Fesattan rahatsız 43 AKP’li

KIRK üç AKP milletvekili “İhaleye fesat karıştırılmış” diyor.

Haberin Devamı

Kırk üç AKP milletvekili “İhalede fesat varsa, sorumluların Yüce Divan’da yargılanması gerek” inancında.
Kırk üç AKP’li imzasıyla eski başbakanlardan Mesut Yılmaz hakkında soruşturma komisyonu kuruluyor, ardından Mesut Yılmaz Meclis’te AKP oylarıyla Yüce Divan’a gönderiliyor ve yargılanıyor.
Yılmaz’ın fesat karıştırdığı öne sürülen ihale Türkbank’ın özelleştirilmesi ile ilgili. Türkbank ihalesi sonuçlanıyor, daha sonra Emniyet’ten gelen bir belge üzerine ihale iptal ediliyor.
1998’de yaşanan bu olayı AKP 2003 yılında Yüce Divan’a taşıyor.

GEMİ İHALESİ

Günümüzde yolsuzluk iddialarıyla ilgili ortaya çıkan ses kayıtlarının biri de, milli savaş gemisi ile havuzlu çıkarma gemisi ihalelerine ilişkin.
Ses kayıtlarının odağında Tayyip Erdoğan ile işadamı Metin Kalkavan var. O kayıttaki iddialardan yola çıkan CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu iki gün önce soru önergesi veriyor:
“Tayyip Erdoğan’ın gemi ihalesini Metin Kalkavan’a vermek için ‘Başbakanlık Teftiş Kurulu’na ihalede tam rekabet oluşmadı’ diye başvuruda bulunması konusunda yönlendirdiği iddiası doğru mudur?
Teftiş Kurulu’nun ihalenin iptali için görüş verdiği, Erdoğan’ın da Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde ihalenin iptaline karar verdiği iddiası doğru mudur?
Erdoğan’ın Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısının bittiği gün Metin Kalkavan’ı arayarak, onun en fazla fiyatı veren kişi olmasına rağmen ihaleyi iptal ettirdiğini, ihalenin tekrar görüşülmesi için ucuz teklif verenlerin bu işi daha önce yapmadığını gerekçe gösterdiğini söylediği iddiası doğru mudur?”

YÜCE DİVAN

Bunlar doğru mu, değil mi? İhaleye fesat karıştırmak iddiasıyla dört dörtlük soruşturma konusu.
Erdoğan iki gün önce Kalkavan ile görüşmesini doğruluyor ve ihalenin iptali ile devletin kazanç sağladığını söylüyor. Doğru mu, değil mi? Dört dörtlük soruşturma konusu.
Soruşturma önergesi, sonra komisyonu, sonra Meclis’te oylama, ardından Yüce Divan’da yargılama. Mesut Yılmaz’ı Yüce Divan’a göndermek için düğmeye basan kırk üç AKP’li şimdi nerede? Hukuk ve vicdan adına nerede?

Haberin Devamı

‘Batsın Bu Gazetecilik’

Haberin Devamı

SES bandı kitapta anlatılanlar gibi. Olayları birebir yaşamış olan Milliyet’in eski genel yayın yönetmeni Derya Sazak ses kaydına yansıyan olayları “Batsın Bu Gazetecilik” kitabında ayrıntılarıyla anlatıyor. Günümüzle ilgili müthiş bir belge.
Son ses kaydına göre, Tayyip Erdoğan Milliyet’in sahibi Erdoğan Demirören’i ağlatıncaya kadar azarlıyor. Tayyip Erdoğan’ı çılgına çeviren haber “İmralı Tutanakları”, BDP’lilerin Öcalan ile yaptıkları konuşmalar. Haberi yazan değerli gazeteciler, sevgili arkadaşlarım Namık Durukan ile Derya Sazak’ın atılmasını istiyor, ikisine de ağır hakaretlerde bulunuyor. Tutanak yayınlandığında, “Batsın bu gazetecilik” sözü medya tarihine geçiyor.
Kendisini eleştiren gazetecileri, mesleğini düzgün yapan, haber peşinde koşan gazetecileri düşman gibi gören bir başbakanı Türkiye doksan yıllık tarihinde ilk kez görüyor. Erdoğan geçmişte medyaya dönük iktidar baskılarda her türlü örneği çoktan geride bırakıyor.
Bizim meslek örgütleri medyaya baskıyı her sefer protesto ediyor. Uluslararası basın kuruluşları da öyle. Görev artık Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler’in ilgili birimlerine düşüyor.
Erdoğan
’ın medya savaşı çoktan siyasal boyuta uzanıyor.

Yazarın Tüm Yazıları