"30 günden taviz yok"

Güncelleme Tarihi:

30 günden taviz yok
Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2013 16:06

Kıdem tazminatı fonu kurulacak mı, taşeron işçilik uygulaması ‘asıl işlere’ de gelecek mi, kiralık işçilik yasallaşacak mı? Türkiye çalışma hayatında ‘kritik’ konulara kilitlenmişken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, geçen hafta Meclis resepsiyonunda bir sendikanın kendisine ‘kıdem tazminatını herkes alabilecek hale gelecekse 30 günden 20 güne insin’ önerisi getirdiğini açıkladı. Bu açıklama üzerine gözler Hak-İş’e çevrilirken, Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, “Ne konfederasyon ne de konfederasyonumuza bağlı herhangi bir sendika bakana böyle bir öneri götürdü. Hak-İş, 30 gün dışında bir öneriyi kabul etmez. Bakan, o sendikanın kim olduğunu açıklasın. Karanlıkta göz kırpmaya gerek yok” dedi.

Haberin Devamı

Hak-İş’e bağlı sendika başkanlığı gündemdeki konuları görüşmek üzere bugün toplandı. Toplantı öncesi bir konuşma yapan Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, kıdem tazminatının çalışma hayatında sürdürülemez bir sorun haline geldiğini, çalışanların yüzde 85 ila 90’ının tazminat alamadığını söyledi. Hak-İş’in Ecevit’in Başbakanlığı döneminden itibaren kıdem tazminatı fonu kurulması konusuna sıcak baktığını anlatan Arslan, “O dönemde akademisyenler oluşan 9 kişilik bir bilim kurulu, 2002 yılında kıdem tazminatı sorununun çözümü için bir rapor hazırladı. Biz Hak-İş olarak başından beri o taslağa ‘evet’ dedik. O taslak, 1 yıl çalışmaya 1 maaş yani 30 gün uygulamasının devam ederken, devlet güvencesinde bir fon kurulmasını öngörüyordu. Biz bugün de o görüşümüzün arkasındayız. İlkemiz, kazanılmış hakların korunarak fon uygulamasına geçilmesidir” dedi.
Arslan, “Bakan, bir sendikanın 30 gün süresinin 20 güne indirilmesi önerisi getirdiğini söyledi. Bu size bağlı bir sendika olabilir mi? Hak-İş olarak 30 günün sadece mevcut çalışanlar için mi korunmasını istiyorsunuz yoksa yeni işe girecekler için bir değişiklik olabilir mi” sorusu yöneltildi. Arslan, bu soruya net bir yanıt verdi:

Haberin Devamı

“Kazanılmış haklar, derken hem mevcut çalışanlar hem de yeni işe girecekler için, diyoruz. 30 günün indirilmesini hiç tartışmadık. Bize bağlı sendikaların da farklı bir görüşü yok. Konfederasyon yönetimi ya da Hak-İş’e bağlı bir sendika bakanı ziyaret ederek, böyle bir görüşme olmamıştır. Sayın bakan bu sendikayı lütfen açıklasın. Karanlıkta göz kırpmaya gerek yok.”

ILO ŞARTI HERŞEYİ ÇÖZER!
Başkan Arslan, taşeronluk olarak bilinen alt işverenlik konusunda da ILO’nun 94 sayılı sözleşmesine atıfta bulundu. İş Kanunu’nun ikinci maddesinde değişiklik yapmaya gerek olmadığının altını çizdi.
Türkiye’nin 1964 yılında kabul ettiği ve 1988 yılında yürürlüğe giren bu sözleşmenin, kadrolu işçiler için imzalanan toplusözleşme şartlarının taşeron işçiler için de uygulanmasına hükmettiğini anımsatan Arslan, “Hükümet bu sözleşmenin gereğini yaparsa tüm sorun çözülür. Yoksa 4857 sayılı İş Kanunu’nda herhangi bir değişiklik yapmaya gerek yok” dedi.

Haberin Devamı

KİRALIK İŞÇİLİK
Yine kamuoyunda ‘kiralık işçilik’ düzenlemesi olarak bilinen geçici istihdam büroları konusuna da değinen Arslan, Cumhurbaşkanı’nın daha önce bu düzenlemeyi veto ettiğini anımsattı. Türkiye’nin ILO’nun bu konuyu düzenleyen 181 sayılı sözleşmesini imzalayarak, sorunu çözebileceğini vurgulayan Arslan, “ILO, BM’nin en eski kuruluşudur. Dünyadaki hemen hemen tüm ülkelerin, 183 ülkenin üye olduğu bir kuruluştur. Çalışma yaşamına dair standartları belirlemektedir. Biz ILO sözleşmelerindeki hükümlere ‘evet’ diyoruz. Bunun dışındaki bir uygulamayı kabul etmemiz mümkün değil. Aksi halde asıl işi bile kiralık işçiyle çözmek isteyen bir işveren zihniyetine karşı işçileri nasıl koruyacağız. Sınırlı bir şekilde evden çalışanlar, tarımda çalışanlar gibi sınırlı bir alanda özel istihdam büroları kurulabilir” diye konuştu.

Haberin Devamı

METİN BİLE YOK!
Başkan Arslan, ne kıdem tazminatı, ne alt işverenlik ne de özel istihdam büroları konusunda kendilerine resmi bir yasa taslağı verilmemiş olmasını da eleştirerek, çalışmanın detaylarını basından öğrendiklerini söyledi.

SENDİKAL BARAJ SIFIRLANMALI!
Sendikalar Kanunu’nun yasalaşmasının üzerinden bir yıl geçtiğini ne sendikalı işçi sayısının ne de sendika sayısının artmadığını vurgulayan Arslan, “İşveren sendikal baraj olmazsa çok sayıda sendika kurulacak, herkes sendikalı olacak, diye herkesi korkuttu. Ama 1 yılda görüldü ki ne sendikalı işçi sayısı ne de sendika sayısı arttı. Hükümetin, bu konuyu yeniden ele alarak sendikal barajı mutlaka sıfırlamasını istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

ayalp@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!