MEDYADAN : Magazin haberleri

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN : Magazin haberleri
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2004 13:47

Kot üstüne gecelik modası nekine - Erkeğin evde hizmetçisi, yatakta fahişesi derken... - Ün yarışına girmek kovalasın sizi - Yüzünü sivilceler basmışmış - Ajda Pekkan’ın karmaşık aşkı - Sinan Çetin ‘Ben çektim, siz çekmeyin’ demiş - Kadırgalılar sarışın olur, değil mi - Çağla Şıkel neden iyi tanımadığı erkeklerle birlikte oluyormuş - Türk kadını niye 40’ından sonra seks istemiyormuş... ve diğer magazin haberleri.

Haberin Devamı


Kot üstüne gecelik modasını başlatmışlar, mış.

Manken Ebru Destan ile ‘yakın arkadaşı’ Demet Akalın önceki gece Reina’da eğlenmişler, ikisi de blucin üstüne gecelik giyiyormuş. Bir türlü medyaya malzeme olamayan Akalın “Gecelik modasının öncüsü olacağım. Bir kotun üstüne giy geceliği, at kendini dışarı. Niye kafamızı yoralım ki” demiş.

Hakikaten pratik. Heyecanlı ve bol alkollü bir gecenin sonunda fazla yorulmana da gerek yok, blucini sıyırdın mı hazırsın...

(Sabah’la Günaydın, 23 Ağustos)


*

ŞÖYLE BİR HANIMEFENDİ BULAMADIK GİTTİ!..

Ekran Turu köşesinde, Ferdi Yücedağ aktarıyor.

Benim gözümde bir erkeğin sevdiği kadın onun herşeyi olmalı. Evinde erkeğin hizmetçisi, dışarıda hanımefendisi, yatakta da fahişesi...” demiş Seda Sayan

Alimallah, ya bir karışıklık olursa!

Olur a!..

Evde hanımefendi, yatakta hizmetçi, dışarıda fahişe gibi mesela...

(Gözcü, 23 Ağustos)


*

ÜN YARIŞINA GİRMEK KOVALASIN SİZİ

Başlık “İngiltere’nin yıldız futbolcusu Rooney, genelevde yakalandı” diyordu.

Spotsa şöyle başlıyordu: “İngiliz futbolunda David Beckham ile ün yarışına giren 18 yaşındaki sporcu...”

(Hürriyet, 24 Ağustos)


*

KÜFRÜ HAK EDENLER...

“Ailenizin namusundan sorumlu” Şok gazetesi çok seviyeli (!) bir dedikodu yayınlıyor sürmanşetten:

Sivilce bastı

Manken Şebnem Schaefer’in Şenol İpek ile birlikteliği giderek kabusa dönüşmeye başladı. Nişanlanan ve yakında evlenecek olan çift, Şebnem’in annesi Lale Schaefer yanlarından bir an olsun ayrılmadığı için bir türlü baş başa kalamıyor.

En fazla birlikte poz verdikleri zaman yakınlaşan çift, bu sorunu nasıl aşacakları konusunda her gün yeni bir plan yapmalarına rağmen hâlâ bir sonuca ulaşamadılar. Sıkıntıdan yüzünü sivilceler basan Şebnem, annesini kırmadan bu sorunu aşmanın yollarını arıyor.

Afedersiniz ama... çüş yani!

Haberin Devamı

Sonra üç kuruşluk şarkıcılar, mankenler, gazetecilere küfrettiği zaman hayret ediyoruz. Halbuki içimizde sövülmeyi hak eden böyleleri de var...

(Şok, 23 Ağustos)


*

AŞKA GEL!

FB büyücüsü Ayten Gürışık’a göre ünlüler neler bekliyor?” muş.

Yani falcıya sormuşlar, kimin başına ne gelecek diye? Mesela...

Ajda Pekkan: Ajda Pekkan’a kendisinin haberi olmadan çok zengin bir tüccar aşık olacak. Ajda Pekkan ise hiç tanımadığı bir erkeğe aşık olacak. Bu ilişki güzel bir flör olayı (!) olarak devam edecek.”

Falcı değil, vodvil yazarı mubarek.

(1) Ajda Pekkan
(2) Ajda Pekkan’a haberi olmadan aşık olan çok zengin bir tüccar
(3) Ajda Pekkan’ın aşık olduğu hiç tanımadığı erkek...

Vaziyet epey karışacağa benzer...

(Star-Box-Magazin’in-adı-sadece-bu-kadarcık-mı-yahu, 24 Ağustos)


*

.... VE BİZE DE ÇEKTİRMEYİN!

Çok başarılı bir sinema yönetmenidir Sinan Çetin, yani genelde.

Yeni nesil sinemacılara hitaben demiş ki, “Ben çektim, siz çekmeyin!”

Eğer ‘Komiser Şekspir’ gibi eserlerinden bahsediyorsa, çok haklı! Bir tane yeter... J

(Sabah’la Günaydın, 24 Ağustos)


*

Haberin Devamı

KADIRGA İSVEÇ’TEDİR DEĞİL Mİ...

Kadırgalı artık bitti, yepyeni bir Seda geldi, diyor başlık.

Tayfun Topal’ın “Hemen sormak istiyorum, bu yeni imajınız, yıllardır görmeye alıştığımız sarı saçlarınız yerine koyu renk saça geçmek sizin için zor almadı mı?” sorusuna, şöyle cevap veriyor kumral Seda Sayan:

Evet yıllardır saçlarım sarıydı. İlk defa saçımı boyattım...”

Daha önce hiç boyatmamış demek ki saçını, doğuştan sarışınmış...

Kadırga, Stockholm’un bir mahallesidir, Kadırgalı kızlar genelde sarışın olur ya!

(Sabah’la Günaydın, 24 Ağustos)


*

BİZ DE GÜNAHINI ALIYORDUK KIZIN...

Manken Çağla Şıkel şikayet etmiş:

Flört ettiği erkekleri tanımak ve ilişkisinin şekline karar verdikten sonra basına açıklama yapmak istiyormuş ama... “Ama paparazziler buna izin vermiyorlar. Şüphelendiklerinde hemen takip edip yakalıyorlar. Söylemeyince de ‘Neden saklıyorsun’ diyorlar. Bu yüzden özel hayatımı gizlemek gibi bir şansım olmuyor. Karşımdaki kişiyi tanıyamadan sevgili olunca da ilişkilerim uzun ömürlü olmuyor.”

(Gözcü-Asabi, 25 Ağustos)


*

VALLAHİ BEN İNSAN GİBİ SEVİYORUM ...

“Popun haşarı çocuğu” Atilla Taş demiş ki “Ben birisine tutuldum mu işi gücü unutuyorum. Kendimden geçiyorum. Türkçe deyimi ile sevdim ki köpek gibi seviyorum.”

Aynı Türkçe’yi konuşmuyoruz demek ki...

(Star - Box - Magazin - Daha bir sürü isim, 26 Ağustos)


*

BEN 500 DOLARA DA TANINMAMIŞ ADAM ROLÜNE ÇIKARDIM

Sedat Akdemir zaten (Türkiye’de 78 sinema salonunu işleten) AFM Sinemaları şirketinin patronu ve trilyonermiş. Yani paraya ihtiyacı olan bir eşdostakraba filan da değil

Sinan Çetin’in çektiği Hazırkart reklamında küçük bir rol için ... 50 bin Dolar almış.

Haberin Devamı

Niye kamuoyunun yüzünü hiç tanımadığı birine 50 bin dolar?

Neye karşılık?

Nasıl bir üçkağıt var acaba bu işte?

Hakikaten anlamıyorum...

(Sabah’la Günaydın, 26 Ağustos)


*

BİR AYIP DAHA!

Kırk yıllık bir karakter oyuncusuydu Dilaver Uyanık. Yaklaşık bir yıldır kanserle boğuşuyordu, yenik düştü. En son aynı adı taşıyor dizide Zerda’nın babasını oynuyordu. Hürriyet gazetesi ölüm haberini “Zerda’nın babası oldu” diye verdi.

Vefasızlık etti, ayıp etti.

(Hürriyet, 27 Ağustos)


*

TÜRK KADINI 40’INDAN SONRA SEKS İSTEMİYOR-MUŞ

Şöyleydi haber:

Pfizer'in 29 ülkede yaptığı 'Cinsel Tavırlar, Davranışlar ve Global Gözlem' araştırmasının Türkiye ayağı, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Samsun, Diyarbakır ve Erzurum'da 40 yaşın üzerindeki 1500 kadın ve erkekle konuşularak tamamlandı. Diğer ülkelerdeki kadınların yüzde 45.3'ü yaşadıkları cinsellikten mutlu olduklarını anlatırken, bu oran Türk kadınlarında yüzde 28.85'te kaldı. Araştırmanın sonuçları şöyle:

* Türk kadınının yüzde 80'i cinselliği 'fiziksel olarak' zevkli bulmuyor. 'Son bir yıl içinde yaşadığınız cinsel ilişki duygusal olarak ne kadar doyurucu?' sorusuna kadınların yüzde 64'ü, 'doyurucu değil' cevabını verdi.

* Türk erkeklerinin yüzde 70.5'i seksin ve cinsel ilişkinin yaşamlarında son derece önemli olduğunu söylerken kadınlarda bu oran yüzde 29 çıktı.

* Türk kadını 40 yaşından sonra cinsel yaşamını en aza indirmeye çalışıyor. Çevresel faktörler ve yaşın getirdiği olgunlukla kadınlar, seksten ve cinsel ilişkiden kaçınıyor. Oysa Avrupalı kadın seks ve cinsel ilişkiyle moral buluyor.

Bence Türk kadınının seksüel arzularının azalması değildir bunun sebebi.

Türk kadınları, geceleri koyunlarına giren

* Göbeğinde vıcık cıvık yağ
* Sırtında sarkık pis bir atlet fanilesi
* Dizine kadar sıyrılmış pis slip don
* Sevişirken bile ayağından çıkarmadığı gevşek çoraplar
* Suratında testere gibi üç günlük sakal
* Yirmi yıldır fırçalamadığı sarı dişleri seyrelmiş
* Ağzı, lağım üstü sarımsak kokan
* Islak ılsak terli
* Sadece kendi zevkini düşünen
* Ve epey bir garip fantezilere sahip...

... ayılar yüzünden tiksinmiştir cinsellikten minsellikten!

(Vatan, 27 Ağustos)


*

ÖNCE ÖNEMSİZ MİSAFİR...

Gazetelerde görmüşsünüzdür, Hürriyetim de verdi, Alper Mestçi ile Hüseyin Özcan “ünlüler” denilen güruhun “beyne zarar” laflarını toplamış bir kitapta. (Saçmalama - Ünlülerden Beyne Zarar Cümleler, An Yayıncılık)

Artık böyle şeylerin Hürriyet’e sürmanşet olmasına, ikinci sayfayı işgal etmesine (bugün mesela Hürriyet’in ikinci sayfa konusu: Gülben Ergen evlenip çocuk yapmak istiyormuş) alıştık ya, bir iki çarpıcı vecizeyi aktarayım size, hani gözünüzden kaçmış olabilir diye:

Gülben Ergen: (Klibinde oynattığı siyah çocuk hakkında) Aslında maymun oynatacaktık ama bulamadık. Biz de zenci çocuk oynatalım dedik.

Seda Sayan: Bugün çok önemli bir konuğum var, ama önce daha önemsiz biri gelecek: Safiye Soyman.

Hulki Cevizoğlu: Sayın Bush isterlerse cevap haklarını kullanmak üzere stüdyomuza konuk olarak gelebilir.

Haberin Devamı

Candan Erçetin: Albümün Fransızca olmasının nedeni, benim şarkıları Fransızca söylemiş olmamdandır...

İsmail Türüt: Ben de simetri(k) hastalığı var. Misal evde bir ampul yansın, yenisini takmadan uyuyamam...

Tuğba Altıntop: Ben kiralık anne miydim? Çocuklarımı yedi yıl karnımda taşıdım...

Mahmut Tuncer: Onun adı bir balık, onun adı balıkta yüzen bir şey, onun adı Yunus Bülbül geliyor...

Hilal Cebeci: Yani ben katil değilim ki, katil olsam seve seve gelirdim ama bu sebebten dolayı gelmek olmadı...

Gizem Özdilli: Ben deniz ürünlerini severim. Mesela balık, tavuk yerim...

İbrahim Tatlıses: Lütfen sanatçının motorizasyonunu bozup demorize etmeyin!

Özcan Deniz: Vallahi kıllarım diken diken oldu!

(Hürriyet, 28 Ağustos)


*

ŞART MİDUR?

Manken Deniz Pulaş’ın önden arkadan iki fotoğrafı ve bir başlık: Kim der anne diye!

Bir de böyle bir gazeteci edebiyatı vardır. Niye? Annelerin illa şişman, yağlı, göbekli mi olması gerekir?

(Güneş, 28 Ağustos)


*

ANKET DEDİĞİN BÖYLE OLUR

Ben de bu köşede ilgi çekici, aykırı “anketler” yaptığımı sanırdım, kendimi aldatırmışım meğer.

Anket dediğin, Ebru Drew’inki gibi olur.

Gece & Şehir İstanbul’da okurlarına soruyor Drew Hanım: “Bir kadın kaçıncı gecede teslim olmalı erkeğine? Ve erkek de kadınına?”

Haberin Devamı

Daha açık da sorabilirmiş soruyu, buna da şükür...

(Vatan-Çikolata, 28 Ağustos)


*

LAHAVLE

Gözümden kaçmış bugüne kadar, Müge Anlı’nın sayfasında, başlığın yanında şöyle yazıyor:

Müge Anlı - Ödül Rekortmeni Magazin Gazetecisi

(Vatan-Vatan 34, 28 Ağustos)


*

İTİNAYLA KÖŞE KALDIRILIR

Oya Aydoğan’ın Kadınlar Ne İster köşesi ikinci sayfanın üst yarısında yarım sayfa olarak başladı, çeyrek sayfaya indi, hurufatı (fontu) küçüldü, Karınca Duası gibi okunmaz oldu, baktım bugün de sayfanın altında, küçücük bir kutucuk kalmış.

Kaldıracaksanız efendi gibi kaldırın, bir köşe de “azar azar” kaldırılmaz ki, kadına ayıp...

Diyeceksiniz ki, o da haddini bilseydi. Ne yapsın, Hülya Avşar, Gülben Ergen, Seda Sayan derken, Oya Aydoğan da kendini birden yazar zannediverdi. Sahi, diğerlerinin köşesi hâlâ yayımlanıyor mu, balon patladı mı yoksa?

(Star-Box-Magazin-Ve saire, 28 Ağustos)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!