Güncelleme Tarihi:
Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Kırşehir’in Kaman ilçesini ziyaret eden Baykal, Kaman Belediyesi önünde toplanan kalabalığa seslendi. Baykal, şunları söyledi: “Başbuğ'un serbest kalmasına kadar yaşanan süreç bizi düşündüren bir tablo. Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanı 26 ay yani 2 yıldan daha fazla bir süre, bir terör örgütünün yöneticisi olmak iddiasıyla Silivri'ye kapatıldı. Kim? Genelkurmay Başkanı. Bunu kim, Genelkurmay Başkanı yaptı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı hep beraber. Peki görevi zamanında bitince, emekliliği gelince emekliliğe kim ayırdı, bunlar. Emekliliğe ayırırken bir şikâyet veya suçlama yaptılar mı? Ne dediler, üstün hizmet madalyası verdiler. ‘Memlekete büyük hizmet verdin’ diye. Öyle değil mi? Ondan sonra bir velvele bir terör örgütünün yöneticisi olduğu ortaya atıldı ve 2 yılı aşkın bir süre içerde kaldı. ‘Efendim bana bu tuzağı kuranlar işte onlara da aynı tuzağı kurdu’ demeye getiriyor, açıkça söyleyemiyor ama. Yahu onlara talimat veren sen değil misin? Ey Tayyip Erdoğan, bu suçlamaları o insanlara sen yapmadın mı? Buna karşılık o zaman muhalefet partisi olarak ben de 'Silivri'deki sanıkların avukatıyım' dedim. 'Sen savcıysan ben de avukatıyım' dedim. Ne oldu savcı mı haklı çıktı avukat mı? O davaların bir saygınlığı kaldı mı? Nedir o uydurma CD'ler? O montaj olduğunu şimdi herkesin gördükleri. O gizli tanıklar her türlü meymeneti işlemiş tanıklar. Bu memleketin en namuslu düzgün insanlarını mahkûm etmek için gizli tanıklık yaptılar. Kimin talimatıyla, kimin işbirliğiyle, kimin yönetimiyle?"