Mustafa Sarıgül projelerini açıkladı

Güncelleme Tarihi:

Mustafa Sarıgül projelerini açıkladı
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2014 14:50

CHP İstanbul BB Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İstanbul Projeleri’ni açıkladı. Sarıgül, "Kuzey ormanlarını, su havzalarını, tarım alanlarını koruyacağız. Önümüzde ciddi bir su problemi var. Planlanan barajları mutlaka yapacağız. Ayrıca deniz suyundan kullanım suyu elde edilmesi için gerekli etütleri hemen başlatacağız" dedi. Sarıgül, "Tapu ve 2-B’den kaynaklanan sorunları mutlaka çözeceğiz. Hiç kimse mağdur olmayacak" diye konuştu.

Haberin Devamı

Biz, raylı sistemin payını hızla yüzde 50’ye çıkaracağız" diyen Sarıgül, "Gezi parkı ise park olarak İstanbulluların hizmetinde kalmaya devam edecek. Ayrıca, 39 ilçede 39 yaşam meydanı yapacağız" dedi. Sarıgül, sandıklarda her türlü bilgisayar oyunları yapacağı konusunda duyumları olduğunu söyledi.

PROJELER, 2 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İstanbul projelerini düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Açıklayacağı projeler yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu söyleyen Sarıgül, "İstanbul’un tüm sorunlarını değerli bilim insanlarıyla, uzmanlarla masaya yatırdık. Yaklaşık 200 proje oluşturduk. Bunlar arasından 28 projeyi sizlere sunuyoruz.

Hemen belirtmeliyim ki, tüm projeler bizim fikir önerilerimizdir. Proje önerilerimiz, 30 Mart’tan sonra, ilgili STK’lar, akademisyenler, siyasi partilerin temsilcileri ve yurttaşlarımızın görüşleri alınarak ve proje yarışmaları düzenlenerek, tasarlanacak ve hayata geçirilecektir" diye konuştu.

"Tam 20 yıldır aynı anlayış İstanbul’u yönetiyor" diyen Sarıgül, şunları söyledi:

"20 yıl sonra gelinen yer maalesef şudur: Dünyada yaşanabilir kentler sıralamasında 109. sıradayız. 20 yıl oldu, artık yoruldular, toplumu da yordular. İstanbul yeni bir ses, yeni bir nefes, yeni bir enerji arıyor. Hiç kimse merak etmesin; İstanbul değişime hazırdır! Ötekisi olmayan bir İstanbul için geliyoruz. Yaptıklarına teşekkür ederiz, biz daha iyisini yapacağız. 30 Mart’tan itibaren İstanbul’da ’benim doğrularım’ dönemi bitecek, ’kentin doğruları’ dönemi başlayacak. Kin, nefret, sevgisizlik dönemi bitecek, sevgi, barış, dostluk dönemi başlayacak. Asla ötekimiz olmayacak; yurttaşlarımızın yüzde yüzünü kucaklayacağız. 30 Mart’tan itibaren İstanbul’da adamı olanın değil, hak edenin işini yapacağız. Bireylerin değil, toplumun çıkarına hizmet edeceğiz. Doğanın, bilimin, hukukun onaylamadığı, halkın yararına olmayan hiçbir projeye imza atmayacağız.

Çılgın değil akıllı projelerimizle, sorun değil çözüm üreteceğiz. Sadece bize ulaşanların değil, bize ulaşamayanların da haklarını, hukuklarını koruyacağız. Demokratik, katılımcı, etkin, şeffaf bir yönetim sergileyeceğiz. İstanbul’u İstanbul’dan yöneteceğiz. Belediyede çalışan hiçbir arkadaşımızın işiyle, aşıyla oynamayacağız. Önceliğimiz, İstanbul’umuzun değerlerini korumak ve insana saygı duymaktır. Ötekimiz olamayacak. Birinci hedefimiz, ötekisi olmayan bir anlayışla, tüm İstanbulluları daha mutlu, daha huzurlu kılmak, varlık ve bereket içinde yaşatmaktır. ikinci hedefimiz; coğrafi konumu, tarihi kimliği, kültürel değerleriyle bir dünya şehri olan İstanbul’u dünyada hak ettiği yere taşımaktır."

KUZEY ORMANLARI

"İstanbul’da planlı gelişim dönemini başlatacağız" diyen Sarıgül, "Tüm fiziksel, sosyal, ekonomik planları güncelleyeceğiz. Artık her uygulama planlı olacak. İstanbul’umuzun suyunu, havasını, denizini, toprağını, yeşilini, ormanını, kimliğini, kültürünü, tarihi dokusunu en iyi şekilde koruyacağız ve geleceğe taşıyacağız. İstanbul’un çevre değerlerine sahip çıkacağız. Kuzey ormanlarını, su havzalarını, tarım alanlarını koruyacağız. Önümüzde ciddi bir su problemi var. Planlanan barajları mutlaka yapacağız. Ayrıca deniz suyundan kullanım suyu elde edilmesi için gerekli etütleri hemen başlatacağız" şeklinde konuştu.

’KENTSEL DÖNÜŞÜM’ DEĞİL, ’KENTSEL GELİŞİM’

Sarıgül, "Kentsel dönüşümü yıkım ve mutsuzluk olmaktan çıkaracağız. Kentsel dönüşüm değil, kentsel gelişim diyoruz. Kentsel gelişimde yurttaşlarımızın tüm haklarını koruyacağız. Tapu ve 2-B’den kaynaklanan sorunları mutlaka çözeceğiz.

Hiç kimse mağdur olmayacak. İstanbul ortaklığı projemizle, toplumsal mutabakata dayalı doğru ve yerinde dönüşüm sağlayacağız. Kesinlikle yüreklerde deprem korkusu kalmayacak. Binalarımızı güçlendireceğiz. İstanbul’umuzu depreme karşı hazırlıklı hale getireceğiz" dedi.

METRO VE RAYLI SİSTEMLERLE ULAŞIMA KADEMELİ ÇÖZÜM

İstanbul’daki trafik sorununa değinen Sarıgül, İstanbul’da ulaşımın kilitlendiğini söyledi. "Bugünkü yönetim, 5 katrilyon tl harcayarak, 240 kavşak ve yol yapmakla övünüyor; ama ulaşım yürümüyor" diyen Sarıgül şunları söyledi:

"Görüyoruz, İstanbul’da ulaşım bugünkü gibi plansız projelerle çözülemez. Çözüm; daha fazla, daha konforlu, daha hızlı entegre toplu taşımadır ve bu imkansız değildir. Öncelikle ulaşım ana planını güncelleyeceğiz. Ulaşımda da her şey planlı olacak. Ulaşımı tek elden yöneteceğiz. İstanbul’un ulaşımında metroya ve raylı sisteme öncelik vereceğiz. Raylı sistemin toplu ulaşımdaki payı yüzde 20. Oysa dünya metropollerinde bu oran yüzde 70 ile 90 arasında. 20 yılda, İstanbul’da yapılan metro 68 km. Oysa, Şangay’da 18 yılda 437 km, Yeni Delhi’de 10 yılda 190 km metro yapılabildi. Biz, raylı sistemin payını hızla yüzde 50’ye çıkaracağız.

"İSTANBUL’A DENİZDEN BAKACAĞIZ"

Deniz ulaşımını güçlendireceğini ifade eden Sarıgül, "Ayrıca İstanbul’a denizden bakacağız. Deniz ulaşımını güçlendireceğiz. Deniz ulaşımının toplu ulaşımdaki payını yüzde 4’ten yüzde 10’a çıkaracağız. Toplu ulaşım ağını büyük otoparklar ve aktarma merkezleriyle birbirine bağlayacağız. Özel taşımacıların gücünden daha etkin yararlanacağız. Bütün bu önlemlerle, İstanbul’da trafik çilesine kademeli olarak son vereceğiz" diye konuştu.

"KENDİ ELEKTRİĞİMİZİ KENDİMİZ ÜRETECEĞİZ"

"İstanbul’da atık suların yüzde 72’si arıtılmadan denize veriliyor" diyen Sarıgül, bunun İSKİ kayıtlarında açıkça görüldüğünü söyledi. Sarıgül, "Biz, bu ayıba son vereceğiz. İleri biyolojik arıtma sistemlerini mutlaka hayata geçireceğiz. Yenilenebilir enerji önemli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kendi elektriğimizi kendimiz üreteceğiz. Bu yolla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi elektrik maliyetini azaltacağız. Bu kaynağı sosyal projelere aktaracağız" şeklinde konuştu.

DÜNYA ÖLÇEĞİNDE 2 BÜYÜK KENT PARKI YAPILACAK

Aktif yeşil alanların çok az olduğunu dile getiren Sarıgül, şöyle devam etti:

"Maalesef, İstanbul’umuzun nefesini kestiler. Kişi başı aktif yeşil alan New York’ta 29, Londra’da 27, Stockholm’de 87 metrekare, bu oran İstanbul’da ise 2 metrekarenin altında. Yeni parklar ve aktif yeşil alanlar oluşturarak, İstanbul’umuza nefes aldıracağız. Anadolu yakasında, İçerenköy’deki hal arazisi ile Avrupa yakasında, 4. Levent-Maslak arasındaki golf kulübü arazisini dünya ölçeğinde kent parkı yapacağız. Tüm ilçelerde parkları, aktif yeşil alanları yaygınlaştıracağız. İstanbul’umuzun, mümkün olan her noktasında, kesintisiz yaya ve bisiklet yolları yapacağız. İlk örnek olarak, Eminönü ile harbiye arasını, kesintisiz bir yaya yolu olarak düzenleyeceğiz. İstanbul’umuzu gerçek bir kültür ve turizm başkenti; bir dünya markası yapacağız. İstanbul’u dünya turizminin göz bebeği haline getireceğiz. İstanbul’un tarihi ve doğal zenginliklerini turizmle daha çok buluşturacağız. Turizm alt yapısını geliştireceğiz. Anadolu yakasına bir kongre merkezi yapacağız. Kruvaziyer liman projesini tamamlayacağız. İstanbul’u festivaller şehri haline getireceğiz.

İstanbul’u dünyada çok daha etkin şekilde tanıtacağız. İstanbul’u Londra’yla, Paris’le yarıştıracağız. Hedefimiz bugün 10 milyon olan turist sayısını 25 milyona çıkarmak; İstanbul’un turizm gelirlerini hızla artırmaktır. İnanıyoruz ki; İstanbul’da turizm şahlandığında, işsizlik de azalacaktır."

TARİHİ YARIMADA

Tarihi yarımadada İstanbul’un en büyük hazinesinin yattığını dile getiren Sarıgül, "Ne yazık ki, bu hazine sahipsizdir, bakımsızdır. Tarihi yarımadayı, bir bütün olarak ele alacağız. Tarihi yarımadayı demokratik dünya ile buluşturacağız. Evrensel koruma kültürü ilkelerine uygun olarak, şanına yakışır hale getireceğiz. Bu çalışmalarla, tarihi yarımadayı açık bir müze kent haline getireceğiz.

Haliç’i, Eyüp Sultan odaklı, bir doğa ve kültür vadisi haline getireceğiz. Eyüp Sultan’da inanç turizmini öne çıkaracağız. Haliç Vadisi, İstanbul’un yeni cazibe merkezi olacak. UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Yedikule ve fetih surlarını restore ederek turizme kazandıracağız. İstanbul’un tarihi hanlarını aslına uygun şekilde onaracağız" dedi.

GEZİ PARKI, PARK OLARAK İSTANBULLULARIN HİZMETİNDE KALMAYA DEVAM EDECEK

İstanbul’un tarihi meydanlarının yanlış mimari uygulamalarla tarihi kimliğinden uzaklaştırıldığını ifade eden Sarıgül, "Meydanlar kentlerin yüzüdür. Yurttaşların buluşma alanıdır. Demokrasi, özgürlük, kültür-sanat mekanlarıdır. Proje yarışmalarıyla, İstanbul’umuzun 6 ana meydanını yeniden düzenleyeceğiz. Bu meydanlar, Taksim, Kadıköy, Üsküdar, Aksaray, Beyazıt, Beşiktaş meydanlarıdır. Gezi parkı ise park olarak İstanbulluların hizmetinde kalmaya devam edecek. Ayrıca, 39 ilçede 39 yaşam meydanı yapacağız. İstanbul beton meydanlara değil, demokrasi, özgürlük, kültür ve sanat meydanlarına sahip olacak. İstanbul’un her ilçesinde, ilçenin ve bölgenin özelliklerini de gözeterek, Abdi İpekçi Caddesi benzeri mutlaka marka caddeler yapacağı" diye konuştu.

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’Nİ HIZLA ONARACAĞIZ

İstanbul’a 3 büyük kültür merkezi kazandıracaklarının altını çizen Sarıgül, şöyle konuştu:

"Öncelikle Atatürk Kültür Merkezi’ni hızla onaracağız ve İstanbul’un hizmetine sokacağız. Kadıköy’de bir su kenarı yapısı olarak simge bir opera binası yapacağız. Tepebaşı’nda da İstanbul’a yakışır bir konser salonu yapacağız. Ayrıca, 39 ilçede kültür-sanat merkezleri yapacağız. İstanbul müzeler açısından da yetersiz bir noktada. Öncelikle, var olan müzelerimizi destekleyeceğiz, geliştireceğiz. Ayrıca Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını, çevreleriyle birlikte değerlendirerek, proje yarışmasıyla, dünya çapında iki kent müzesi haline getireceğiz.

Yapacağımız tüm çalışmaların hedefi; engellilerimizi, emeklilerimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi, kadınlarımızı mutlu ve huzurlu kılmak. Varlık ve bereket içinde yaşatmaktır. Bu amaçla; ilçelerde ve mahallelerde, yaşam merkezleri, spor merkezleri, kültür merkezleri, sağlık merkezleri, kreşler ve etüt evleri yapacağız. Engelli kardeşlerimize elimizi uzatacağız. İstanbul’umuzu engelsiz bir şehir hale getireceğiz. Öğretmenler ve okullar önceliğimiz olacak! Her ilçeye bir öğretmenevi yapacağız. Öğretmenlerimize ücretsiz ulaşım ve ucuz konut imkanı sağlayacağız. Tüm okullarımızı depreme dayanıklı hale getireceğiz. Şişli’de başardığımızı İstanbul’da da başaracağız. Sarıgül yaptığı metrolarla trafiği çözen ve okulları modern hale getiren başkan olarak anılacak. Öğrencilerimiz ve gençlerimiz İstanbul’da yalnız ve çaresiz kalmayacak. Sponsorlar bularak, eğitim burslarını yaygınlaştıracağız. Öğrenci yurtlarının sayısını arttıracağız. Şişli Meslek Yüksek Okulu örneğini İstanbul’da yaygınlaştıracağız. Meslek eğitimi ve istihdam yoluyla gençlerimize güvenli bir gelecek sağlayacağız. İstanbul’un mümkün olan her noktasında ücretsiz ve özgür internet imkanı sağlayacağız.

Gençlerimiz, İstanbul’un yönetimine mutlaka katılacak. Gençlerimizin, bilgisinden, becerisinden, düşüncesinden, enerjisinden mutlaka yararlanacağız. İstanbul gençlerimiz için özgür bir kent olacak.

Amatör spor kulüplerini destekleyeceğiz. Bin 600 kulüp var. Futbolcu fabrikaları açacağım. İlk 1 senede 3 noktada okulu, spor merkezi, tenis kortları bulunan yerlere evlatlarımızı alacağız. Portekiz’in nüfusu 20 milyon. Ronaldo’nun fiyatı 150 milyon Euro. Geleceğin şampiyonları İstanbul’da yetişecek. İstanbul’un birinci ligde kulübü olmayacak ama alt yapı çalışmaları devam edecek. Olimpiyat stadını olimpik park haline getireceğiz. Önümüzdeki dönem olimpiyatları İstanbul’a kavuşturucağız."

Sarıgül konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çocuklarımız için her hafta sonu ücretsiz tiyatro ve sinema gösterimi olacak. İstanbul’un her ilçesinde organik pazarlar kuracağız.İstanbul’un iki yakasına iki hayvan yaşam köyü kuracağız. "Kısırlaştır, sahiplendir" projesini de etkin olarak hayata geçireceğiz. Sinema endüstrisi için doğal çekim platoları kuracağız. Film stüdyolarını kurulmasını teşvik edeceğiz. İstanbul doğal çekim platoları, dünya sinemasının yeni cazibe merkezi olacak.

30 Mart sonrası, İstanbul’un yüzde yüzünü kucaklayan projelerimizi hayata geçirmeye başlayacağız. Tüm İstanbulluların şunu bilmesini isterim: Bizim hizmet anlayışımız, hiçbir siyasi parti farkı gözetmeyen bir anlayıştır. Bizim ötekimiz yoktur ve olmayacaktır. Benim görevim, yurttaşlarımızın yüzde 30’unu, yüzde 50’sini değil, yüzde yüzünü kucaklamaktır. 30 Mart sonrası, kapımız herkese açık olacaktır.İnanıyorum ki; 30 Mart’ta sandıktan demokrasi, Özgürlük, barış çıkacaktır. 30 Mart’ta bir dönem sona erecek. İstanbul’da, sevginin, kardeşliğin, huzurun hakim olduğu yeni bir dönem başlayacaktır.

"BAŞKAN OLMAYACAĞIMIZ BİR YARIŞA GİMEYİZ"

Sarıgül konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Başkan olduğunuz takdirde Kuzey Ormanları ve Kanal İstanbul ile ilgili tavrınız ne olacak?" sorusuna Sarıgül, şu yanıtı verdi:

" Başkan olduğunuz takdirde bölümünü geçelim. Başkan olmayacağımız bir yarışa gimeyiz. Nerden geldiğimizi biliyoruz, nereye gittiğimizi de çok iyi biliyoruz. CHP olarak hiçbir zaman bir projeye karşıyız mantığı bize ait olmaz. İyi proje varsa buna devam ederiz. Güzel çalışmalar varsa devam ederiz. Düşünülen proje varsa Kanal İstanbul gibi, bilim kuruluyla, hocalarımızla bütün İstanbulla konuşuruz. Bütün kesimleri ilgilendiren, mutlu olacakları bir projeye niye hayır diyelim. Kuzey Ormanlarının yok edilmesi hepimizi üzmektedir. Su sıkıntısını, kuraklığı konuşuyoruz. Ama bunları yaparken Kuzey Ormanları gibi ormanların kesilmesini doğru bulmuyoruz. Yoğun bir çalışma var. Boğazın 60 metre altından Karedeniz’e akan su var. Üstünde de bir akıntı var. Kanal İstanbul uygulamaya konulursa boğazı kaybetme tehlikesi var. 10 sene sonra kokuyla karşı karşıya kalacak. Kanal İstanbul’un açılması halinde deniz suyu Kuzey Ormanlarına yükseleceği için buraları kaybedeceğiz. Orada da kuraklık başlayacak. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan sorunları açıklamıyorum. Ankara’yı bu noktada ikna edeceğiz. 30 Mart’tan sonra biz Kanal İstanbul’un doğa, çevre, bilim ve hukuk açısından İstanbul’a yararı olmayan proje olmadığını söyleyeceğiz."

"SANDIKLARDA HER TÜRLÜ BİLGİSAYAR OYUNLARI YAPACAĞI KONUSUNDA DUYUMLARIMIZ VAR"

Sarıgül, seçim güvenliğiyle ilgili bir soruya ise "Mevcut iktidarın heyecanını anlıyoruz. Sandıklarda her türlü bilgisayar oyunları yapacağı konusunda duyumlarımız var. Yarın bir olay doğruysa Avcılar’da noter tespitli. O binada oturan vatandaşlara soruyorsunuz.Tanıyor musunuz? diye. Tanımıyoruz diyorlar. Yarın tekrar detaylı inceyeleyeceğim. Olay doğruysa binlerce vatandaşlarla oraya giderek o vatandaşların kim olduğunu bulacağız. 10 daireli bir apartmanda seçim kütüklerine kayıtlı ama vatandaş o binada oturmuyor. Somutsa arkadaşlarımla o eve giderek başbakana o vatandaşın o eve nasıl kaydedildiğini soracağım" yanıtını verdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!