Direksiyona ben geçeceğim
Güncelleme Tarihi:
Esma ÇAKIR / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2004 01:29
Trafik kazasında ölen off-road’cu Feza Aytaç’ın kızı Yosun, henüz 15 yaşında baba acısını tattı. Babasının ‘Yoci’si Yosun, ‘Direksiyonu boş kalmayacak. Ben geçeceğim’ diyor.
Off-Road’cuların ‘raconu’na göre, bir kez takla atmadıysan milli sayılmıyorsun. En ünlü taklaları da ‘bumb’ denilen, boş bir arazinin ortasına kondurulmuş, üçgen bir tepeden atılanı! 7 yıldır off-road yapan Feza Aytaç da birçok kez milli olmuştu. Ama onun attığı son takla arazide değil, O-2 Otoyolu’nda oldu. Arkadaşlarına göre 40 yaşındaki Feza Aytaç’ın cipiyle attığı bu takla, ‘TEM’ taklasıydı!
Feza Aytaç’ın 20 yıllık eşi Biyolog Gülin Aytaç ile Burak Bora Anadolu Lisesi 1’inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki kızı Yosun da o cipteydi.
Feza Aytaç, bir yıl önce anlaşma yaptığı Suzuki için ‘Suzuki Adventure Trophy’yi düzenlemişti. İki ay Sapanca’daki araziyi yarışa uygun hale getirmek için çalışmış ve nihayet bir yıldır uykularını kaçıran yarışlar 27-28-29 Ağustos günlerinde yapılmıştı. Beklediğinden de iyi geçen bu yarışlar sonrası 30 Ağustos Pazartesi gecesi, eşi Gülin ve kızı Yosun’la İstanbul’daki evlerine dönerken, cipteki son sözleri de ‘Gülin iyiydi değil mi? Görürsün daha iyilerini yapacağım’ oldu zaten. Suzuki’nin yalnızca Türkiye’deki ilk Adventure Trophy’sini organize edebildiğini nereden bilebilirdi? .
‘Kemer takmadığını görsem onu uyarırdım’
Gülin ve Yosun Aytaç, Kurtköy Sapağı’nda kaç takla attıklarını hatırlamıyorlar. Kazadan sonra ayağı ezilen Yosun’un tek anımsadığı, camdan fırlayan babasını tekerlek altında bulduğu. Gülin Aytaç, kaza sırasında eşinin emniyet kemeri takmadığı iddiasını kabul etmiyor. ‘Arazi yarışçıları, trafik kuralları konusunda çok duyarlıdır. Ben ara sokaklarda bile kemer takmasam beni uyarırdı. Kaza sırasında kemer takıp takmadığını bilmiyorum. Ama takmadığını görsem onu uyarırdım’ diye noktayı koyuyor.
Gülin Aytaç, ‘Doğayı çok seviyordu. Emekliliğinden sonra bir balıkçı kasabasına yerleşip, balıkçılık yapacaktık’ derken buruk. Her yarışında babasını yalnız bırakmayan Yosun da, onun ölümüyle hayatında çok büyük bir boşluk olduğunu söylerken hüzünleniyor. Babasıyla bir yakınlarının çiftlik arazisinde, cipleriyle yaptıkları off-road denemelerini anımsarken keyifleniyor. 3 yıl sonra ehliyetini alacağını söyleyen Yosun, ‘Doğayı onunla sevdim. Arazi sporlarını bana o aşıladı. Bana bıraktığı en güzel miras bu. Onun adını hep yaşatacağım. Direksiyonu boş kalmayacak. Orayı ben dolduracağım’ diyor.
Kapı numarasını hiç kimseye vermeyecekler
İstanbul Off-Road Kulübü’nün (İSOFF) yönetiminde görev alan Feza Aytaç, 1998 yılında off-road yarışlarına katılmaya başladı. 2001 yılında da Suzuki takımının pilotu oldu. Son olarak 23-24-25 Temmuz günleri Giresun’da düzenlenen 2004 Türkiye Off-Road Şampiyonası 4’üncü yarışında 1’inci gelen Feza Aytaç, bu yıl Off-Road Masters Group’u (OMG) kurdu. Suzuki, Feza Aytaç’ın bu sene yarıştığı ‘2’ kapı numarasını başka araca vermeme kararını aldı. Ayrıca her yıl Feza Aytaç’ın adına yarışlar düzenlenecek.
Feza Aytaç’ın 20 yıllık eşi Biyolog Gülin Aytaç ile Burak Bora Anadolu Lisesi 1’inci sınıf öğrencisi 15 yaşındaki kızı Yosun da o cipteydi.
Feza Aytaç, bir yıl önce anlaşma yaptığı Suzuki için ‘Suzuki Adventure Trophy’yi düzenlemişti. İki ay Sapanca’daki araziyi yarışa uygun hale getirmek için çalışmış ve nihayet bir yıldır uykularını kaçıran yarışlar 27-28-29 Ağustos günlerinde yapılmıştı. Beklediğinden de iyi geçen bu yarışlar sonrası 30 Ağustos Pazartesi gecesi, eşi Gülin ve kızı Yosun’la İstanbul’daki evlerine dönerken, cipteki son sözleri de ‘Gülin iyiydi değil mi? Görürsün daha iyilerini yapacağım’ oldu zaten. Suzuki’nin yalnızca Türkiye’deki ilk Adventure Trophy’sini organize edebildiğini nereden bilebilirdi? .
‘Kemer takmadığını görsem onu uyarırdım’
Gülin ve Yosun Aytaç, Kurtköy Sapağı’nda kaç takla attıklarını hatırlamıyorlar. Kazadan sonra ayağı ezilen Yosun’un tek anımsadığı, camdan fırlayan babasını tekerlek altında bulduğu. Gülin Aytaç, kaza sırasında eşinin emniyet kemeri takmadığı iddiasını kabul etmiyor. ‘Arazi yarışçıları, trafik kuralları konusunda çok duyarlıdır. Ben ara sokaklarda bile kemer takmasam beni uyarırdı. Kaza sırasında kemer takıp takmadığını bilmiyorum. Ama takmadığını görsem onu uyarırdım’ diye noktayı koyuyor.
Gülin Aytaç, ‘Doğayı çok seviyordu. Emekliliğinden sonra bir balıkçı kasabasına yerleşip, balıkçılık yapacaktık’ derken buruk. Her yarışında babasını yalnız bırakmayan Yosun da, onun ölümüyle hayatında çok büyük bir boşluk olduğunu söylerken hüzünleniyor. Babasıyla bir yakınlarının çiftlik arazisinde, cipleriyle yaptıkları off-road denemelerini anımsarken keyifleniyor. 3 yıl sonra ehliyetini alacağını söyleyen Yosun, ‘Doğayı onunla sevdim. Arazi sporlarını bana o aşıladı. Bana bıraktığı en güzel miras bu. Onun adını hep yaşatacağım. Direksiyonu boş kalmayacak. Orayı ben dolduracağım’ diyor.
Kapı numarasını hiç kimseye vermeyecekler
İstanbul Off-Road Kulübü’nün (İSOFF) yönetiminde görev alan Feza Aytaç, 1998 yılında off-road yarışlarına katılmaya başladı. 2001 yılında da Suzuki takımının pilotu oldu. Son olarak 23-24-25 Temmuz günleri Giresun’da düzenlenen 2004 Türkiye Off-Road Şampiyonası 4’üncü yarışında 1’inci gelen Feza Aytaç, bu yıl Off-Road Masters Group’u (OMG) kurdu. Suzuki, Feza Aytaç’ın bu sene yarıştığı ‘2’ kapı numarasını başka araca vermeme kararını aldı. Ayrıca her yıl Feza Aytaç’ın adına yarışlar düzenlenecek.