Bir teselli arayanlara

AK Parti mitinglerine, anketlere filan bakıp aklını kaçıracak gibi olanlar var.

Haberin Devamı

Ülkelerine, insanlarına, kör talihlerine bin lanet edip hayata küsecekler handiyse...
Niyesi şu; artık gün gibi ortada ki var güçleriyle abandıkları halde sandık yüzlerine gülmeyecek ve elden bir şey gelmiyor...

* * *

Sermayeyi kasede yükleyenler, darmaduman... Elde avuçta ne varsa, göz göre göre gidiyor.
Ağır bir karamsarlık duygusu kaplamaz mı içlerini?...
Bir teselli arıyor ama bulamıyorlar.
Kasetlerin iş yapacağına olan kesin inancın yerinde yeller esiyor şimdi. Son tutamaçlarıydı oysa, dört elle sarılmışlardı...
Yaşadıkları hayal kırıklığını tarife kelimeler yetmez, sandıktan başka tutunacak dalları kalmadı...
Umudunu büsbütün yitirenlerin, “Daha da burada durulmaz” diye gurbet hayatına hazırlananların gamlı, yaslı sızlanışları bundandır.

* * *

Haberin Devamı

Duygu durumları feci bozuk...
Ama ıstırapları anlaşılır, neye kahroldukları, neyi hazmetmekte zorlandıkları...
Onlara küçük dillerini yutturan ses kayıtları, nasıl oluyor da ötekilerin suratlarını morartmıyor, renkten renge sokmuyor?...
Onların midesini bulandıran şayialar, bir kesimin keyfini hiç mi kaçırmıyor ki ne bulantı ne kusma belirtisi gösteriyorlar?...
Türkiye’de yolsuzluklar, hırsızlıklar almış yürümüş gibi bir algı, te Kapıkule’den öteye geçmiş. Birilerinin kanına, toz alerjisi kadar da mı dokunmuyor ki cümleten ‘Ne olmuş yani’ havasındalar?...

* * *

‘Çıldırmamak elde değil’ diyenlere bir teselli vermek isterim.
Yalnız değiller...
Karşı taraf da fıttırmak üzere.
Vukuatı ayyuka çıkan ‘paralel yapı’yı, onun yediği herzeleri, seçime 3 kala AK Parti’ye kurduğu kumpası ısrarla yok sayanların aklından da, ruh halinden de şüphe ediyorlar.
Hele hele 17 Aralık’tan, bir siyasi komplo yerine, bir yolsuzluk ve rüşvet operasyonu gibi söz edilmesini zerre miskal içlerine sindiremiyorlar.
Sanki hükümetle değil de yolsuzlukla mücadele ediliyormuş, sanki devlet içinde paralel bir örgütlenme yokmuş, sanki ortalığa saçılan ses kayıtları yasal dinlemelerden ibaretmiş...
Bol keseden atılan rakamlara da ayrı bir ifrit oluyorlar.
Diyorlar ki, “Bir çalmakla bin çalmak, elhak aynı derece kötüdür, farkı yok... Ve fakat bire bin katmak da çarpıtmaktır, yanıltmaktır, aldatmaktır... Sarsıcı olsun diye yalan dolan satmak, şok efekti vermek için balon üfürüp kandırmaktır... Hasılı, milleti keriz yerine koymaktır...”
Mesele gerçekleri ortaya çıkarmaksa, bin bir şeytanlık peşinde koşmak değilse, hükümeti sandıksız sepetlemekle alakası yoksa bir ile binin çok fark edeceği manasına söyleniyor.

* * *

Haberin Devamı

Taliplerine verilecek teselli şudur:
Bu seçimlerde acılarınızı dindirip huzur bulmak istiyorsanız, sandıktan umudu kesmeyin, bir....
Halkın sağduyusuna, helal ile haramı ayırt edebilecek evsafta olduğuna, sayı saymayı kesinkes bildiğine, bir paket makarnayla tavlanamayacağına, bir çuval kömüre ‘oy’unu satmayacak kadar asgari bilinç taşıdığına, sırf çalışıyorlar diye kimsenin çalmasına fit olmayacağına güvenmeyi öğrenin, iki...
Üçüncüsü ise, ne yolsuzluk kuşkularını ‘Çaldılarsa benim paramı çaldılar’ diye normal karşılıyor kalabalıklar, ne de kasetleri pişkinlikten iplemeyecek kadar ar damarları çatlamıştır...
Düşündüğünüz gibi değil yani, yolsuzluk soruşturmasını hafife aldıklarından değil inanmadıklarından inanmadıklarından...

Yazarın Tüm Yazıları