinmeyen yönleriyle ele alıyor.
Orhan Karaevli, başta ‘Ankaralı’ kendi ailesi olmak üzere ciddi araştırmalara dayanan Sakallı Celal’i, Nâzım Hikmet’i, Tevfik Fikret’i, Ziya Gökalp’i, Ali Kemal’i, İlhan Selçuk’u yazdı ve yankı uyandıran kitapların tümü de Doğan Kitap’ta yayınlandı.

Haberin Devamı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu

Metro çekerini Çin’den değil, Bursa’dan alırım

CHP İzmir Belediye Başkanı ve adayı Aziz Kocaoğlu, AKP adayı Binali Yıldırım’ın siyasi gücü ve projeleri karşısında çok sade bir kampanya yürütüyor. Örneğin dün gittiği Selçuk’taki konuşmasında bir tramvay ihalesini nasıl yaptıklarını anlattı; belki de AKP’lileri kızdırdı.
“Bu sene içinde Selçuk İZBAN demiryolu hattının ihalesine çıkacağız. Eğer bir aksilik olmazsa 1.5–2 yıl içinde İZBAN, Selçuk’a gelecek. Söz değil gerçek. Pamucak’ta yaşayanların Selçuk’a gidebilmesi, Selçuk’taki vatandaşların da denizle buluşması için de 8 kilometrelik tramvay hattı yapalım dedik. Nisan ayında proje çalışmalarına başlarız. Selçuk’u denizle buluştururuz.
Konak ve Karşıyaka tramvay ihalesini yerli bir firma aldı. Vapurlarda ve kazıcı gemimizde olduğu gibi tramvay çekerlerinin ihalesini de Bursa’da bir Türk firması kazandı. Bundan sonra tramvay yapan belediyelerimiz, tramvay çekerlerini yerli bir sanayiciden alacak. O sanayici kalkınacak. Böylece Türkiye’de teknoloji gelişecek, dışa bağımlılık kalkacak. İlk defa Çin’den metro çekerlerini İzmir Büyükşehir Belediyesi almıştı. 93 milyon Euro fiyat veren bir Avrupalı firmanın yanında aynı ihalede biz Çin’den 35 milyon Euro’ya aynı malı aldık. Bunu nasıl yapıyoruz? Gayet basit. İhaleye girdiğin zaman yarışmayı rekabete açarsan, ihalede yasadışı işler yapmazsan, eşini, dostunu, adamını kayırmazsan, sen ihaleyi düzgün yapıyorsun, fiyatı rekabete sokuyorsun. ‘İzmir metroyu 56–60 milyona bitiriyor. İstanbul, Ankara şu kadara bitiriyor’un altındaki gerçek, ihalede şeffaf olmaktan, ihaleyi adam gibi yapmaktan geçiyor.”

Haberin Devamı

Erbakan altıncı, Erdoğan dövizci

“(ERDOĞAN) Erbakan hocasının ‘milli’ değil ‘milyonerlik’ yanını aldı Hoca evdeki 150 kg altını açıkladı. Bunun villalarında kaç ton dolar ve Euro sakladığı meçhul!” Ahmet TAN

Öğretmenlere yeni görev!

MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya, Kocaeli’nden bir okurumuz diyor ki: “Oğlumun okuduğu okula bir müfettiş geliyor, bazı öğrencileri seçiyor müdür odasına götürüyor. Onlara öğretmenleriniz sizin ailelerinizin partilerini soruyorlar mı diye soruyor. Yani bir şekilde AKP üzerinden baskı yapıyor. Nabi Avcı’ya üzülürüm, çünkü bir eğitimciye böyle baskı yaptırmak yakışmaz.”


OKUYUNUZ

Wulff’un yeni memleketi Tarsus olacak!

ALMANYA’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Tarsus’un fahri hemşerisi olacak. 18 Mart Salı günü Tarsus’a gelip Belediye Meclisi’nde saat 11.00’de düzenlenecek törene katılacak Wulff, ‘Fahri Hemşerilik Beratını Tarsus Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’dan alacak. Wulff törende yapacağı konuşmada, Türkiye Almanya ilişkilerinin dünü ve bugününü anlatacak.
Törenin ardından Mersin Üniversitesi’nde de bir konferans verecek olan Wulff, öğrencilerin sorularını yanıtlayacak. Tarsus’tan sonra İstanbul ve Bursa’da iki konferansa katılacak olan Wulff, 2012 yılı Ekim ayında Cumhurbaşkanı olarak eşiyle birlikte Tarsus’a bir günlük bir gezi yapmış, Tarsus’tan çok etkilendiğini, tekrar gelmek istediğini söylemişti.
Haziran 2010’da 51 yaşında Almanya’nın en genç Cumhurbaşkanı seçilen Christian Wulff, hakkındaki çeşitli iddialar üzerine, Mart 2012’de görevinden istifa etmişti. Daha sonra 720 Euro’luk bir ödemede çıkarına menfaat sağladığı gerekçesiyle yargılanıp beraat etmişti. 27 Şubat günü sonuçlanan mahkeme kararına savcılık itiraz ettiği için şimdi bir üst mahkemenin kesin kararı bekleniyor.
Eski Alman Cumhurbaşkanı 2010 yılında iki Almanya’nın birleşmesinin 20. yılında yapılan törende yaptığı konuşmada, özgür ve demokratik bir ülkenin değişikliklere açık olması gerektiğini işaret ederken “Hıristiyanlık ve Yahudilik Almanya’ya aittir. Artık günümüzde İslamiyet de Almanya’ya aittir” demiş ve bu sözleri büyük yankı uyandırmıştı.

Haberin Devamı


Çekmeköy’de seçim: CHP adayı diyor ki: 21 mahalle muhtarı ‘başkanvekili’ olarak görev yapacak

ÇEKMEKÖY, İstanbul’un en hızla gelişen ilçelerinden birisi. Hüseyin Sipahi’nin CHP’den adaylığına garanti gözüyle bakılırken CHP Genel Merkezinde son anda Seyfettin Yıldırım ismi üzerinde mutabakata varıldı. Sipahi de seçim bölgesini Beşiktaş’a aldırdı, Büyükşehir Encümen üyesi adayı oldu.
Seyfettin Yıldırım ilçe başkanı Murat Cirav ve örgüt ile çalışmalara başladı. 21 mahallede 21 proje sloganı ile, ‘Çekmeköy Belediye Hizmet Planı’ hazırladı. ‘Emanetçi değilim’ mesajı vererek birbirinden ilginç projeler geliştirdi.
Her biri bir Anadolu ilçesi büyüklüğünde olan 21 mahalle muhtarı belediye başkanvekili olarak görev yapacak. Belediye personelinin bir bölümü muhtarlara yapılacak, muhtar konaklarında istihdam edilecek. Sorunlar bu noktada halledilmezse, belediyeye gelecek. Kastamonu, Sivas, Kars, Ardahan, Rize, Ordu illeri başta olmak üzere ilçedeki tüm hemşeri dernekleri ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir meclis oluşturulacak. Alınacak kararlar önceden bu mecliste tartışılacak, tavsiyeler alınacak.

2B’YE HUKUKİ DESTEK

Çekmeköy Belediye Başkan adayı Seyfettin Yıldırım’ın 21 maddelik’ hizmet planında’ en ilgi çeken maddelerden birisi de imar ve 2B sorununa yaklaşımı çok ilginç. Belediye vatandaşa ücretsiz avukatlık hizmeti verecek. Emsal artışı ve zorunlu terkler üzerinden mağduriyetlerin giderilmesi ise şöyle anlatılıyor:
“Belirlenen arsa birim fiyatları makul seviyelere çekilecek, içinde işyeri ve konut olan araziler emlak değeri üzerinden hak sahiplerine satışı yapılacaktır. Bu araziler imara açılırken zorunlu terkler minimum seviyeye düşürülecek ve emsal artışı sağlanacaktır. İfraz şartı kaldırılacaktır. Mahallelerde emsal farklılıkları giderilecektir. Dere mutlak koruma alanlarından çıkartılan parseller imara açılacaktır. Mimari projeler iki ay içinde tasdik edilecektir. Kentsel gelişim projeleri ile deprem güvenliği sağlanacaktır.”
Ayrıca istihdamın artırılıp işsizlere iş bulacak orta ölçekli sanayi siteleri ile yeni iş yerleri, dul ve ihtiyaç sahiplerinin iş edinmesinde öncelik, yeni hükümet konağı, 21 mahalleye 21 sağlık ocağı, tam teşekküllü hastane, yeni okullar vaad ediliyor.

Haberin Devamı

Sağlık Bakanlığı’nda müfettiş kaldı mı?

SAĞLIK Bakanlığı’nda teftiş kurulunun 2011 yılında kaldırılma nedenini şimdi anladınız mı? AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli ile Başbakan Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan arasında geçtiği ileri sürülen ses kaydında Bakanlık Teftiş Kurullarının kaldırılarak, dışardan ‘bağımsız’ denetim yapılmasının yanlış olduğunu ısrarla savunan Canikli yaptıkları hatayı kabul ediyor..
Çünkü Sağlık Bakanlığı şu anda ‘kaynayan kazan’... Kimsenin ağzını bıçak açmıyor..
Bakanlıkta Müfettiş yok 2 yıldır bu sürede birçok ihale ve usulsüzlük yapıldı ta ki 17 aralık operasyonuna kadar...
Unvanı alınan bir eski Müfettiş olarak sokakta yürürken utanıyorum vatandaşlardan... Sağlıkta yolsuzluk dizboyu denilince aynaya dahi bakamaz oldum.
F. O.

Yazarın Tüm Yazıları