ABD'den Türkiye'ye 'Sizi dinlemedik' garantisi yok

Güncelleme Tarihi:

ABDden Türkiyeye Sizi dinlemedik garantisi yok
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2013 08:03

NSA’in eski çalışanı Edward Snowden’ın tetiklediği dinleme krizi ABD’yi her geçen gün daha çok sıkıştırıyor. Ülkeler iddialar sonrası Washington’dan teker teker hesap sorarken, Obama da dünya liderlerine telefon edip “Sizi dinlemiyoruz” garantisi veriyor. ABD Dışişleri Sözcüsü, garantilerin her müttefik için geçerli olmadığını açıklarken, Türk Başbakan’ın ofisinde geçen sene bulunan böceklerle ilgili, “Bu türden dinleme faaliyetlerine Amerikalıların dâhil olmadığı garantisini Türklere verdiniz mi” sorusuna, “Ben bunu duymadım” yanıtını verdi ancak “Dinlemedik” demedi.

Haberin Devamı

Dinleme krizi, ABD’nin peşini bırakmıyor. En son dün akşam 35 dünya liderinin ABD’nin ultragizli istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından dinlendiğinin ortaya çıkmasından sonra ABD’nin başının bu işten daha da ağrıyacağı kesinleşti.

Eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın beş ay önce basına sızdırdığı belgelerle patlayan skandalın ardından Brezilya ve Almanya Birleşmiş Milletler’de ABD’nin dinleme faaliyetlerini hedef alan bir düzenleme çalışması başlattı. ABD Yönetimi de dün terörle mücadele kapsamındaki istihbarat çalışmalarını mahremiyet hakları açısından gözden geçirme kararı aldığını duyurdu.

ABD, NATO müttefikleri için bile “Sizi dinlemiyoruz” garantisi vermekten kaçınırken, Türkiye’nin şimdiye kadar ABD’ye bu konuda bir rahatsızlık iletip iletmediği bilinmiyor. ABD’nin Başbakan Erdoğan’ın ofisinden çıkan böcekler konusu dâhil Türk liderlerin dinlenmediği yönünde Türkiye’ye verdiği bir garanti de henüz yok.

Haberin Devamı

HER ÜLKE FARKLI VAKA
ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf, dünkü basın toplantısında konuyla ilgili olarak, şimdiye kadar Brezilya, Meksika, Fransa ve Almanya ile krize neden olan dinleme suçlamalarının her ülke için farklı bir boyut taşıdığını söyledi.

Harf, bu ülkelere verilen “Dinlenmiyorsunuz” garantisinin başka ülkeler için de geçerli olup olmadığı sorusuna, “Bakın bu konuşmalar, vaka bazındadır. Endişelerin olduğu her farklı ülkede bazen özel bazen diplomatik olarak bazen kamuoyu önünde olur. Herkesi kapsayacak bir açıklama yapmayacağım” dedi. Harf, “O zaman Merkel ve Hollande’a verdiğiniz garantilerin diğer NATO müttefikleri için bile geçerli olmadığını mı varsaymalıyız” şeklindeki soruya da, “Her vaka farklıdır” yanıtını verdi.

TÜRKLERDEN ENDİŞE İLETİLMEDİ
Harf, “Özellikle Başbakan’la (Erdoğan) ilgili olacak şekilde, Türkler Amerikalıların Türkiye’deki dinleme operasyonlarıyla ilgili size bir endişe dile getirdiler mi?” sorusuna, “Benim bildiğim yok. Bu konuyu hiç gündeme getirdiler mi bilmiyorum ama benim bilgim dâhilinde değil. Böyle bir şey kesinlikle duymadım” dedi.

Haberin Devamı

Geçen sene Ankara’daki Başbakanlık ofisinde bulunan böceklerle ilgili, “Örneğin bu türden dinleme faaliyetlerine Amerikalıların dâhil olmadığı garantisini Türklere verdiniz mi?” şeklindeki soruya da, “Tek tek bütün ortaklarımızla karşılaştığımız her olayın üzerinden gidip bu konuyu dönem içinde gündeme getirip getirmediklerine bakmak sanırım benim için imkânsız olur. Ben bunu duymadım. Ama bu konuda daha fazla bir bilgim olur mu bakmaktan mutlu olurum” dedi.

35 LİDERİN TELEFONU DİNLENDİ
En son Guardian gazetesinin dün akşam yayınladığı NSA’e ait bir iç yazışmaya göre ABD’nin dünya genelinde isimleri açıklanmayan 35 devlet ve hükümet başkanının telefonlarını dinlediği ve liderlere ait telefonların numaralarını da ABD Dışişleri Bakanlığı, Pentagon, Beyaz Saray’da çalışan üst düzey kişilerden temin ettiği ortaya çıktı. 2006 yılına ait belgede NSA’in adı açıklanmayan birçok üst düzey Amerikalı yetkiliden telefon rehberlerini aldığı belirtiliyor.

Haberin Devamı

Gizli iç yazışmada NSA, "müşterisi" olan Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon gibi kurumlardaki üst düzey yetkilileri "Rolodexlerini" (ofislerde kullanılan masa üstü rehberlerinden en tanınmış olanın markası) paylaşmaya çağırıyor. Böylece NSA'in yabancı siyasetçileri sisteme ekleyebileceği belirtiliyor.

Belgede bir yetkilinin NSA'e aralarında 35 devlet lideri de olan 200 kişinin numaralarını verdiğine, bu kişiler üzerinde "çalışmanın" hemen başladığına dikkat çekiliyor. NSA bu numaraları kendi arşivinde bulunanlarla karşılaştırıp yakın takibe almaya değip değmeyeceğine karar veriyor. Ve örnek vakada, bilgisi alınan 200 numaradan 43’ünün daha önce NSA’in elinde olmadığı anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Bununla birlikte belgede, söz konusu telefon numaralarıyla elde edilen "raporlanabilir düzeydeki istihbaratın az olduğu" da belirtiliyor.

TEKER TEKER PATLIYOR
Skandalın ABD için en yıpratıcı yanı ise Washington Post’a bilgi veren üst düzey bir yetkilinin belirttiğine göre Snowden’ın elinde 30 bin gizli belge olması ve bunları yavaş yavaş sızdırması.

Bu nedenle ABD hükümetinden yetkililer, Snowden'ın elinde bulunan belgelerdeki gizli işbirliği detaylarının ortaya çıkabileceğini belirterek, bazı müttefik ülkelerin istihbarat servislerine uyarılar göndermeye başladı.

Yetkililere göre Snowden'ın elindeki belgelerden bazıları İran, Rusya ve Çin gibi hasımlar hakkında bilgi toplamak için uygulanan programlarla ilgili hassas bilgiler içerirken, bazı belgelerde de ABD ile resmen müttefik olmayan ülkeleri içeren operasyonların detayları yer alıyor.

Haberin Devamı

Yetkililer bu bilgilendirme işleminin büyük bir hassasiyetle yürütüldüğünü zira bazı ülkelerde devletin bazı kurumlarının işbirliğinden haberdar olduğunu dışişleri bakanlığı gibi bazı kurumların ise durumu bilmediğini ifade etti. Snowden'ın elindeki belgelerin ortaya çıkması halinde operasyonlar riske girebileceği belirtildi.

RUSLAR GÖRMEDİ
Geçen hafta New York Times’a verdiği e-posta mülakatında Snowden bu belgeleri Rusya’ya götürmediğini ve bunları Rus yetkililerin görmediğini söylemişti. Ancak şimdiye kadar arşivini paylaştığı iki gazeteci, Glenn Greenwald ve Barton Gellman ile belgeselci Laura Poitras’ın elinde bu belgelerin ne kadarının olduğu bilinmiyor.

Gazetesi Guardian’dan ayrıldıktan sonra yaşadığı Brezilya’da e-Bay’in kurucusu Pierre Omidyar ile ortak bir medya projesine başlayacağı öğrenilen Greenwald’un hafta başında Le Monde gazetesinde yaptığı gibi bu kişiler zaman zaman bu belgeleri yayınlayabiliyor.

RUSYA’YI İZLEYEN NATO ÜLKESİ
ABD’li yetkililer, uzun süre mayıs ayında ülkeyi terk edip Hong Kong’a giden Snowden’ın yanında ne tür belgeler götürmüş olabileceğini araştırdı ve bu belgelerin NSA’deki sunumlardan askeri istihbarat ağındaki gizli belgelere çok çeşitli olduğu anlaşıldı.

Örneğin yine Washington Post’a bilgi veren üst düzey bir Amerikan istihbarat yetkilisine göre, Snowden, Rusya’ya karşı adı açıklanmayan bir ülkeden yürütülen istihbarat faaliyetlerine dair kapsamlı bilgiler edindi. Buna göre aynı zamanda bir NATO üyesi olan bu ülkeden yapılan istihbarat çalışmasıyla, ABD Hava Kuvvetleri ve ABD Donanması için son derece yararlı olacak veriler elde ediliyordu. Ve yetkilinin ifadesiyle, “Rusya bunu bilseydi, önlemek için önlem alması hiç de zor olmazdı.”

Snowden’ın bu belgeleri kısaca “JWICS” denilen ABD’nin 16 farklı istihbarat örgütünün kullandığı Dünya Çapında Ortak İstihbarat İletişimi adlı sistemden indirdiği anlaşıldı. Yetkili, bu belgeler arasında özellikle Rusya ve Çin’e karşı yürütülen gizli istihbarat faaliyetlerinde birçok ülkeyi zor durumda bırakacak belgeler olduğunu belirtti. Hatta bu ülkelerden bazılarının ABD ile ortaklığı olduğunu dahi kamuoyundan gizlediğini söyledi.

ÖNCE BREZİLYA SİNİRLENDİ
ABD şimdiye kadar Snowden belgeleri nedeniyle en çok Brezilya, Meksika, Fransa ve Almanya ile gerginlik yaşadı. Geçen ay Greenwald’un verdiği belgeleri haberleştiren Brezilya basını, NSA’in Devlet Başkanı Dilma Rousseff, yardımcıları ve ülkenin petrol şirketi Petrobras’ın yöneticilerine ait mesajlara ulaştığını yazınca, Rousseff bu ay yapılması planlanan Washington gezisini tepki olarak ertelemişti.

Sonra Alman Der Spiegel Dergisi, yine Snowden’dan aldığı bazı belgelerle NSA’in Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon’u dinlediğini yazdı. Olay Meksika ve ABD arasında bir krize dönüştü. En son bu hafta sıra Fransa ve Almanya’ya geldi. Greenwald, Le Monde’a yazdığı ortak bir makalede NSA’in sadece 10 Aralık 2012’den 8 Ocak 2013’e kadar Fransızlara ait 70 milyon dijital iletişim verisini depoladığını yazınca, o gün Paris’te bulunan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile olan toplantısı alt üst oldu.

Amerikan istihbaratının çatı örgütü Ulusal İstihbarat Merkezi (DNI) de Başkan James Clapper’ın imzasıyla alelacele bir açıklama yayınlayarak “Fransızlara ait 70 milyon telefon verisi kaydı tuttuğumuz iddiası doğru değildir” dedi.

GEÇMİŞİN GARANTİSİ YOK
Fransızlarınki henüz çözülmemişken bir gün sonra Almanlar ayaklandı. Alman hükümeti, nereden temin ettiğini açıklamadığı bir bilgiye dayanarak, Alman Başbakanı Angela Merkel’in telefonlarının NSA tarafından dinlendiğini öğrendiklerini açıkladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre Merkel’in aradığı ABD Başkanı Obama, Alman lideri dinlenemedikleri ve ileride de dinlemeyecekleri yönünde garanti verdi.

Ancak Beyaz Saray’ın görüşmeyle ilgili yayınladığı duyuruda sadece şimdiki zaman ve gelecek zaman kullanması, NSA’in geçmişte Merkel’i dinlemediğine dair bir garanti vermemiş oluşu açıklamanın en dikkat çekici kısmını oluşturdu.

BM VE AVRUPA’DA ÖNLEM
Krizin derinleşmesinin ardından şimdi NSA mağduru ülkelerin Birleşmiş Milletler’de uluslararası dinlemeleri yasaklayan ve internette mahremiyet haklarını koruyan bir karar tasarısı üzerine çalıştıkları öğrenildi. Foreign Policy dergisi, bunun için Almanya ve Brezilya’nın güçlerini birleştirdiğini ve New York’ta bazı Güney Amerika ve Avrupa ülkeleriyle de bir araya gelerek Genel Kurul’a sunulmak üzere bir karar taslağı hazırladıklarını duyurdu. Taslağın NSA’in bu tür dinlemelerini uluslararası hukukun ihlali sayacak ve ülkeleri siber kapasiteleri bir savaş aleti olarak kullanmaktan alıkoyacak düzenlemeler içereceğini yazdı.

Öte yandan, Avrupa Birliği’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu da, ABD’li teknoloji şirketlerini Avrupalılara ait verileri ABD’li istihbarat örgütleriyle paylaşmaktan men eden bir teklifi desteklediğini duyurdu. Dün Brüksel'de yapılan AB zirvesi için bir araya gelen liderlerin gündemi dinleme skandalının gölgesinde kaldı.

Merkel ve Hollande, zirve sırasında başbaşa bir toplantı gerçekleştirerek ABD'ye karşı ortak strateji belirledi. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Merkel'in şikayetine gönülden destek verdiğini belirtirken, Belçika Başbakanı Elio Di Rupo da ABD'nin somut eyleme geçmesi gerektiğini belirterek, "Böyle bir sistematik ajanlık olayını kabul edemeyiz. Önlem almalıyız ve bu önlemlerin ulusal seviyede olabileceğini düşünemiyorum. Avrupa olarak önlem almalıyız" dedi.

Avrupa Parlamentosu ise ABD’nin uluslararası para transfer sistemi Swift’i takip ettiğinin anlaşılmasının ardından Transatlantik Bankacılık Veri Paylaşımı Anlaşması’nın uygulanmasını durduran bir düzenlemeyi oyladı ve kabul etti.

GÖZDEN GEÇİRECEĞİZ
En nihayet Beyaz Saray, dün akşam gazetecilere geçtiği bir açıklamayla ABD’nin terörle mücadele kapsamında yürüttüğü istihbarat faaliyetlerini kişilerin mahremiyeti ve sivil haklar çerçevesinde gözden geçirme kararı aldığını duyurdu.

Beyaz Saray İç Güvenlik ve Terörle Mücadele Danışmanı Lisa Monaco, USA Today’e yazdığı makalede, “Güvenlik ihtiyaçlarımız ve herkesin paylaştığı mahremiyet kaygıları arasındaki dengenin sağlanmasına daha fazla dikkat ederek bizi ve müttefiklerimizi güvende tutmak için ihtiyacımız olan bilgileri toplamaya devam edeceğiz” dedi.

BAKMADAN GEÇME!