Oswald, Kennedy’i neden öldürdü

Güncelleme Tarihi:

Oswald, Kennedy’i neden öldürdü
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2013 01:33

National Geographic Channel, John Fitzgerald Kennedy suikastının 50. yılı sebebiyle, önemli bir belgesel-filme imza attı. John Fitzgerald Kennedy’i Rob Lowe’un, Jackie Kennedy’i Ginnifer Goodwin’in canlandırdığı “Killing Kennedy” (Kennedy Suikastı), bu pazar ekrana gelecek.

Haberin Devamı

Yıl 1959. Birbirinden habersiz iki adam, hayatlarının dönüm noktası olacak kararların arifesindeler. Biri, Washington DC’de... İsmi John Fitzgerald Kennedy.
Birleşik Devletler başkanlığı için aday. Aynı yıl, çok uzaklarda, Moskova’da, Amerikan konsolosluğunda vatandaşlık haklarından vazgeçmek isteyen bir başka adam var. Onun ismi ise Lee Harvey Oswald.

İki adam, ileride dünyanın tarihini değiştiren suikastın merkezinde buluşacaklar. 4 yıl sonra, 22 Kasım 1963’te, Amerika Birleşik Devletleri’nin 35. başkanı Kennedy, Dallas’ta, üzeri açık aracına açılan ateş sonucu hayatını kaybeder...

Yapılan araştırma sonucu silahın, limuzinin seyir rotası üzerinde bulunan bir binadan ateşlendiği ortaya çıkar, fail olarak yakalanan Lee Harvey Oswald ise mahkemeye çıkarılacağı gün öldürülür.

Arkasında birçok soru bırakarak...

Oswald kimdir?

Bu cinayeti niçin işlemiştir? Arkasında başka birileri var mıdır?

Bugüne kadar resmi olarak birçok defa soruşturulan ve sayısız analizi yapılan bu olayın üzerinden tam yarım asır geçti. Geçen zamana rağmen, konu hiç tozlanmıyor, suikastle bağlantılı kişiler ve olaylara olan ilgi biteceğe benzemiyor.

KANALA TARİHİNİN REYTİNGİNİ GETİRDİ


National Geographic Channel, John Fitzgerald Kennedy suikastının 50. yılı sebebiyle, önemli bir belgesel-filme imza attı. Kennedy’i Rob Lowe’un, Lee Harvey Oswald’ı Will Rothhaar’ın, Jackie Kennedy’i Ginnifer Goodwin’in ve Oswald’ın Rus eşi Marina’yı Michelle Trachtenberg’in canlandırdığı “Killing Kennedy” (Kennedy Suikastı), 17 Kasım Pazar saat 22.00’de National Geographic’te yayınlanacak.

Tekrarları ise 18 Kasım Pazartesi saat 01.00’de ve 07.00’de yayınlanacak. Bill O’Reilly ve Martin Dugard’ın çok satan kitabı “Killing Kennedy”den uyarlanan ve belgesel niteliği taşıyan filmde, Kennedy ve Oswald’ın hayatından kesitler izleyeceksiniz.

“Kennedy Suikastı”nde, Oswald’ın “önemli adam” olma arzusunun altı çiziliyor; konu siyasi yönden değil, “insan olma hali” üzerinden aktarılıyor. Bugüne kadar bir nefret sembolü olan ve yaşamının detayları pek de bilinmeyen Oswald’ın Amerika’dan Rusya’ya gidişini, oradan evlenerek ve çocuk sahibi olarak dönüşünü ve onu Kennedy’i öldürmeye götüren dünyasını göreceksiniz.

Filmde Kennedy’i canlandıran Rob Lowe, JFK’ye olan müthiş benzerliği ve oyunculuğu ile en az eski Birleşik Devletler Başkanı’nın kendisi kadar etkileyici. Will Rothhaar ise Oswald rolünün altından insanı dehşete düşüren bir yetenek ile kalkıyor. Bu ilgi çekici belgesel film, Amerika’da yayınlandığı 10 Kasım’da, National Geographic’e, tarihindeki en yüksek reyting’i getirdi. Filmi konuşmak üzere Rob Lowe ile Washington DC’deki National Geographic’in merkezinde buluştuk...

* Sadece Birleşik Devletler’de değil, tüm dünyada iz bırakmış ve hafızalarda hâlâ taze olan bir politikacı JFK. Bunun için “Hayatımın en zor rolü” der misiniz?

- Öncelikle, bu benim için bir onur. Kennedy, hayatım boyunca “kahramanım” saydığım isimlerden biridir. Hayatı beni her zaman meraklandırmıştır, onunla ilgili yazılmış tüm kitapları okuduğumu söyleyebilirim. Durum böyleyken, önüme onu canlandırma fırsatı geldiğinde, büyük heyecan duydum. İnsanların belleklerinde son derece canlı olan bir karakteri canlandırma fırsatı, bir aktörün eline her zaman geçmez. Tarihi karakterleri canlandırmak zordur. Özellikle o tarihi karakterin belleklerde taze olduğu bir zamanda onu canlandırıyorsanız, bu daha da zor. Onun “gibi” olamazsınız, o olmak zorundasınız!

* “Kennedy olmak” nasıl bir süreçti sizin için?

- Yaşamış bir karakteri tam olarak yansıtabilmem için, öncelikle sesini sürekli duymam gerekiyor. Kennedy olmak için, çok uzun bir zaman, her gece yatmadan önce bir saat sesini dinledim. Özel hayatındaki konuşma tarzı, politikacı kimliğiyle halka yönelik konuşma tarzından oldukça farklıydı, bunları ayırmam gerekti... Görüntü ise saç ve makyaj ekibinin müthiş işi.

* “Ya role oturmazsam” dediğiniz olmadı mı?

- Bu rol ilk teklif edildiği anda JFK’yi oynamayı çok istediğimi biliyordum ama öncelikle senaryoyu okumak istedim. Birisinin portresini çizerken onu binlerce yöntemle yansıtabilirsiniz. Bu işi yapmak istememin başlıca sebebi, Kennedy’nin ele alınış şekli. Killing Kennedy’nin öncelikle doğrudan tarihi aktarıyor oluşu önemli. Fakat bunun yanında tüm duyguları ve karmaşıklığını yansıtan tarafı da en az o kadar önemli. Teklifi kabul ederken şunu düşündüm: Suikastın 50 yılı, Amerika’nın tam olarak nasıl bir adamı kaybettiğini anlatmak için çok iyi bir zaman...

* JFK’nın sizi en çok etkileyen yönü nedir?

- JFK gibi nitelikli, aydın, hitabetinin kuvveti samimiyetinden gelen politikacılar bugün bile nadiren karşımıza çıkıyor. JFK’nın basın konferanslarını izleyenler bilir, konuşmaları zeka doluydu, onu bir kere izlediğinizde sevmemeniz hakikaten olanaksızdı. Rol için gerçek konuşmalarını dinlerken bunu tekrar hissettim.

* Filmde Kennedy ve Oswald’ın hayatlarını paralel kurgu ile izliyoruz. Biri nefret edilen, diğeri büyük bir sevgiyle hatırlanan bir karakter olmasına rağmen -filmi doğru mu okuyorum bilmiyorum ama- benzerliklerin de altı çiziliyor. Bu zor bir denge değil mi?

- Kesinlikle. Bu kurgunun başarısı, senaryoyu yazan Kelly Masterson’ın ustalığı ile yakından alakalı, zira senaryonun adapte edildiği “Killing Kennedy” yoğun bir kitap. Kelly’nin kitapta anlatılanlardan seçip filmde kullanmayı tercih ettiği noktalar ile Oswald ve Kennedy’nin hayatlarının paralel kurgusu, bu filmi özel kılıyor.

KENNEDY, OĞLUNUN DOĞUM GÜNÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ

* Bu belgeselle birlikte Kennedy ailesine dair bilmediğiniz bir şeyler öğrendiniz mi?


- Çok iyi bildiğimiz bir görüntü vardır, JFK’nin oğlu John, cenaze günü babasının tabutunu selamlar... İşte o gün aynı zamanda John’un doğum günüymüş...
Bunun yanı sıra JFK’nin o görkemli cenaze töreni esnasında, tam olarak aynı saatlerde Lee Harvey Oswald’ın da cenaze töreni yapılmış...
Törene kimse katılmamış... Bu belgeselle birlikte izleyiciler çok iyi bildiklerini düşündükleri bir olayla ilgili şaşırtıcı detaylar öğrenecekler...

Haberin Devamı

SAĞLAM BİR VATANSEVERMİŞİM

Haberin Devamı

* “Killing Kennedy”nin kişisel anlamda size bir katkısı oldu mu? Size kendinizle ilgili yeni bir şeyler anlattı mı?

- Evet, sağlam bir vatansever olduğumu... Ülkesine hizmet edenlere büyük bir saygı duyduğumu... Nükte yaparak konuşmuyorum, gerçekten böyle hissediyorum. Benimle aynı fikirde olmayan insanlarla ortak bir platform aramaktan hoşlandığımı keşfettim... Ayrımcılıktan, dogmalardan uzağım. Kennedy böyle bir adamdı ve onun bu yönlerini görmek, aklımda halihazırda olan bazı kavramların altını çizdi.

GÜNÜMÜZ KOŞULLARINDA POLİTİKAYA ATILAMAM

* Kariyerinin bir döneminde politikayla ilgilenmiş birçok aktör var. Siz hiç düşündünüz mü bunu?

- Politikaya her zaman ilgi duymuşumdur. Politikayı “gelişim için gerekli bir insan draması” olarak görürüm ama günümüz koşullarında böyle bir adım atabileceğimi düşünmüyorum, zaten öyle bir pozisyonda durabilmem için daha kuvvetli bir donanıma sahip olmam gerekir... Bunu yapabilen insanlara şükran borçluyum. Her ne kadar zor zamanlardan geçiyor olsak da, şu bir gerçek: Zor dönemlerin ardından iyi, parlak bir dönem gelmiştir. Daha önce çok yaşadık, yine yaşayacağız, zira gelişme bu döngüden çıkıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!