İki bakandan ortak açıklama

Güncelleme Tarihi:

İki bakandan ortak açıklama
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2013 10:53

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin gazetecilere ortak basın açıklaması yaptı. Bozdağ "Esad ve Esad'a destek verenler kafasını yastığa koyup uyuyabildiyse ve bu insanlıksa ben insan olmak istemem açıkçası" dedi. Gözyaşlarına hakim olamayan Şahin ise "Küresel vicdanın gelişmesi gerekiyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkısının Sağlanması İşbirliği Protokolü" töreninden önce Suriye’de yaşanan kimyasal silahla katliam iddialarıyla ilgili konuşan Bozdağ ve Şahin olaya büyük tepki gösterdiler.

Fatma Şahin konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı.

İşte yapılan açıklamadan satır başları:

FATMA ŞAHİN:

Küresel vicdanın gelişmesi gerekiyor. Kötülüğü azaltmanın yolu iyiliği çoğaltmaktan geçiyor. Onların yaşam haklarını korumalıyız. İman ederek söylüyorum. Masumiyet büyük bir zaferdi. Kötülük kaybedecektir. Sabah gazeteyi elime aldım, ellerim titredi, ağlamak ağlamamak...

BEKİR BOZDAĞ:

Irak'ın uranyum zenginleştirme çalışmaları üzerine uygulanan yaptırımlar hala gündemdedir. Kimyasal silah kullanıldığına dair haberler var. Bunun karşısında insani bir tavır ortaya koymamız lazım. İnsan olmanın verdiği yükümlülüğü beraber gerçekleştirmemiz lazımdır. BM Güvenlik Konseyi Bu olay konusunda atılması gereken adımlar atılmamıştır.
Bu insanlık suçuna karşı sessiz kalmak, siyasi çıkar düşünmek çok büyük bir yanlışlıktır.
Tarih bu konuda düşünenleri yazacaktır. Yetkili ve sorumlu olanlar da bu yükten kurtulamaz.

Haberin Devamı

BEN İNSAN OLMAK İSTEMEM

Kime neden niçin ne yapıyorlar. İnsanın öldürülmesini İslam emretmez. Suriye'deki katliamla ilgili İslam dünyası da harekete geçmeli. o çocuklar bizim çocuklarımız da olabilirdi. Dün uyuyamadım, huzurum kaçtı. Ne yapabiliriz diye değerlendirdim. Esad ve Esad'a destek verenler kafasını yastığa koyup uyuyabildiyse ve bu insanlıksa ben insan olmak istemem açıkçası.

BM bir takım hesaplar yapacağına BM uzman heyeti orada. Dünden izin verilmesi gerekirdi. Hemen bir sorgulama yapılması gerekirdi. Bu konunun incelenmesi lazım. Daha incelenmesine izin verilmedi. Ortada bir zulüm var. Daha inceleme olmadan provokasyon denilirse bu insanlığa sığmaz. Maalesef bazı ülkeler bunu yapıyor.

KİMYASAL SİLAH KULLANILDIĞI AÇIK


Kimyasal silah kullanıldığı aşikardır. Kimyasal silahların nerede ne kadar bulunduğu toplumun elinde var. Kimyasal silah kullanıldığı açık. İnsanlıktan yana tavır alınması gerekir. Artık yeter denilmesi lazım. Yeter demek için kaç masum insan ölecek

Haberin Devamı

Türkiye'de de özellikle medyayla ilgili de bir iki cümle söylemek istiyorum: Bugün, ismini de vereceğim, Hürriyet Gazetesi'ne baktığınızda manşetinde ne var? Bambaşka bir olay var. Gazetenin içinde, dışında baktığınızda, Suriye'de yaşanan bu insanlık katliamına ilişkin tek bir satırı görme imkanınız yok. Başka gazetelerde de yok. Allah aşkına hangi vicdan, hangi anlayış Türkiye'nin en önemli gazetelerinden bir tanesi. Daha başkaca gazeteler de var, benzer şekilde. Bu haberi hangi vicdan görmezden gelme talimatı verdi? Hangi anlayış böyle bir haberi görmez? Hangi gazeteci habercilik adına böyle bir haberi getirmez? Bırakın habercilik adına insan olmak adına da bu haberi okuyucularına duyurmak, onların vicdan sesinin, onların bu konudaki tavrının bu zulme son vermesi karşısında katkısını almak açısından da son derece önemli."

Bütün dünyanın gündeminde Şam'daki kimyasıl silah saldırısı olduğunu ancak Türkiye'nin her zaman en büyüğü olduğunu iddia eden gazetenin gündeminde bulunmadığını kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti: "Ben buradan soruyorum Hürriyet Gazetesi'nin yetkililerine ve diğer gazetelerin yetkililerine de soruyorum, köşelerine, haberlerine, sayfalarına bu en büyük vahşeti, en büyük insanlık suçunu almayan ve gazetelerinde yer vermeyenlere: Size kim baskı yaptı? Esad yönetiminden mi bir baskı var yoksa 'Tuncay Güney haberini getirin' diye başkalarından mı bir baskı var? Kim bir baskı yaptı? Hadi ilk sayfanızda görmediniz, ikinci, üçüncü sayfaya, dördüncü sayfaya, bir köşeye buna dair en ufacık bir satır koymama konusunda karar almanıza kim yol açtı? Bunu lütfen açıklasınlar. Böyle bir gazetecilik olabilir mi? Bütün dünya Suriye'de yaşanan bu insanlık zulmünü konuşuyor ama bizimkiler kör olmuş görmüyorlar, kulaklarını kapamış duymuyorlar, ağızlarıyla söylemiyorlar. Buna gazetecilik, habercilik denmez. Türkiye'de gazetecilik, habercilik diyeceksiniz dünyanın en büyük katliamlarından birini siz gazetenize taşımayacaksınız. Sonra da etikten, ahlaktan, hukuktan, vicdandan bahsedeceksiniz. Bu olayı haber yapmayanlar da Esad'ın vicdansızlığına ortak olanlardır. Onları da buradan şiddetle kınadığımı ifade etmek isterim."

İki bakandan ortak açıklama

BOZDAĞ'DAN DÜZELTME TWEETİ

Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkısının Sağlanması İşbirliği Protokolü" töreninde yaptığı konuşmada Hürriyet Gazetesi'ni "Suriye'den tek bir satır yok" diyerek eleştiren Bekir Bozdağ, daha sonra Twitter'dan açıklama yaptı. Bozdağ, "Hürriyet Gazetesi, ilk sayfasının altında haberi o kadar küçülterek vermiş ki göremedim.Düzeltirim.Bir kaç satır vermişler..." yazdı.

İki bakandan ortak açıklama

İki bakandan ortak açıklama

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!