İşte böyle bir Hürriyet

BERLİN’den Brüksel’e, Sofya’dan Adana’ya...

Haberin Devamı

Hatay’dan Amsterdam’a... Oradan Kuzey Suriye’ye kadar bir Hürriyet gördüm bu ay...
Hoşuma gitti. Gururlandım. Sevindim. Kendimi hissettim.
Biliyorum. Büyük toplumsal sorunlar var. Onlar üzerine televizyonlarda, gazete sütunlarında tonlarca laf ediliyor.
Ama bir de onların ötesinde bireysel acılar var.
Yani insanın çaresizliğine, yalnızlığına doğru uzanan bir Hürriyet var.
Onu anlatmak istiyorum şimdi...
-Berlin’den Brüksel’e
Çünkü:
Hürriyet’in Amsterdam temsilcisi Fatih Özyar, Almanya’dan Türkiye’ye karayolu ile gelecek olanlar için kurulan Hürriyet İstasyonu’ndaydı. Şikâyet kutusunda bir not gördü:
“Bulgar polisi 10 yıldan eski pasaportlara dönüş izni vermiyor...”
Tam bir işkence...
Hürriyet Avrupa büroları şikâyeti araştırdı. Ve sonunda haber manşet oldu.
Ve önceki gün AB İçişleri Komisyonu Basın Sözcüsü Tove Ernst Hürriyet’e bir yazı gönderdi.
Sorunu ortaya koyduğu için Hürriyet’e teşekkür eden bir yazı.
Ve dahası var. Mektupta diyor ki:
“Bütün sınırlara nota gönderdik. Lütfen bu konuda bir şikâyet gelirse bize bildirin...”
Yani dönüş yolu Bulgaristan’dan geçen tüm yolculara duyurulur.
- Pasaport tarihiyle ilgili bir sıkıntı yaşarsanız. Lütfen Hürriyet’i arayın...
Demek istediğim böyle bir Hürriyet işte...
-Sofya’dan Adana’ya
Çünkü:
Fatih, Sofya kaynaklı bu olayı araştırırken, Adana’dan Sinan Tanyıldız, bir başka hayatı kurtarıyordu.
Adana’da Şan bölümü öğrencisi İklim...
Baba kanser... Anne yatalak hasta... İklim bir göz oda kirayı zor ödüyordu.
Okul masrafları dağ gibi olmuştu...
Ne gariptir ki...
Şan bölümü öğrencilerine burs veren de çıkmıyordu...
Adana Temsilcimiz
Sinan Tanyıldız aldı kalemi eline...
Şan bölümü öğrencisi İklim için, kalp notasında bir yazı yazdı.
En yüksek perdeden bir gönül bestesi...
İklim kurtuldu. Şimdi kendisine gelen yardım taleplerini, başka ihtiyacı olan çocuklara yönlendiriyor.
Böyle bir Hürriyet işte...

Haberin Devamı

MARDİN VALİSİ’NDEN HABER VAR:‘AMBULANSLARI SURİYE ALMADI’

KUZEY Suriye’de çatışmalar var. Hâlâ devam ediyor. Yaralılar, kan, acı, açlık, ilaçsızlık...
Kürtler orada yeni bir yönetim oluşturuyor.
Ve önceki gün Ahmet Türk, oradaki yaralılar için ilaç ve iki ambulans getirildiğini, ancak Türkiye’nin geçişine izin vermediğini söyledi.
Nusaybin’den insani yardım koridoru açılmasını istiyordu.
Ben de yazdım. Dedim ki:
“Türkiye bakalım o insani koridoru açacak mı Kürtlere?”
Önceki gün Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz aradı.
Aynen şu bilgiyi verdi:
“Fatih Bey, iki ambulans talebi bize ulaştıktan hemen sonra 26 Temmuz’da ambulans ve tıbbi yardımları Nusaybin kapısından sıfır noktasına ilettik. Gerekli izinleri verdik. Ancak o günden bu güne ambulansları Suriye tarafı teslim almıyor...”
İşte gerçek bu...
Dahası var. Vali Cengiz anlatıyor:
“Bugüne kadar 30 bine yakın Suriye’den gelmiş ve yardıma muhtaç kişiye gerekli yardımlar yapıldı. 3 bin civarında gelen kişi de ağırlanmaktadır. Bir belediye başkanımızın isteği üzerine Suriye’den gelen yaralılar da tedavi altına alınmıştır...”
Doğrusu benim bundan kuşkum yoktu.
Vali Cengiz bizzat ilgileniyor. Çünkü ilk stajını Recep Yazıcıoğlu gibi bir halk adamının yanında yapmış.
Çünkü artık bir dönemin, ‘devletin valisi’ sözü artık tarihe karışıyor.
Şimdi ‘halkın valileri’ var.
Van Gölü’nde yelken yarışları, Müküs Çayı’nda rafting ve şiir günü düzenleyen Karaloğlu da Denizli’deki gezi protestolarında bir tek kötü görüntüye fırsat vermeyen Denizli Valisi Demir de varlıklarıyla bunu bize anlatıyor.
Efkan Ala’nın Diyarbakır’ı kan gölünün kenarından aldığı o günü de unutmam.
Diyarbakır’da halkın polisi olan Gaffar Okan’a rahmet göndermeden olur mu?
Ambulanslara dönersek...
Buradan yazıyorum. Ambulanslar ve tıbbi yardım sınırda bekliyor.
Ahmet Türk’e düşen eğer bağlantısı varsa PYD’ye bir haber göndermektir...
Umarım o yardımlar oraya ulaşır.
O insani koridor işler.
Ambulanslar oraya ulaşır da bir insana merhem olursa eğer, onu da gurur ve sevinçle yazarım...
Amsterdam’dan
Sofya’ya, Adana’dan Rajova’ya kadar...
Böyle bir Hürriyet işte...

Yazarın Tüm Yazıları