Beşik kertmesi

“BAŞBAKAN’ın beşik kertmesini de gündeme getireceğine inanıyorum. Artık Türkiye’de kumaya da yasal statüyü tanıma noktasına geleceğimize inanıyorum. (...) İmam nikâhı yeterli dersiniz, bunu da bekliyorum”.

Haberin Devamı

Bu sözler BDP Hakkâri Milletvekili Adil Zozani’ye ait. Zozani önceki gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söylüyor bunları.
İlginç yanıt şimdi. Zozani, alaycı üslupla olsa gerek, “Beşik kertmesini gündeme getireceğinize inanıyorum” dediğinde, AKP Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu araya giriyor:
“Beşik kertmesini yasallaştıracağız”.
Hiç şaşmam.

ANLAMI

Beşik kertmesi Dede Korkut öykülerine kadar gidiyor. Erkek çocukla kız çocuk daha beşikte bebekken, alileler onların evlenmesine karar veriyor. Erkeğin ailesi kızın ailesine beşik gönderiyor, beşik kertmesi deyimi bu gelenekten kaynaklanıyor.
Bir muhalif milletvekili, alaylı üslupla “beşik kertmesi” diyor, AKP milletvekili de, belki alaycı üslup kullanmış olabilir ama yanıtı AKP’nin ruh ve fikir dünyasını yansıtıyor.
Türkiye’de her şey garip sözlerle başlıyor, aniden ciddiyete biniyor. Beşik kertmesi, fıkra gibi.

Haberin Devamı

BÜTÇE KIRKTA BİR

Aile içi şiddet, kadın-erkek eşitliği, engelli insanların sorunları, kadına ilişkin her türlü sorun ortada. Ya bu işleri çözmekle sorumlu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi?
Bakanlık bütçesi 17 milyar lira. Diyanet Vakfı Bütçesi 680 milyar lira. Aile Bakanlığı bütçesi Diyanet Vakfı bütçesinin kırkta biri. Günümüzü açıklayan rakamlar.

Yer Almanya, tarih 1933

12-12.40 arasında ülkenin her yerinde tren, otobüs, taksi, özel araba, artık ne varsa, tüm ulaşım durduruluyor. “Bütün evler aranacak”.
Duyanlar inanamıyor, gülüyor, ülkeyi yöneten büyük şef, “Gülsünler bakalım, görecekler” diye daha çok öfkeleniyor. Arama emrinin bir an önce yerine getirilmesini istiyor.
Aramanın amacı, “devlet düşmanlarının ve iktidar karşıtı yayınların ele geçirilmesi”.
Çünkü, “devlet ve millet var, birey yok”. Devlet ve millet kutsal, birey geri planda. Her şey “millet”e dayanıyor. Bu gibi aramalar dahil, hepsini “millet” istiyor. En büyük söylem devlet ve millet. “Biz millet için varız”.
Yer Almanya, tarih 1933, büyük şef Hitler.
Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels. Goebbels, Hitler’e sürekli aynı telkinde bulunuyor. “Her söz kamçılayıcı olmalı, her söz çağrı niteliği içermeli, her konuşmada millet vurgusu yapılmalı”. Hitler bu öğütleri sadakatle yerine getiriyor.
Nasyonal Sosyalizmi Koruma Tetkik Komisyonu var. Basın sadece bu komisyondan verilen bilgileri yayınlayabiliyor. Sadece bu komisyona üye olan gazeteciler gazetecilik yapabiliyor. Yer Almanya, tarih 1933, 34, 35 ve devamı.
1933’ten 1945’e kadar faşizm altında inleyen Almanya’da hep devlet var, hep millet var, birey yok. Birey yoksa, özel hayat yok. Devlet özel hayatın her alanına müdahale ediyor. Bunu “millet” adına yapıyor.
Devlet milleti bütün fenalıklardan koruyor, milletin iyiliği için. Hatta, yine milletin iyiliği ve refahı için ülkeyi savaşa sürüklüyor. Sonuç malum.
Yer Almanya, tarih 1933, 34 ve devamı.

Yazarın Tüm Yazıları