Başbakan Erdoğan, Van'da konuştu

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Erdoğan, Vanda konuştu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2013 17:06

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van'da konuştu. Erdoğan, Van'a 2 günde 1,5 milyar liralık yatırımı kazandırmış olacaklarını söyledi.

Haberin Devamı

Beşyol Meydanı'ndaki toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, sözlerine Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif'e özellikle Van depreminde gösterdikleri ilgi ve alaka nedeniyle şükranlarını ifade ederek başladı. Erdoğan, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'e de selamlarını iletti.


Van'ın tüm ilçelerini de selamlayan Erdoğan, Van depreminin ikinci yılında hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ve tüm Türkiye'ye başsağlığı diledi. Erdoğan, "Rabbim bizlere bir daha böyle büyük afet yaşatmasın" diye dua etti.


Geçen yıl depremin yıl dönümünde Van'a geldiklerini, yeniden imar sürecinde inşa ettikleri hizmetleri, yatırımları, konutları teslim ettiklerini anımsatan Erdoğan, bugün de toplu açılış töreniyle Van'a kazandırdıkları hizmetlerin açılışını gerçekleştireceklerini belirtti.

Haberin Devamı


Erdoğan, İlkokul, ilköğretim okulu, imamhatip liseleri, ticaret meslek liseleri ve endüstri meslek lisesi, yüzme havuzları, yurtlar, sağlık ocakları, 112 istasyonları, aile sağlığı merkezleri, bölünmüş yollar ile çeşitli altyapı yatırımların yanında TOKİ'nin 267 milyon liralık yatırımla 6 ayrı bölgede tamamladığı 2 bin 644 konutu bugün hizmete alacaklarını söyledi.


Yarın Erciş'te yapacakları açılışla depremin ardından TOKİ marifetiyle Van'da inşa ettikleri toplu konutların sayısının 18 bin 628'e ulaştığını belirten Erdoğan, "Biz ne söz vermiştik, 17 bin 489. Bu rakamı aşmış bulunuyoruz" dedi.


Diğer yatırımlar hakkında da bilgi veren Erdoğan, bunların arasında pek çok fabrikanın yanında 100 milyon liralık yatırım bedeli olan 2 otel ve 127 milyon liralık yatırım olan Edremit Aşkale Çimento Fabrikası yeni üretim hattının da yer aldığını söyledi.


Erdoğan, yarın Özalp'te yatırım bedeli 15 milyon lira olan 22 ayrı eserin, ardından Ecriş'te yatırım bedeli 72 milyon lira olan 15 ayrı eserin toplu açılış törenini gerçekleştireceklerini belirterek, "Böylece 2 günde Van'a küsüratını söylemiyorum, 1,5 milyar liralık, eski parayla 1,5 katrilyon liralık yatırımı kazandırmış olacağız" diye konuştu.


Eserlerin Van'a ve ilçelerine hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu eserlerin Van'a kazandırılmasında emeği geçen bakanları, bakanlıkları, kuruluşları, özel sektörü, hayırseverleri tebrik etti.

Haberin Devamı


"Sizlerin dediği gibi Van Denizi diyoruz"

"Van, denizi olan, ekmeğini bir ölçüde denizden kazanan illerimizden biri" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:


"Varsın haritalarda adı Van Gölü diye geçsin, biz ona sizlerin dediği gibi Van Denizi diyoruz. Ülkemizin bu bölgedeki demiryolu taşımacılığı Van Denizi üzerinden yapılıyor. Trenle yük dolu vagolar buraya geliyor, gemiye yükleniyor sonra diğer tarafta gemiden inip tekrar tren bağlanıyor. Orta Asya'dan, Yakın ve Uzak Asya'dan gelen yükler atıya, Avrupa ve Anadolu'dan gelen yükler doğuya bu şekilde Van Denizi üzerinden taşınıyor. Ancak burada da yılların getirdiği bir ihmal, zorluk vardı. Fi tarihinden kalan 2 feribot ancak 16 vagon taşıyabiliyordu. Yükler her iki kıyıda bekliyordu. Sadece Van değil ülkemiz zamandan ve rekabetten kaybediyordu. Dedik ki bu Van'a da Van Denizi'ne de yakışmaz. Kim dedi bunu biz dedik, AK Parti iktidarı. Onun için Van Denizi kenarına bir gemi üretim tesisi yaptık, yani tersane yaptık. Her biri 50 vagon taşıma kapasitesine sahip toplam yatırım bedeli 221 trilyon olan 2 büyük feribotu burada inşa ediyoruz. Ayrıca, gemi taşıma güzergahlarında tarama yaptık, iskeleleri yeniledik. Tüm bu çalışmalar sonunda mevcut durumda gemi başına 400 ton olan taşıma kapasitesi 5 kat artarak 2 bin tona çıktı. İnşallah önümüzdeki yıl yeni gemileri Van Denizi'nde hizmete alıyoruz."

Haberin Devamı


Depremin olduğu gün bakanlar, milletvekilleri ve ilgili bürokratlarla gece Van'a gittiklerini anımsatan Erdoğan, helikopterle Erciş'e geçtiklerini, incelemelerde bulunduklarını kaydetti.

Erdoğan, daha sonra Van merkeze geldiklerini, buraları sokak sokak dolaştıklarını, gece geç saatlere kadar incelemeler yaptıklarını, gerekli talimatları verdiklerini, arama kurtarma çalışmalarını hızlandırdıklarını anlatarak, barınma, gıda ve ısınma çalışmalarına ivme kazandırdıklarını söyledi.

Başta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay olmak üzere Çevre ve Şehircilik, İçişleri ve Kalkınma bakanlarının depremin ardından kentte adeta karargah kurarak, yoğun bir çalışmayı, dönemin Valisi Münir Karaloğlu, bürokratlar, teknokratlar ve sivil toplum örgütleriyle beraber yürüttüklerini anlatan Erdoğan, o çalışmaları hiçbir zaman unutamayacağını dile getirdi.

Haberin Devamı

"Çalışmalar akıncı ruhuydu"

Erdoğan, o çalışmaların bir akıncı ve kardeşlik ruhu olduğunu ifade ederek, "O ancak gönülden gelirse böyle yapılırdı ve böyle yaptılar" dedi.

Yeni bir Van'ın nasıl inşa edilebileceği noktasında yoğun bir gayrete girdiklerine işaret eden Erdoğan, Van'ı asla kendi kaderine terk etmediklerini asla da terk etmeyeceklerini bildirdi.

"Van'ı asla yalnız bırakmadık. Van bizim canımızdır. Van bizim kardeşimizdir" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bingöl'deki depreme nasıl var gücümüzle müdahale ettiysek, Elazığ Karakoçan'daki depreme de aynı ölçüde müdahale ettik. Kütahya Simav depremi için nasıl seferber olduysak, Van depremi için de aynı ölçüde, aynı derecede seferber
olduk. İki yılda Van depremi için kullandığımız kaynak eski rakamla 5 katrilyon.
Dile kolay, 5 katrilyon. Van, tarihinde böyle bir yatırım görmedi. Toplam bedelini alın böyle bir yatırım yok. Ama biz bu yatırımı yaptık. Niye? Çünkü yeni bir Van inşa etmemiz gerekiyordu. Asla durmayacağız, asla bununla da yetinmeyeceğiz. Van'ın tüm yaralarını sarana kadar, Van'ın tüm sorunlarını çözene kadar çalışmaya devam edeceğiz. Benim sizden bir ricam var, bir isteğim var. Biz size bir söz verdik. Ne dedik? 'Van'ı büyükşehir yapacağız' dedik. Van'ı büyükşehir yaptık mı? Sözümüzde durduk mu? Durduk. Artık Van büyükşehir."

Haberin Devamı

Erdoğan, artık planların tüm Van'da yapılacağını, bu planlarla beraber modern bir şehir inşa edeceklerini ve şehri çok daha güzel inşa edeceklerini dile getirerek, "Ama şehircilik kültürü olan büyükşehir belediye başkanlarıyla bu olur. Belediyecilik bizim işimiz. AK Parti'nin işidir" diye konuştu.

İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığından geldiğini hatırlatan Erdoğan, oradaki sıkıntıları bilerek, bu illeri büyükşehir yaptıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını onun için kurduklarını ve Van'ın da bundan nasibini almasını istediklerini anlattı.

"Milletin hizmetkarıyız, efendisi değiliz"

Erdoğan, meydandaki vatandaşlara "Bu meydandan bir ses duymak istiyorum. O da şu 'AK belediyecilik Van'a yakışır' bunu görmek istiyorum" şeklinde seslendi.

"Durmak yok, yola devam" demeleri, kapı kapı dolaşmaları, gayret etmeleri ve çalışmaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu bir ideoloji değildir, bu sadece hizmet aşkıyla olur. Efendilikle olmaz. Bizim kültürümüzde, AK Parti iktidarı anlayışında millete efendilik yoktur, millete hizmetkar olmak vardır. Bu milletin hizmetkarıyız, efendisi değiliz. Onun için Türküyle Kürt'üyle Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle Abaza'sıyla, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla kim olursa olsun hepsi bizim kardeşimizdir. Yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Türkü Kürt'e, Kürt'ü Türk'e düşman etmeye gayret edenler bu milletin tümünün düşmanıdır. Bunu böyle bilmenizi istiyorum. Onun için de biz siyasi Kürtçülüğe de karşıyız, biz siyasi Türkçülüğe de karşıyız. Her ikisi de her iki anlayış da bizim düşmanımızdır. Türkiye'yi bir bütün olarak bizim hizmet sahamızdır. Bizim için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında 76 milyon birdir, beraberdir. Onun için ne diyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Türkiye'nin hizmetinde olduğumuzu hep söyledik."

"Türkiye haritasını renklere ayıranlardan değiliz"

Erdoğan, Türkiye'nin belli bölgelerine, belli şehirlerine değil, 780 bin kilometrekarenin tamamına, 7 bölgeye, 81 vilayete, 76 milyona aynı oranda sevdalı olduklarını ifade ederek, "Sevgimiz hepsi için aynı. İstanbul bizim için neyse Van'da odur. Van neyse İstanbul'da bizim için odur. Rizeli bizim için neyse Vanlı da bizim için işte odur. Bizde ayrım yok. Biz Türkiye haritasını renklere ayıranlardan değiliz. Sadece oy aldığı yere, sadece oy aldığı bölgeye hitap edenlerden, Türkiye'nin geri kalanına kalbini kapatanlardan değiliz. 780 bin kilometrekare bizim için birdir. 76 milyonun tamamı bizim için birdir, beraberdir, istisnasız Türkiye'nin kendisidir" ifadelerini kullandı.

Türkiye, özellikle doğu ve güneydoğuyla Van için artık eski günlerin geride kaldığına dikkati çeken Erdoğan, yaptıkları reformlarla, attıkları adımlarla, Türkiye'ye çizdikleri yeni ufuklarla eskinin artık geride kaldığını söyledi.

"Başka bayrak arama derdimiz yok"

Erdoğan, Türkiye'nin 76 milyonun ülkesi olduğunu, cumhuriyetin de cumhurun yani halkın, milletin, 76 milyonun cumhuriyeti olduğunu vurguladı.

Her türlü ayrımcılığı ellerinin tersiyle ittiklerini, her türlü ötekileştirmeye samimiyetle itiraz ettiklerini, inkar, ret ve asimilasyon politikalarına asla geçit vermediklerini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bu ülke hepimizin, bu cumhuriyetin hep birlikte sahibi biziz. Bin yıl bu güzel topraklar üzerinde nasıl yaşadıysak, hangi formülle bir arada yaşadıysak bundan sonra da aynı şekilde, bir olmaya, beraber olmaya devam edeceğiz. Birbirimizin diline, kültürüne, hayat tarzına, inancına, fikrine saygı göstereceğiz. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul edeceğiz. Birbirimizi dönüştürme gayretine girmeyeceğiz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak göreceğiz. Ortak bir vatanda, tek bir bayrağın altında, tek bir millet olarak ortak bir geleceğe yürüyeceğiz. Onun için ne diyoruz. 'Tek millet' diyoruz, 'tek bayrak' diyoruz, 'tek vatan' diyoruz, 'tek devlet' diyoruz. Onun için bizim başka bayrak arama derdimiz yok. Onun için bizim tek millet dışında bir millet oluşturma gayretimiz yok. Çünkü millet kavramını bilmeyenler arayış içine giriyorlar. Millet kavramının içinde ne vardır biliyor musunuz? Türk'ü de vardır, Kürt'ü de vardır, Laz'ı da vardır, Arap'ı da vardır, Çerkez'i de vardır, Gürcüsü de vardır, Boşnak'ı da vardır. Millet kavramı bu kadar geniş bir kavramdır. Onun için buna farklı anlamlar yüklemeye çalışanlar, ihanet içindedir, onlar bölücülük gayreti içerisindedir. Buna fırsat vermeyeceğiz."

Katsayı sorunu

Tarih boyunca bunu başardıklarını, hep birlikte başardıklarını, geleceği de birlikte inşa edeceklerini belirten Erdoğan, bu topraklar üzerinde acıları, zulmü, baskıyı ve ötekileştirmeyi hep birlikte yaşadıklarını ifade etti.

Erdoğan, değerlerinin aşağılandığını, kimliklerinin yok sayıldığını, inançlarına saldırıldığına işaret ederek, bütün bu dönemlerin artık geride kaldığını vurguladı.

Demokratikleşme paketi açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Düne kadar üniversitelerin kapısından mahzun geriye döndürülen başörtülü kızım, kardeşim, artık üniversitelerin kapısından geri döndürülemeyecek. O iş bitti. Artık kamuda benim başörtülü kardeşim, başörtülü olarak hizmet verebilecek mi? Verebilecek. Artık bunun da adımı atıldı. Bütün bunlarla beraber katsayı denilen bir bela vardı biliyorsunuz. Neymiş, meslek liselerine bir katsayı engeli. Meslek lisesinden mezun olan yüksek puan alıyor ama layık olduğu üniversiteye giremiyordu. Şimdi ne oldu? O da değişti. Artık bütün öğrenciler ister meslek lisesi olsun ister fen, ister Anadolu, ister düz, ne olursa olsun. Yarışta kim öne çıkarsa, kim hangi puanla nereyi tutturursa oraya girme hakkına sahip. Ben bunu şahsımda yaşadım. Oğlum Boğaziçi Üniversitesini tutturuyordu. Ama katsayı engeliyle imam hatip mezunu olduğu için maalesef oraya giremedi. Doğru dürüst bir yere de girme şansı yoktu. Ne yaptık, imkanımız vardı, gönderdik yurt dışına, orada okudu. Gitti Harvard'da mastırını yaptı. Şimdi doktorasını yapıyor. Aynı şey kızlarım için. Onlar da imam hatipte okudular. Ama başları örtülü olduğu için ülkemdeki üniversitelere gidemediler. Ne yaptılar? Onlar da yurt dışına gittiler. Dünyanın en iyi üniversitelerini onlarda mastırını, doktorasını yaptılar, yapıyorlar. Bu adaletsizlik değil miydi, bu haksızlık değil miydi?. Bu zihniyet bu ülkeye hizmet edebilir miydi? İşte bu hizmetin maalesef geri gelmesi için sizler bize vekalet verdiniz, sizler bize görev verdiniz. Hamdolsun bizde onu şimdi bu demokratikleşme paketiyle bitirdik. Şimdi yola devam ediyoruz."

Erdoğan, idari olanları bitirdiklerini, yasal düzenleme gerektirenleri de Meclis'e gönderdiklerini ve gelecek haftalarda komisyonlara gireceğini ve yasa gerektirenlerin de TBMM'den süratle geçeceğini sözlerine ekledi.

--

Bu yeni süreci halkla birlikte inşa ettiklerini ve birlikte çok daha güçlü hale getireceklerini belirten Erdoğan, "En başta biz sizi seviyoruz. Ama biz sizi Allah için seviyoruz. Biz sizi Kürt olduğunuz için, Türk olduğunuz için, Zaza olduğunuz için değil sadece Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Farkımız bu ve onun için de hizmetkar olduk. Bizim muhabbetimizin, bizim gönül dostluğumuzun, bizim kardeşliğimizin arasına girmek gayreti içinde olanlar var. Silaha sarılanlar var, teröre sarılanlar var ama bizim kitabımızda ne terör ne silah olamaz. Silah, şiddet ve terör bugüne kadar hiçbir soruna çözüm getirmedi. Çok kan kaybettik. Artık diyoruz ki kan kaybetmeyelim" diye konuştu

Silahların bugüne kadar sadece kan, ölüm, acı ve gözyaşı getirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Son bir yıldır Allah'a hamdolsun terör nedeniyle insanımızı, gençlerimizi kaybetmiyor, terör nedeniyle yeni acılar yaşamıyoruz. 30 yıldır hasretini çektiğimiz bahara kavuşmanın heyecanını, sevincini, coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz"

Köylerin, mezraların, dağların, ilçelerin, şehirlerin, esnafın dükkanının, çiftçinin tarlasının, sokakların, caddelerin, en başta da evlerin, gönüllerin yeniden şenlendiğini belirten Erdoğan, 30 yıldır hasreti çekilen huzur, barış, kardeşlik ikliminin artık yürekleri ısıttığını söyledi.

Bunun sadece bir başlangıç olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu, sürecin sadece bir aşamasıdır. Silahlar sustuğu müddetçe şiddetsiz ve terörsüz bir ortamda siyaset daha da güç kazanacak, sorunlarımız çok daha hızlı şekilde çözüme kavuşacaktır" dedi.

-"Bir savaş, kan lobisi var"

Bir savaş ve kan lobisi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Huzurdan, barıştan, bahardan rahatsız olan lobi var, aydınlıktan gözleri kamaşan, karanlığı özleyen bir lobi var, çocuklarımızın, gençlerimizin yaşamasından ve yaşatılmasından rahatsız olan ve onların kanını özleyen bir lobi var. İçeride de böyle bir lobi var, burada da Doğu'da, Batı'da, dışarıda da böyle bir lobi var. Eski günleri özleyen, çatışmayı, gerilimi, şiddeti özleyen bunların yeniden bu bölgeye getirmek isteyen bir lobi var. Terörden beslenen, terörün oluşturduğu puslu havadan beslenen, siyaseti, toplumu dizayn etmeye alışmış bir lobi var. İşte biz, bu lobiye imkan tanımayacak, bu lobiye fırsat vermeyeceğiz" ifadesini kullandı.

Van'ın arka sokaklarında belediyecilik diye bir şey olmadığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu Van'a yakışıyor mu? Van buna layık mı? Bir belediyenin öncelikli hizmeti nedir? Bir temizliktir, iki yol, üç su, yaya kaldırımları, yeşil... Bunlardır ama ne yazık ki gördüğünüz gibi karayollarının dışında, bakıyorsunuz ki belediyenin yaptığı bir şey yok. İşte diyoruz ki Van'a yakışanı aynen yapalım, bu adımları atalım ve artık bu yanlış gidişe Rabia işaretiyle dur diyelim. Bizim gençlerimizin kanı üzerine hesap yapanlara, en başta hep beraber dur diyelim. Bu huzur ve barış iklimini dağıtmak isteyenlere hep birlikte dur diyelim. Silahı, şiddeti, terörü yeniden egemen kılmak isteyenlere fırsat tanımayalım, düşmanlarımızı sevindirmeyelim, dostlarımızın yüzünü güldürelim. Suriye'de ben 120 bin dedim. Dün İran'dan gelen bir dost dedi ki 'ne 120'si, 150 bin'... 150 bin insan öldü Suriye'de. Kim kimi öldürüyor? Müslüman Müslüman'ı öldürüyor? Peki niçin öldürüyor? Bir koltuğu, makamı korumak için. Adeta bir mezhep savaşı başlattılar. Benim ülkemde de aynı şeyler yapılmadı mı? Aynı şeyler yapıldı.

Hepimizin er veya geç gideceği yer neresi? Toprak. Ne kadar yere gömüleceğiz? İki metreküp. Hocaefendi musalla taşına geldiğinde ne diyecek merhuma veya merhumeye? Er kişi niyetine diyecek. Cumhurbaşkanı da olsa er kişi niyetine, meclis başkanı da, başbakan da, bakan da ne olursa olsun, milyarder, trilyarder ne olursa olsun ne diyecek? Er kişi niyetine, hatun kişi niyetine. Gömecekler, gidecekler. Bir daha oraya uğrayan bile olmayacak. Orada hepimiz kendimizle baş başa kalacağız. Öyle mi? Öyleyse bu kavga, kan niye. İşte Mısır. Halkının oylarıyla iktidar olmuş bir Mursi'yi, kendi savunma bakanı, asker olduğu için, darbeyle makamından indirdi. Oradan indirebilirsin ama gönül makamlarından indiremezsin. Aslolan burayı kazanabilmektir. Şu anda oradaki Sisi'ye birileri 'evet' diyebilir, ama Rabia 'evet' demiyor, 'hayır' diyor. 17 yaşındaki Esma yavrumuzu orada şehit edebilirsin ama onun ruhu er veya geç galip gelecektir. Esma'nın babasını da içeri alırsın..."

-"Bütün bunlar bize ibret olmalı"

Erdoğan, 3 gün önce gerçekleştirdiği Kosova ziyaretinde, Türk firması tarafından yapılan havalimanına Kosova'nın milli kahramanı Adem Yaşari'nin adının verildiğini, Yaşari'nin Sırplar tarafından 40 kişilik ailesiyle ramazan günü öldürüldüğünü anımsatarak, "Bunlar, güzel şeyler değildi. Biz, diyoruz ki bütün bunlar bize ibret olmalı, tarihte biz de bunları yaşadık, bize de yaşattılar. Ama Rabia Meydanı artık farklı duruyor, inşallah milli irade, halkın iradesi er veya geç galip gelecektir" dedi.

Vatandaşlardan çözüm sürecine sahip çıkmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, "Biz, bu çözüm sürecine elimizi, gövdemizi, bütün bedenimizi koyduk. Biz, bu ülkede baharın kalıcı olmasını istiyoruz. Barış için, kardeşliğimizin kalıcı olması için bu sürece devam edeceğiz, bundan geri adım atmayacağız. Barış için, kardeşlik için, birliğimiz ve dirliğimiz için sonuna kadar mücadele edeceğiz" diye konuştu.

Niyetlerinin hayr olduğunu, akıbetin de hayr olacağını ifade eden Erdoğan, "Sizlerden rica ediyorum; sizin çocuklarınızın canı üzerine hesap yapanlara fırsat tanımayın, bu güzel bahar iklimini sabote etmek isteyenlere kulak asmayın. İçeride ve dışarıda Türkiye'nin geleceği üzerine karanlık senaryolar üretenlere prim vermeyin. Sizlerden rica ediyorum; kalbinizi dinleyin, gönlünüzü dinleyin, vicdanınızın sesine kulak verin ve bu sürece sahip çıkın" ifadesini kullandı.

Bir yıldır silahların sustuğu, terörün son bulduğu, şiddetin sokaklardan çekildiği bir ortamda siyaseti devreye aldıklarını ve çok önemli adımlar attıklarını, çok önemli reformlar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, 30 Eylül'de Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı reform paketlerinden birini açıkladıklarını hatırlattı. Paket kapsamında yasal düzenleme gerektirenleri süratle Meclis'e getirdiklerini ve kısa zamanda çıkaracaklarını anlatan Erdoğan, ülkeyi, milleti rahatlatmak, Türkiye'nin önünü açmak için gerekli tali adımları attıklarını, çok daha fazlasını da yapacaklarını söyledi. Erdoğan, dün sorun olanları, bugün çözüme kavuşturduklarını, bugünün sorunlarını da inşallah tek tek çözüm yoluna koyacaklarını dile getirdi.

"İdeolojiyle belediyecilik yapılmaz"

Başbakan Erdoğan, Van'da açılışı gerçekleştirilen eser, hizmet ve yatırımların hayırlı olmasını dileyerek, 30 Mart seçimlerinde Van'ın ilk büyükşehir belediye başkanının seçileceğini, Van Belediyesi'nin ödenek ve imkanlarının artacağını, en uzak ve ücra köylere kadar hizmet ve yatırımların daha fazla gideceğini anlattı.

Belediyeciliğin ideolojiyle değil liyakatle, ehliyetle ve beceriyle yapılacağına vurgu yapan Erdoğan, "Belediyecilik hizmet üreterek, yatırım üreterek yapılır. Van, belediyecilik noktasında mevcut manzarayı hak etmiyor, ideloji Van'ın ihtiyaçlarını karşılamıyor. Çevredeki birçok il, Türkiye'deki birçok il kalkınırken, büyürken, çehresi değişirken Van, maalesef yerinde sayıyor, hatta geriye gidiyor. Van'a büyükşehir belediye başkanı seçerken liyakati, ehliyeti, beceriyi, dürüstlüğü gözönünde bulundurmanızı rica ediyorum. Hak ettiğiniz hizmeti ve değeri verecek bir seçim yapmanızı özellikle rica ediyorum" diye konuştu.

Van'daki 2 günlük programı çerçevesinde bugün, Pakistan'ın Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif ile görüşeceğini, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde yapımı tamamlanan tesislerin açılışı ve fahri doktora törenine katılacağını ve akşam da şehirdeki kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geleceğini anlatan Başbakan Erdoğan, yarın da Özalp ve Erçiş ilçelerine gideceğini söyledi.

Özalp'ın kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, "Özalp'ın benim tarihimde özel yeri var. 1980 öncesinde tezekten yapılmış bir evde, bir gece misafir edilmiştim. Bir gece, 80 öncesi. O zaman tabii çok daha gençtim. O çok anlamlı bir geceydi ve ben orada Özalp'in ilgi ve alakasını, aşkını, sevdasını gördüm. Yeniden o günleri yaşamak istiyorum Van'da, Özalp'te" dedi.

Notlar

Havalimanından kent merkezine otobüsle geçen Erdoğan, kendisini bekleyen vatandaşların sevgi gösterisiyle karşılaştı. Otobüsten, eşi Emine Erdoğan’la vatandaşları selamlayan Erdoğan, çocuklara da oyuncak dağıttı.

Başbakan Erdoğan, Beşyol Meydanı'ndaki törende konuşmasının ardından Van'da yapılan bir okula katkılarından dolayı Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif ile bazı eserlerin yapımında emeği olan bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle hayırseverlere plaket verdi.

Erdoğan, daha sonra, Van İmam Hatip Lisesi ve Van Kapalı Olimpik Yüzme Havuzu'nun bulunduğu bölgeye video konferans sistemiyle bağlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesince yaptırılan İmam Hatip Lisesi'nin kamera görüntülerinden incelerken, Selçuklu mimarisiyle yapılan eserin Van'a tam yakıştığını ifade ederek, "Maşallah...Hayırlı olsun. 32 derslikli, bilgisayar laboratuvarlarıyla güçlendirilmiş 300 kişilik de bir yatakhanesi var. Van'a bu yakışır. AK Parti Belediyeciliğine de bu yakışır. Onun için de çok çalışacağız" dedi.

Okulun açılış kurdelesini kesen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da hizmette ve yardımda sınır tanımayan anlayışıyla hareket ettiklerini, Van ve Erciş depreminin ardından bu bölgeye yardıma koştuklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, ardından Van Kapalı Olimpik Yüzme Havuzu'nun açılışını video konferans sistemi aracılığıyla gerçekleştirdi. Erdoğan, yüzme havuzu ile Vanlı gençlerin yüzmeyi öğrenerek uluslararası yarışmalara katılma imkanı bulacaklarını söyledi.

Kurdeleyi kesen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise 2011'de yapımına başlanan ve kısa sürede tamamlanan Van'ın ilk kapalı yüzme havuzunun Vanlı gençlerin hizmetine açıldığını belirtti.

Kılıç, depremden sonra ayrıca Van'a 5 bin kişilik bir spor salonu yapımını başlattıklarını ve inşaatı yüzde 90 oranında tamamlanan bu salona, 2012'de uluslararası yarışmalarda tekvando dalında Türkiye'ye gümüş madalya kazandıran Vanlı Nur Tatar'ın isminin verildiğini bildirdi.

Erdoğan, törende ayrıca yapımı tamamlanan TOKİ konutlarının anahtarını hak sahiplerine teslim etti. Bir hak sahibine konutun anahtarını teslim ederken, kaç çocuğu olduğunu soran Erdoğan, 6 çocuk sahibi olduğunu öğrenince, "Rasim benim nasihatlerimi tutmuş ama sen değil hanım tutmuş. Allah razı olsun, anahtar yengeye" dedi. Erdoğan, konuta yerleşip yerleşmediklerini sorduğu çiftin, okul olmadığı için henüz yerleşemediklerini söylemesi üzerine ilgililere talimat vererek okulun en kısa sürede açılmasını istedi.

Tören, daha sonra tüm eserler için kurdele kesimi yapılmasıyla sona erdi.

Alanda, AK Parti İl Başkanlığınca hazırlanan "Biz Birlikte
Türkiyeyiz", "Hoşgeldiniz Başbakanım" pankartları ile bazı ilçe belediye
başkanlıklarınca hazırlanan "Dünya Lideri Hoşgeldiniz" yazılı Kürtçe ve Türkçe dövizler dikkati çekti.

Tören alanında, "Büyük Depremler Yaşadık 20 yılda değil 2 yılda ayağa
kalktık", "Analar Ağlamıyorsa, Ocaklar Sönmüyorsa Kardeş Kardeşe Düşmüyorsa
Teşekkürler Büyük Başbakan Recep Tayyip Erdoğan", "Sen Başörtümüzü Korudun Rabbim de Seni Korusun", "Van Bir Yana, Can Bir Yana, Sen Bir yana, Hoşgeldin Van'a, Büyük Lider Büyük Usta", "Ey BM, Kırmızı Çizginiz Kandan Daha mı Kırmızı" gibi yazılı pankartlar da açıldı.

Törene, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Pakistan'ın Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Van Valisi Aydın Nezih Doğan ile bazı milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Pencap Eyaleti Başbakanı Şerif

Törende, Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif da konuşma yaptı. Şerif, konuşmasında, bugün havalimanından gelirken halkın gösterdiği sevginin, Başbakan Erdoğan'ın halka yaptığı hizmetin ispatı olduğu söyledi.

Türkiye'nin dünyanın 16. büyük ekonomik gücü haline geldiğini, gücünün sadece İslam aleminde değil bütün dünyada kabul edildiğini ifade eden Şerif, "Pakistan'da sel felaketi olduğu zaman Başbakanımız ve kızları oraya gelmiş, orada insanlarla kucaklaşmışlardır. 100'lerce milyon dolarlık yardım yapmışlardır. Bundan biz görebiliyoruz ki Türkiye Pakistan arkadaşlığı canı gönülden ve kıyamete kadar devam edecektir" diye konuştu.

Türk yatırımcılarının Pakistan'daki çalışmalarına da değinen Şerif, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yardımıyla Lahor kentinin tertemiz hale geldiğini anlattı.

Şerif, konuşmasını, "Yaşasın Türkiye-Pakistan dostluğu" sözleriyle tamamladı.

Başbakan Erdoğan, tören alanının yanında bulunan ve yeni yapılan AK Parti Van İl Başkanlığı binasının da açılışını gerçekleştirdi. Erdoğan, kestiği kurdeleyi hatıra alarak Şahbaz Şerif'e verdi.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!