Türkiye’ye gelirsek Türkçe konuşuruz

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’ye gelirsek Türkçe konuşuruz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2014 11:43

Birkaç yıl Avrupa’da yaşadıktan sonra Arjantin’in Buenos Aires kentine geri dönen genç bir kızın hikâyesini anlatan “Violetta”, ikinci sezonunda da gençlerin ilgi odağı olmayı sürdürüyor. Dizi, Türkiye’deki takipçileriyle cuma, cumartesi ve pazar akşamları Disney Channel’da buluşuyor.

Haberin Devamı

Birleşmiş Milletler’i andıran oyuncu kadrosuyla dikkat çeken “Violetta”, kısa sürede öyle başarılı oldu ki, Latin Amerika Nickelodeon Ödülleri’ne de damgasını vurdu.
Başrol oyuncularından Martina Stoessel ‘en iyi yeni yıldız’, Pablo Espinosa ‘en iyi oyuncu’ ve Mercedes Lambre de ‘en iyi kötü karakter’ seçildi. Biz de bunu fırsat bilip İtalya’da konser veren dizi ekibinin yanında aldık soluğu. Roma’daki Palalottomatica’da etkileyici bir şov sahneleyen bu yetenekli gençlerle dizinin başarısını ve hayallerini konuştuk. Bu arada unutmadan; “Violetta”nın Türk hayranlarına bir sürprizi var. Dizinin jenerik şarkısının ünlü bir pop şarkıcısı tarafından yorumlanan Türkçe versiyonu, çok yakında Disney Channel’da takipçileriyle buluşacak. Şarkının tutacağı kesin, benden söylemesi...

Haberin Devamı

Martina Stoessel (Violetta) & Jorge Blanco (Leon) Violetta iki erkek arasında

Size Türk sevenlerinizin selamını getirdim.
Martina Stoessel: Teşekkürler. Bu muhteşem! Biz de Türk hayranlarımızla tanışmak isteriz. Sonuçta Roma’da konser vereceğimizi de hiç tahmin edemezdik ama işte buradayız. Türkiye’ye gelmeyi de hayal edemiyoruz ama kim bilir bakarsınız orada da konser veririz. Ve bu da muhteşem olur. Türkiye’deki hayranlarımızla ve dostlarımızla tanışmayı çok isterim.
Jorge Blanco: Belki bir dahaki röportajı orada yaparız, kim bilir...

Disney’le yollarınız nasıl kesişti?

Martina Stoessel: Ben şarkı söylerken keşfedildim. Sesimi dinledikten sonra bir televizyon programı için seçmelere girip girmeyeceğimi sordular. Ben de “Kesinlikle girerim” dedim. Babamla konuştum ve sonra farklı seçmelerden geçtim. Sonunda rol benim oldu.
Jorge Blanco: Öncesinde altı yıl Disney’le çalışmıştım ama arayıp “Bu proje için uygun olabilirsin” dediklerinde çok sevindim. Beni ilk kez bir seçmeye çağırıyorlardı ve sonuç muhteşem oldu.
Leon ve Violetta arasında neler olacak? Malum, ikinci sezonda Leon’un kafası biraz karışık...
Jorge Blanco: Evet, Leon’un kafası karışık. Ne bir evet ne de bir hayır diyor. Bir yandan da niyeti kötü olan Diego, Violetta’yı kendine çekmek için uğraşıyor. Onunla da aralarında bir rekabet oluştu. Diego’nun kötü karakteri yüzünden ikisi arasında yaşananlar da ilgi çekecek gibi gözüküyor.
Martina Stoessel: Violetta iki erkek arasında kalıyor. İkisi de onu seviyor...
Kendinizi geleceğin yeni ‘Disney’den çıkan dünya çapındaki yıldız’ı olarak düşünüyor musunuz? Sonuçta önümüzde Justin Timberlake, Miley Cyrus, Selena Gomez gibi örnekler var...
Jorge Blanco: Bunu bekliyorum tabii. Dört gözle bekliyorum!
Martin Stoessel: Evet, “Violetta” ile başımıza gelen, sıra dışı bir durum. Hâlâ inanılmaz geliyor. Sonrasında gördüğünüz gibi turneler, röportajlar, single’lar oldu. Disney böyle bir başarının daha önce hiç yaşanmadığını ve bunun bir ilk olduğunu söyledi.

Ekipteki herkes iyi birer şarkıcı, dansçı ve oyuncu. Sizin hayallerinizi nasıl bir başarı hikâyesi süslüyor? Oyuncu olmak mı, sahnede şarkı söylemek mi?

Martina Stoessel: Şarkı söylemeyi ve dans etmeyi seviyorum. İkisini birlikte yapmak da gerçekten muhteşem. Ben ileride kendi şarkılarımı söylemek için şarkıcı olmak istiyorum.
Jorge Blanco: Bütün bunları yapmaya devam etmek istiyorum; kendi şarkılarımı söylemeye, sahnede dans etmeye ve oyunculuk yapmaya... Kim gibi dersen, tıpkı Justin Timberlake gibi. Kendi şarkılarını yazıyor, muhteşem bir solo şarkıcı ve oyuncu.

SEVMEYENLER HEP OLACAK

Bu diziden sonra neler bekliyor sizi?

Martin Stoessel: Roma’dan döndüğümüzde Buenos Aires’e gidip çekimleri tamamlayacak, sonra da tatile çıkacağım. Şimdilik başka projeler görünmüyor. Turneye devam edeceğiz. Ardından da kitabım yayınlanacak.

Ne kitabı bu?

Martin Stoessel: Hayatımı anlatan bir kitap. Hikâyemi anlatmak için yazdım. Bu işe nasıl başladım, ne hissettim... Küçüklüğümden bu yana çekilen fotoğraflarım da olacak içinde. Yani sahip olduğum her şeyi görecekler.

Ünlü olmadan önceki hayatınızı özlediğiniz oluyor mu?

Jorge Blanco: Ben bu işi yapmayı seviyorum. Gezmeyi, turneye çıkmayı, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi... Ama bir yandan da ailemi ve arkadaşlarımı özlüyorum. Neyse ki artık sosyal ağlar var da aradaki mesafeler kısalıyor.

Sizi sert şekilde eleştirenler var mı?

Martina Stoessel: Tabii ki. Her zaman da olacak. Ama bir süre sonra üzülmemeyi ve bununla yaşamayı öğreniyorsunuz. Bu konuda yapabileceğiniz bir şey yok. Çünkü yaptığınız işi sevmeyen insanlar hep olacak. Sizi seven insanları bulmak ve onlara tutunmak zorundasınız. Diğerlerinin sizi kabul etmesini bekleyemezsiniz.

Hayallerinizi süsleyen bir rol var mı?

Jorge Blanco: “Batman”deki Joker gibi beni zorlayacak bir rolün içinde olmayı çok isterim.
Martina Stoessel: Amelie gibi bir karakteri oynamayı isterim. Bir de kötü birini canlandırmayı. Ama gerçekten kötü olacak.

Bu gülüşle mi?
Martina Stoessel: Bu gülüşle daha iyi olur. Bir kereliğine kötü olmak isterim. Bu yaşta yaşlı bir kadını oynamak da isterim. Bence eğlenceli olur.
İtalya konserinde, İtalyanca konuşuyordunuz. Fransa’da Fransızca. Konser öncesi repliklerinizi ezberliyor musunuz?
Martin Stoessel: Evet, sahne öncesi konser vereceğimiz yerin dilinde repliklerimizi çalışıyoruz. Türkiye’ye gelirsek de Türkçe konuşuruz. Sonuçta hayranlarımız bizi izlemek için efor sarf ediyor, biz de onlar için bunu yapıyoruz.

Haberin Devamı

Diego Dominguez (Diego) & Facundo Gambande (Maxi) Dominik’te bile kızlar rahat bırakmadı

“Violetta”nın başarısını neye bağlıyorsunuz?
Facundo Gambande: Başarının arkasındaki ekibe, arkadaşlığa bakmak gerekiyor. Ekrandaki başarıdan çok, kamera arkasındaki başarıyı dikkate almak lazım.
Umutlar, aşk ve arkadaşlıkla ilgili bir dizi “Violetta”. Bu kadar izlenmesindeki en önemli etken nedir sizce?
Facundo Gambande: Bence bir tane özel nedeni yok. Aile ve arkadaşlık bağları ön planda olduğu için aileler seviyor. Müzik ve dans da ön planda...

İşinizdeki en büyük zorluk nedir?

Diego Dominguez: Kesinlikle ailelerimizden uzak kalmak.

“Violetta”dan sonra hayatlarınızda neler değişti?

Facundo Gambande: Eskiden dışarıda dolaşırken bir kişi bile beni tanımazdı, şimdi ise sokakta yürüyemez oldum. Bu durum sadece Arjantin’le de sınırlı değil üstelik. Tatile Dominik Cumhuriyeti’ne gitmiştim, orada bile kızlar rahat bırakmadı. Sahilde güneşlenmeyi bırak, lobiye çıkamadım. Otel hayranlarla doluydu ve beni bekliyorlardı. Turneye çıkıyoruz, sahneden inince otele dönmeden bir yerde yemek yemek istiyoruz ama imkansız oluyor. Ama bu da işimizin bir parçası. Sonuçta hayranlar, sizinle sevgilerini paylaşmak istiyor.

Hayranlarınızın sizin için yaptığı en çılgın şey neydi?
Facundo Gambande: Aldığım hediyeler, büyük bir TIR kasasını doldurur. Hatta köpeğim için hediye alanlar bile var. Brezilya’da bunlar olurken, Guatemala’da farklı bir şey yaşadım. Oteldeki odamda otururken birden camda genç bir adam belirdi ve benden gitarını imzalamamı istedi. Diziden bir kız arkadaşımla beraberdim, ne yapacağımı bilemedim. Keşke bir kameramız olsaydı. (Gülüyor)
Diego Dominguez: Bende de benzer durumlar var ama tabii ki yatak odasından içeri girme gibi bir durum yok. (Gülüyor) Dizide kötü karakteri canlandırıyorum, bu yüzden şirin kızlardan çok annelerini tavladım. Genelde anneler benimle fotoğraf çektiriyor. Bana dokunmak, imza almak için geliyorlar. Gerçek olduğumu görmek istiyorlar yani.

Anneler serseri erkeklerden mi hoşlanıyor yani?

Diego Dominguez: Buna inanmaya başladım. Kötü erkekleri kendilerine, iyi erkekleri kızlarına istiyorlardır belki de, kim bilir... Biliyorsun ki idolleri John Travolta...

Hayalinizdeki rolü öğrenebilir miyim?
Diego Dominguez: Ben “Godfather”da oynamayı isterdim...
Façunada Gambande: Ben de Ninja Kaplumbağa ya da James Bond olmayı isterim.

Haberin Devamı

Rugero Pasquarelli (Federico) & Lodovica Comello (Francisco) Aynı kafadayız

İkinci sezonda sizleri neler bekliyor?
Rugero Pasquarelli: Benim karakterim Federico, uzun bir turneden sonra çok büyük bir tecrübeyle geriye dönüyor. Ama arkadaşlarının da desteği sayesinde bunun ayaklarını yerden kesmesine izin vermiyor. Ve sonunda nihayet aşkla karşılaşıyor.
Çekimlerde de ekrana yansıttığınız kadar eğleniyor musunuz? Oyuncular olarak aranızda iyi bir uyum var mı?
Lodovica Comello: Gerçekten çok güzel bir grubuz biz. Rekabetin çok olduğu böyle bir ortamda bulunması nadir bir arkadaşlığımız var. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Hepimiz aynı kafa yapısındayız. Çalışmadığımız zamanlarda da çok sık bir araya geliyoruz. Aramızdaki uyum, haliyle çalışma ortamımıza da yansıyor ve bizim için bu yoğun çalışma ritmini çok daha kolay hale getiriyor.
Rugero Pasquarelli: Ben, bizi büyük bir “Violetta” ailesi olarak görüyorum. Hepimiz aynı tutkulara sahibiz; dans etmeye, şarkı söylemeye ve oyunculuk yapmaya bayılıyoruz. Ve bu bizi bir araya getiren en önemli etken.

Sizin yaşınızdaki her gencin rüyası değil mi bu; şarkı söylemek, dans etmek, bütün dünyada tanınmak?

Rugero Pasquarelli: Ben bunun her gencin rüyası olduğunu düşünmüyorum. Örneğin benim erkek kardeşim futbol oynamaktan hoşlanıyor, şimdiye kadar ne şarkı söylemeye ne dans etmeye hevesi oldu. Amcam da kasap. Yani genel bir heves değil bu ailede.

İkiniz de İtalya’dan geliyorsunuz. Bu kadar genç bir yaşta evinizi, ailenizi, arkadaşlarınızı bırakıp Arjantin’e taşınmak, yeni bir ülkede yeni bir yaşama başlamak zor olmadı mı?

Lodovica Comello: Kesinlikle hiç kolay olmadı. İkimiz de farklı zamanlarda taşındık Arjantin’e. İkimiz de tek kelime İspanyolca bilmiyor, kimseyi tanımıyorduk. Bu yüzden özellikle ilk zamanlar çok zor geçti. Ama yaklaşık iki ay içinde bu ilk şoku atlatmayı başardık; pek çok arkadaş edindik, Arjantin’deki yaşama alışmaya başladık.
Rugero Pasquarelli: Aileden, arkadaşlardan uzaklaşmak çok zor ama er ya da geç herkesin yaşaması gereken bir tecrübe bence. Şimdi kendimi çok daha olgunlaşmış hissediyorum.

Kendinizi Disney’in gelecekteki starları olarak görüyor musunuz? Yeni bir Miley Cyrus, Justin Timberlake, Zac Efron gibi mesela?

Rugero Pasquarelli: Biz şimdilik sadece anı yaşıyoruz, işimizi çok seviyoruz, çok eğleniyoruz...
Lodovica Comello: Justin Timberlake benim için bir idol. Onun yerinde olabilmek, bana ulaşılmaz gibi geliyor. Ama tabii neden olmasın?

Rollerinize nasıl hazırlandınız?
Lodovica Comello: “Violetta” sadece bir dizi değil, aynı zamanda bir okul. Her gün dans ve müzik derslerimiz oluyor. Çok yoğun bir antrenmandan geçiyoruz. Fiziksel olarak formda olmamız gerekiyor.

Geleceğe dair planlarınız, hayalleriniz ne?

Lodovica Comello: Ben “Violetta” bittikten sonra şarkıcılığa devam etmek, kendi şarkılarımı yazmak ve albüm çıkarmak istiyorum.
Rugero Pasquarelli: Benim pek çok hayalim var. En büyük hayalim ise pek çok farklı alanda başarılı bir sanatçı olabilmek.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!