GeriSeyahat 36 saatte Buenos Aires
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
36 saatte Buenos Aires

36 saatte Buenos Aires

Leziz bifteklerden enerji alıp, tango dolu bir hafta sonu yaşamak, tarihi kafelerde soluklanmak için kuşkusuz ideal seçim Buenos Aires. Yazı yaşayan şehirde şubatın sürprizi ay boyunca, her hafta sonu düzenlenen karnavallar. Şehrin Latin kültürü, yüzyıllar boyunca Avrupalı göçmenlerce yeniden biçimlendirilmiş. Şimdilerde modernizm hızla öne çıkıyor. Az bilinen süper kulüpler, para basan sanat galerileri, pırıltılı butiklerle zarafet ve kalite yükselişe geçmiş durumda. Buenos Aires’i böylesine çekici kılan da modern karakterinde geçmişin izlerini taşıması.

Cuma
16.00
Ulusal hayaletler

Recoleta Mezarlığı’nda doğrudan tarihe dalın. 6400 lahit mezarın arasında gezinen başıboş kedilere, turist kalabalıklarına katılın. Zenginlerin, generallerin, yazarların, işadamlarının gösterişli mezarları Art Nouveau’dan Neo Gotik’e kadar pek çok farklı üslupta yapılmış. Duarte Ailesi’nin siyah mermerli kabrinde, fotoğraf makinelerinin flaşları altında ziyaretçiler birer hayalet gibi görülüyor. Eva Peron, namı diğer Evita’nın mezarı da burada. Halk ulusun eski ruhani liderine hâlâ kucak dolusu çiçek taşıyor.

18.00
Akşam aperatifi

Akşamın gelişini caddelerde yoğunlaşan trafikten, kafelerde oturan Porteños (Buenos Aires’li) sayısından anlayabilirsiniz. Akşamüstü zaman geçirmek için kafelerde aperitivo içiliyor, kentin en eski kafesi ise mezarlığa birkaç dakikalık yürüyüş mesafesindeki La Biela. Yarış otomobili fotoğrafları, yarış aksesuvarlarıyla süslü ahşap duvarların önünde oturan ütülü elbiseli, kır saçlı beyefendilere katılın ya da terastaki plastik iskemlelerde kurulun. Her iki durumda da 150 yıllık bir geleneğin parçası oldunuz demektir. O gelenek ki sanat hamileri, yazarlar, oyuncuları buluşturmuş, aynı semtte oturan Jose Luis Borges gibi yazarlara kucak açmış. Kremalı, likörlü bir fincan kahve (20 TL) siparişi verin. Akşama güzel başlamanın tadını çıkarın (labiela.com).

21.30
Samimi akşam yemeği

Yemek saatine kadar çevreye alışacak, Casa Felix’te kendinizi Buenos Aires’in yerlisi gibi hissetmeye başlayacaksınız. Diego Felix ile Sanra Ritten, şehrin şık mahallerindeki özel evlerde açılan ev restoranı modasının öncülerinden. Chacarita’da 2007’de açtıkları mekan kısa zamanda çok popüler oldu. Haftanın üç akşamı evlerinde Latin Amerika temalı, beş tabaktan oluşan mönüler sunuyorlar (Kışın haftanın bir akşamı açık). Akşam turist, kentte yaşayan yabancılar ve Buenos Aires’lilerden oluşan gruba bahçede aperatif içki sunumuyla başlıyor. Diken kabağı yapraklarına sarılmış fontina peyniri gibi mezeler ikram ediliyor. Ardından avluda kurulan masalarda, çarpıcı tatlar birbirini izliyor: Krem kıvamında burrata (lor peyniri), Patagonya sardalyası flatosu, çikolatalı sufle, leziz şaraplar... Fiks mönü, şarap hariç 80 TL (colectivofelix.com).

Cumartesi

10.00
Tatlı enerji

Görkemli Dekoratif Sanatlar Müzesi’nin yanı başındaki iki katlı tarihi yapı bir zamanlar diplomatik konuttu. Şimdi sabah kahvenizi içebileceğiniz huzurlu bir mekan. Croque Madame, yüksek ağaçların altında, iyi düzenlenmiş bir bahçede. Havuz başında bir masa bulup kahve siparişi verin (8 TL), sonra fırından yeni çıkmış çörekler (10 TL) eşliğinde yudumlayın (croquemadame.com.ar).

11.00
Sanat yürüyüşü

Hazır yanıbaşına kadar gelmişken neo klasik mimari örneği Dekoratif Sanatlar Müzesi’ne (giriş 5 TL), uğrayın. Binayı Fransız mimar Rene Sergent, Matías Errazuriz ve Josefina de Alvear için yapmış. Fransız konsolosu Errazuriz, geçen yüzyıl başında yaptırdığı binayı Fransız, Hollanda mobilyalarıyla döşemiş. Doğu porselenlerinin, duvarlarda El Greco ve Manet tablolarının süslediği yapıyı 1935’te Josefina ölünce müze olması koşuluyla devlete bağışlamış (mnad.org). 80 yıl sonra müzeyi gezmek, ailenin neredeyse değişmemiş odalarında hayata tanık olmak sizi mutlu ettiyse buradan diğer elçilik binalarının sıralandığı Avenida Figueroa Alcorta’ya gidin. Amerikan Sanat Müzesi’nde (Malba) geçmişle bugünü karşılaştırın (giriş 12 TL). Boyutu küçük müze, Fernando Botero’dan Diego Rivera’ya geniş koleksiyonu, Tracey Emin’den Yayoi Kusama’ya iddialı sergileriyle çağdaş sanatın nabzını tutuyor (malba.org.ar).

15.00
İskandinav gurme

İsmini semtteki film şirketlerinden alan Palermo Hollywood’a bir zamanlar kimse uğramazdı. 2001’de Olsen adlı restoranın açılması her şeyi değiştirdi. Restoran çok kısa zamanda popüler oldu. 13 yıl sonra bugün sabah kahvaltısından akşam yemeğine hep masaları hareketli. Dışarıdaki duvarları sarmaşık kaplı bahçede ya da içerideki minimalist masalarda oturduğunuzda İskandinav mutfağının tütsülenmiş somon, patatesli börek, morina gibi lezzetlerini tadabilirsiniz. İki kişi 80 TL.

16.30
Moda merkezi

Buenos Aires’te sokak modası klasik ve zarif. Fakat Palermo Soho’da renkler parlak, tasarımlar dikkat çekici, enerjisi bulaşıcı. 2001 ekonomik krizinden sonra ülkenin ünlü modaevlerinin de geldiği semt aslında bağımsız tasarımcıların merkezi. Yüksek kaliteli deri ürünlerinden, sanatsal kırtasiyelere kadar her türlü hediyeliğin bulunduğu semt alışveriş için ideal. Graffiti ile renklenmiş parke döşeli sokaklarda kaldırıma yayılmış kafeler, plakçılardaki DJ’ler, çevredeki genç nüfus alışverişi partiye dönüştürüyor.

22.00
Yemek sanatı

Palermo Hollywood’un hızla değişen sokaklarındaki graffiti kaplı küçük bir aralıkta, siyah kapının üstündeki tabela dikkatinizi çekecek: Tegui. Kentin en heyecan verici restoranlarından biri bu. Mücevher kutusuna benzeyen salonunda üç öge dikkat çekiyor: Duvarı kaplayan şarap şişeleri, ortadaki palmiye gölgesindeki sigara içilebilen meydan, gerideki açık mutfak... Bir uçtan diğerine koşturan beyaz ceketli film yıldızı gibi yakışıklı garsonlar, sunumları kadar eşleştirmeleriyle de dikkat çeken iştah kabartıcı tabaklar taşıyor. Yeşil elmalı, hindistan cevizi köpüklü kum istiridyesi, şeftalili tavşan ravioli, ahtapot bolonez sosuyla Şili levreği... Çift kişi için üçer tabaklık mönü, şarap hariç, toplam 230 TL (tegui.com.ar).

24.00
Gece tostu
Acıkan gece kuşları için Isabel yakında. Dekorasyonunda klasik Art Deco üslubu dikkat çekiyor: Parlak kadife kaplı kanepeler, maun masalar, ahşap zemin, yere kadar ayna kaplı bar, lambaların arasından DJ’in çaldığı müziği duyabileceğiniz küçük hoperlorlar... Dikkatizi dağıtmadan martini ya da şampanya kokteyli (25 TL) sipariş edin. Son sipariş saati 03.15 (isabelbar.com).

Pazar

10.00
Yeşil manzara

Buenos Aires yeşil bir şehir. Caddelerini yüksek çınarlar gölgelendiriyor. Kaldırımlardaki bahçeler rengarenk begonvillerle süslü, şehrin yer yerine farklı boyutlarda parklar yapılmış. Hiçbiri Costanera Sur Ekolojik Koruma Alanı kadar bakir değil. Park, Rio de La Plata boyunca uzanan 300 hektarlık alana kurulmuş. Güney girişindeki patika boyunca yürüyüşe çıkın. Sazlıkların ardındaki kuğuları, ak balıkçılları, başınızın üstündeki dallarda sizi selamlayan rengarenk papağanları seyredin. Sonra, yakındaki Tristán Achával Caddesi’nin kafelerinden birinde kahvaltı yapın. Nehir kıyısında koşuya çıkan, paten yapan, bisiklete binenleri seyredin.

13.00
Tiz notalar

Şehir turunuzu bir doz daha kültürle tamamlayın. Görkemli opera binası Teatro Colon, dünyanın en iyi konser salonlarından. 105 yılda çok ünlü şefler, divalar geçti sahnesinden. Haftanın her günü, 15 dakikada bir, 30 kişilik gruplara özel tur yapılıyor (35 TL). Turda sahne arkasını, vitrinlerde ünlü solistlerin kostumlerini, Versailles Sarayı’nın Aynalı Salonu stilindeki Altın Oda’yı göreceksiniz. Şanslıysanız, o sırada prova yapan ünlü sanatçılara rastlayabilirsiniz (teatrocolon.org.ar).

NASIL GİDİLİR

İstanbul’dan Buenos Aires’e gelecek hafta bir aktarmalı gidiş-dönüş uçak biletlerinin fiyatları Lufthansa’da 3058 TL, KLM’de 3102 TL’den başlıyor.

False