Kötü olmak eğlenceli

Güncelleme Tarihi:

Kötü olmak eğlenceli
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2013 01:29

Bugüne kadar dizilerin belalı, entrikacı “kötü” kadını olarak izlediğimiz Ebru Helvacıoğlu, şimdi Kanal D’nin iddialı yapımlarından “Çalıkuşu” ile ekranda. Çizgisinden yine şaşmayan, dizide fazlasıyla hırslı ve kıskanç bir kadını canlandıran oyuncu, “Kötü karakterleri oynarken eğleniyorum” diyor.

Haberin Devamı

* “Çalıkuşu” ile yine karşımızdasınız. Henüz izlememiş olanlar için bize biraz dizide üstlendiğiniz rolden söz edebilir misiniz?

- Canlandırdığım Necmiye karakteri, Burak Özçivit’in oynadığı Kâmran’ın kız kardeşi... Feride’nin de (Fahriye Evcen) kuzeni. Senaristimiz Necmiye’yi kötü karakter olarak yazıyor ama bence çok da kötü bir karakter sayılmaz. Çünkü çocukluğunda yaşadıkları onu bu hale getirmiş. Feride öksüz ve yetim kaldığında konağa geliyor, Necmiye de anne-babasının sevgisini onun çaldığını düşünüyor. Evin tek kızıyken ansızın başka bir kardeş geliyor bir bakıma... O yüzden hırslı. Feride’yi sevmiyor. Anne-babasına da kızgın ve kırgın. Karakter analizinde şu yazıyordu tam olarak: “Necmiye’ye bir gün yan gözle bakmışsanız, asla unutmaz!” Yani çok da kinci.

* Ve siz onun kötü bir karakter olduğunu düşünmüyorsunuz hâlâ...

- Doğru. Her kötü insanın bir nedeni vardır. Onu buraya getiren nedenleri göz ardı etmemek gerek. Kendi çıkarları için senin canını yakmaktan çekinmiyor ama kendince bir sebebi var; kendi iyiliği için bunu yapıyor! Sevgisizlikten ve ilgisizlikten bu hale gelmiş... Abisinin arkadaşına aşık bu arada Necmiye... Gözü başkasını görmüyor. Ezik de bir karakter bir bakıma...

HER İŞİMDE KENDİMDEN GENÇ KADINLARI OYNADIM

* Necmiye kaç yaşında?


- 21.

* Siz?

- Ben 27 yaşındayım.

* Sizden küçük birini oynamak nasıl bir duygu?

- Alışık olmadığım bir durum değil. Beşinci işim bu benim. Beşinde de 17-18 yaşlarındaki kızları oynadım. Minyon olmamın getirdiği bir avantajım var sanırım.

* Set ortamı nasıl?

- Diğer setlere haksızlık olmasın ama çalıştığım en keyifli set. Gergin olduğumuz da oluyor tabii, çünkü çok geç saatlere kadar çalışıyoruz. Ama mutlu ve keyifli çalıştığımız sürece çoğu zaman bunun bile önemi kalmıyor.

* Bu rol için özel bir hazırlık yapmanız gerekti mi? Görünümünüzü değiştirdiniz mi mesela?


- Yok... Saçlarım şimdi olduğundan daha sarıydı, yazın güneşten açılmıştı. Yönetmenimiz Çağan Irmak istediği için biraz koyulaştırdım, o kadar... Kilo almam ya da vermem gibi bir durum olmadı.

CİDDİ CİDDİ DÖNEM KIZI OLDUM ASLINDA

* Şimdiye kadar hep kötü karakterleri oynadınız. Bu sizin tercihiniz mi?

- Ben eğleniyorum kötü karakterleri oynarken. Çok daha fazla malzemesi var. Senin yüzüne gülüyorum ama sen arkanı döndüğünde yüzüm hemen başka bir ifade alıyor. Bu bile keyifli. Daha akılda kalıcı. Seyircinin sevmediği ama bir yandan da inandığı bir durum. Mesela “Öyle Bir Geçer Zaman ki” dizisinde faşist bir kadını oynuyordum. Yolda beni görenler “Pis faşist” diye bağırıyorlardı. Bu da rolün ne kadar inandırıcı olduğuyla ilgili bir şey. Cici kızı hiç oynamadım. Ama hiç oynamayacağım diye bir şey yok tabii...

* Bir de dönem işleri denk geldi çoğunlukla...

- Evet öyle oldu. “Mor Menekşeler” 50-60’larda geçiyordu, “Öyle Bir Geçer Zaman ki” 70-80’lerde... Şimdi de 1920’lerde geçen bir hikayenin içindeyim. Ben ciddi ciddi dönem kızı oldum aslında.

Haberin Devamı

PROJEYE İNANIRSAM BEN DE SAÇIMI KAZITIRIM

Haberin Devamı

* Burcu Kıratlı, bir sinema filmi için saçlarını kazıttı. Siz rol gereği böyle bir şeyi göze alır mıydınız?

- Saçlarımı kazıtmam için çok ama çok önemli bir proje, çok çok önemli bir yönetmen olması lazım. Senaryo çok iyi olmalı aynı şekilde... Festivallere katılacak bir film olmalı yani. Öyle bir iş olursa yaparım.

* Oyunculukta sınır tanımam diyebilir misiniz yani?

- Bugüne kadar sınır tanımayacağım bir iş hiç gelmedi. Uç noktalarda bir karakteri hiç oynamadım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!