Güncelleme Tarihi:
İddianamede, suç örgütünün lideri olduğu iddia edilen D. T. ile örgüt yöneticileri N. A., M. G. ve Ü. V. T.'nin, "fuhuş", "insan ticareti" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 175'er yıl hapsi istendi. Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Şahin tarafından hazırlanan iddianamede, Uluslararası menajerlerle irtibatlı örgütün, "eğlence mekanlarında çalışma" vaadiyle kandırdıkları kadınları Türkiye'ye getirdiği kaydedildi. Kadınların Türkiye'ye davet edilmesi işini, Çankaya'da eğlence merkezi işleten D. T. ile ilişkisi bulunan Rus uyruklu Türkiye vatandaşı M. G. ve A. U.'nun yaptığı iddia edilen iddianamede, Türkiye'ye gelmeyi taahhüt eden kadınların pasaport, vize ve konaklama işlemlerinin, örgüt üyelerince halledildiği anlatıldı.
TEHDİT VE ŞİDDET
Eğlence mekanlarında çalışmaya başlayan kadınların, Türkiye'ye alışması için bir süre serbest hareket ettiği belirtilen iddianamede, daha sonra kadınların fuhşa zorlandığı, kaçmaya çalışanların pasaportlarının alındığı, tehdit ve şiddete maruz bırakıldığı savunuldu. İddianamede, şüpheli Ü. V. T.'nin, babası D. T. il veya yurt dışındayken örgütün işlerini yürüttüğü ileri sürüldü. Şüpheli N. A.'nın ise örgütün "tehdit ve şiddet" kanadının yöneticisi olduğu öne sürülen iddianamede, A.'nın, kontrolündeki örgüt üyeleriyle tahsilat işlemi yaptığı, mekana gelen müşterilere zorla senet imzalattığı iddia edildi. Fuhşa sürüklenen kadınların, "ekonomik durumu kötü, parçalanmış ailelerin çocukları" olduğuna dikkati çekilen iddianamede, kadınların, içinde bulundukları zor şartlar nedeniyle seslerini çıkaramadığı kaydedildi.
POLİS ÖRGÜTÜN ŞİFRESİNİ ÇÖZDÜ
İddianamede, örgüt lider, yönetici ve üyelerinin, teknik takipten kaçabilmek için şifreli sözcükler kullandığına yer verildi. Örgütün, fuhuş yaptırdığı kadınlara "işçi-amele", kazandığı paraya "sigorta", kadınların zorla tutulduğu yere ise "lojman" gibi isimler taktığı belirtilen iddianamede, şüphelilerin telefon dinlemelerine karşı tedbirli davrandığı, yüzyüze görüşmeleri tercih ettiği kaydedildi. Soruşturma kapsamında, örgütün hesaplarına ve mal varlığına el konulduğu ifade edilen iddianamede, D. T. ve M. G.'nin banka hesaplarında, suç gelirinden kaynaklanan yüklü miktarda para tespit edildiği ileri sürüldü.