Dershanecilerden tebeşirli protesto

Güncelleme Tarihi:

Dershanecilerden tebeşirli protesto
Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2013 12:47

İstanbul Bahçelievler ve Ataşehir’de düzenlenen ve Bakanlık yetkilileri ile dershane temsilcilerinin katıldığı iki toplantıda da protesto vardı.

Haberin Devamı

İkinci toplantıda da protesto var

İstanbul Ataşehir Zübeyde Hanım Öğretmenevi’nde yapılan toplantıda da protesto oldu. Bakanlık yetkililerinin açılış konuşmasının ardından, basın mensuplarının dışarı çıkması istendi. Bunun üzerine dershane temsilcileri, basının dışarı çıkarılmasına tepki gösterdi. Alkışlar ve yuhalamalarla toplantıyı protesto ettiler. Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, Bakanlık Müşaviri Malik Türedi ve Ercan Demirci’nin katıldığı toplantıda, “Müsteşar dışarı, dayatmaya hayır” sloganları yükseldi.
Katılımcılardan öğretmen Şabri Şener ayağa kalkarak bakanlık yetkililerine seslendi. “Burada referandum istiyoruz. Tayyip Erdoğan nerede, Yemen’de Küba’da dershane yok. Dayatmaya hayır. Bu hukuka aykırı” diye bağırdı. Şener’e salondan alkışlarla destek verildi.

Haberin Devamı

Dershanecilerden tebeşirli protesto

Sözlü vaatler yazılı hale gelsin

ÖZDEBİR adına konuşan Nazmi Arıkan, Bakanlık yetkililerine seslenerek toplantıların istişareden çıkarak dayatma haline geldiğini söyledi. Bakanlığa önerileri olduğunu hatırlatan Arıkan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözlü vaatlerinin yazılı hale gelmesini ve devlet adına açıklama yapmasını istedi. Ulusal toplantılarda önerilerin dikkate alınması gerektiğini belirten Arıkan,
“Yarın çok geç olmasın binlerce insanın ekmek yediği sektörü silip atmak anlamadığımız acılara sebep olur. Ortak aklı işlev kılmalıyız” dedi.
Basının salon dışına çıkmasına karşı çıkan katılımcılar, yerlerine oturarak söz aldı. dershane temsilcileri ve öğretmenler, yaşadıklarını sorunları dile getirdi. Gülay Koğütmez etüt merkezi kurucusu olduğunu belirterek, “Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kapatılacak mıyız? Arada kaybolmak çok acı” dedi.
Üniversitede sıfır puan alan, lise birincisi olup da sınavı kazanamayan, matematik ve fen bilimlerinde net sayılarının düşük olduğunu aktaran başka bir dershane öğretmeni ise “Gelin bir çalıştay yapalım, bunlar bizi yeni kurslara götürür” diye konuştu.

Haberin Devamı

Yusuf Büyük’ten sakin olun çağrısı

MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük ise, açılış konuşmasında toplantının verimli geçeceğine inandığını belirterek empati kurduğunu söyledi. “Bugün farklı bir psikoloji içinde olduğunuzu biliyorum” diyen Büyük, dershanelerin kapatılma sürecinin Nabi Avcı ile başlamadığını, daha önceye dayandığını söyledi. “Bütün değişimler zordur ve sancılıdır” diyen Büyük katılımcılara sakin olmaları çağrısında bulundu.

Bahçelievler Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sosyal Bilimler Lisesi’nde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yetkililerince düzenlenen toplantıya; İstanbul Avrupa yakası ve Trakya’daki dershane temsilcileri katıldı. Toplantı başlamadan önce salonda tartışmalar yaşandı. Dershanecilerin büyük bir bölümü salonu terk etti.

Haberin Devamı

Dışarıda ortak basın açıklamasını okuyan Birey Dershaneleri İstanbul Müdürü İsmet Kaldırım, yetkililere bir takım soruları olduklarını söyledi. “Bugüne kadar bakanlık yetkililerine defalarca sorular soruldu. Hiçbirine cevap gelmedi. Onun için soracağımız bir yer kaldı; hep beraber ben duvara sormak istiyorum.” diyen Kaldırım, sorularını duvara karşı okudu.

İsmet Kaldırım’ın yönelttiği sorular şöyle:
“Bu şekilde bir dayatmayla eğitim kurumu kapatmak demokrasi ile bağdaştırılabilir mi?
Seneye sınavlara girecek öğrenciler bu sınavlara nasıl hazırlanacak?
Bütçesi olmadığı için özel ders aldıramayanlar bu durumda mağdur olmayacak mı?
Halk eğitim merkezleri, mağdur olan tüm öğrencilerin mağduriyetini karşılayabilecek kabiliyette midir?
Eğer ekstra bir hazırlığa, dershanelere ihtiyaç yoksa halk eğitim merkezlerinde neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulacaktır?
‘Bütün dershaneleri kapatıyorum’ diyenler yarın özel okulları da kapatacaklar mı?
Resim yapmayı öğretmek serbest iken matematik ve fizik öğretmek nasıl suç sayılıp yasaklanacak?
Dershanelerin kapatılması birçok yatırım zayi olması anlamına gelmeyecek mi?
Bina sahipleri bağlayıcı kira sözleşmesi ve istihdam edilen 100 bin personelin mağduriyeti nasıl ödenecektir?
Bu çalışanların kıdem tazminatlarını kim verecektir?
Bu kurumları vergi SSK ve tüzel kişiliklere olan borçlarını kim ödeyecektir?
Dershaneler paralel eğitim verdiği için kapatılacaksa -ki asla böyle bir iddiamız olmamıştır- özel hastaneler de paralel hizmet verdiği için kapatılacak mı?
İmam hatip liselilerin ve meslek liselilerin mağdur kesimin başında yer aldıkları fark ediliyor mu?
İstediği yeri kazanamayıp seneye tekrar hazırlanmak isteyen öğrenciler ne yapacak?
Sınav varken sınava hazırlık kursları hangi mantıkla kapatılacak?
Bugüne kadar sınav sistemini hiçbir yetkili ile tartışamadık. Sadece bunların getirisi olan dershaneciliği nasıl kapatacağız?
Israrla bunu tartışmak istiyorlar bizlerle. Dershaneler kapatılırsa eğitimdeki sorunlar çözülecek mi?”

Haberin Devamı

Bakanlık yetkililerinin sayılarla arasının iyi olmadığını belirten Kaldırım, “Dershanelerin yüzde 70’inin dönüşüme ya da kapanmaya tamam dediklerini açıklıyorlar. Biz yüzde 99.9 olarak buradayız arkadaşlar. Yüzde 00.1 şu an içeride. Söyledikleri bu yüzde 70’i merak ediyorum” dedi.

Kaldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dershaneler her bölgede gerek fiziksel koşulları ve gerekse kaliteli eğitim ile bu güzel ülkenin düşmanı değil, en önemli değerlerinden biridir. Eğitime vurulan darbeyi bizim en önemli silahımız olan tebeşirimizi kırarak protesto ediyoruz”

MEB Müsteşar Yardımcısı: Çok verimli toplantı oldu

Toplantı sonrası açıklama yapan MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, “Sayın Bakanımızın ve müsteşarımızın görevlendirmesiyle Akdeniz, Ege ve Marmara’yı şu an bitirdik. Çok verimli toplantılar oldu, çok farklı görüşler alındı. Biz taraf değiliz, zaten bunlar bizim kurumlarımız. Birlikte onlarla bir sonuca ulaşmaya çalışıyoruz. Bu yüzden katılan herkese teşekkür ediyorum. Biz çok istifade ettik. Paydaşlarımızın bütün görüşlerini bakanlığımıza götüreceğiz. Bakanlığımız alt yapısını oluşturduktan sonra kamuoyuyla paylaşacak.” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

Siyah balonlu protesto

İzmir'de ise, dershanelerin özel okula dönüştürülmesinin kolaylaştırılmasına ilişkin çalışmayı protesto eden öğretmenler, tebeşir kırdı, gökyüzüne siyah balon bıraktı.

Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan çeşitli dershanelerden öğretmenler, "Rantçı değil eğitimciyiz", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Yüzde 100 burada yüzde 70 nerede" sloganları attı.

Atatürk Anıtı önünde saygı duruşunda bulunan ve İstiklal Marşı okuyan grup adına basın açıklaması yapan İzmir Özel Dershaneler Derneği (İz-Ö-Der) Başkanı Sezai Özel, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 7 ilde düzenlediği istişare toplantılarıyla ikna ve dayatmayla karşı karşıya kaldıklarını savundu. Dershanelerin tüm temsilcilerinin bir arada olduğunu, özel okula dönüşmek isteyen yüzde 70'lik kesimin nerede olduğu merak ettiklerini belirten Özel, "Reform olduğu ileri sürülen taslağın yaşama geçirilemeyeceği, ülkemizin gerçekleriyle uyuşmadığı çok açıktır. Öğrenci, veli, çalışan, iktidar ve muhalefet partileri ile sivil toplum kuruluşlarından büyük bir destek görmüşken, kapatmada ısrarcı olmayı anlamak mümkün değil. Ulusal dershane derneklerimizin oluşturduğu platformun muhatap alınarak sorunun en kısa sürede akılcı ve kalıcı bir çözüm bulunmasını hala bekliyoruz" diye konuştu.

Açıklamanın ardından öğretmenler tebeşir kırdı, gökyüzüne siyah balon bıraktı. Bazı öğretmenler de Atatürk Anıtı önünde "Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır" yazılı pankart açtı, meydana tebeşirle "Eğitime dokunan eller kırılsın" yazdı.

Karar verme sürecinde yoktuk

Erzurum'da, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin katılımıyla düzenlenen Özel Dershaneler ve Etüt Eğitim Merkezleri İstişare Toplantısı'na siyah kurdele takarak katılan Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı dershane temsilcileri, konuşmacıları bir süre dinledikten sonra salonu terk etti.

Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Özel Dershaneler ve Etüt Eğitim Merkezleri İstişare Toplantısı"na, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, Özel Okullar Genel Müdürü Mehmet Küçük ve 13 ilden gelen özel dershane ve özel eğitim merkezi temsilcileri katıldı.

Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, uzun yıllardır tartışması devam eden ancak belli bir süreçle tartışmaların daha da yoğunlaştığı önemli bir konuyla ilgili görüşler almak, istişare etmek, görüş ve önerileri almak için Erzurum'da olduklarını söyledi.

Konuşarak, birçok konuyu halledebileceklerini belirten Yılmaz, "Konuşarak birbirimize olan saygımızı, nezaketimizi ifade edebileceğimiz bir topluluk yalnızca insana aittir. İnsanlar yalnızca bunu yapabilir. Düşünür, konuşur, konuştuğunu ifade eder. Bu en zor olan zamanlarda bile böyledir. O yüzden biz sizleri dinlemek, bu açıklamayı yaptıktan sonra konuyla ilgili görüşlerini almak için buradayız. 'Zaten karar verilmiş' gibi yaklaşımlarla bir yere varılmaz" diye konuştu.

Karar verme sürecinde kendilerinin olmadığını ve bu sürecin siyasi olduğunu, hükümetle ilgili olduğunu anlatan Yılmaz, "Farklı görüşleri ifade edelim. Yalnızca kapanma, kapanmama veya dönüşüm, dönüşüm olmama gibi bir yöne takılı kalırsak bunun bir yararı olmaz. Biz burada daha farklı, eğitimcilere yakışır, toplantı sonunda bu görüşleri almak istiyoruz. Çok samimiyiz, elimizden gelen gayreti bu yönde gösteriyoruz" dedi.

Dershanelerin dönüşümüyle ilgili bir süreç olduğunu anlatan Yılmaz şöyle devam etti:
"Bundan en yararlı çıkabilmek için mağduriyet yaşanmaması için ne gerekiyor sizin açınızdan, ne olması gerekiyor, eğer biz bunları sizden duyabilirsek çok daha yararlı olur. Yoksa dediğim gibi birbirimizi biliyoruz, bilmemiz gerekiyor. Bu anlamda sizlerden destek ve katkı bekliyoruz."


Özel Okullar Genel Müdürü Küçük de geçen yıl dönüşmeyle ilgili bilgiler topladıklarını belirterek, bugün çok başarılı olan özel üniversitelere, vakıf üniversitelere hatta özel okullara bakıldığında çoğunun dershanecilikle başladığını ve bir süre sonra kendiliğinden dönüştüğünü söyledi.

Şu anda yapılmak istenenin böyle bir dönüşüm olmadığına dikkati çeken Küçük, şöyle devam etti:
"Siz eğer dönüşebilseydiniz zaten dönüşecektiniz. Dönüşemediğiniz için devlet desteğiyle beraber bu dönüşmenin sağlanması düşünülüyor. Yani siz dershaneden özel okula dönün derken 'sadece dershane tabelasını indirin, özel okul tabelası takın' diye bir yaklaşım içerisinde değiliz. Fiziki mekan anlamında önemli sıkıntınız olduğunu biliyoruz. Dershanelerin büyük bir kısmı özel okul şartlarını taşımıyor. Sayın bakanımız ifade etti, yüzde 20 civarında dershanemiz ancak dönme kapasitesine sahip. Geçen yıl aldığımız bilgilerde bunlar net var. Üç kriter vardır, dershaneyle özel okullar arasında farklı olan. Bahçe kriteridir, bir tanesi 100 metre mesafe kriteridir. Müstakil olma durumu vardır. Yani özel okul müstakil olmak zorundadır ancak dershanede bu şart yoktu."

İkna etmek için değil, dinlemek için geldiklerini vurgulayan Küçük, ara formül bulunması için görüşmelerin devam ettiğini ve devletin öğrenci başına yardım etme durumunun olduğunu ifade etti.

40 yaş üstü öğretmenler yeniden eğitime kazandırılsın

Konuşmaların ardından, dershane temsilcilerine söz hakkı verildi. Kars'tan bir dershanenin müdürü Yakup Yıldırım, çalışanların mağdur edilmemesi gerektiğini belirterek, 20 yıldır bütün geleceklerini bu işe yatırdıklarını ileri sürdü. Bütün hayatlarını, ailesinin geçimlerini dershaneye yatırdıklarını anlatan Yıldırım, "Benim talebim 40 yaş üstü öğretmenlerin yeniden eğitime kazandırılmasıdır. Son altı ayda adeta dershaneler potansiyel suç yeri gibi görülmüş, sanki orada eğitim değil de bir sömürü düzenlenmiştir. Çalışanlar çok geniş bir aile" diye konuştu.

Erzurum Palandöken Dershaneler Birliği (PALDER) Başkanı Birol Turgut da sonuçlanmış bir hadisenin faydalı olacağı kanaatinde olmadığını belirterek, "Biz dershanelerin dönüştürülmesi değil, kapanması olarak görüyoruz. Siyasetin karar verdiği noktada, bürokratın söz hakkı olmadığını biliyoruz. Kusura bakmayın çok da konu mankeni olmak istemiyoruz. Size saygılarımızı sunarak, salonu terk etmek istiyoruz" dedi.

Bunun üzerine, salondaki bazı özel dershane ve özel eğitim merkezi temsilcileri, salonu terk etti.

Salondan çıkan grup adına basın açıklaması yapan PALDER Başkanı Birol, dershaneler üzerinden siyasal tartışmaların yapılmasının, eğitimle ve konunun paydaşları dışındakilerin eğitimi ve dershaneciliği tartışmasının, sektör çalışanlarını ve eğitimcileri ziyadesiyle üzdüğünü söyledi.

Düşük ücretlerle verdikleri hizmetle eğitimde fırsat eşitliği sağladıkları için devletten teşekkür beklediklerini dile getiren Turgut, "Dershanelerin kapanma sürecinde bizler doğuda devlet büyüklerinden teşekkür beklerken, dershanecileri, öğretmenlerimizi halkın nazarında itibarsızlaştıran dil, hepimizi derinden yaralamıştır" dedi.

Bu arada, salonu terk eden grubun, siyah kurdele taktıkları görüldü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!