Başbuğ, cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmalı

“Köşende çok şey buluyorum. Örneğin dünkü ‘Başbuğ’dan kim nasıl özür dileyecek’ başlıklı yazı gibi...
Sen koca Genelkurmay Başkanını içerde yatır. Şimdi ise “Galiba hata ettik, pardon, çıkartsak galiba iyi olacak” de... Hani bir tabir var ya “Vay anasına sayın seyirciler” Bu hatayı, yanlışı, kabahati bir şey belki biraz temizler. Ne mi? İlker Başbuğ çıktıktan sonra, yakında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmalı. Bu CHP’nin, MHP’nin en büyük görevi olmalı ve de onu ikna ederek aday yaparak desteklemelidirler. Zaten aday olduğu takdirde, halkımızdan çok büyük destek alacaktır. Benim şöyle etrafta yaptığım bir araştırmada müthiş olumlu tepkiler aldım, herkes “Ak keşke keşke, valla sokak sokak dolaşır destek veririz” diyor. Böylece önce Paşamızın, sonra da şanlı ordumuzun kırılan, incinen gururunu yerine getirir, sonra da ülkeye gerçek tarafsız bir Cumhurbaşkanı getirmiş oluruz. Hem Meclis, hem de hükümet de rahatlar. Bu proje, onlarca medeni, bilgili, tecrübeli, saygın dostlarımla benim içten düşüncelerimizden doğmuştur. Bilginize sunmak istedik.

Roma Hukuku ve/veya Hukukun Üstünlüğü
Scipio ve Başbuğ

PUBLİUS Cornelius Scipio adıyla doğan (M.Ö. 236) Romalı general, M.Ö. 202 yılında yapılan Zama savaşıyla Hannibal’i yenerek Afrika’nın fethini sağlaması nedeniyle Scipio Africanus unvanını almıştır. 600 yıllık Romanın en büyük düşmanı ve yenemediği Kartaca’nın sonunu getirmiştir. Roma İmparatorluğu’nun dünyanın en büyük gücü haline gelişi sayısız zaferler kazanan General Scipio sayesinde olmuştur. O Roma ki şu an sahip olduğumuz kanunlara, sanata, bilime, dünya mimarisine, edebiyatına, konuşulan birçok dile ve devlet sistemine temel teşkil eden bazen iyi bazen kötü unsurları ortaya çıkarmıştır.
Roma demek bir zamanlar General ve Senatör Scipio demekti. İşte bu kudretli General, Roma Senatosunun yüksek savcı olarak seçtiği bir senatör olan Cato tarafından orduda bazı alım satımlarda yolsuzluk yaptığı iddiası ile mahkemeye çıkarılır. Bugün için küçük görülebilen suçlamalar yapılır. En büyük suçlama anayasayı bir müddet için askıya alması, kendisini Senatodan ve Roma halkından üstün görmesidir ki Scipio buna mukabil ölüm cezası istemi ile yargılanır. Scipio, yargılama esnasında kendisine reva görülen haksız suçlamalar nedeniyle hayata küser ve ölür. Yargılama devam eder, kendisini Senato ve Roma halkından üstün görmek dışındaki bütün suçlardan beraat eder. Bu mahkeme günümüzden 2200 yıl evvel yapılmıştır. Hukukun üstünlüğü ve doğruluğu o zaman bile hiç tartışılmamıştı. Ülkemizde Roma Hukuku dersleri son yıllara kadar hukuk fakültelerinde okutuluyordu. Bu ders birçok Hukuk Fakültesinde çok kısa zaman önce kaldırılmıştır, bazılarında ise seçmeli ders olarak okutulmaktadır.
Geldiğimiz noktayı iyi düşünün!
Prof. Cengiz KUDAY

AKP; DP’nin bu ilkesel mirasına da sahip çıkmalı

BAŞBAKAN zaman zaman Demokrat Parti (DP)’nin mirasçısı olduğunu öne sürmektedir. DP’nin aşağıda verilen ilkesel mirasına da sahip çıkıyorlar mı?
“Parti programına aykırı yollara sapanlar partiden çıkarılacaktır. Partinin ana gayeleri hürriyet, laiklik, dine saygıdır. Ama bu saygı şeriatçılık anlamına gelemez. Şeriatçılık, dini politikaya ve dünya işlerine karıştırmak demektir. (…) Biz bunu memleket ve parti için zararlı buluyoruz, buna karşı durmaya azmediyoruz.”
DP İstişari Kongresi (08 Şubat 1953, Gar Lokantası);(Cumhuriyet Ansiklopedisi, Cilt 2, 1941-1960, s.233, Yapı Kredi Yayınları, Beşinci Basım: Şubat 2005)
M. Ercihan BAYIR

Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde neyi kutluyoruz

TÜRKİYE’de nüfusun %49,8’i kadın (38 milyon 194 bin 504)
EĞİTİM
23.844.994’ü en çok ilköğretim mezunu ülkemizde kadın nüfusunun, 2.617.566 kadın Okuma-Yazma bilmiyor.
ÇOCUK GELİNLER
226.428 kız çocuğu, son dört yılda evlendirilmiş (TÜİK verilerine göre)
İSTİHDAM
Dünya ortalamasına göre kadın istihdam oranı %51,
Türkiye’de kadın istihdamı %28,2
Türkiye istihdamda dünya sıralamasında 135 ülke arasında 120. sırada..
SİYASET
2009 yerel seçimlerinde;
2093 Belediye Başkanı’nın %99,10’si erkek
32392 Belediye Meclisi üyesinin 30921’i erkek (% 95,46).
2011 genel seçimlerinde;
550 milletvekilinin 79’u kadın milletvekili (%14.1)
1923–2011 arasında kurulan 61 Hükümette Erkek Bakan 1656
Kadın Bakan 34 Yer almıştır.
Nüfusun yarısını oluşturan kadınların siyasette eşit sayıda temsil edilememesi, her şeyden önce bir demokrasi meselesi.
ŞİDDET
Her dört kadından biri fiziksel şiddet mağduru,
6284 sayılı ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair kanun 8 Mart 2012 yılında yürürlüğe girdi,
Bir yıl içinde şiddet mağduru 52.118 kadın hakkında koruma kararı verildi.
Kadına yönelik şiddet İnsan Hakları İhlalidir.
KADIN CİNAYETLERİ
2014 Ocak ayında 23 kadın öldürüldü. 2013 yılında 214 kadın öldürüldü.
Kadınlar Gününü kutlayacağımız günlere erişmek dileğiyle.
Nazan MOROĞLU-İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı

Prof. Alemdaroğlu serbest bırakılsın

MERKEZİ ABD’de bulunan dünyaca ünlü Ulusal Bilimler Akademisi-Ulusal Mühendislik Akademisi ve Tıp Enstütüsü, İnsan Hakları Komitesi ile birlikte başbakan Erdoğan’a yolladıkları bir mektupla sağlık sorunları ile boğuşan Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun serbes bırakılmasını istediler. Ortak mektupta benzer sorunlardan rahatsız olan Prof. Fatih Hilmioğlu’nun Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla serbes bırakılmasından duyulan memnuniyet kaydedildi; benzer sağlık sorunları ile boğuşan İstanbul Üniversitesi eski rektörü ve cerrah 75 yaşındaki Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun 2013 Ağustosundan beri tutuklu bulunduğu hatırlatılarak, biran önce serbest bırakması istendi.

CHP Maltepe Belediye Başkan adayı Ali Kılıç’ı ne kadar tanırsınız?

GAZETECİ İsmet Solak, Kılıç’ın “Atatürk’e bağlılık ve sevgi ise Anadolu Alevileri için Hz. Ali ve Hacı Bektaşi Veli’ye duyulan bağlılık kadar kutsaldır” dediğini aktarıyor.
“Maltepe Belediye Başkan adayı Ali Kılıç’ı ne kadar tanıyorsunuz? Ali Kılıç, küçük yaşta Almanya’nın Münih kentinde gidip orada büyümüş, yıllarca Milliyet muhabirliği yapmış bir meslektaşımızdır. Münih’in yıllardan beri Belediye Başkanlığı’nı yapan Sosyal Demokrat Başkanı ile akın aile dostu olan Kılıç, Tunceli’deki kasabasına Münih Belediyesi tarafından bir kütüphane yapılmasını sağladı. Avrupa Alevi Federasyonu Genel Sekreteri iken tanıştığım Ali Kılıç, bu federasyonun içine ilk kez Türk bayrağı asan ve Atatürk büstü yaptıran bir genç yöneticiydi. Daha önceki yöneticiler, Daha önceki Federasyon yöneticilerinin görüşü, “Alevilik Türkiye ile sınırlı değil, beynelmilel bir inançtır” yolundaymış ve bu yüzden Türk bayrağı da Atatürk resmi de asılmamış. Ali Kılıç, “Hz. Ali’ye bağlı dünya yüzünde çok insan var. Ama Anadolu Aleviliği ve Bektaşiliği bize özgüdür ve Türk kültürüne ve inançlarına göre oluşmuştur. Atatürk’e bağlılık ve sevgi ise Anadolu Alevileri için Hz. Ali ve Hacı Bektaşi Veli’ye duyulan bağlılık kadar kutsaldır” diyerek ülkesine ve Cumhuriyete bağlılığını somut biçimde kanıtlamıştır. Ben, Atatürkçü Düşüncü Derneği Genel Başkan Yardımcısı olduğum dönemde, Zülfü Livaneli ve Yavuz Bingöl ile birlikte bir şölene davet edildim ve Köln’de iki konferansa katıldım. Ali Kılıç, Türk-Alman Dostluk Federasyonu Genel Başkanı olduğu dönemde de Ümit Gürtuna ve birkaç gazeteci ile beni panele davet etmişti ve geniş katılımlı bir panelde konuşmamızı sağlamıştı. Açış konuşması yaparken de, Almanya’daki Türklerin Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık göstererek esas kimliklerini koruyabileceklerini vurgulamıştı. Ali Kılıç ile ailece de tanışmıştık ve bir yaz tatilini Antalya’da birlikte geçirmiştik. Laik ve demokrat yapısıyla o kadar dikkatimi çekmişti ki, bir yemekte, “Ali Kılıç’ı tanıdıkça, Tunceli’den değil de bizim Rumeli yakasından biri olduğuna inanmaya başladım. Çünkü kültürel birikimi adeta bizim diyarların sevecenliği ve hoşgörüsü ile bezenmiş” demiştim. Yani daha çok sevmiştim. Yurda kesin dönüş yaptıktan sonra Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu dönemlerinde CHP Genel Başkan danışmanlığı yaparken, hem Avrupa’da CHP örgütlenmesini zirveye taşımış, hem de Deniz Feneri yolsuzluğunun tüm belgelerini getirerek, AKP’nin bugünlerini yıllar öncesinden ortaya sermiş oldu. Bir başka partide böyle yararlı işler yapan biri olsa, değil danışman ve bir ilçe belediye başkan adayı olarak görevlendirmeyi, doğrudan ya milletvekili yapılır veya Büyükşehir Belediyesine aday gösterilirdi.
Keşke, bir partide bir değil yüz-iki yüz Ali Kılıç bulunabilse, diyorum. Ah keşke!”

Sarıgül’ün mitinginden izlenimler:

Ataşehir, Maltepe ve Kartal; 1. bölgenin en çekişmeli ‘göbek’ ilçeleri...

ATAŞEHİR, Maltepe ve Kartal bölgesinde yaklaşık 1.5 milyon insan yaşıyor, İstanbul’un 1. seçim bölgesinin ‘göbeği’ durumunda... Kadıköy zaten uçta ve CHP açısından hep garanti bir ilçe...
AKP’nin bütün stratejisi bu ‘göbeği’ düşürmek üzerine kurulu.. Çünkü üç belediye de CHP’li... Ancak bu üç ilçede AKP genel seçimde birinci oldu... Dolayısıyla AKP’nin genel bir bir ağırlığı dikkat çekiyor, bu bakımdan üç ilçeyi bu kez alabileceğini düşünüyor.
Bu bölgenin etrafında ikinci belediye kümesi var; Beykoz, Tuzla ve Çekmeköy... Buralarda bıçak sırtında bir mücadele var... Altı belediyenin çekişmesi dikkate değer.
CHP, bu üç belediyeyi koruyup güçlendirirse, çevredeki üç belediyeyi de alabilir. Kadıköy ve Adalar’la birlikte CHP sekiz belediye ile bölgede 1. parti olabilir.
Bunlar CHP ve Sarıgül cephelerinden yapılan yorumlar. Bu bakımdan ‘net’ bir tabloyu çıkarmak henüz olanaklı değil.
AKP ve MHP ile sol grupların gücü henüz ‘sahada’ görülmüyor.
Açıklanan anketlere de güvenilmiyor.
Biz yine Kadıköy bölgesindeki ilçelere devam edelim:
Ümraniye, Pendik, Sultanbeyli, Sancaktepe, Üsküdar ve Şile...
Birinci bölgede 14 belediyeden dokuzu AKP’de, dördü CHP’de.

“ÜSKÜDARI ALACAĞIM GALİBA”

CHP’nin, Üsküdar ve Sancaktepe’de AKP’yi zorlayabilir dediler. Sarıgül dün Üsküdar’da güçlü bir çıkış yaptığını söylediler. İstanbul Milletvekili İhsan Özkes “Seni Üsküdar’dan aday göstereceğiz” denildiği pek iştihahlı görünmemiş; ama bugün “Üsküdar’ı alacağım galiba!” diyormuş. Yani CHP, AKP’yi bir noktada daha zorlayabileceği iddia ediliyor. CHP, geçen dönem DSP’den aday olan Levent Kırca, CHP’nin kazanabileceği bir seçimi kaybettirmişti.
Dün Maltepe’ye gittiğimizde Sarıgül’ün 1.5 saatte alana girebildiğini söylediler.
Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül kampanyasını çok hesaplı-kitaplı yürütüyor.
İlçeden destek alması da gerekli tabii... Sarıgül, Ali Kılıç’ı bu açıdan kutladı; kampanya ve program açısından tam aradığı ‘başkan adayı’ galiba... Aday aday olduktan sonra adaylığı ilan edilinceye kadar
kendisini Maltepe’ye ‘ısındırmış’ eşiyle girmedik sokak bırakmamış...
“Benim aile yakınlarımız 23 yıldan beri Soğanlı’da oturuyorlar. Mezarlığımız da buradadır. Ben hem Almanya’da, hem Türkiye’de siyaset yaptım; buradan milletvekili aday adayı oldum; PM’ye seçildim” diyor.
Maltepe, CHP’nin Kadıköy’den sonra en ağırlıklı oy aldığı ilçe.
Maltepe, sosyolojik olarak E5 altı ve üstü diye ikiye bölünmüş... 500 bine yaklaşan nüfusunun yüzde 60’ı E5’in altında yaşıyor; gerisi de altında... Her iki tarafın 9ar mahallesi var.
CHP’nin geleneksel oyları E5’in altında ağırlı oluyor.

GÜMÜŞHANELİ CHP’YE OY VERİR Mİ?

Bu kez üst kesimde de CHP lehine bir hareketlenme olduğu söyleniyor. Özellikle
Gülsuyu ve Gülensu gibi, sol geleneğin güçlü olduğu mahallelerin sıkıntısı büyük; özellikle de kentsel dönüşümden mağdur olmuş kesimin CHP’ye ‘göz kırptığı’ iddiası ne kadar doğru olabilir.
(CHP’nin güçlü olduğu Fındıklıtepe’de 1000’e yakın Gümüşhaneli’nin CHP’ye geçtiği açıklandı geçen gün)
Peki bu sandığa ne kadar yansıyacaktır? Orası meşhul!..
Aşağı mahallelerde ‘ulusal’cı olarak bilinen seçmenlerin, Prof. Dr. Mustafa Zengin’in yeniden aday gösterilmemesi ciddi bir kırgınlık yarattığı biliniyor. Zengin’in Gümüşhaneli olduğunu da söylememiz gerekir.
Partililer, Ali Kılıç’la seçimi rahat alabileceklerini söylerken, AKP ile ilgili tape’ler etkisini nerelere etkisi konusunda kimse bir değerlendirme yapamıyor.
CHP’lilerin, Maltepe Meydanı’nda ciddi bir kalabalıkla miting yapmaları -40 bine kadar telaffuz ediliyor- belediye meclisinde yerel dengenin korunmasına bağlanıyor; ‘dışardan’ hiçbir isim aday gösterilmemiş, bölgenin dinamikleri korunmuş. Kadın ve gençlik kotaları korunmaş. 41 üyeli ilçe meclisine 12 kadın adaydan 9’unun seçilebileceği hesaplanıyor.
Meclis listesinin başında Karadeniz kökenli Ömer Ekşioğlu var.

PROF. ZENGİN ÇOK KIRGIN

Maltepe İlçe Başkanı Hasan Solmaz, Kadıköy’de kuyumcu esnafı... Maltepe’de 355 bin seçmen olduğunu söylüyor. “Bir tek bizim ilçede özürlü üyemiz Tülay Düztaş Meclisimizde yer alacak” dedi. Yeniden aday gösterilmeyen Prof. Dr. Mustafa Zengin’le aranız nasıl diye sorduğumuzda Solmaz’ın yanıtı şöyle oldu:
“Çalışkan ancak, halkla bütünleşmeyen bir başkan... Beş ilçe başkanıyla çalışması partiyle de barışık olmadığını göstermiyor mu? Ancak, parti çalışmalarını sürdüreceğini söylediğini duyduk” dedi.
Prof. Zengin’in seçim çalışmalarına katılmadığını da söylediler.
Prof. Zengin, aday gösterilen Ali Kılıç’la ancak ayak üstü 20 dakika görüşmüş, randevu taleplerini ciddiye almamış; bunun da başkanın partiye çok kırgın ve kızgın olduğunu gösterdiğini söylediler.
Mustafa Sarıgül’ün arkasındaki güç olan DSP’den arkadaşı koordinatör Hasan Aydın “Kadıköy yöresinde 10 belediye başkanlığını alırız. Ancak ‘Göbek ilçe’de zorlanacağımızz tek ilçe Kartal” dedi.
Ciddi bir hazırlık yapılmadan, bir gün önceden kararlaştırılan Maltepe mitinginin kendisini beklenmedik ilgi ile karşılandığını ekleyen Hasan Aydın “Sultanbeyli mitinginin ise en büyük miting olmasını hala çözebilmiş değiliz” diye konuşması dikkat çekti.
Milletvekilleri Kadir Gökmen Ögüt, Celal Dinçer, Müslüm Sarı, PM üyeleri İnci Beşpınar, Şevnur Yıldırım, Onursal Adıgüzel ve Sarıgül’e destek vermek üzere gelen Yaşar Okuyan da partililer tarafından ilgi ile karşılandılar.
Sarıgül konuşmasında “İstanbul’u sallamaya hazır mısınız?” sorusuna coşkulu şekilde “evet” karşılığı verildi.