MEB o okulları uyardı: Kapatırız

Güncelleme Tarihi:

MEB o okulları uyardı: Kapatırız
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2013 09:23

Özel okullar rekabetinde işi “başarısız” çocuğun velisine “Çocuğunuzu okuldan alın” demeye kadar götüren okullara tepki yağıyor.

Haberin Devamı

Milli Eğitim Bakanlığı da velilere çağrıda bulunarak şikâyetlerini iletmelerini, bunun cezasının kapatmaya kadar gittiğini açıkladı.
Türkiye’de kimi özel okulların sınav başarısı için ‘başarısız’ öğrencileri ayıklaması ve sınav öncesi son sınıflarda “başarılı” öğrenci transfer etmesi eğitim gündemine oturdu. Hürriyet Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in “dopingli okullar” olarak adlandırdığı bu okulları konu alan yazısı büyük ilgi gördü. Sefer Levent’in bir özel okulun yöneticisinin sınavlarda başarılı gözükmek için “başarısız” öğrencilerin velilerine “bu çocuğu okuldan alın” demesini yazması özel okullar rekabetinde yaşanan haksızlıkları gündeme getirdi. Sefer Levent kimi özel okulların bir şubesinin başarısını tüm şubelerinde reklam amaçlı kullanmasını da yazısında yer verdi. Yazı yayınlandıktan sonra çocuklarının bu yöntemle gelecekleriyle oynandığını düşünen birçok veli Hürriyet’i bu konuda e-posta yağmuruna tuttu.

Haberin Devamı

ŞİKAYETİ OLAN BİZE GELSİN

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencileri dışlayan özel okullar için açıklama yaptı. Açıklamada “Özel okul bile olsa amacı ticari olamaz, kâr olamaz. Okulun sınav başarısı düşük çıkacak, diye öğrencisini gönderen okulları veliler bize bildirsinler. Bu işin cezası ihtar, kınama, kapatmaya kadar gider” denildi.

ÇOCUK OKULDAN ATILAMAZ

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan üst düzey bir bürokrat da Hürriyet’e yaptığı açıklamada, 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 12. maddesinde, “Kurumlar faaliyetlerini yalnızca kâr için düzenleyemezler” hükmü bulunduğunu belirterek, “Bir okul, üniversite sınav başarısını yüksek göstererek, daha çok öğrenci kazanmayı amaçlıyorsa yani kar amacıyla, başarısız öğrencisini, okuldan atmaya kalkıyorsa, bu suçtur. Bir öğrencinin hangi şartlarda okuldan uzaklaştırılacağı ya da atılacağı bellidir. Sırf sınav başarısı beklenmiyor, diye bir çocuk okuldan atılamaz” diye konuştu.

AMAÇ SINAV KAZANDIRMAK DEĞİL

Aynı bürokrat, velilerin bu tavırlar karşısında, Milli Eğitim Bakanlığı’na şikâyet başvurusu yapmaları çağrısında bulunarak; “Özel okullar da dahil olmak üzere eğitim kurumlarının öncelikli amacı sınavlarda başarılı çocuklar yetiştirmek olamaz. Öncelikli amaç sınav kazandırmak değil; çocukların sağlıklı birer birey olarak topluma kazandırılmasıdır. Çocukların psikolojisini, mutluluğunu bozacak bu tür baskılar yapılamaz. Bunlar kabul edilemez. Milli Eğitim Bakanlığı buna sessiz kalamaz. Bize başvurulsun. Her türlü ceza işletilir” dedi.

Haberin Devamı

Bu okulları deşifre edelim

Konuyla ilgili velilere bir çağrı da Türk-Eğitim-Sen Başkanı ve Türkiye-Kamu-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail Koncuk’tan geldi. Türk-Eğitim-Sen Başkanı ve Türkiye-Kamu-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail Koncuk, özel okul velilerine çağrıda bulunarak, “Susmayın, sineye çekmeyin. Bu okulları hem bize hem Milli Eğitim Bakanlığı’na bildirin. Bakanlık cezasını versin, biz de sendika olarak deşifre edelim” dedi.
Haksız rekabete yol açıyor

Özel okullar sektörünün önde gelen sivil toplum kuruluşlarının liderleri de durumun son derece vahim olduğunu belirtiyor. Özel Okullar Birliği Eş Başkanı Cem Gülan’a göre Türkiye’de 5400 civarındaki özel okuldan 15-20 civarındaki okul başarısız öğrenciyi dışlayıp, son sınıflarda başarılı öğrenciyi transfer ederek haksız rekabet gerçekleştiriyor. Gülan sayının az gibi gözükse de durumun çok hassas olduğunu belirtirken bu anlayışın “cinayetle eş değer” olduğunu belirtti. Gülan “Bir öğrencinin velisine “çocuğunuzu okuldan alın” demek ancak bu öğrencinin diğer öğrencilerin eğitim hakkını elinden aldığında söylenebilir. Özel okul, devlet okul hiç fark etmez. Bir çocuğun psikolojisini bozan okul hangi okul olursa olsun bizim gözümüzde katildir. İşin vahimi bu çocukları harcıyorlar. Bu çocukların koluna hayatlarının erken döneminde damga vuruluyor” diye konuştu.
İyi okul, ‘hangi şartları yerine getirirse’ iyi okuldur bunu ortaya koyalım
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel de Milli Eğitim Bakanlığı veya ÖSYM sınavla ilgili ne kadar bilgi, istatistik varsa bunun kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini belirtirken temel sorunun sınav endeksli eğitimden kaynaklandığını söyledi. Toplumun eğitim, öğretimi sadece sınav endeksli bir anlayış çerçevesinde algıladığını belirten Enver Yücel “Okulda sınav bir kriter ama okulda yüzde 90 başka kriterler vardır. Yabancı dil, fen bilgi teknoloji spor, sanat da okulun kalitesini belirleyen kriterdir. Başarısız öğrencinin okulun sınav başarısı için bir kenara itilmesi hiç hoş değil. Toplum ve velileri aydınlatmamız lazım. İyi okul hangi şartları yerine getirirse iyi okuldur, bunu ortaya oymamız lazım. Okul sadece sınava endeksli olamaz” dedi. Enver Yücel tıpkı mimar, mühendis ve avukat gibi meslek gruplarında olduğu gibi özel okullarda da sivil toplum kuruluşlarına okulları değerlendirme yetkisinin verilmesi gerektiğini belirtti. Mevcut durumda bu değerlendirmeyi sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığına dikkat çeken Yücel “Bu tek başına yetmez STK’ların da özel okullara akreditasyon verebilen değerlendiren, kurumlar olması lazım. Tıpkı Mimarlar Odası, Barolar gibi…” dedi.
Okuyucular şikâyetlerini hurriyet.com.tr’ye yazdı
Mehmet Nejat Aksel: Başarı öğrenciden kaynaklanıyor ise, o okulun tek marifeti başarılı olabilecek öğrencileri avlamaktır. Önündeki kitabı okuyup, her yönü ile anlama yeteneği olan öğrenci her okulda başarılı olur. Önemli olan okuldaki başarı değil, bu okulun mezunlarının hayattaki başarısıdır.

Haberin Devamı

Hüseyin Köroğlu: Bir özel durumda rehberlik öğretmenleri vasıtasıyla dersaneler tarayarak devlette okuyan öğrencileri özellikle yoksulsa maddi destek vererek (son senesi olanları) tabiri caizse o güne getiren öğretmenlerinin elinden resmen çalıyorlar...

Kaan Cem: Ben burada suçu velilerde görüyorum, hakkı olmadığı halde sırf ün yapmış okullara dünya kadar para saçıyorlar. Öyle olunca da arz talep dengesi şaşıyor...

Muharrem Kılıç: Eğer özel kazanç ve kâr hırsı her şeyin önüne geçmişse, akıllı işletmeci, değil eğitimi ve öğrenciyi, en kutsal değerleri de ezer geçer.

Ahmet Selek: Bu özel okulların tek amaçları not ortalamalarını yüksek gösterip kendi başarısı olarak göstermek ve sonraki yıl ücreti artırmaktır...

Haberin Devamı

Oktay Bora: İyi cevheri herkes yontabilir. Maharet kusurlu bir elması yontup, pırlantaya dönüştürebilecek ustalığa sahip olmaktır. 1739 sayılı M.E. Temel Kanunu yeniden okunmasını tavsiye ederim.

Yalçın Gürdal: Başarılı öğrenci zaten üniversite imtihanlarında başarılı olur bu okullar öğrenci seçiyor ondan sonrada başarılıyız deyip yanlış yapıyorlar.

Ali Tan Şerbetci: Her billboard SBS’de şu kadar birinci olduk reklamları ile dolu. Eğitim reklam ile değil, ilgi ile olur ama kapitalizm bunu da hallediyor.

Okul başarısı hayat başarısını belirlemez

Eğitim Uzmanı ve hürriyet.com.tr yazarı Dr. Özgür Bolat, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bazı özel okullar, ‘katma değerli eğitim’ anlayışını benimser. Yani, ‘Her çocuğun seviyesi farklıdır.’ anlayışından yola çıkarak, her çocuğu kendi kapasitesi ölçüsünde en yüksek seviyeye ulaştırmayı hedefler. Bazı çocuklar çok başarılı olmayabilir, ama o ÇOCUK kendi potansiyelinin en üstüne çıkabilir. Bu da onun en doğal hakkıdır. Ailenin bunu okuldan beklemesi kadar doğal bir şey olamaz. Bazı özel okullar bu anlayışı benimser.

Haberin Devamı

ETİK DIŞI DAVRANIŞ

Ama maalesef bazı özel okullar bu anlayıştan çok uzakta. Bu anlayıştan uzak okullar ‘Mutlak eğitim’ anlayışını benimser. Yani, başarı dış ölçütlere (sınav, not, madalya vs gibi) göre belirlenir. Bu seviyeye ulaşamayan öğrenciler, kendi potansiyellerine göre inanılmaz yol almış olsalar bile, başarısız kabul edilir. Hiçbir okulun bir çocuğu mutlak ve dış ölçütlere göre başarısız olarak etiketlemeye hakkı yoktur. Bu hiçbir eğitim anlayışı ile örtüşmez ve etik dışı bir davranıştır. Bunu yapan öğretmenler benim gözümde öğretmen ya da eğitimci olamaz. Bu eğitim anlayışı ile sanatçı, sporcu, müzisyen de yetişmez. Okul başarısı hayat başarısını belirlemez. Her çocuğun farklı alanlarda potansiyeli vardır ve her çocuk kendi alanında gelişebilir.”

BAKMADAN GEÇME!