Siyah mı, kırmızı mı?..

Kadına siyah mı daha çok yakışır, kırmızı mı?

Haberin Devamı

İkisi de yakışır tabii ama kırmızının çok daha fazla albenisi olduğu açık...
Hele Sıla gibi sahnede ve özel hayatında sürekli siyah giyen bir kadın kırmızılara bürünüyorsa çok daha fazla dikkat çekiyor.
Geçen gün Sıla’yla röportaj yaparken, “Allah aşkına bırak şu simsiyah giyinmeyi artık. Bak Andrea Bocelli konserinde giydiğin kırmızı elbise çok yakışmıştı” dedim...
Zeynep Erdoğan tasarlamış o kırmızı elbiseyi...
Yeni Ay albümünün kartonetinde Ergin Turunç’un çektiği renkli fotoğrafları da var.
Herhalde ilk defa Sıla’yı bu kadar renkli görüyoruz.
Nihayet benim beklediğim haberi verdi, “Bu albümle birlikte görüntüde de hafif bir değişim olacağını” söyledi Sıla.
Hande Kızıl’la çalışmaya başlamış.
“Onun tasarımlarıyla biraz daha renkli, zaman zaman biraz daha feminen olacağım” dedi...
“Nihayet ya” dedim...
Dolayısıyla başlıktaki sorunun cevabına gelirsek, ben kırmızıcıyım...

Haberin Devamı

Sahnede şarkı sözü unutulunca ne yapılır...
Bunun yanıtını Sıla’dan öğrendim geçen gün...
Hatta hakkında aşağıdaki şeyleri de öğrendim:
* Vaziyetler şarkısının klibinde oyuncu Ozan Akbaba’yı tekme tokat döven Sıla, hayatında hiç bir erkeğe tokat atmamış...
* Galatasaray taraftarıymış ama sadece taraftar, futboldan anlamazmış...
* Yeni albüm konserlerine yurt dışından başlamış (Cuma günü Eindhoven’da, dün akşam Rotterdam’da konseri vardı. 14’ünde Kopenhag’ta, 15’inde Hamburg’ta sahneye çıkacak.)
* Kafası, “Herkes gider Mersin’e, biz gideriz tersine” şeklinde çalışıyormuş.
* Hastalıklı ilişkiler kadını değilmiş, ilişkide son derece uyumluymuş, huzursuzluğu sevmezmiş...
* Yeni albümüne şarkıların demo hallerinin olduğu ikinci bir CD koymuş, “Günahıyla sevabıyla biz buyuz” demek için...
* Sahnede bazen şarkı sözlerini unuturmuş. Promter ya da dosya kullanmadığı için sözleri unuttuğunda ‘Nasıl olsa ben yazdım’ diyerek yeni sözler uydururmuş..

Alpler’de bile kar yoksa...
İstanbul’da benim hayatım boyunca gördüğüm en sıcak şubatı yaşadık.
Martta da hiç öyle kar-kış görünmüyor şimdilik.
Dünyanın iklim dengeleri tersine döndü.
Hafta sonu iki günlüğüne İsviçre’ye Davos’a gittim, orada bile kar yağışı yoktu...
Hava sıcaklığı 4 dereceyle -2 arasında gidip geliyordu.
İki gün boyunca kar çok az serpiştirdi sadece.
2014 kışı için, son yılların en az kar yağışının olduğu yıl diyorlar...
Pistlerde, etrafta kar var ama dağlarda karların eridiği yamaçlar ve tepeler o kadar çok ki...
Tabii orası Alpler, yarım saat kar yağsa yine her taraf beyaza bürünecek...
Ama Alpler de bile kar yağışı bu kadar azsa, yazık oldu Veysel Eroğlu’nun bıyıklarına...
Davos’a ne yapmaya gittiğimi de yarın anlatırım...

Haberin Devamı

Yarını akşam kim kazanacak
Yarın televizyonda büyük gün, Kıvanç Tatlıtuğ’un televizyon tarihinin en büyük reklam kampanyası yapılan ve merakla beklenen dizisi Kurt Seyit ve Şura başlıyor...
Amerika’da sezon öncesi başlayan çok güçlü dizilere ancak bu kadar reklam yapılıyor zaten.
Peki nasıl bir sonuç alacak?
Karşısında çok güçlü bir rakip var çünkü; Küçük Ağa...
Üç hafta önce yazmıştım; 18 ve 25 Şubat’ta Küçük Ağa’nın alacağı ratingler sonucu belirleyecek diye...
Küçük Ağa o tarihlerdeki bölümlerinde bırakın düşmeyi, ratinglerini bile artırdı.
Yarın akşamki bölümünü de Türker İnanoğlu, tekrar tekrar çektirmiş, en ufak ayrıntısına kadar her şeyiyle bizzat kendisi ilgilenmiş.
12-13 rating alan bir işe dönüştü Küçük Ağa...
Kurt Seyit onun karşısında nasıl bir rating alacak?
Vallahi son yıllarda televizyonda en heyecanla beklediğim kapışma bu...


Yazarın Tüm Yazıları