Sekiz hayvanla yaşıyorum

Ajda Pekkan, pazar günü Hürriyet Kelebek’teki köşesinde, büyük destekçisi olduğu, 2014 başında açılacak olan Haçiko barınağı için “ben de orada yaşayabilirim” diye yazdı.

Haberin Devamı

Aynı samimi hislerini basın toplantısında da dile getirmiş ve toplantıyı izleyen basın ordusunda şaşkınlık yaratmıştı.
Şaşırmaya hiç gerek yok aslında.
Bizim yaşadığımız yerler de ev değil küçük barınaklar çünkü.
Hayvanseverler olarak hepimiz hayvanlarla paylaştığımız barınaklarda yaşıyoruz.
Ben evimizi sadece bize ait olarak görmüyorum, kedilerimizin, köpeklerimizin bizim kadar hatta bizden daha fazla sözü geçiyor çünkü.
Bir kedi koltukta uyuyorsa uyandırmamak için koltuğun köşesine sıkışıveriyoruz.
Köpek çok mu sıkıldı, gezmek mi istiyor, yorgunluk dinlemez, dere tepe yürümek gerekir onunla.
Köpeklerden birini severken diğeri kıskandı ve esnemeye başladıysa evde kim varsa hemen işi gücü bırakıyor, onunla ilgilenmeye başlıyor.
Tatile gittiğimde tüylü torunlarına göz kulak olmak için annem babam, bazen kardeşim ve eşi yatıya geliyor.
Eve çalışmaya geleceklere ilk sorum şu: “Hayvan seviyor musun?”
Ütü, yemek, temizlik o kadar da önemli değil, hayvanları sevsin, iyi davransın, onlarla vakit geçirsin, oynasın, okşasın yeter.
Onlar yemekten içmekten çok ilgilenilmek ve sevilmek istiyor çünkü.
Beş kedi, üç köpek, beş insanlı bir aileyiz biz.
Ve hep birlikte bir barınakta yaşıyoruz.
O kadar mutluyuz ki.
Hayatı diğer canlılarla paylaşamayanlara tavsiye ederim.

Haberin Devamı

Lezbiyen rolü oynanmasın!

2013 yılında üç Altın Palmiye birden alan, kışkırtıcı lezbiyen sahneleriyle dikkat çeken ve şu anda az salonda da olsa bizde de vizyonda olan Mavi En Sıcak Renktir, Amerikan Eşcinsel Dernekleri’nin eleştiri oklarına hedef oldu.
Nedeni filmdeki iki eşcinsel kızı heteroseksüel oyuncuların canlandırıyor olması!
Demek ki bir oyuncunun katili oynaması için gerçek hayatta ille de adam öldürmesi gerekiyor!
Oyunculuğun tanımı “kendin olmayanı layıkıyla perdeden geçirebilmek” olarak yapılırken, bu çıkış bana çok saçma geldi.
Ayrıca oldukça uzun tutulan sevişme sahneleri için serbest bırakılan ve müthiş performanslar sergileyen bu kızlar filmin en iyileri.
Bu rolleri bu kadar iyi oynamasalardı Altın Palmiye de almazlardı zaten.
Farkındalar mı bilmiyorum ama eşcinsel dernekleri bu açıklamalarla eşcinsel oyuncuları da belli rollerle sınırlıyor ve hatta kariyerlerine engel oluyorlar.

Haberin Devamı

Havada internet

Sivil Havacılık Genel Müdürü Bilal Ekşi, yurtdışındaki gibi Türkiye’de de uçaklarda internet kullanımına izin verileceğini söyledi.
Yatmadan önce ya da uyanır uyanmaz yatakta, gün boyu her yerde, tuvalette bile hayatımızı kördüğüm eden, bağlayan interneti kullanamadığımız yerlerden biri olan uçakları da kaybediyoruz demek ki.
Halbuki internet olmadığı için uçak yolculuklarında ne güzel gazete okuyor, yanımızdakiyle sohbet ediyor ya da müzik dinleyebiliyorduk.
Hatta bunları bile yapmadan gökyüzündeki pamuk bulutlara dalıp hayal kuruyorduk. Uçaklarda internet kullanımına izin verildiği gün hayallere elveda diyebiliriz.

Vay vay vay!

- Akıllı telefonlarımızdaki bellek, NASA’nın Ay’a insan gönderen uzay gemisindekinden daha büyükmüş.
- Candy Crush bağımlılığımızın nedenleri arasında bize güzel sözler söyleyenlerin bağımlılık yapması da varmış (mükemmel, seviye tamamlandı gibi).
- Eski Yunan’da kırmızı ruj kadının hayat kadını olduğunun bir göstergesiymiş.
- Leonardo da Vinci bir eliyle yazarken aynı anda diğer eliyle de resim çizebiliyormuş.

Yazarın Tüm Yazıları