Bu işin boyasını çıkarmayalım

İşte bizim Murat Gökerti’nin önerisi. Elektrik direkleri boyansa, renklense güzel olmaz mı? Bu iş daha da ileri gidebilir. Belirli yerlerde evlerin cephelerine kadar uzanabilir. Çok da iyi olur. Ama benim bir çekincem var. Herkes dilediği, önüne gelen yeri boyarsa, işin tadı kaçar gibi geliyor bana. Bir gün kalkar, heykellerin boyandığını bile görebiliriz endişesindeyim. Bu yüzden örneğin belediyeler kendi sınırlarındaki boyanabilecek yerleri (merdiven, duvar, kaldırım taşı, park yasağı mantarları, yol, köprü gibi) belirleyip duyursa, boyamak isteyenlere önayak olsa. Belki boya firmaları da destek sağlar, ortalık güzelleşir. Ne dersiniz, fena mı olur?

TEŞEKKÜRLER

PTT’den son sürat ilgi

3 Eylül 2013 günü köşenizde çıkan, “Bir mektup 70 günde gelir mi? Gelir...” başlıklı yazınız, Özdere PTT görevlilerini harekete geçirdi. 4 Eylül günü, önceden telefon ederek randevu alan 3 görevli adresimde beni ziyaret etti. Şikayet konusu mektup zarflarını incelediler. Üzerlerinde herhangi bir iade, adreste bulunamadı gibi ifade tesbit edemediler. Çünkü pulların üzerine vurulan mühürler yıpranmış olduğundan veya özensizce mühürlendiğinden damgalar okunacak durumda değil. Ayrıca bu normal mektuplar hakkında bir kayıt, gönderi numarası falan da yok. Hangi kademelerden, kimlerin elinden geçtiğini tesbit etmek mümkün değil. Görevliler benden ayrılıp gittikden 15 dakika sonra dağıtıcı bana Sinop’tan gönderilen 5-6 günlük bir mektup getirip elleriyle teslim etti. Bir daha aksaklığa sebep olmayacağı konusunda sözler verdi, anlayışına teşekkür ettim, gitti. Allah elektronik postayı icat edenlerden razı olsun.

Dr.Hüseyin AYDINCAK

BİR ÖNERİ BİR DÜŞÜNCE

Yatlı yelkenli bir liman rüyası

Son günlerdeki konularımızdan biri, İzmir Limanı’nda ticari gemilerin faaliyetlerine devam edip etmemesi. İzmir Limanı’nın ticari gemilere kapanmasını teklif eden şirketlerin neler kazanacağı/kazanmayacağı beni ilgilendirmiyor. Benim arzum hatta rüyam, İzmir Limanı’nın sadece motor yatlara, yelkenlilere, kayıklara açık olmasıdır. Pek tabii, yasal çerçeveleri içinde. İzmir Limanı bulunmaz büyük bir göl olmasına rağmen, halk Allah’ın bu güzel lütfundan faydalanamamakta, sadece Konak-Karşıyaka vapuruna binince denizi seyredebilmektedir.

Katkı tabii ki olmuştur

Limanı kullanan genelde ticari gemilerdir. Pek tabii bu gemilerin bugüne kadar Egeli’ye çok katkısı olmuştur. Ayrıca, Egeli iş aleminin ülkemize/çalışanlarına büyük katkısı yadsınamaz. Ne var ki Aliağa Limanı’nda bazı yüklemeler zaten bir müddetten beri yapılmaktadır. Dünyada birçok liman içinde demirli yatlar o şehirlere ayrı bir güzellik vermektedir. İzmir’in de cazibesini müthiş artırabilir. Deniz kenarında doğup büyüyen bir İzmirli olarak, doğru/yanlış DÜŞÜNCEMDİR.

Hüsnü SARPER

Not: Deniz dibi temizlenince umarım büyük tonajlı okyanus gemilerine de İzmir Körfezi açılmaz.


ÖNEMLİ YAKINMA

Bostanlı İskelesi’nde yayalar tehlikede

Ben 81 yaşındayım. Bostanlı’da oturuyorum. Yeni düzenlemeden önce Bostanlı İskele’ye deniz kenarından, yaya kaldırımından ulaşıyordum. Yeni düzenleme sonrası sahilden iskeleye ulaşmamız demir bariyerlerle engellendi. Üstelik sadece bununla da kalınmadı. Bizlere yaya kaldırımı da kaldırıldı. Araçlarla aynı yoldan yürümemizin zorunlu kılınmasının yanısıra, yolda kurt kapanlarının da üzerinden atlamamız istenmektedir. Hatta yolla AYNI RENKTE boyalı olan kurtkapanını farketmeyerek bir hafta önce kapaklanarak düştüm. Acil hastaneye gittim ve aldığım darbeler nedeniyle bir haftadır evden çıkamıyorum.
Sahilden yaya ulaşımını engelleyerek hem yolu UZATAN, hem de yayaların hayatını TEHLİKEYE ATAN bu düzensiz uygulamadan şikayetçiyim. Lütfen, siz de biz yaşlıları ve yayaları düşünerek konuya sahip çıkın ve çözümünün takipçisi olun. Eski bir İzmirli olarak özellikle istirham ediyorum.

Muzaffer ULAŞ