Güncelleme Tarihi:
İddianamede yer almayan bu emri mahkemede okuyan Doğan, “Laik demokratik Cumhuriyet’e yürekten inanan bir kişi olarak o belgeyi imzaladım. Bu belgeyi bugün bile imzalarım. Bu belgelerin yasalara, hukuka aykırı hiçbir durumu yoktur. İrtica denilince akla hükümet geliyorsa, bu bir düşünce hastalığıdır. Bizim iktidarlarla hiçbir sorunumuz yok” dedi. Doğan, şöyle dedi: “Sayın Genelkurmay Başkanı (İsmail Hakkı Karadayı) soruşturma aşamasındaki ifadesinde bu belgeleri hatırlamadığı yolunda beyanda bulunmuştur. 15 sene sonra böyle bir belgenin hatırlanması zordur. Ama ben hatırlıyorum. Kendisine imzalattığım zaman Sayın Genelkurmay Başkanı’na, ‘Kibrit kutusunun üstünde orak çekiçler aranıyordu. Birçok kişiler hayali simgelerle takibata uğramış ve acı çekmişti. Bugün Türk ulusunun yüzde 99.9’u Müslüman. Burada yapacağımız faaliyetler içinde özen göstermemiz gereken konu, mütedeyyin, inançlı insanları tedirgin etmemek. Bizim üstünde durduğumuz dini ticaret olarak kullananlar, siyasi İslam için bayrak açanlar. Bizim hedefimiz bunlar olacaktır. Devletin hedefi de budur’ dedim. Ardından emri okudum.”
KÂĞIT PARÇASI TARTIŞMASI
Doğan, iddianamedeki ‘Bugünkü ortamda öncelikli hedef DYP’nin çökertilmesi’ cümlesinin de bulunduğu bildirilen belgeye atfen, “Tansu Çiller geldikten sonra önüne konulan bir kâğıt parçası” dedi. Doğan, “Saçma sapan, hayali laflar. Bu el yazısıyla yazılmış. El yazısını kim yazmış, çıksın ortaya. Kimse buna lüzum görmüyor. Kimin yazdığı bilindiği için muhtemelen. Kaldı ki, Sayın Çiller’in savcıyla yaptığı konuşmadan sonra basına verdiği beyan açık, ‘Esas hedef benmişim, esas mağdur benmişim.’ Bu notun sahibinin mutlaka bulunması lazım. Bunun üzerine yeteri kadar durulmamıştır” diye konuştu. 28 Şubat davasının öğleden sonraki duruşmasında Çetin Doğan, “9’uncu Cumhurbaşkanı Demirel’in açıklamaları, konuyu yeterince aydınlatmaktadır. Ancak savcılar, en çok bilgiye sahip, en yetkili kişi olan 9’uncu Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını gözardı etmiştir” dedi.