Müslüman Kardeşler, Erdoğan gibi düşünmüyor

BAŞBAKAN Erdoğan dünkü konuşmasında CHP heyetinin Mısır gezisini eleştirdi.

Hem de kıyasıya...

Haberin Devamı

*

Fakat şöyle bir sorun var:
Başbakan Erdoğan, “Darbecilere meşruiyet kazandırdınız” diyerek CHP heyetinin Mısır gezisini kıyasıya eleştirirken...
Müslüman Kardeşler olaya Başbakan Erdoğan gibi yaklaşmadı ve CHP’lilerle bir araya gelip görüştü.
Görüşmenin ardından da şu açıklamayı yaptı:
“Biz Müslüman Kardeşler olarak sadece AK Parti’yi değil bütün Türkiye’yi kucaklamak istiyoruz.”

*

Demek ki neymiş?
Müslüman Kardeşler, CHP heyetinin Mısır gezisini “darbeci yönetime meşruiyet sağlama atağı” olarak algılamamış.
Eğer öyle algılasaydı...
Müslüman Kardeşler’den CHP heyetine şöyle bir mesajın gitmesi gerekirdi:
“Şu kadar canımız gitti... Darbeye maruz kaldık... Böyle bir ortamda Mısır’a geliyorsunuz... Bu gelişiniz darbeye meşruiyet sağlar... Buna alet olmayız... Sizinle asla bir araya gelmeyiz.”

*

Haberin Devamı

Ne oluyor?
Yoksa Başbakan Erdoğan, Mısır darbesi konusunda Müslüman Kardeşler’den bile daha mı sert?

Bir şey soracağım

ABD Dışişleri Bakanı, Suriye Dışişleri Bakanı ile telefon görüşmesi yaptı.
Düşünün:
Suriye’ye bomba atacak olan ülkenin dışişleri bakanı, bombanın atılacağı ülkenin dışişleri bakanı ile temasta.
Adamlar irtibatı koparmamışlar yani...

*

Sorum şu:
Bizim Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, istediği zaman Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’i telefonla arayıp görüşebiliyor mu?

Neden suçu hep polise atıyorlar?

DİYORLAR ki:
- Neden Ahmet Atakan’ın ölümü henüz “tartışmalı” iken anında “Polis öldürdü” diye ortaya çıkanlara tepki koymuyorsun?
-Neden devletin valisinin yaptığı açıklamaya güvenmeyip ortalığı velveleye verenlere bir şey demiyorsun?
-Neden daha hiçbir şey belli değilken “Garanti polis yapmıştır” diyen önyargılılara bir çift laf etmiyorsun?

*

Doğru aslında.
Hiçbir şey belli değilken her şey belli imiş gibi tepki koyan önyargılılar zümresine de bir çift laf etmem gerekir.
Çünkü:
Hakikati saptıranla hiç işim olmaz benim.
Çünkü:
Benim sadakatim sadece hakikatedir, başka hiçbir şeye değil.

*

Fakat bu örnek olayımızda devletimizin valisine güvenmemenin, resmi verileri takmamanın, önyargı taşımanın, hiçbir şey belli değilken tutum almanın esaslı bir gerekçesi var.

*

Haberin Devamı

Eğer senin valin, Eskişehir’de sokak ortasında bir gencin öldürülmesinin ardından, “Polisi suçlu göstermek için arkadaşları öldürmüştür” açıklamasını yapabiliyorsa...
Ve bu skandal açıklamaya rağmen senin valin görevinin başında kalmaya devam edebiliyorsa...
Ahmet Atakan’ın ölümüyle ilgili sunulan her türden resmi veriye baştan kuşkuyla yaklaşanlara, en azından azıcık anlayışla yaklaşılabilir diye düşünüyorum.

Padişah çizgi filmleri

TRT, padişahlarımızı anlatacak çizgi filmler çekecekmiş. Çocuklarımıza değerlerimizi anlatmak adına...

*

Umarım...
- Siyaseten öldürülmeler...
- Katledilen şehzadeler...
- Kellesi alınan vezirler...
- İstemezükçü yeniçeriler...
Falan sansürlenir de...
Çocuklarımızın psikolojisi bozulmaz.

Haberin Devamı

YÖK’e sesleniyorum:

Çekin elinizi ilahiyattan

ADAMLAR oturmuşlar Ankara’da...
Hiçbir fakültenin ders içeriklerini ve programlarını belirlemezken sadece ilahiyatların ders programına ve içeriklerine çeki düzen vermeye çalışıyorlar.
İlahiyat fakültelerinde ders veren öğretim üyelerini hiçe sayarak, öğrencileri hiçe sayarak...
Yukarıdan buyrukla...
Tıpkı 12 Eylül’den beri yapıldığı gibi...

*

Bizde böyledir: Her devirde ilahiyata ille de bir çeki düzen verilecek.
- Eskiden Kemalistler “Aman ilahiyatlar irticaya teslim olmasın” diye yukarıdan düzenlemeler yaparlardı.
- Bugün de “Aman ilahiyatlarda fazla felsefe dersi olmasın, çok düşünürlerse kafaları karışır” diye yukarıdan düzenleme yapılıyor.

*

Haberin Devamı

“12 Eylül edebiyatı” yapan iktidarımıza sesleniyorum:
Edebiyatı bırakın!
Ya şu 12 Eylül kurumu YÖK’ü kaldırın ya da YÖK’ünüz ilahiyatlara musallat olmaktan vazgeçsin.

İhtiyatlı bir Gül övgüsü

-CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’ün yıldızı parlıyor. Mutedil, birleştirici ve vicdanlı bir çizgiye doğru kayıyor Abdullah Gül...
- “Vay! Demek Gül’ü parlatıp Erdoğan’la karşı karşıya getirmek istiyorsun” cümlesini duyar gibiyim.
- Durun... Yapmayın, etmeyin... Bir soluklanın... Bir nefes alın.
- Unutmayın: O ikisi kardeştir... Dava arkadaşıdır... Onların yolları ayrılmaz... Rahat olun.
- Değil ben, benim gibi bin köşe yazarı her gün Abdullah Gül’ü parlatsa yine de ikisi karşı karşıya gelmez.
- Eğer rahatlama olduysa... Şimdi tekrar başa dönmek istiyorum: Abdullah Gül’ün yıldızı parlıyor... Gerçekten.

Yazarın Tüm Yazıları