Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 2004 01:47

‘Zina’ şikáyeti

GENEL olarak şu an gündemimizi meşgul eden zina konusuyla ilgili gazetenizde çıkan yazıları takip ediyorum.

Dinimizin yasakladığı, aynı zamanda toplumsal huzurun sağlanması, kutsal aile kavramının yıkılmaması ve toplumumuzun dejenere olmaması için zinayla ilgili cezai müeyyidelerin koyulmasını ben de istiyorum.

Fakat köşe yazarlarınız, genel olarak yazılarında, zinadan sanki zararsızmış ve toplumda kabul görmüş bir fiilmiş gibi bahsediyorlar.

Zinanın sadece bir vicdan meselesiymiş gibi gösterilmesi, toplumun ahlaki değerlerini kaybetmesi ve gençlerimizin dejenerasyonu gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.

Bu durum beni çok rahatsız ediyor.

Sizden, yazarlarınızın kullandığı üsluplarda daha dikkatli ve titiz davranmalarını, topluma karşı gereken saygıyı ve ehemmiyeti göstermelerini rica ediyorum.

Yeşim ÇAĞLAYAN

yesimcaglayan@yahoo.com


AKP hükümetine yakın durma çabası mı?

5 Eylül tarihli nüshanızda ‘Zina suç olsun diyen kadını, kocası dövdü’ başlığıyla verilen habere takıldım.

Zina konusu, AKP hükümetinin gereksiz yere ortamı germe veya kendi tabanına iyi görünme çabasıyla gündeme geldi.

Bu nedenle de halkın büyük kesiminden tepki gördü. Bizler bu tepkilerin dile getirilmesini beklerken, siz magazinsel yönü ağır basan bu haberi hem de birinci sayfadan vermişsiniz.

Hürriyet Gazetesi’nin çok kaliteli bir okur kitlesi olduğuna inanmışımdır her zaman. Yoksa artık farklı bir kesime mi hitap ediyorsunuz?

Mehmet SAYIN

TEMSİLCİNİN NOTU: Bu haber, tümüyle o gün yaşanmış bir polisiye olay. Sadece güncel bir haberden yola çıkarak, birtakım siyasi sonuçlara ulaşmak sanıyorum haksızlık olur.


Kozinoğlu fotoğrafı neden mozaikli

MERHABA Sayın Okur Temsilcisi. Ben geçtiğimiz günlerde gazetenizde yayınlanan Kaşif Kozinoğlu fotoğrafına takıldım kaldım. Anlamadığım nokta şu: Madem güvenlik nedeniyle yüzü mozaiklenecekti; neden fotoğrafı gazeteye bastınız? Eğer yüzü gösterilmeyecekse, neden gazeteye fotoğrafını basıp da insanları meraklandırdınız? Bunu açıklayabilirseniz sevinirim.

Amir Şenay ÖZKUL

dr_dree25@hotmail.com

TEMSİLCİNİN NOTU: Günlerdir gazetelere konu olan, tartışılan ve gizli serviste çalıştığı için fotoğrafı elde edilemeyen bir kişinin fotoğrafının bulunması bir gazetecilik başarısı. Bu fotoğrafı elde edip yayınlamamak, bunu bulan gazetecinin önemli bir mesleki başarısının boşa çıkması olacaktı. Ancak böyle kritik bir görevde bulunan kişinin yüzünün net olarak gösterilmesi de güvenlik kaygıları yaratmıştı. Fotoğrafın mozaiklenmesini de bizzat fotoğrafı elde eden gazeteci önerdi.


Gürcü bayrağı-Türk bayrağı

6 Eylül Pazartesi günkü gazetenizde Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı’nın açıklamalarına atfen manşetten yayınladığınız ‘Gürcistan Bayrağı-Türk Bayrağı’ haberi, yurtdışında yaşayan Trabzonluları derinden yaraladı. Statta bulunan 100 civarındaki Gürcü’nün bayrağıyla 15 bin Türk’ün bayrağının orantılanması ne derecede doğrudur acaba? Trabzon gibi bir şehzadeler kentinin böyle mesnetsiz bir iddiayla karşı karşıya getirilmesi büyük bir hatadır. Haber verirken milli duygularımızı dikkate alınız.

Erkan Y.

erkanmania@yahoo.de

TEMSİLCİNİN NOTU: Hatırlanacağı gibi, bu sözler Futbol Federasyonu Başkanı’na aitti. ‘Tribünlerdeki Gürcü bayrağı, Türk bayrağından çoktu’ diyen bizzat Federasyon Başkanı Bıçakcı’ydı. Sayın Bıçakcı’ya Trabzonluların gösterdiği tepki de ertesi günkü Hürriyet’te yer aldı.


Clinton’ın ameliyatı ve Türk doktoru

BİRKAÇ gündür gazetenizde, Bill Clinton’ın by-pass ameliyatı haberlerini okuyorum. Ameliyatlara hep Prof. Mehmet Öz’ün katıldığını yazıyorsunuz.

Oysa ameliyatı bir Amerikalı profesörün yaptığı da bir gerçek.

Ben ABD’de Cleveland Clinic’te çalışan bir insanım. Şu an Türkiye’de tatildeyim.

Ameliyatların nasıl yapıldığı konusunda az çok bir fikrim var. Ameliyata giren hastaya öncelikle anestezi ekibi müdahale eder. Onların işi bitince cerrahi ekibi ikinci hazırlığı başlatır.

Sıra göğsün açılmasına gelince, bizzat ameliyatı yapacak cerrah devreye girer. Bütün mesuliyet de onundur. Eğer bu Mehmet Öz’se odur, değilse diğeridir. Bunu zorlamanın nedenini anlayamıyorum.

Sanki Türk doktorun reklamının yapılması için haberlerin saptırıldığı izlenimi edindim. Lütfen bunu yapmayın.

Cleveland Clinic’te çalıştığım için hastane kıskançlığı gibi bir şey aklınıza gelmesin, kızım da Clinton’ın ameliyat olduğu hastanede doktor.

Handan YAĞAN

Nihavent longa

30 Ağustos tarihli gazetenizde çok tuhaf bir bilgilendirmeyle karşılaştım.

1- Nihavent longa, belirtildiği gibi bazı oyun havalarına verilmis bir ad değildir. Oyun havalarına LONGA denir. Nihavent ise Turk musikisinde bir makamdır. Bu longa denilen oyun havası, çeşitli makamlarda bestelenir. Hangi makamda ise o isimle anılır: Nihavent longa, şehnaz longa, kürdilihicazkár longa, sultaniyegáh longa.

2- Söz konusu oyun havası çeşidi Romen kökenlidir. Yani Türklere özgu bir nesne değildir. ‘Cimnastikte Türk Ritmi’ diye atılan başlık da yanlış oluyor doğal olarak. Nim sofyan (gazetenizde yazılan şekliyle mim sofyan değil)usulü de iki zamanlı bir usuldür. Türk musikisine has bir tarafı olmayan, yani bir-iki, 2/4... Türk musikisinde kullanılan bir usuldür ama münhasıran bize ait değildir.

Necdet ERGÜNEY

Atlas promosyonu

SAYIN yetkili, kaç gündür gazetenizde Atlas eki vereceğinizi duyurmanıza rağmen bir türlü bulamadım. Bayiler ya hiç gelmediğini veya çok az geldiğini ve hemen tükendiğini söylüyorlar. Bugün sabah 7.30’da gitmeme rağmen yine bulamadım. Bari Atlas veriyoruz diye yazmayın. Biraz ayıp olmuyor mu?

Suna AKDAĞ sakdag@atu.com.tr

TEMSİLCİNİN NOTU: Hürriyet’in Promosyon Müdürü Müfit Utkusoy, ‘Bazı bayiler bu tür promosyonları istemediği için Atlas, Türkiye genelinde gazete satan 24 bin noktadan 14-15 binine dağıtıldı. Atlas’ı daha çok hareketli noktalardaki (ana caddeler, meydanlar vb.) gazete satış büfelerinde (Mobo), marketlerde, kırtasiyelerde bulabilirsiniz. Buna rağmen bulamazsanız, size yardım edebiliriz’ dedi. Müfit Utkusoy’un e.posta adresi şöyle: mutkusoy@hurriyet.com.tr


Çizgi roman istiyorum

BEN 1947 doğumluyum ve neredeyse Hürriyet ile yaşıtız. Bütün gençliğim ve delikanlılığım Hürriyet’le geçti. Çizgi film kahramanları olarak NİLÜFER, DEDEKTİF NİK, GÜNGÖRMÜŞLER, FATOŞ İLE BASRİ, daha sonra bizden biri BİZİMKİLER, yine çizgi romanda Ressam FARUK GEÇ’in kaleminden çıkan gerçek hayat hikáyelerini hiç ama hiç unutmadım. Bence eski okurlarınıza nostalji yaşatmak üzere hiç olmazsa pazar günleri bir nostalji dergisi yayımlasanız, para ile de alırız. Magazin beni o kadar ilgilendirmiyor. Yetti gari, biz, bizim acılı kuşağın teknolojisiz ama güzel günlerini arıyoruz. Bize onları yaşatın, onları verin, o zaman daha da büyük olacaksınız. Hiç olmazsa internet sitenizde bir köşe bile açıp bizi onlarla buluşturabilirsiniz.

Orhan SUAT Emekli-Lüleburgaz

8’de 4’e suçüstü haberi

4 Eylül tarihli gazetenizde yayınlanan ‘8’de 4’e Suçüstü’ başlıklı haberde, gerçekler çarpıtılarak, kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir. Habere konu olan ve rayların arasına konulduğu iddia edilen tahtalar, aslında ahşap izole cebireler olup, sinyalizasyon devrelerinin izole edilmesinde kullanılmaktadır. Habere konu olan demiryolu hattı, Afyon Set Çimento’ya giden 1.5 km.’lik iltisak hattı olup anayolla herhangi bir alakası yoktur. TCDD’nin kesinlikle malzeme sıkıntısı bulunmamaktadır.

Mehmet AVCI Devlet Demiryolları İşletmesi Basın Müşaviri

OKURLARIMIZDAN KISA KISA...

MEHMET KARABULUT Televizyonda yayınlanan Kelebek ekinizin reklamında ‘Kelebekler 1 gün yaşar’ deniliyordu. İnternette 1 gün yaşayan kelebeğin hangisi olduğuna bakmak için kısa bir araştırma yaparsanız hiçbir sonuca ulaşamazsınız. Ben yaptım, böyle bir kelebek bulamadım; çünkü yok. En kısa ömürlü kelebek, 2 gün yaşayan Bombyx Mori denen tür.

ZAFER GÜDENOĞLU 30 yıllık Hürriyet okuruyum ve şu anda Kars’ın Kağızman İlçesi’nde bir eğitime destek projesi bünyesinde görev yapıyorum. Bugün (7 Eylül) gazetemi aldım ve okuduktan sonra at yarışı tahminlerini aradım; ama bulamadım. At yarışı tahminlerinin yerinde reklam vardı. Bu nasıl olabilir? Okurlara önem verin.

DORUK ARDA Gazetenizin Ankara sayfalarında şehrimizin unutulan güzelliklerine (son olarak Kuğulu Park) de yer veriliyor ve bu bizi mutlu ediyor.

ALİ TUĞSUZ Seyahat ekinizde tanıttığınız bölgelerin neden küçük de olsa bölgesel haritasını o sayfada göstermiyorsunuz? Veya genel bir Türkiye haritası ve tanıtılan bölgeyi sanki büyüteçle gösterirmiş gibi detaylı verirseniz çok daha iyi olacağı kanaatindeyim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!