Rektör yardımcısı ama tıp öğrencisi

Haberin Devamı

Prof. Dr. Halil Köse

KİMDİR?
Adı: Prof. Dr. Halil Köse
İşi: DEÜ Rektör Yardımcısı
Eğitimi: Avusturya Montan Üniversitesi Maden ve Petrol Mühendisliği
Doğum yeri ve yılı: Sivas Şarkışla, 1949
Medeni durumu: Prof. Dr. Süheyla Köse ile evli. Alper adında bir oğlu var.

Rektör yardımcısı ama tıp öğrencisi

Başarılı bir öğrenci... Hayali, ağır sanayi mühendisi olmak. Ama anne-babasının gönlünde tıp yatıyor. Kırmıyor, Sivas Şarkışla’dan kalkıp İstanbul’a gidiyor. Yıl, 1970. Cerrahpaşa Tıp’a kaydoluyor. Ancak bir sömestr dayanabiliyor. Devletin açtığı Avrupa Sınavları’na katılıp, Avusturya’nın dünyaca ünlü Montan Üniversitesi’ni kazanıyor. Maden ve petrol mühendisliği okuyor. Sonrasında Berlin Teknik Üniversitesi’nde yüksek yapıp asistan oluyor. Ardından Türkiye’ye dönüyor. Önce Ege, sonra halen çalıştığı Dokuz Eylül yılları başlıyor. Anabilim dalı başkanlığı, dekanlık derken şimdi rektör yardımcısı. Ama aynı zamanda da tıp öğrencisi. Evet, yanlış okumadınız öğrenci! 63 yaşında, mühendislik için yarıda bıraktığı tıp fakültesi öğrenimine tam 43 yıl sonra geri dönmüş. “İşte bak” diyor ve 43 yıl önceki kayıt sırasında verilen 1021 numaralı öğrenci kartını gösteriyor. Öğrenciliğe geri dönmesini de esprili bir dille anlatıyor: “İki kez rektörlüğe aday oldum ancak tıp fakültesinden gelen adaylara karşı kaybettim. Artık ben de tıp mezunu olunca belki kazanma şansım artar.” O, Prof. Dr. Halil Köse... Türkiye’de alanında parmakla sayılacak bilim insanlarından. Ama inanılmaz mütevazı. Konuştukça anlıyorum ki, olumlu, ılımlı bir insan. Kolay kolay sinirlenmiyor. Hiçbir şeyi angarya görmüyor. Hoşgörülü ve sabırlı. Kapısı her zaman herkese açık. “İnsan dünyaya bir kez geliyor. O nedenle olumlu düşün, rahat yaşa, hayatın tadını çıkar, insanlara yardımcı ol. Unutma ki, bir insanın hem olumsuz hem de olumlu yanları vardır. Önemli olan olumlu yanları açığa çıkarabilmektir” diyebilecek kadar da kendini aşmış. Yoğun temposuna rağmen yüzüyor, tenis oynuyor, yürüyor. Çok iyi kaval çalıyor. Kalem, anahtarlık, magnet, gittiği ülkelerin futbol topu ve formasını biriktiriyor.

Haberin Devamı

HAYAT FELSEFESİ
İnsan dünyaya bir kez geliyor. O nedenle olumlu düşün, rahat yaşa, hayatın tadını çıkar, insanlara yardımcı ol. Unutma ki, bir insanın hem olumsuz hem de olumlu yanları vardır. Önemli olan olumlu yanları açığa çıkarabilmektir.

Haberin Devamı

OTOMOBİL
200 marka Vosvos aldım

* İlk arabamı üniversite eğitimim için gittiğim Avustralya’da aldım. İkinci el beyaz bir Volkswagen’di. 200 mark ödediğimi hatırlıyorum. Sonra kırmızı bir BMW’m oldu. 1974’te onunla memleketim Sivas Şarkışla’ya gelmiştim. Havamı artık siz hayal edin!
* Şu an 2006 model gri bir Mercedes’imiz var. O zaman DEÜ Maden Mühendisliği Dekanı’yım. Eşim Prof. Dr. Süheyla Köse de Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapıyor. Toplumda doktorlar daha çok kazanıyor diye imaj var ya, dekan yardımcımın, “Hocam hayırlı olsun. Süheyla Hanım size araba almış” diye takdığını hatırlıyorum.
* Görevim gereği bana tahsisli bir hizmet aracım da var. İşe gidip gelirken onu tercih ediyorum. Zira iş temposu bazen yoruyor, kafam dağınık oluyor, dikkatimi tam veremeyebiliyorum.
* Trafikte iyi bir sürücü olduğumu düşünüyorum. Gerçi eşim zaman zaman sert kullandığım yönünde eleştirir ama kurallara uyarım. Dikkatliyimdir, hız yapmam. Zorunlu değilken bile oturur oturmaz emniyet kemerimi takardım.
* Araba alırken öncelikle emniyet ararım. Sonra motor gücüne bakarım. Ardından yakıt tasarruflu olmasına dikkat ederim. Tabii ikinci el piyasasını da önemli.

Haberin Devamı

BESLENME
19.30’dan sonra yemem

* Kahvaltısız evden çıkmam. Kısa süre öncesine kadar ben hazırlardım. Şimdi eşime devrettim. Klasiktir ama sofrada her şey olsun isterim. İnsanın önce gözü doyacak! Peynir, zeytin ve ceviz olmazsa olmazlarımdır. İki günde bir de yumurta...
* Öğlenleri üniversitede yerim. Dekanken ilk icraatım fakülteye yeni bir yemekhane kazandırmak olmuştu. Hiçbir zaman öncelik almadım, öğrencilerle birlikte kuyruğa girdim, personel sıradakinin kim olduğunu görüp ayrıcalık tanımasın diye de paravan yaptırdım. Şimdi rektörlükte tabldotta ne çıkarsa onu yiyorum.
* Akşamları genelde evdeyiz. Yardımcımızın hazırladığı sebze ağırlıklı lezzetleri tüketiriz. 19.00-19.30’u geçirmemeye çalışırız.
* Yemek ayırmam. Sadece küçükken patates sevmezdim. Avusturya’da baktım ondan başka bir şey yok, ona da alıştım!
* Öğrencilik yıllarımda evin aşçısı bendim. Elimden her türlü yemek gelirdi. Evliliğimin başlarında da eşime çok yardımım oldu. Ama şimdi eskisi kadar girmiyorum. Çiğköftem, mantım, patlıcanım ve taze fasulyem meşhurdur.

Haberin Devamı

MEKAN
Lezzetin peşindeyiz

* Kırçiçeği, Kent, Tavacı Recep, Deniz, Etçibaşı, Balıkçım, Konyalı Ahmet Usta İzmir’de beğenerek oturduğumuz mekanlar arasında.
* Bir mekanda lezzet, bol çeşit, ambiyans ararım. Lüks olması gerekmiyor. Salaş, mütevazı yerler de hoşuma gider.

Rektör yardımcısı ama tıp öğrencisi

SPOR
Voleybol takımındaydım

* Lise yıllarında hemeh hemen ilgilenmediğim spor kalmadı. Ancak en iyi yaptığım voleyboldü. Avusturya’da Montan Üniversitesi’nde okurken ben de takımdaydım, birçok derece elde ettik. Orada kayak yapmayı da öğrendim. Bursa’da çalıştığıım yıllarda Uludağ’da da çok kaydım.
* EÜ Kampusü’ndeyken her gün 12.00-13.00 arası havuza yüzmeye giderdim. Şimdi Tınaztepe’deyiz. Ne yazık ki havuzumuz yok. Ama yatırım bütçesine koydurdum, seneye inşallah yapımını gerçekleştirip orada da yüzeceğiz.
* Şu an oturduğumuz sitenin havuzu var. Sabah ve akşamları bir-iki kulaç atıyorum. Tenis oynuyorum. Yürüyorum.
* Memleketimin takımı Sivasspor’u tutuyorum. İkinci takımım ise Beşiktaş.
* Bu arada, oğlum Alper ise koyu Galatasaraylı. Bir gün geldi, “Ben elektronik mühendisi olmak istiyorum” dedi. Ben de DEÜ’yü önerdim. “Yok, ben İstanbul’da okuyacağım, GS’nin kombine biletini alıp maçlarını izleyeceğim” karşılığını verdi. “Boğaziçi’ni kazanırsan tamam” dedim. Üniversite sınavında Türkiye 10’uncusu oldu, kombineyi kaptı!

Haberin Devamı

TATİL
Uzakdoğu’ya bayıldık

* Rektör yardımcısı oluncaya kadar açıkçası daha fazla tatil yapıyorduk. Şimdi o zamanı bulamıyoruz.
* Görevli olarak (kongreler, konferanslar vs) çok sık yurtdışına çıkıyorum. Ama eşimle yılda bir kez sadece tatil amaçlı mutlaka gideriz. 4-6 gün arası değişir. En çok Uzakdoğu’yu sevdik. Avrupa birbirinin kopyası gibi. Bir sonraki hedefimiz Güney Amerika.
* Yurtiçinde tercihimiz Antalya ve Bodrum. Çeşme’de yazlığımız var. 15 günde bir bazen cumayı, bazen de pazartesini hafta sonuyla birleştirip üç gün kalırız.

HOBİ
Magnet, top, forma, kalem

* Okumaya meraklıyım. Tarihi, dokümanter, siyasi, sosyolojik kitaplar ilgimi çekiyor. En son Anthony Robbins’in “Sınırsız Güç”ünü okudum.
* Müzikle de aram iyi. Her türünü dinlerim. Ancak Türk Sanat ve Türk Halk Müziği’nin yeri başka. Çok iyi kaval çalarım. Küçükken saz denemem de oldu. Aşık Veysel’i çok severim.
* Fırsat buldukça televizyondan dizi de seyrederiz. Şu aralar ‘Doksanlar’ı takip ediyoruz.
* Akademisyen olduğumuz için olsa gerek çok kalem hediye edilir, ben de biriktiririm.
* Yurtdışına gittiğimizde anahtarlık ve magnet alıyoruz. Bir de o ülkenin futbol topu ile formasını... Çok birikti, hanım kızdı, depoda duruyor.

Rektör yardımcısı ama tıp öğrencisi

KARİYER
Devlet bursuyla okudum

* Ailem doktor olmamı istiyordu. Sivas Lisesi’ni birlikte okuduğum üç arkadaşımla birlikte Cerrahpaşa Tıp’a girdik. Yıl, 1970. Ama idealim ağır sanayi mühendisi olmaktı. Hep birlikte Avrupa Sınavları’na girdik. Bir ben kazandım. Devlet bursuyla Avusturya’ya giderek Montan Üniversitesi’nde maden ve petrol mühendisliği okudum. Sonra Berlin Teknik’te yüksek yaptım, araştırma görevlisi oldum.
* Etibank’tan aldığım bursla okuduğum için Türkiye’ye dönüp çalışmam gerekiyordu. Bursa’daki Wolfram Madeni’nde başmühendis olarak görev yaptım. O sırada EÜ’den teklif geldi. Zorunlu hizmetimi oraya kaydırdım. 12 Eylül’den sonra bulunduğum bölüm DEÜ’ye bağlandı. Bugüne kadar anabilim dalı başkanlığı, dekanlık yaptım. İki kez rektörlüğe aday oldum ancak tıp fakültesinden gelen adaylara karşı kaybettim, ikinci oldum. Rektörümüz Prof. Mehmet Füzün’ün ısrarı üzerine rektör yardımcısı olarak yoluma devam ediyorum.
* Bu arada bir de öğrenciliğim var. Mühendislik için yarıda bıraktığım Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne 43 yıl sonra geri döndüm. Geçen yıl afla yeniden kayıt yaptırdım. Bana 43 yıl önceki 1021 numaralı öğrenci numaramı verdiler. Belki İzmir’e yatay geçiş yaptırabilirim. (Gülerek) Artık ben de tıp fakültesinden mezun olunca belki rektörlüğü kazanma şansım artar.

GÜNE BAŞLANGIÇ
Gözümü açınca kalkarım

* 24.00 gibi yatar, 06.30’da kalkarım. Çinliler, “Gözünü açıp da kalkarsan dinç olursun” diyor, doğru. Biraz yürüyüş, yüzme, duş, kahvaltı, gazete-tv keyfi, mail kontrolü derken 09.00’da rektörlükte olurum.

MODA
Eşim, “Atacağım” diyor

* Takım elbise giymeyi severim. İmkanım oldukça da alırım. Taşınırken eşim, “Sen ele yoksa ben yarısını atacağım” dedi.
* Renk olarak lacivert ve gri tercih ederim.
* Gömlekte açık mavi severim.
* Tişörtlerim ise renkli. Kırmızı da var, sarı da...
* Genelde hazır alırım. Ama Kupon’a diktirdiğim de olur.

ASTROLOJİ
Olumlu, ılımlı, sabırlıyım

* Boğa burcuyum. Güçlü, olumlu, ılımlı diye tarif ederler. Bana uyuyor. Kolay kolay sinirlenmem. Hiçbir şeyi angarya görmem. Hoşgörülü ve sabırlıyımdır. Kapım her zaman herkese açıktır. Öğrencilerimle kendi çocuğummuş gibi ilgilenirim. Personeli de ayırmam. Hepsine eşit davranırım.

SEVİMLİ DOSTLAR
İki kangalımız vardı

* Bir dönem iki kangalımız vardı. Ne yazık ki ikisini de kaybettik. Şu anki evimiz bir hayvan beslemeye uygun değil. İleride belki yine düşünebiliriz.

Yazarın Tüm Yazıları