Tatmin etmeye şartlanmayın

Erken boşalan erkekler genellikle cinsel yaşamlarında partnerini mutlu etmeyi bir görev olarak algılıyor. Bu nedenle cinsellik yaşarken yoğun bir baskı ve stres yaşıyorlar.

Haberin Devamı

Çiftlerin en fazla yakındıkları sorunların başında erken boşalma geliyor. Cinsel hayatı aktif olan her 10 erkekten yedisi hayatının bir döneminde erken boşalma sorunu yaşıyor. Erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olan erken boşalma, erkeğin cinsel kontrolünü sağlayamaması durumu olarak tarif ediliyor.
Erken boşalan erkekler genellikle sevişmeyi boşalmak için katlanılması gereken bir angarya olarak görüyor. Çoğunlukla cinsel yaşamlarında partnerini mutlu etmeyi bir görev olarak algılıyor. Bu nedenle cinsellik yaşarken yoğun bir baskı ve stres yaşıyorlar. Cinsel yaşamın düşmanı olan baskı ve stres, erkekte adrenalin adı verilen stres hormonunun salgılanmasına yol açıyor. Adrenalin salgılandığında, boşalma refleksinde önemli bir yer tutan aşk kasları, istemsiz olarak kasılarak erken boşalmaya neden oluyor. Bu durumda kadın boşalamıyor veya orgazm olamıyor. Erkek kadını boşaltma görevini yerine getiremediği için, üzerinde tatmin etme baskısını daha yoğun hissediyor ve daha çok strese giriyor. Bu kısır döngü erken boşalmanın zamanla bir çiftin cinsel uyumsuzluğu halini almasına yol açıyor.

Haberin Devamı

HEDEF HALİNE GETİRMEYİN

Oysa ki erkek cinsellik yaşarken, kadını tatmin etme zorlantısından vazgeçtiğinde, boşalmayı hedef olmaktan çıkartıp sevişmenin verdiği hazza odaklanabildiğinde, cinsel birliktelik sırasında aşk kaslarını gevşek tutmaya çalıştığında, mutlu cinselliğin tadına varabiliyor ve istediği zaman isteyerek boşalabiliyor.
Erken boşalma kader değildir, cinsel terapi ile yüzde 100 çözümlenebilen çiftin cinsel uyum sorunudur. Cinsel terapi programları ile boşalma kontrolü sağlanabiliyor. Trafik kurallarında fasılalı yanıp sönen kırmızı ışık, mutlak duruş yapılmasını ve gidilecek yolun açık ve müsait olduğu görüldükten sonra yeniden hareket edilmesini bildirir. Bu ışığı gören sürücüler durmak için frene basarlar. Cinsellik yaşanırken erkek bir an ‘Devam edersem boşalacağım!’ gibi bir hisse kapılır.

KIRMIZI IŞIK GİBİ

Bu hissin gelmesi trafikteki fasılalı yanıp sönen kırmızı ışık gibidir. Erken boşalmanın üstesinden gelmek isteyen erkeğin, bu hissi hissettiğinde cinsellik yaşarken penis-vajina birlikteliğini durdurması ve bir süre penisini hareketsiz tutması, partnerini eliyle uyarmaya devam ederken aşk kaslarını gevşetmesi ve nefesini kontrol etmeyi öğrenmesi gerekiyor.
Erkek, kadınla sevişirken ruhunu ve bedenini koşulsuz bir armağan olarak ona sunar. Kadın, bu armağanı kabul eder, bundan sonrası kadının işidir. Kadın için boşalma öğrenilebilir istemli bir reflekstir. Bu nedenle kadının, erkeğin kendini tatmin etmesini beklemek yerine, boşalmasının sorumluluğunu alması gerekiyor.

Haberin Devamı

ÖN SEVİŞME ÖNEMLİ

Boşalmayı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçen bir kadın, dokunmanın verdiği hazza odaklandığında ve vakti geldiğinde istemli kasılmalarla sıçrayışı gerçekleştirdiğinde boşalabiliyor. Kadın reddedilmeyi ve başarısız olmayı göze alarak erkekten kendini cinsel olarak uyaracak şeyleri ister, talep eder. Bu süreçte kadının, ön sevişmeye ağırlık vermesi, yaygın, ritmik, kesintisiz ve yeterli süre klitoris uyarısı yapması için eşini teşvik etmesi, başta meme uçları, kulak arkaları, bacaklarının iç yüzleri olmak üzere tüm erojen bölgelerinin erkek tarafından uzun süre uyarılması için ondan talepte bulunması gerekiyor.

Haberin Devamı

Mutlu günleri hatırlayın

Eşimle yeni evlendik, daha 6 ay oldu. Eşimin küsme hastalığı var, bana da bulaştı. Bu küslük zamanla aşk hayatımızı ve cinselliğimizi olumsuz etkilemeye başladı. Cinsel sorunlarımız baş gösterdi. Ne yapabiliriz?

Evliliğin ilk üç yılı çiftlerin birbirlerini tanıma, anlama ve birbirlerine uyum yapma sürecidir ve bu zaman içinde küslükler, ufak tartışmalar olacaktır, rahat olun. Eşinizle birlikte daha sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama sahip olmak ve cinsel sorunlarınızı aşmak için, sorumluluk almanız, küslükten vazgeçip, suçlamadan konuşmanız ve eşinizin duygularını anlamaya çalışmanız doğru bir seçim olacaktır. Bunun için ilk önce geçmiş mutlu günlerinizi hatırlamanız gerekiyor. Bu hatırlayış, kırgınlıkları bir yana bırakarak sevgi ve hoşgörü içerisinde sizi birbirinize daha sıkı bağlayacaktır. Daha sonra eşinizin size yaptığı suçlamaları bir istek veya talep olarak duymanızda ve yapabildiklerinizi koşulsuzca yerine getirmeye çalışmanızda fayda var.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

“Birisi gelir” yüreğinizdeki boşluğu doldurur, “birisi gider” sadece yüreğinizi boşaltmaz, yüreğiniz de onunla gider.

Yazarın Tüm Yazıları