Yeni Türkiye’nin tetikçi şebeleğini takdimimdir

İLGİLİ Savcılar, önceki gün bir açıklama yapmışlar.

Haberin Devamı

Demişler ki:
- Ahmet Hakan’ın herhangi bir davada adı bile geçmedi.
- Ahmet Hakan’ın adı hiçbir soruşturmada yer almadı.
- Ahmet Hakan’ın tutuklanması diye bir şey yoktu, hiç olmadı.
- Bu iddiaları ortaya atanlar iftira atıyorlar, yalan söylüyorlar.

*

Elhamdülillah.
Zaten temizdik.
Müfterilerin pisliklerinden de temizlenmiş olduk.

*

Madem öyle...
O zaman medyada son dönemlerde ortaya çıkan cazgır ve tetikçi şebelekle hesaplaşmanın vakti gelmiş demektir.

*

Bu cazgır ve tetikçi şebelek, bakın 2011’de neler yazmış, neler söylemiş...
Onlarcasından sadece birkaçını alıntılıyorum:
- Savcılar Ahmet Hakan’ın bağlantılarını araştırıyor, yakında tutuklanabilir. (Şubat 2011 / Beyaz TV ekranı... Rasim Ozan höykürüyor programı)
- İkinci iddianame geliyor, Ahmet Hakan 2012 yılında tutuklanacak. (Şubat 2011 / Takvim gazetesi – Rasim Ozan Kütahyalı yazısı)
- Ahmet Hakan savcılık ve emniyet tarafından 2009’dan beri izleniyor. (Aralık 2011 / Sabah gazetesi internet sitesi – Rasim Ozan Kütahyalı röportajı)
- En geç 2012’nin sonunda Ahmet Hakan tutuklanacak. (Aralık 2011 / Takvim gazetesi – Rasim Ozan Kütahyalı yazısı)
- Allah taksiratını affetsin... Ahmet Hakan çok yakında tutuklanacak... Ben savcıların elçisiyim, elçiye zeval olmaz. (Beyaz TV – Rasim Ozan höykürüyor programı)

*

Haberin Devamı

Ve bugün...
Savcılar diyor ki:
“Hepsi yalan, hepsi palavra, hepsi iftira”.

*

Buradan ne çıkar?
Şu çıkar:
Bu cazgır şebeleğin bir zamanlar Ahmet Kaya’ya çatal bıçak fırlatanlardan hiçbir farkı olmadığı, eline fırsat geçtiğinde herkesin üzerine çatalı bıçağı fırlatmakta zerre kadar tereddüt etmeyecek karakterde biri olduğu gerçeği ortaya çıkar.
Daha da önemlisi...
Bu adamın artık “tescilli bir müfteri” olduğu gerçeği ortaya çıkar.

*

Normal şartlar altında bu kadarının bile bu şebeleğin insan içine çıkamaması için yetip de artması gerekir.
Fakat heyhat!
Bu şebelek, bırakın insan içine çıkamamayı, sanki pisliği yapan kendisi değilmiş gibi, gayet pişkin bir şekilde bugün de tutmuş “Emniyet yargı cuntası vardı, bu cunta önüne geleni tutukluyordu” diyor, diyebiliyor.
Ve hepimizi “emniyet yargı cuntası” adını verdiği bu yapıyla mücadele etmeye çağırıyor.
Kısacası...
İktidara yancılık yapmanın özgüvenine yaslanarak...
Daha düne kadar sırnaştığı polislere ve savcılara veryansın ediyor.
Daha düne kadar “demokrasi kahramanı” diye yaladığı polis ve savcılara bugün “cuntacı” diyor.

*

Haberin Devamı

Sonuna kadar utanmaz, sonuna kadar madrabaz, sonuna kadar şaklaban.
Ar yok, hayâ yok, utanma yok, sıkılma yok.
Öyle tıynetsiz ki...
İktidar partisi, azıcık güçten düşse...
“Tayyip Erdoğan var ya... Çok diktatördü çok” diye ilk bu yazar.

*

Eski Türkiye’nin tetikçileri, hiç değilse görevlerini gayet sofistike yöntemlerle yaparlardı.
Yeni Türkiye’nin tetikçisi ise işte bu...
Alın, hayrını görün.

‘Gezi’ciler yapmıştır

HABER şu:
“İstanbul’un 12 ilçesi bu sabah güne elektriksiz başladı. Ankara’da da bazı ilçelere elektrik verilemiyor. Kesintinin daha da yaygınlaşacağı söyleniyor”.
Bu arada...
Doğalgazda da sorun varmış... Doğalgaz kesintileri söz konusu olabilirmiş.

*

Haberin Devamı

Bakalım ilk kim...
“Elektrik ve doğalgaz kesintilerinin arkasında ‘Gezi’ciler var” diyecek?

‘Bingöllü Kenan’ adlı kabadayının dramı

“Bingöllü Kenan” diye bir kabadayı türemiş.
Sultanbeyli civarında.

*

- 16 yaşında hapse girmiş.
- 10 yıl memleketin değişik hapislerinde yatmış.
- 10 yılın ardından Sultanbeyli’ye yerleşmiş.
- Birkaç yıldır da Sultanbeyli’de racon kesmeye başlamış.

*

Ancak bir “sıkıntı” var “Bingöllü Kenan” için...
Dündar Kılıç’ların, Kürt İdris’lerin, İnci Baba’ların, Hasan Heybetli’lerin, hatta Çakıcı’ların bile yaşamadığı türden bir sıkıntı.
O sıkıntının adı: Sosyal medya...

*

Kim sosyal medya gerçeğine sırt çevirebiliyor ki bizim “Bingöllü Kenan” çevirebilsin.
Çevirememiş...
- Hayatını anlatan bir klibi -ki klibin yüzde 90’ı mahpushanelerde geçiyor– YouTube’da dönüyor.
- Bir Facebook sayfası var... Fotoğraflar, özlü sözler, raconlar falan gırla gidiyor.
- Bir Twitter hesabı var... Oradan âleme nizam veriyor.

*

Haberin Devamı

Peki “sıkıntı” nerede?
Nerede olacak, “sosyal medya” dediğimiz gayya kuyusundaki mavracı, dalgacı, gırgırcı çocuklarda.
“Bingöllü Kenan”ın kendisine gerekçesiz önem atfettiğini fark eden çocuklar, son sürat dalgaya vurmuşlar olayı...
- “Abi askerin olmaya hazırım” diye maytap geçiyorlar.
- “Bizim mahallede bir Göktürk Abi var, seni anında yer” diye gazlıyorlar.
- “Bingöllü” lakabına rağmen “Abi sen nereliydin ya” diye kafa buluyorlar.
- “Seni Kasımpaşa sırtlarında bekliyorum, hadi gel” diye meydan okuyorlar.
Velhasıl...
Eski tip Mercedes’i, belinde tabancası, beyaz gömleği, ilginç saç tıraşı, delirmiş gibi bakan gözleriyle...
Âlemde kendisine yer açmak isteyen “Bingöllü Kenan”, âlemin resmen maskarası haline gelmiş.

*

Haberin Devamı

“İletişim çağı” böyledir işte...
Bunlar adamı maymun ederler Bingöllü...
Aman dikkat... Kolla kendini.

Dört adet karşılık

- BİR: Cemaat’teki Hüseyin Gülerce’nin hükümetteki karşılığı Bülent Arınç’tır...
- İKİ: Türkan Şoray’ın karşılığı Beren Saat ise Fatma Girik’in karşılığı Özgü Namal’dır.
- ÜÇ: Saddam’ın damatlarını kurşuna dizmesinin karşılığı Kuzey Kore diktatörünün eniştesini idam etmesidir.
- DÖRT: Teoman’ın baba olmasının karşılığı Özlem Tekin’in her şeyi bırakıp bir kıyı kasabasına yerleşmesidir.

Yazarın Tüm Yazıları