4+4+4 bir başarı hikayesidir

Güncelleme Tarihi:

4+4+4 bir başarı hikayesidir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2013 15:26

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, SBS ve lise dönüşümleri ile ilgili olarak “Düzeni değiştirme imkanımız var. Yeni sınavlar icat etmiyoruz. Çocuğun kendi okulunda, farklı öğretmenlerle merkezden bir sınav yapacağız. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bütçeden en büyük büyük payı bakanlığımız aldı. Düz liselerin anadolu lisesine dönüştürme çalışması 3 yıllık bir projedir. İmam hatiple ilgili anlamlı bir şekilde köpürtülen bir dezenformasyon var. Açık liseye talep bazı bölgelerde artıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Habertürk televizyonunda Belkıs Kılıçkaya’nın sunduğu Doğru Açı programında gündeme yönelik değerlendirmeler yaptı. Bakan Avcı, “Düzeni değiştirme imkanımız var. Yeni sınavlar icat etmiyoruz. Çocuğun kendi okulunda, farklı öğretmenlerle merkezden bir sınav yapacağız. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bütçeden en büyük payı bakanlığımız aldı. Düz liselerin anadolu lisesine dönüştürme çalışması 3 yıllık bir projedir. İmam hatiple ilgili anlamlı bir şekilde köpürtülen bir dezenformasyon var. Açık liseye talep bazı bölgelerde artıyor” dedi.

Bakan Avcı’nın açıklamaları özetle şöyle:

4+4+4 modeli ile ne hedeflendi ne kazanıldı?

4+4+4 radikal olumlu bir değişikliktir. Bu sistemimiz yeni düzenlemelerle Türkiye’de zorunlu eğitimin Türk vatandaşları için 12 yıla çıkartılması işlemidir.
28 Şubata döneminde 8 yıllık zorunlu eğitime geçildi. İmam hatiplerin orta kısımları kapatılmak istendi. Liselerde katsayı engelleri getirildi ve buraya yönelik talepler engellendi. Şimdi 4+4+4 böyle bir arka palandan gelen bir düzenleme. Biz de dedik ki tek kulvarlık eğitime tabi tutmak doğru değildir. Hem pedegojik hem toplumsal talepler bakımından yanlıştır.
Çünkü bu 4+4+4 düzenlemesi bir kerede yapılıp bitirilecek biçimde tasarlanmadı. Daha önce Milli Eğitim şuralarında tartışılan, görüşülen bir sistem. İleriye dönük üniversitede verilecek eğitimin niteliği ve yüksek öğretime nasıl girileceği, hangi çocukların üniversiteye nasıl hazırlanabileceği gibi soruların da cevabını içinde barındıran bir düzenleme olmalıydı. Temel dersler üzerine seçimlik derslerde olsun ve çocuklar eğilimlerine göre matematik, fizik, dil becerileri, sanatsal ve sportif eğilimler gibi öğrencilerin kişisel özelliklerine cevap verebilecek, özelliklerini geliştirmelerine imkan sağlayacak seçimlik dersler de olsun istedik.
İkinci dörtten sonra çocukların önündeki kulvar sayısını imkanlarımız ölçüsünde çeşitlendirmeye çalıştık. Bu ölçekte hem niteliksel hem de niceliksel olarak 12 yıla çıkarınca çok sayıda yeni öğrencinin zorunlu eğitime alınması, devletin eğitim vermek zorunda olduğu kitlenin genişlemesi yani nüfusun genişlemesi anlamına geliyor. Böyle olunca köklü değişimi 1 yılda yönetebilmiş olmak gerçekten bir başarıdır. Bu başarı, eğitim çalışanlarımızın geçen yıl bütün yaz tatili boyunca çalışarak gerçekleştirdiği başarı hikayesidir. 4+4+4 düzenine geçiş Türkiye’de hepimizin korktuğu sorunlara yol açmaksızın yumuşak biçimde yapılmıştır. Şüphesiz yer yer bazı okullarda, yeni kayıt, müfredatta kitapların yetişmesi, velilerin bilgilendirilmesinde eksiklikler olmuştur ama bu sistem kendi içinde yanlışlarını düzeltebilecek bir zemin üzerine oturmuştur. Geçen ders yılı başlarken duyduğumuz endişeleri duymuyoruz. Tartışmaların şiddetine rağmen bu sene ilk defa eğitim sistemine yönelik köklü değişiklik yapılırken sivil siyaset konuşmuştur. Bu sivil toplum ve siyaset tarafından tartışılarak geliştirilmiş bir düzenlemedir.

Haberin Devamı

Öğretmen atamaları

Haberin Devamı

9 -10 Eylül’de branş ve atamaları açıklayacağız.
Bütün branşlarda sayıları topladığımızda şuanda alabileceğimiz sayı 126 bin ama 300 bine yakın gencimiz var. Olanaklar ,bütçe imkanlarımız olsa bile bu sayı 126 bin. Birçok gencimizi maalesef alamayacağız ama son 10 yılda 350 bin öğretmen ataması yapıldı. Bu yıl 40 bin öğretmen alacağız.

66 aylıklar

Getirilen düzenleme geri adım olarak gösterilmeye çalışılıyor. Geri adım atıldı deniyor. Bu yanlıştır. Evet bir düzenleme yapılmış, uygulanmış yani 60 aylıklar 66 aylığa kadar veliler isterlerse, 66 aydan sonra ancak bir rapor getirdikleri takdirde o eğitimden muaf olabiliyorlardı. Şimdi dedik ki, 66-67- 68 aylık çocuklar için rapor zorunluluğunu kaldıralım. Çünkü geçen yıl eğer veli çocuğunu eğitime hazır görmüyorsa bunu alacağı rapor ile kanıtladığı takdirde 1 sene erteleyebiliyordu. Şimdi ise bu yaş dilimindeki çocuğunuz için rapor almakla uğraşmayın. Bir dilekçe verin ve okula alalım.
Bu sene rapor almadan tercih hakkını dilekçeyle kullanabilme imkanı elde edildi. Okulları, hastaneleri, doktorları yormayacak bir düzenleme yaptık. 66 ay altında olan çocukların yüzde 82’sinin okumaya geçemediği iddiaları doğru değildir.

Haberin Devamı

Sınıf mevcutları

Kalabalık sınıf sorunu büyük illerimizde oluyor. Göç alan İstanbul, İzmir, Gaziantep gibi illerde sorun var. Gelen nüfus artışına yetişemiyoruz. Geriden geliyoruz.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bütçeden en büyük payı Milli Eğitim Bakanlığı almaya başladı. Altyapı konusunda çok büyük ilerlemeler kaydedildi. Ama bazı yerlerde hızlanmamız gerekiyor.

Gölge bir eğitim düzeni dershaneler

SBS kalkıyor mu? Ne olacak?

Bu sanki bu yıl ortaya çıkmış bir sorun gibi algılanıyor. Bu doğru değil. Sorun ortaokuldan liselere geçişte nasıl bir sistem kurmak gerektiği üzerinedir. Çünkü özellikle lise düzeyinde bazı okullar fazla taleple karşılaşıyor. Diyelim kontenjan 100 talep 200, buradan hangi 100’ü alacağına karar vermek gerekiyor. Çocuklarımızın geleceği tek bir sınava endeksleniyor. Başarılı olamamak o çocuk için hayat meselesi oluyor, çocuklarımız okulu bir tarafa bırakıp dershanelere hücum ediyorlardı. “Çocuklarımız test ve tost nesli oldu” biçiminde doğru olan şikayetler vardı. Ama şimdi AK Parti’nin programları, Başbakan’ın 10 yıldan beri yaptığı söylemelerine baktığımızda buna çözüm bulma arayışı var.

Haberin Devamı

Yeni bir sınav icat etmiyoruz

Kendi okulunda farklı öğretmenle merkezi sınav

Okullar zorunlu olarak gidilen kurumlar, asıl olan dershanelerin bulunduğu bir noktaya gelinmişti. Okul sınava hazırlamıyorsa dışarılarda bir yerlerde takviye etmek gerekir. Böyle bir mekanizma kurulmuştu. Böylece okullar mecbur olduğu için gidilen yerler, dershaneler ise sınav için gidilen yerler olmaya başlamıştı. Bu gölge bir eğitim düzeni. Sistem bir sınav ve test becerilerine dayanıyordu ve okullarda öğretmenler dikkate alınmıyordu. Bu düzeni değiştirmeye çalışıyoruz. Bunun yerine yeni bir sınav icat etmiyoruz. Bütün derslerden öğrenciler sınava giriyor. Çocukların okuldan aldıkları notlar hesaba katılsın, bir sonraki eğitimde değerlendirilsin, okul başarısı liseye geçişte kullanılsın istiyoruz.

Haberin Devamı

Bazı okullarda notlar kontrolden çıkabiliyor. Ne yazık ki verilen notları liseye geçişlerde objektif olarak kullanamıyoruz. Bu sebeple yavaş yavaş bunu kontrol altına alacak düzenlemenin ilk adımını atıyoruz. Merkezden gönderilen sorularla yapılacak olan sınav öğrencilerin kendi okullarında düzenlenecek. Bu sınavın ikinci özelliği kendi öğretmenleri değil başka öğretmenler tarafından yapılacak olması. Sınavın sonuçları da merkezde değerlendirilsin istiyoruz. Bu yıl sınav test ve nispeten yapabildiğimiz kadar açık uçlu olacak. Bu yıl, sene içerisinde yapılan yazılılardan bazılarını kontrollü yapacağız. “Müfredat ülkenin her yerinde aynı gitmiyor” eleştirileri nedeniyle müfredat ona göre uygulanacak.

İl il başarı düzeyleri, coğrafi farklılıklar hesaba katılacak

Öğretmenlerin nitelikleri farklı olduğu eleştirisi var. SBS’de aynı sorun geçerli. Burada baktığımızda farklılıklar olacaktır. Ama il düzeyinde Türkiye genelinde sıralamalar yapan bir ölçüm düzeni değil, il il değerlendirip yani il ortalamalarına göre çocuklarımızın başarılarını sınıflandırıp, tasnif etmek üzerine dayalı bir sistem olacak.
Coğrafi farklılıkların, çocukların hangi düzeyde eğitim aldıklarını hesaba katan bir değerlendirme logaritması kurmaya çalışıyoruz.

16 arama konferansı yaptık

Yeni getirdiğimiz sistemle çocuklarımızın yazılılarının, sene içi ders etkinliklerinin hesaba katılacağı, nasıl olması gerektiği konusunda yaz boyunca çalışmalar yaptık. 16 ilde arama konferansları düzenledik. Sınava giren-girmeyen öğrenciler, öğretmenler, veliler, yöneticilerden görüş alarak Bakanlık katılımıyla çalıştaylar gerçekleştirdik. Neticelerini değerlendireceğiz. Buradan çıkan sonuçlar önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek.

Türkiye’de 18 milyon öğrenci, 750 bin öğretmen var

Türkiye’de 18 milyon öğrenci var. 750 bin öğretmenimiz var. Suriyeli misafir çocuklar ile birlikte kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 102. Türkiye 18 bine yakın Suriyeli öğrenciye eğitim veriyor.

SBS’yi kazanamayanlar ne olacak?

Bu konuda anlamlı olarak köpürtülen bilgiyi düzeltmekte fayda var. Düz liselerin anadolu liselerine dönüştürme projesi 3 yıllık bir projedir. Kademeli olarak bu güne kadar getirilmiştir. 3 yıl önce alınan karar gereği 2013-2014 yılına kadar tamamlanması öngörülmüş bir çalışmaydı. Dönüşümle birlikte anadolu liseleri kontenjan ve öğrenci sayılarında ciddi bir artış oldu. Buna rağmen bilinçli olarak dezenformasyon çabası dönüyor. Çünkü rakamlar herkese açık ama şöyle bir söylem geliştiriliyor. Düz liseler kaldırıldı. “Anadolu liselerine yerleşemeyenlerin meslek lisesi ya da imam hatip liselerine yerleştirilmesi için tezgah kuruldu” biçiminde söylemler yer alıyor. Bu köpürtülen bilgiyi düzeltmekte fayda var.

Bu sene sınava giren öğrencilerin tercihlerinden bazıları şöyle:

Anadolu liselerini birinci olarak tercih eden toplam öğrenci sayısı 356 bin 352. Anadolu liselerine 368 bin 950’sini alabiliyoruz. Büyük kısmı girebiliyor.
Anadolu öğretmen liselerini birinci olarak tercih eden öğrenci sayısı 47 bin, kontenjan sayısı ise 36 bin civarında.
Anadolu meslek liselerinin kontenjanı 184 bin 325. Birinci tercih olarak buraya gitmek isteyen öğrenci sayısı ise 354 bin 860.
Anadolu imam hatip liselerine birinci tercih olarak gitmek isteyen öğrenci sayısı 75 bin 533. Kontenjan ise, 64 bin 135.
Özel liseleri birinci tercih olarak yazan öğrenci sayısı 8 bin 610, kontenjan ise 28 bin 778.
Bu rakamlardan görebildiğimiz birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü tercihleri olan öğrenciler buralara zaten fazlasıyla yetiyor. İstesek bile zorla birilerini alacak durumda değiliz. Meslek liseleri için de bu durum geçerli.

Açık liseye talep belli yörelerde artıyor

“Bu okulların hiçbiri tercihim değil” diyen öğrenciler için açık liseler ve özel okullar var. Açık lise 1998 de icat edildi. Yeni değil ve büyük yararları var. Maddi imkanları olmayan aileler için uygun ve yaş sınırı da yok. Açık liseye talep belli yörelerde artıyor. Bazı yörelerde aileler çocuğunu sadece bu liseye gönderiyor. ÇLP’ler de var. Bunlar içinde sınıflar açıyoruz.

Okullarda kıyafet

Serbest kıyafet belirlenen kurallara göre yönetmelik var. Özel okullarda velilerin yüzde 60’ı isterlerse formayı seçebilirler. Devlet okulları da bu hakkı talep etti. Kız çocuğu olan annelerden şikayet aldık. Araştırma yaptık. Kara önlük algısı velilerde yok. Burada geri adım atmadık. Sadece seçeneği genişletmiş olduk. 60 koşulunu da 51’ e çektik ve suistimalleri önleyecek kuralları da ekledik.

Seçmeli dersler?

En çok matematik sonra Kuran-ı Kerim ardından Peygamberin Hayatı geliyor. Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesinde Kuran-ı Kerim ve Peygamberin Hayatı seçmeli dersine ilgi biraz daha fazla.
Kürkçe, Zazaki, Kırmançi gibi seçmeli derslere talep az oldu. İstenilen düzeyde duyurulamaması, bu alanda öğretmen eksikliği bunda etkili olmuş olabilir. Burada bir sınıf oluşması için birincisi 10 öğrenci olması ve ikincisi ise o dersi okutacak öğretmenin bulunabilmesi lazım.

İmam hatipler MEB’e bağlı

Kamuoyunda imam hatiplere yönelik “Sadece imam ve hatip yetiştiriyor” anlayışı var. Bu beni rahatsız ediyor. Bu okulların ne olduğunu biliyorum. Bu okullar MEB’e bağlı, diğer okullarda uygulanan müfredat programını uygulayan ama onun üzerine bazı dini, kültürel dersleri de ilave eden okullardır. Zorunlu dersler olarak , Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler, T.C İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Güzel Sanatlar, Müzik , Beden Eğitimi ve Spor, Teknoloji ve Tasarım, Bileşim Teknolojiler, Yazılım, Rehberlik Planlama, Kuran-ı Kerim, Arapça, Hz. Muhammedin Hayatı, Temel Dini Bilgiler yer alıyor.
Seçmeli dersler olarak diğer okullarda hangileri varsa öğrenci onları burada da seçebilir. Toplam ders saati 36 saat. Öğretmenler diğer liselerde olanlarla aynı nitelikte.
İmam ve hatip yetiştirildiği izlenimi isminden kaynaklanıyor. Bu yanlış bir algıdır.

Dershaneler ne olacak?

2014-2015 yılında dershanelerin özel okula dönüşme süreci tamamlanmış olacak

3 gün önce ortaya çıkmış bir sorun değil. 10 yıldır böyle bir gölge paralel eğitim düzeninin sağlıklı olmadığı, asıl olanın okullarda verilen eğitimin olduğu hep vurgulandı. Eleştiriler yapıldı.
Bu, 2005’ten beri Başbakan’ın ağzından ilan edilmiş ve dershanelere özel okula dönüşmek için hazırlık yapmaları konusunda çok net uyarılar yapılmış bir konudur. Bir hedef var, ilan edildi. 8 senedir sektörün bildiği, hazırlık yaptığı ve bazılarının da özel okula dönüştüğü bir süreçtir. Yaptığımız araştırmalara göre bunların yüzde 70 ‘i özel okula dönüşmek istiyor. Ancak çok azı dönüşebilir. Çok büyük bir kısmı özel okula dönüşme niteliğine sahip değil. Gerekli imkanlar tanınırsa, arsa, teşvik kolaylığı, kredi kolaylığı, öğrenci desteği ile zaman içinde geçebilirler.
Devlet okullarında okuyan ama yoksul aile çocukları özel okullarda okumak istiyor. O zaman bu tür çocuklarımızı devlet katkısı ile özel okullarda okutalım. Hem sektörün atıl kapasitesini değerlendirmiş olalım hem de MEB üzerinden devlet okulları yükünü paylaşalım istiyoruz. Dershanelerin özel okula dönüşmesiyle bizler öğrencilerimizi buralarda okutmak için harçlarla sektörün okullaşmasına katkıda bulunabiliriz. 2014-2015 yılında dershanelerin özel okula dönüşme süreci tamamlanmış olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!