Ekşi Sözlük giderse

Ekşi Sözlük, yeni internet yasası sonrasında Türkiye’de kalmanın anlamsız olacağını açıkladı...

Haberin Devamı

Yurtdışına taşınacak...
Çünkü burada kalırlarsa pek çok ceza ve yaptırımla karşı karşıya kalabilecekler.
Server’larını, şirketi Türkiye dışına çıkaracaklar ve oradan yayın yapacaklar.
Bu gerçekleşse ya da gerçekleşmese bile böyle bir ruh halinin egemen olması kötüdür.
İnsanların kafasında yurtdışına gitme, şirketini yurtdışına taşıma, yurtdışından iş yapma algısının şekillenmesi berbat bir şeydir.
Seçimlere 19 gün var...
Bu 19 gün içinde neler olabileceğini kimse bilmiyor.
Kulaktan kulağa korkunç senaryolar anlatılıyor.
Seçimle iş bitmiyor ki...
30 Mart’tan sonra her şeyin çok daha kötü olacağı algısı yaygınlaşıyor hızla.
Ekşi Sözlük’ün ülkeyi terk etme noktasına gelmesi, bir internet sitesinin yurtdışına taşınmasından çok daha fazla şeyler anlatıyor bize...
Ekşi Sözlük ya da bir başkası, bu ülkeden giderse...
Özgürlüğümüz gitmiş demektir.

Uçak nasıl kaybolur?
Teknoloji bu noktaya gelmişken, bilgisayarlar, GPS’ler tek bir bireyin bile nerede olduğunu küt diye bulurken...
Koskoca bir uçağın ortadan kaybolması akıl alır gibi değil.
Bu yazıyı yazarken olayın üzerinden iki günü aşkın süre geçmişti ve uçağın akıbetinin ne olduğu hâlâ belli değildi.
Deniz üzerinde beliren ve uçağın yakıtı olduğu söylenen şeyin aslında sarı mercanlar olduğu iddia edildi en son...
Bugünün teknolojisiyle insanoğlu 239 kişinin ne olduğunu bulamıyor.
Akıl sır ermiyor.
Sivil havacılık kazalarının en tuhaflarından biriyle karşı karşıyayız galiba...
Uçak kazaları Discovery Channel, National Geographic gibi kanalların en çok ilgi gösterdiği konuların başında geliyor.
Birkaç yıl sonra bu kazadan neler çıkaracaklar çok merak ediyorum.
Çünkü bu uçak kazaları üzerine yapılan araştırmalar fena halde ilgimi çekiyor.

Haberin Devamı

“Artı 1” olayı
Artı 1 televizyonu hızlı bir şekilde çekim merkezi olmaya başladı.
Olmaması da imkansız.
Bütün haber kanallarının kör-sağır-dilsizi oynadığı bir dönemde, en ufak bir habercilik yapan kanal zaten öne çıkacaktı.
İşte Halk TV böyle bir ihtiyaçtan doğdu...
Artı 1 TV de aynen Halk TV gibi ilk olarak Gezi Parkı olaylarında dikkat çekti.
Ancak daha sonra o dönem kanalda görev yapan habercilerle patron arasında yaşanan olaylar, Artı 1 sürecini kesintiye uğrattı.
Herkes o dönem kanalın patronu Altan Ertürk’ü eleştirdi ama zaman onu haklı çıkardı.
Slogan atmayan ama gerçekleri aktaran bir kanal hedefi olduğu ortaya çıktı...
Şimdi yeni bir dönem başladı Artı 1’de...
NTV’nin ilk hali gibi. Zaten ekran yüzlerinin çoğu da eski NTV’ciler...
Can Dündar anchorman koltuğunda, Mirgün Cabas ve Tuluhan Tekelioğlu’na akşam kuşağı emanet...
Cumartesi akşamları Yekta Kopan, Cem Yılmaz gibi sürprizler yapıyor.
Daha da önemlisi, ekonomik sıkıntılardan dolayı yeni bir anlaşma yapıldı ve kanalın yüzde 51’i çalışanların, yüzde 49’u patronun oldu.
Hiç kolay bir süreç değil bu...
Bütün çalışanları sıkıntılı günler bekliyor, çünkü gelir arttıkça, çalışanların maaşları da, gelirleri de düzenli hale gelecek...
Bugünün medyası için önemli bir gelişme bu.
Bu yüzden Artı 1 yaşamalı...
Bağımsız durabilecek, bize haber verebilecek, 40 ayrı dengeyi düşünmeden olayları tarafsız şekilde aktaracak, taraftar olmadan gerçek anlamda habercilik yapacak kanal yok...
Artı 1 bu boşluğu doldurabilir.
Doldurmalı.
Bu yüzden herkesin desteğini almalı.
Gazetecilerin yönetimde söz sahibi olduğu Artı 1 yaşamalı...

Yazarın Tüm Yazıları