Helal olsun İzmir’e

-SEÇİME değil savaşa gidenlere inat...

Haberin Devamı

Helal olsun İzmir’e

-Seçim bürolarına baskın verip adam katledenlere inat...
-Bir arada kardeşçe yaşamayı değil cepheleşmeyi körükleyenlere inat...
-Bir oy daha fazla almak için milleti millete düşman edenlere inat...
-Hizmet yarışı değil milli mücadele yapanlara inat...
-Rakiplerini makineli tüfekle tarayacak gibi konuşanlara inat...
-İnsanlığı, nezaketi, huzuru, barışı özletenlere inat...
Sergilenen muhteşem bir duruştur bu fotoğraf...

*

Bir centilmenlik fotoğrafıdır.
Bir medeniyet fotoğrafıdır.
Bir “yeter söz kardeşliğin” fotoğrafıdır.
Bir “yetti gari” fotoğrafıdır.

*

Helal olsun İzmir’e!
Helal olsun sebep olanlara!
Darısı başka şehirlerimize inşallah!

Haberin Devamı

Kendini iki dakika onların yerine koy

DÜŞÜN: Hakkında hükümler verilmiş. “Ağırlaştırılmış müebbet” falan...
Yatıyorsun dört duvarın arasında.
İsyan ile tevekkül arasında bir yerdesin.

*

Ve derken...
17 Aralık günü bir “şey” oluyor.
Tuhaf bir “şey”.
Para kasaları, Reza’lar, bavullar, bakanlar, oğullar, ayakkabı kutuları falan.

*

Ertesi gün bir de bakıyorsun ki...
16 Aralık günü akşamına kadar “Ne iyi oldu da bunları içeri attık” diyenler, 17 Aralık günü aniden ağız değiştirmeye başlamışlar:
-Sana kumpas kurulduğunu söylüyorlar.
-Seni içeri tıkmak için kanıtlara sokuşturma yapıldığını söylüyorlar.
-Senin aslında o kadar da suçlu olmadığını söylüyorlar.

*

Koy kendini iki dakika onların yerine.
Ne yaparsın?
-Duvarları yumruklamadan kalabilir misin o zindanda?
-Yüreğin sıkışmaz mı? Göğsün daralmaz mı?
-Duvarlar üstüne üstüne gelmez mi?
-Lanet etmez misin?
-Orada bir saniyecik daha kalamayacak duruma düşmez misin?
-Kafayı yiyecek hale gelmez misin?
-Hükümetine de, Cemaat’ine de isyan etmez misin?
-Savcısından yargıcına, polisinden şebelek gazetecisine... Alayına ağız dolusu laflar sokuşturmaz mısın?
-Kendini “hükümlü” ya da “tutuklu” olarak değil de “esir” olarak görmez misin?

*

İki dakika empati yap, iki dakika...
Ne hissedersin?

Paralel paralel

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Erdoğan diyor ki: “Paraleller herkesi dinlemiş.”

*

Kimleri dinlemiş bu “paraleller”?
Devlet protokolünün en tepesini...
Cumhurbaşkanı’nı, Meclis Başkanı’nı, Başbakan’ı...

*

Ama bu arada internete bakıyoruz:

-Fethullah Gülen’in telefon konuşmaları leblebi çekirdek gibi piyasada...
-Cemaat’in üst düzey yöneticileri olduğu iddia edilen kişilerin telefon konuşmaları ortalıkta...

*

O zaman soralım: “Paraleller”, devletin tepesini dinliyorsa...
“Paraleller”i kim dinliyor?

4 adımda yolsuzlukla mücadele rehberi

BİRİNCİ adım:
Bilgilerin internette rahatça dolaşımını engellemek için internete sansür getiren yasal düzenleme yapmaya çalışırsın.

*

İkinci adım:
Futbol maçlarında atılacak rahatsız edici sloganları o sloganları atanların ağzına tıkayacak cezalar yağdırırsın.

*

Haberin Devamı

Üçüncü adım:
Yolsuzluk davalarının içeriğinin yazılıp çizilmesini engellemek için gazete ve televizyonlara yayın yasağı kararı aldırırsın.

*

Dördüncü adım:
Üniversiteler gibi üniversite hocalarını da susturmak için hocalara televizyonda konuşma yasağı getirirsin.

*

At bu dört adımı...
Bak bakalım ortada yolsuzluk falan konuşan kalıyor mu?

Havuz problemleri

-BİR işadamı bir havuza 125 milyon dolar koyuyorsa, o işadamı o havuzdan kaç milyon dolarlık geri dönüş bekliyordur?
-Havuza para koyan bir işadamı, havuza para koyarken neden “milletin bilmem neresine koyacağız” da demektedir?
-Havuza para koyan işadamları arasında adalet nasıl tesis edilir? Neden birinden daha çok, diğerinden daha az para istenir?
-Havuza para koyarak satın alınan gazeteye “havuz gazetesi” demek caiz midir? Hayrettin Hocam ne der bu işe?
-Her gelen hükümet, havuza para koydurarak gazete satın aldırsa... Memleketin tüm gazetelerinin “havuz gazetesi” haline gelmesi için kaç hükümetin gelmesi gerekir?
-Korkmaz Yiğit’e sırf “Milliyet’i satın al” dediği için Yüce Divan’da yargılanan Mesut Yılmaz, Korkmaz Yiğit ve tayfasına havuz kurdursaydı... Nerede yargılanırdı?

Haberin Devamı

Her yer Başbakan


İSTANBUL’un adayı kim?
Kadir Topbaş mı, Tayyip Erdoğan mı?
Peki ya diğer şehirlerin?

*

AK Parti’nin yerel seçim kampanyasını Başbakan Erdoğan tek başına sırtlamış durumda.
En azından ortaya çıkan “algı” bu yönde...

*

“Her yer Başbakan/Her yer Başbakan” sloganı gerçek mi oluyor ne?

Yazarın Tüm Yazıları