Bir medeniyet sahili olarak İzmir’de neler oluyor

İZMİR’de aday gösterilmeyen CHP’li belediye başkanları isyan halinde.

Haberin Devamı

En kritik yerlerde CHP’ye karşı DSP’ye geçtiler.
İşte bu yüzden İzmir’den yoğun mesajlar alıyorum.
Kimisi diyor ki:
“İzmir’de yıllarca gazetecilik yaptın. Bunca şey oluyor neden yazmıyorsun? Elini tutan mı var...”
Bir başkası daha keskin:
“CHP güle oynaya kazanacağı seçimleri riske attı. Bu kadar bir değişiklik beklenmiyordu. Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır.”
Kimisi Kocaoğlu’na ve genel merkeze veryansın ediyor:
“Oğullar, dünürler, iş arkadaşları seçildi. Siyasete ahbap çavuş ilişkileri bulaştı.”
Bir başkası, DSP’ye geçenleri “ihanetle” suçluyor...
Sözün özü:
İzmir’de siyaset, yine “eh be bilader” dedirtecek hale geliyor.

TECRÜBELİ KALEMLER

Şu aralar kamplara ayrışmış gazetecilerin birbirlerine saldırdıkları, toz duman bir ortamdayız.
Ama benim için İzmir farklıdır.
İzmir’de gazetecilik rekabeti, meltem rüzgârına kadardır. Gün boyu haber atlatmak için deli gibi çalışırsınız.
Ama akşam olup da gazeteler baskıya verilince rekabet biter. Kordon boyundan Pasaport’a kadar sohbet başlar. İşte o günlerden gelen tecrübeli arkadaşlarım var.
Şu “İzmir çukuru”nda siyaseti onlardan iyi yazacak kimse yoktur.
Hürriyet’in başında pırıl pırıl bir gazeteci, renkli bir kalem Deniz Sipahi.
“Aşırı tarafsız!!!” değerli dostum, Nedim Bubik var.
Milliyet’ten yılların isimleri, tecrübesi, Hamdi Türkmen, Erdal İzgi var.
“Ege’de son”dan Gönül Soyoğul. ‘Ben TV’den Erol Yaraş.
Sohbeti şiire çevirdiğimizde, gazetecilikteki en güzel molayı alabildiğimiz Ünal Ersözlü var.
Ünal, Sabah’ta yazan mürekkebi renkli bir kalemdir.
Ankara’dan gelip İzmir’e uyum sağlamak zordur. Onu başaran bir Şebnem Bursalı var.
Şebnem ilk göz ağrımız Yeni Asır’ı yönetiyor.
Yani her dünyadan, her taraftan, her renkten ve duygudan bir kalem bulabilirsiniz İzmir’de.
Böyle bir kalem zenginliği de İzmir’e yakışır.
Bu nedenle İzmirliler, siyasetin şifrelerini çözme konusunda şanslıdır.
Bana gelince sevgili dostlarım. Elbette elimi tutan yok. Zaten hiç olmadı.
Bir süre araştırdım, sordum, sorguladım.
İşte sonuçlar:

Haberin Devamı

1) ATATÜRK’Ü SİYASETE ALET ETMEK

Haberin Devamı

Bir konu beni çok üzdü. Dini siyasete alet etmek ne derece ayıpsa, Atatürk’ü siyasete alet etmek de o derece ayıptır. Bir adayı Atatürk’le ilgili bir sözünü cımbızlayarak suçlamak yakışık almıyor. Kimse kimsenin ne kadar Atatürkçü olduğunu semboller üzerinden test etmemeli.

2) AZİZ KOCAOĞLU CEPHESİ

Kocaoğlu zor günler geçirdi. Ağır davalarla, haksız saldırılarla boğuştu. Bu günlerde kendisini desteklemeyen ilçe belediye başkanlarına karşı içten içe bilendi. Ve adaylar belirlenirken keskin kararlar aldı. En kritik yerlerde belediye başkan adaylarını değiştirerek seçimlere kişisel damgasını vurdu. Risk tamamen üzerinde... Karşıyaka, konak, Bornova, Buca, Karabağlar, Çeşme, Kemalpaşa’da seçimler çok rahat değil.

Haberin Devamı

3) CHP GENEL MERKEZİ

Var olan belediye başkanlarını değiştirirken, siyasi nezaket göstererek onlarla konuşulmamış. Bu nedenle isyan var... Neden değiştirildikleri ve partideki durumları konuşulmamış.

4) DSP’YE GEÇENLER

Siyasi olarak haksızlığa uğradıklarını düşünüyorlar. Bir belediye başkanı aynen şunu söyledi:
“Biliyor musun ki, partiden bir kişi arayıp aday yapılmayacağımızı söylemedi. Başkalarından duyduk... Bu kadar hizmetin karşılığı bu mu olmalıydı.”
Buna karşılık DSP’ye geçenler için de ağır eleştiriler var.

5) SON VİRAJDA NE OLUR?

DSP’ye geçenler “ihanet”le suçlandığı için, CHP yönetimine duyulan tepkiler zamanla yumuşayabilir.

6) BİNALİ YILDIRIM FAKTÖRÜ

Haberin Devamı

AK Parti, Binali Yıldırım’ı İzmir’e aday yaparak en doğru kararı almış. Yıldırım’ın “proje adamı” kimliği etkili oluyor. Siyaseti, “hizmet” olarak tanımladığı için, İzmir’de etkili oluyor. AK Parti’ye karşı olanlar bile Binali Yıldırım özelinde yumuşuyor.

7) ELEŞTİRİLER İÇİN

Geçen yazımda Binali Yıldırım’ın projeci kimliğini övdüğüm için bazı eleştiriler geldi. Onlara da tamam. Ama ben doğru bildiğimi yazmaya devam edeceğim. Binali Yıldırdım’ı çalışırken gördüm. Yaptığı projeleri izledim. Böyle bir kişinin İzmir’de yarışa girmesi bile faydalıdır. En azından siyasetin kamplaşmaya dayalı hırpalayıcı bir laf cambazlığı değil, bir proje ve hizmet yarışına dönüşmesi açısından faydalıdır.
Ki İzmir’in artık, laftan, nutuktan çok projelere ihtiyacı vardır.

Yazarın Tüm Yazıları