Ebru Gündeş teorileri

Nasıl her şeye dair bir teori varsa, Ebru Gündeş’in bundan sonra ne yapacağına dair herkesin kafasında uçuşan bir teori meltemi var elbet.

Haberin Devamı

O zaman şarkılı teorilere buyrunuz...
- MAN-TIK... Olaylar bir şekilde yatışsa dahi akıllara sürekli balya balya Reza görüntüleri geleceğinden ve tüm haberlerde “Ebru Gündeş’in kocası” diye ismini görmek/duymak ünlü şarkıcının hoşuna gitmeyeceğinden, “Buraya kadarmış” deyip İyi Şanslar şarkısını mırıldanacak:
“Bir, gidene kal demem asla.
İki, ezdirmem kendimi aşka.
Üç, düşman olup ayrılmak yakışmaz.
Sana son sözüm iyi şanslar!”
- AŞK...
Ne olursa olsun, neyle suçlanırsa suçlansın aşık olduğum kişidir, çocuğumun babasıdır diyecek ve arkasında duracak. Fırtınalar şarkısı eşliğinde tabii:
“Fırtınalar koparsa kopsun
Sürüklesin ikimizi
Arzular tutuştursun bizi
Razıyım sonuna senle olsun.”
- BU İŞTE BİR WOODY ALLEN VAR...
Bu teori de Woody Allen’ın son filmi Blue Jasmine’i izleyip çok beğenmiş sinemaseverlere gelsin.
Ebru Gündeş’i Cate Blanchett, Reza Zarrab’ı da Alec Baldwin yerine koyarsak eğer, filmin finalindeki sürpriz malumunuz: Meğer her şey Blanchett’in bir telefonundan sonra ters yüz olmuş.
Bu teoriye de en güzel şu şarkı, yani Ben Seçilmem, Seçerim eşlik eder diye düşünüyorum:
“Aşk eski bir yalansa en büyük yalan sensin
Gönlün acı gerçeği gözlerimden öğrensin
Deli gibi sevsem de çok çabuk vazgeçerim
Huyum suyum kurusun ben seçilmem seçerim.”

Haberin Devamı

Kaçış noktaları: Smaug ve Beyonce

Neden diziler izlenmiyor, pıtır pıtır dökülüyor şeklindeki ahret sorusunun yanıtı aslında belli:
Çünkü ülkenin gündemi dizilerden daha entrikalı, daha heyecanlı. Özellikle son üç gündür ışık hızında, yetişmek imkansız.
Fonda o eski çocuk şarkısının yeni versiyonu:
Balyalar elimizde kuryeler emrimizde, biz gideriz rüşvete hey rüşvete...
Bu şarkıya eşlik eden sürekli bir son dakika, yeni açıklama, yeni fotoğraf, bomba iddia gırla...
Olup biteni takip et, ofiste iş arkadaşınla, akşam ise yemekte buluştuğun eşin dostunla yorumla dur, bir yere kadar tabii.
Kaçış noktaları da gerekiyor. Başka şeylerle ilgilenmek...
Mesela:
- Yeni Hobbit filmi Smaug’un Çorak Toprakları...
Filmin adı Ankara’nın Bağları gibi bir zincirlemeyi anımsatsa da ejderha Smaug’un toprakları dev örümcekli ormanı, ukala ve güzel Elf’leri, göl ortasına sıkışıp kalmış balık kokan insanları ve çirkin Ork’larıyla filan gayet eğlenceli bir yer.
Üç saate yayılan filmde aksiyon yüksek, sıkılmaya pek imkan yok. Yine de filmin bir yerinde on dakika uyumuşum, o ayrı.
Çünkü bu 3D gözlükler bir süre sonra uyku getiriyor, başka boyuta gidip geliyorsun mışıl mışıl. İyi oluyor.
- Yeni Beyonce albümü...
Aniden, hiçbir ön tanıtım yapılmadan, kaba tabirle lönk diye dolaşıma girdi, satışa sunuldu. Çok şarkılı ve çok videolu olarak...
Öyle ki albümü iTunes’dan indir indir bitmedi. Sıkılmadım dersem yalan olur.
Peki sonuç? Şimdilik şarkılara değil, ama videolara vuruldum. Rocket ve Haunted mesela, şahaneler.
Ama bundan da ötesi olayın iki Ş’si:
Beyonce hem şık bir iş yaptı hem de şaşırttı.
Gaga ve birçok şarkıcının her zaman yaptığı üzere “Şu tarihte albüm geliyor” diye günler/aylar öncesinden beklenti tezgahını kurmadı. Buna gerek görmedi.
Ayrıca her şarkıyı kliplendirerek dinleyicinin görsel tatminini doruğa çıkardı.
Daha ne olsun?

Yazarın Tüm Yazıları