Ergenekon davasının arkasında İsrail mi var :)

YIL 2023...

Haberin Devamı

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bu aziz Cumhuriyet’i kurmalarının 100’üncü yılı...
Hayal ediyorum...
Bu ülkeye yeniden demokrasi gelmiş..
Çoğulculuk fikri, otoriter çoğunlukçuluğun yerini almış...
Askeri darbe ihtimali tarihe gömülmüş...
Medyası özgür, mahkemeleri hür ve tarafsız, devleti bütün vatandaşının emrinde...
Gazeteciler özgürce yazabiliyor...

Nasıl ki bugün geçmişe bakılıyor, o günden de bugüne bakılıyor.
Bu defa linç manşetleri yok, önce suçlu bulunup, sonradan suç icat edilmiyor.
Polisin hem savcı, hem hâkim, savcının hem polis, hem hâkim, hâkimin ise tasdik makamı olduğu günler çok gerilerde kalmış.
O gün geldiğinde geriye bakanlar ne görecek?
Bir dönemin özel yetkili polisini, savcısını, mahkemesini...
Mesela Ergenekon davalarını...
Başında Tuncay Güney isimli birinin elyazısıyla yazdığı ihbar metinleri var...
Sonunda ise Osman Yıldırım adlı bir “gizli tanığın” zırvaları...
Birinin zırvaları ile başlamış, ötekinin zırvaları ile tamamlamış.
Arada ne var?
İkisini çekersen başka hiçbir şey yok...
O insanlar, yani 2023’ün vicdan sahibi insanları, araştırmacı gazetecileri, dürüst savcıları bakmayacaklar mı kimdir bu baştaki adamla en sondaki adam diye...
Sormayacaklar mı nedir bu yapılanlar diye...
Şimdi “baştaki”, yani her şeyi başlatan adam konuşuyor.
Tuncay Güney... Yatağının üzerinde bir İsrail bayrağı görüyoruz... Kafasında kipası...
“Ben İsrail devletinin iyiliği için dua ediyorum” diyor...
Ne olacak şimdi, bugünün dâhi danışmanları gibi yapıp şunu mu diyeceğiz.
“Ergenekon davalarının arkasında İsrail devleti vardır...”
Merak etmeyin, mantık sahibi, vicdan sahibi, demokrasi adabı, hukuk inancı olan kimse böyle bir deli saçmasını ağzına almaz.
Adam alenen, Türk devletiyle alay ediyor, ti’ye alıyor, eğleniyor...
Açık açık “Bunların hepsi uydurmaydı” demeye getiriyor.
Hatta o günün derin yapısının yerini bugünün derin yapısının,
o günün vesayetçi sisteminin yerini bugünün vesayetçi sisteminin aldığını söylüyor.
Yani bu devlet, bu hükümet, bu yargı bu adamın ipiyle mi kuyuya indi...
O ip koptu...

Ya, o adamın kargacık burgacık elyazısı ile yazdığı “Ergenekon çete şemasını” ciddiye alıp Başbakanlığa ve Genelkurmay’a, sonra da Türk medyasına servis yapan şanlı MİT’imiz...
Ben, Enis Berberoğlu, Bekir Coşkun, Hüseyin Gülerce, Selahattin Sadıkoğlu, Doğu Perinçek gibi bir araya gelmesi mümkün olmayan insanları aynı sepete koyup gazetelere servis edenler, onu manşetlerine taşıyıp hepimizi çeteci ilan edenler...
Merak etmeyin, içimde hiçbir öfke yok... Bir özür bile beklemiyorum...

Bitmedi, sondaki adam da var...
Koskoca davayı “bir itirafla” tersyüz eden, Cumhuriyet tarihinin “en muteber” gizli iftiracısı...
Osman Yıldırım denen kişi...
O sözde itibarı test etmek için, onun arkasındaki muteber sicile bakmayacaklar mı...
Cinayet desen var. Yaralama da var. Tecavüz de var. Tehdit ve şantaj desen gırla gitmiş... Hırsızlık ve darpı saymıyorum bile...
Demeyecekler mi, “Hukuk devleti dediğimiz şey, böyle bir adamın lafına güvenip nasıl olur da insanların hayatlarını çalabilir, gasp edebilir...”
Demeyecekler mi, “Dünyanın hangi adaletinde böylesine bir adam aynı davada hem sanık, hem tanık olur, tanık olarak kendini kurtarır? Var mı böyle bir adalet?”
Vardı...
Tarih kitapları yazıyor... Geçmiştekileri nasıl yazdığını bugün biz biliyoruz, bugünü nasıl yazacağını da yarınkiler bilecek.

Bir gün bu ülkeye de demokrasi gelecek, çoğulculuk gelecek, adalet gelecek...
Korku gidecek, vicdan gelecek...
Ve bu iki adam arasına sıkıştırılmış vicdanı özgür bırakacak...
Tarihin kararı da o gün verilecek, gerçek tarih o gün yazılacak...

Haberin Devamı

Türkiye halkının Davutoğlu gibi düşünmediği anlatılmalı

Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu kutluyorum.
Türkiye’nin bütün sınırları boyunca yapayalnız kaldığı bir dönemde, o ülkelere bir koridor açmayı başardı. Akıllı ülkeler, menfaatlerini düşünen devletler böyle olur. Hükümetler, iktidarlar ve onların politikaları geçicidir...
Devletler ve halklar kalıcıdır...
Bu kapının açılmış olmasına vatandaş olarak sevindim. Araştırmalar, Türkiye halkının yüzde 65’inin, komşularla izlenen politikaları benimsemediğini açıkça ortaya koyuyor. Bunu o ülkelere de anlatmak gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun bu mesajı vermesi hepimiz için, devletimiz için ve hükümet için de iyidir.

Bravo Ahmet bravo Aslı yaşasın iyi gazetecilik

Haberin Devamı

İKİNCİ övgüm, Kılıçdaroğlu’nun yanında giden gazetecilere.
Dün Hürriyet’te, Kılıçdaroğlu ile birlikte Bağdat’a giden Ahmet Hakan’ın, Milliyet’te Aslı Aydıntaşbaş’ın yazdıklarını kelime kelime okudum.
İki arkadaşımız da, mesleğimize onur, bize de oradaki havayı verecek şekilde başarılı bir gazetecilik yapmışlar.
Bu yazıları okudukça daha iyi anlıyorum.
İyi gazetelere ihtiyacımız var. İyi gazetecilere ihtiyacımız var. Özgür bir medyaya ihtiyacımız var.
Etrafımızın kanla ve nefretle örüldüğü şu bölgede, gerçekten demokrat ve çoğulcu bir Türkiye’ye ihtiyaç var.
Hem bizim, hem bölgemiz, hem de dünya için...

AK Parti Brüksel’de büro açıyormuş, çok iyi yapıyor

Haberin Devamı

AK Parti, Brüksel ve başka bazı Batılı ülkelerin başkentlerinde büro açıyormuş.
Bu habere çok sevindim.
Suriye’de yaşananlar, Mısır’da, Irak’ta yaşananlar gösterdi ki bütün Türkiye’nin menfaati, yeniden Avrupa Birliği’ne dönmektir.
Ülkemizin geleceği bu tarafta değil, o taraftadır.
Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini düşünüyorsak, bu bataklıktan kurtulup oraya dönmeliyiz.
Laikliğe, demokrasiye, hayat tarzına gönülden bağlı insanlar orada daha güvende olacaktır.
İnancını, inançsızlığını, Müslümanlığını, Sünniliğini, Aleviliğini, Hıristiyanlığını, Yahudiliğini özgürce yaşamak isteyenler, orada daha iyi, daha özgürce yaşayacaktır.
AK Parti iyi yapıyor. CHP ve BDP zaten yapıyor, MHP de yapmalı....
Artık yüzümüzü, Suriye sınırında kendi elimizle oluşturduğumuz ‘ikinci Peşaver’den tekrar Batı’ya çevirmemizin zamanı geldi.

Yazarın Tüm Yazıları