Rüzgara göre Şafak...

Ak Parti’nin iftar yemeğine katılan sanatçılar arasında yer alan Şafak Sezer bir ara Başbakan’ın yanına gitmiş ve Gezi Parkı olaylarına katıldığı için özür dilemiş.

Haberin Devamı

Hatta Başbakan’ın elini öpmeye çalışmış.
Ban Şafak’ı Gezi Parkı eylemlerine katıldı ya da katılmadı diye eleştirmem.
Başbakan’ın elini öpmeye çalışmasını da eleştirmem.
Ama neyi eleştiririm biliyor musunuz?
Tutarsızlığını...
Omurgasızlığını...
Birader ya Gezi Parkı eylemlerine katılma...
Ya da Başbakan’dan gidip özür dileme...
Rüzgar Gezi eylemcilerinden yana eserken meydanlara çıkıp...
Rüzgar iktidardan yana döndüğünde Başbakan’dan gidip özür dilemek olabilecek en kötü seçenektir.
En kötüsü rüzgara göre yelken açandır...
Hele bunu iki ay gibi kısa bir süre içinde yapandır.
Sağolsun Şafak Sezer bunu da gösterdi bize!..

İyi misin İzzet?

Ben Ayşe Özyılmazel’i eleştiriyorum, bana Twitter’dan röportajını savunuyorsun...
Gerçekten iyi misin?
Ayşe’ye Selma Ann Desmond’u sormanı eleştirmiyorum...
Asıl sormasan eleştiririm!
Ben, Ayşe’nin bu soruya yanıt vermesini eleştiriyorum.
Bu sorudan sıyrılacak, “Konuşmak istemiyorum” diyebilecek kadar tecrübeli bir gazeteci...
Ama ortada kitap tanıtımı var değil mi!
Benim itirazım buna, sen nelerden bahsediyorsun...
İyi misin gerçekten?
Bir şeye ihtiyacın var mı?

Haberin Devamı

Ceceli’ye neden kızmıyoruz?

Başbakan’a yaranmaya çalışan...
Şarkılar yapan, Twitter’dan övgüler düzen, özür dileyip ellerini öpmeye kalkan sanatçıları eleştiriyorum ya...
Başbakan’ı sevdikleri için ya da destekleri için değil bu eleştirim...
Yanar döner oldukları için...
Yarın başkası iktidara gelse aynısını yeni Başbakan’a yapacaklarını bildiğim için...
Yoksa bir sanatçının Başbakan’ı sevmesinden, iktidarı desteklediğini açıklamasından daha doğal bir
şey yoktur...
Mesela neden Mustafa Ceceli’ye kızmıyoruz...
Çünkü adamın çizgisi başından beri belli...
Pop müzik gibi bir alanda olmasına rağmen son derece düzgün bir aile hayatı var...
Muhafazakar bir yaşam çizgisi var...
Müziği de, kendisi de son derece düzgün bir çocuk...
Şimdi biz bu sanatçıyı Başbakan’ı sevdiği, iktidarı desteklediği için neden eleştirelim...
Ama diğer şakşakçıları eleştirecek o kadar çok şey var ki...

Rahat mıyız?

Medya çalışanları zor günler geçiriyor.
Muhalif kimliği yüzünden iş bulamayan, Gezi Parkı’na destek verdiği için atılan, bir yerlerden işaret edildiği için görevden uzaklaştırılan o kadar çok meslektaşımız var ki...
Bu kadar vebali taşıyacak hiçbir omuz yoktur.
Bir de maaşlarını alamayanlar var...
Ben bunca yıldır medyadayım.. Maaşını alamadığı için çalıştığı kurumun çatısına çıkıp intihar etmeye kalkan bir meslektaşımıza ilk kez rastlıyorum.
O da oldu...
Medyada çalışmak hiç bu kadar çileli olmamıştı...

Haberin Devamı

Yarın: Erkekler bu yazıyı okuyun!

Ben bu yazıyı yazarken şu anda tepemde üç genç kadın var ve kafama saç ekiyorlar...
Şaka yapmıyorum!
Transmed adlı klinikten yazıyorum bu yazıyı.
Ben pek çok erkek gibi saç ektirme konusunda kompleksleri olan biri değilim.
Gizli saklı yapmam böyle şeyleri...
Belki de tam manasıyla hiçbir zaman kel olmadığım için...
Geçen yıl TV programı bittikten hemen sonra Melike Külahçı’yla buluşmuştuk.
“Hadi bir sezon daha idare ederim” deyip son anda vazgeçtim saç ektirmekten.
Ama bu sene kararlıydım ve şu an bulunduğum koltuğa oturdum.
Faturasını da peşin ödediğim için yarın gönül rahatlığıyla anlatırım size bu deneyimi...

Yazarın Tüm Yazıları