Silah satıcısı yargılanmıyor

Güncelleme Tarihi:

Silah satıcısı yargılanmıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2013 13:06

8’i Türk 10 kişiyi öldüren NSU hücresine yardım etmiş olanlar duruşmalarda tanık olarak dinleniyor. Şüphe uyandıran bazı tanıkların neden sanık sandalyesinde olmadığı merak uyandırıyor.

Haberin Devamı

Andreas S. daha çok aşırı sağcıların alışveriş yaptığı bir dükkânda çalışıyordu. “Madley” adlı dükkânın müşterileri ağırlıklı olarak Jena çevresinden aşırı sağcılar ve Neonazilerdi. Postallar ya da aşırı sağcı sanatçıların CD’lerini satın alıyorlardı. Ancak bir gün Carsten S. alışılmışın dışında bir taleple çıkageldi. Bir silah istiyordu ve ona bu görevi verenin de aşırı sağcı parti NPD’nin eski üyelerinden Ralf Wohlleben olduğunu söylemişti. Silahı aldı ve Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü üyeleri Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’a iletti.

İtirafçı sanıklardan Carsten S. haziran ayında Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’ndeki duruşmada “Ceska“ marka silahı temin ederken, bunun ne amaçla kullanılacağını bilmediğini söylemişti. İddianameye göre Böhnhardt ve Mundlos, bu silahı 2000-2007 yılları arasında işledikleri cinayetlerde kullandı. Bu nedenle Carsten S. de cinayete yardım suçlamasıyla yargılanıyor. Silahın satıcısı Andreas S. ise Münih’teki 55. duruşmaya sadece tanık olarak çağrıldı ancak konuşmamayı tercih etti.

Silah satıcısı yargılanmıyor

Duruşmanın başında hâkim Manfred Götzl, yasalar uyarınca Andreas S.‘yi bilgilendirerek, ifade vermeme hakkı olduğunu kaydetti. Andreas S. ifade verdiği takdirde, söylediklerine bağlı olarak cinayete yardım suçlamasıyla yargılanabilme ihtimali ortaya çıkacaktı. Silahı satın alan gibi satanın da sanık sandalyesi oturması söz konusu olabilecekti. Davayı takip eden birçok gözlemci ve kurban ailelerinin avukatları cinayetlerde kullanılan silahı satan bu kişinin neden sanık sandalyesine oturtulmadığını merak ediyor.

NSU davasında Andreas S. gibi bir başka tanık da şüphe uyandırdı. Silvia S. NSU hücresine destek vermekle suçlanan Holger G.’ye 300 euro karşılığında sağlık sigortası kartını satmıştı. Bu sayede NSU hücresinin bugün hayatta olan tek üyesi ve bir numaralı sanık Beate Zschäpe, sahte isim kullanarak doktora gidebilmişti. Silvia S. kartının kim için ya da ne için kullanılacağını sormadığını söyledi. S. duruşmada, o dönemki ilgisizliğini “Ben kendi halinde bir kuaförüm. O sırada sadece parayı gördüm” şeklinde gerekçelendirdi.

Kartı sattığı sırada yanında bulunan eşiyle de bu konuyu görüşmediklerini öne süren Silvia S., partnerinin aşırı sağa yakınlığını da hiç konuşmadıklarını söyledi. Siyasetin kendisini hiç ilgilendirmediğini savunan Silvia S., eşinin karnındaki “Skinhead“ (Dazlak) yazılı dövmeyi de kendisine hiç sormadığını anlattı.

Silvia S.'nin bazı açıklamaları inandırıcı olmaktan uzaktı. Duruşma gözlemcilerinin daha az inandırıcı buldukları bir başka tanık ise iç istihbarat konumundaki Anayasayı Koruma Teşkilatı'nin eski çalışanı Andreas T. 2006 yılının temmuz ayında internet kafe işletmecisi Halil Yozgat öldürüldüğü sırada Andreas T.cinayetin işlendiği internet kafede bulunuyordu. T.'nin polis soruşturması çerçevesinde verdiği ifadelerde birçok çelişki ortaya çıktı. Pek çok belge Hessen eyaleti İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla gizli tutuluyor ve savcılık tarafından NSU davasında kullanılmıyor.

Kurban ailelerinin avukatları, hatta sanıklar Beate Zschäpe ve Ralf Wohlleben’in avukatları da gizli belgelerin açıklanması talebinde bulundu. Bu konuda henüz bir karar alınmadı. Ayrıca davacıların, Andreas T.‘nin meslektaşlarının ve soruşturmayı yürütenlerin de tanık olarak çağrılması yönündeki talepleri konusunda da bir karar yok.(Deutsche Welle Türkçe)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!