Belki şehre bir Jamie gelir

Bir mekanın daha açılır açılmaz dolup taşması biraz da bu yüzden.
Üç gündür aynı şey ünlü şef Jamie Oliver’ın Zorlu’da açılan İtalyan restoranında yaşanıyor.
Öğlenleri çevredeki beyaz yakalılar, öğleden sonra üç itibariyle tatlı hayatları alışveriş ve dedikodu üzerine kurulu altın kızlar, akşamları ise her kesimden meraklının hücumuna uğruyor Jamie’s Italian.
Yeni olması kadar Jamie Oliver isminin de etkisi tartışılmaz tabii. Peki nasıl bir yer Jamie’nin yeri?
Spor, rahat, samimi, eğlenceli bir yer. Dekorasyon da öyle. Kasık değil. O yüzden şıkır şıkır gitmenin, kas kas kasılmanın manası yok.
Fonda müzik eksik olmuyor. Bolca 80’ler, 90’lar çalıyor. Hani biraz daha sesi yükseltseler belli bir saatten sonra içerisi bara dönüşebilir.
Jamie’s Italian’ın esas olayı paylaşım tabakları... Et, sebze ve balık tabağı seçenekleri var. Üç-beş kişiysen bunlardan birini ya da ikisini seçmek mantıklı ve gayet doyurucu.
Yemeklerde bir yağ coşması mı yaşanmış ne? Masaya konan ekmek bile zeytinyağa bandırılmış olarak geliyor.
Ana yemekler 32 ila 54 lira arası. Uluslararası bir zincir için pahalı değil. Gayet iyi. Yerli işi İtalyan restoranlarının bile bazen daha pahalı olabildiğini göz önünde bulundurursak...
İki adım ötedeki Morini’de makarna, bir süre sonra açılacak Eataly’de makarna, burada yine makarna...
Hepsi kendi mutfağında kendi makarnasını yapıyor.
Tamam hepsi de çok leziz çok şahane, ama bu makarna ve İtalyan mutfağı aşkının dozu Zorlu için biraz fazla kaçmamış mı?
? Asıl merak ettiğim şu: Bu tarz yabancı zincirler bir süre sonra İstanbul’a özgü yazılmamış kurallara uyum sağlamak zorunda kalıyorlar ya.
Mesela aynı şey Cipriani için olmuştu.
İstanbullu kitleye uyum sağlamak için bir dizi değişiklik yapmışlardı. Bakalım Jamie’s Italian kendini bu orijinal haliyle sevdirecek mi?
Yoksa o da dönüşüme uğrayıp Türkleşecek mi?
Ve hayır, Jamie Oliver ortalıkta yok. Şimdilik sadece sosyal medyadan İstanbul’daki mekanına destek veriyor, ekibine övgüler yağdırıyor.

Gece gezmesi

ANJELIQUE... Gecelerden Çarşamba gecesi. Bir makyaj firmasının gecesi dolayısıyla çıplak vücutları boyanmış mankenler defile yapıyor.
Sanırsın X-Men serisinde filanız. Mankenler oradan fırlamış gibi. Bu filmden epey ilham alındığı ortada.
Tuhaf ama, mekandaki kadınlar erkeklerden daha çok ilgi gösteriyor vücutları boyanmış hemcinslerine. Fotoğraf çekme yarışındalar!
Ertesi gün başlarını örterek Meclis’e gelen siyasetçi hemcinslerinin ise bu kez en çok erkek vekiller tarafından fotoğraflanıp sosyal medyaya konacağından henüz habersizler... Bir laboratuvar gibi Türkiye annem, gözlemle gözlemle bitmiyor.
MEMBERS... Çok eskiden Zihni, yakın tarihte Blackk, son dönemde ise Türkçe pop mekanı Albüm olan Boğaz mekanı, şimdi de Members olmuş.
Türkçe müzikten arınmış bir kulüp olacağı söyleniyor.
Sözlerinde ne kadar duracaklar, göreceğiz.
“İstanbul’da eğlenecek kulüp yok” diyenler test sürüşü için Perşembe günkü ilk gecesinden Members’a aktı.
Konuyla ilgili ayrıntılı raporu haftaya aktaralım...