Bir ayrılık öyküsü

"Ailelerimiz için vazgeçtik birbirimizden. Ben ailemin istediği gibi birini buldum, onunla evlenip ailemi mutlu edeceğim. Yüreğimde onun aşkı, onun hasreti bir başkasının kadını olacağım."

Haberin Devamı

Bu kadar kısa anlatılıyormuş işte; “ayrıldık” denir ve biter hikâye. Ama onsuz geçen her gün yalvardım Tanrı’ya canımı al diye.
Yaşamak zehir olmuştu bana, ölmek ödüldü onsuz.
Defalarca sinir krizleri geçirmeler, dayanamayıp aramalar, her defasında karşılıklı ağlaşmalarla biten birkaç görüşme... Duydum ki biri varmış hayatında, artık o sevdiğim taptığım adam bir başkasına “bitanem” demeye başlamış. Ben de denedim birkaç kere başkasıyla olmayı ama olmadı yürümedi hâlâ da deniyorum.
Şu anda var biri daha. Onu unutabilirsem, ömrümü geçireceğim adam. Deli gibi seviyor beni, ben de seviyorum belki, ama aşk değil benimki.
Sadece huzur arayışı.
Aklım hep onda.
Başkasıyla birlikte olduğumu duyduğunda, hayatımdan sonsuza kadar çıktığını söyledi ve artık görüşmüyoruz.
O bir başka kıza sarılıyor sabahları, ben başka bir adama.
Artık iki odalı küçük bir evimizde, akşamları kuru fasulye yapıp, sofrayı kurup onu kapıda karşılayamayacağım, aşkın hüküm sürdüğü bir yuvamız olmayacak.
Akşamları İstiklal’de el ele de yürüyemeyeceğiz, sahilde sabahlayamayacağız, “kadınım” diyemeyecek bana ve ben onun kadını olamayacağım.
Ondan habersiz işyerine gidip o çalışırken onunla uğraşamayacağım, onu güldürüp zor durumda bırakamayacağım.
O küçük burnumu severek uyuyamayacak, beni öperken kokumu duyamayacak ve ben onun kokusundaki huzuru bir daha yaşayamayacağım.
Artık o yok.
Ailelerimiz için vazgeçtik ya birbirimizden; ben ailemin istediği gibi birini buldum, onunla evlenip onları mutlu edeceğim.
Yüreğimde onun aşkı, onun hasreti bir başkasının kadını olacağım. Kim bilir belki, yıllar sonra karşılaşırsak, umarım o gün bana soğuk davranmaz.
Ben hep o kavuşacağımız günün özlemiyle yaşayacağım. Bir de erkek evladım olursa eğer, ona sevdiğimin adını koyacağım, ona her seslendiğimde, ona her sarıldığımda, sevdiğimi hatırlamak için.
Yaptığım yanlış biliyorum ama hayat bize doğruyu yaşama şansı vermedi ki...

Haberin Devamı

Rumuz: Şimdiden özledim

Sizi bilmem ama bana dokundu bu satırlar... İşte dedim, yine bir ailenin dayatması sonucu yıkılan hayaller, yaratılan mutsuzluk, geçmişin özlemiyle geçecek bir hayat.
Kim ne elde ediyor ki, böyle durumlarda? Aileler çok mu mutlu oluyor, evlatlarının mutsuzluğu karşısında.
Bırakın kendi yaşamak istediğini yaşasın çocuğunuz.
Size göre mutsuz mu olacak; varsın olsun...
Hiç değilse, “beni annemle babam mutsuz etti” demeyecek. “Kendim istedim, bu benim hayatım” diyecek.
Ama belki de çok mutlu olacak, kim bilebilir?

Yazarın Tüm Yazıları