Bırakın her devir kendi Shakespeare’ini yaratsın

Haberin Devamı

YAŞADIĞIMIZ dönemde anne-babaların en büyük şikayeti çocuklarının gerektiği kadar kitap okumaması. Mutlaka klasikleri okusun, Shakespeare’i de bilsin diyenler bile var.
Dünyasını gördüklerinden ziyade okuduklarıyla şekillendiren benim gibi biri için kitapların önemi tartışılmaz. Ama ben kitapları ve yazarlarını putlaştırmadan sadece yarattıkları etkiye odaklanmanın önemine ve bunların sadece o etkiyi ya da gelişimi yaratacak araçlar olduğuna inanıyorum. O nedenle birinin Sheakspeare edebiyatını hatmetmiş olması kişiliğinde, fikirlerinde ya da hayata bakışında yaratması gereken etkileri yansıtmadıktan sonra benim için hiç birşey ifade etmiyor.
Çoğu insan sadece kitaplara ve yazarlara takılı kalıp, gelişmenin tek yolunun kendi kabul ettikleri bu kalıplar olduğunda diretiyorlar. Oysa gelişim ve ilerleme ancak bulunduğu zamanın kalıplarını genişleterek, ilerleterek gerekirse kırarak gerçekleşir. Sheakspeare ya da başka bir çok yazar kendi yaşadığı dönemde hemen kabul görmüş müydü? Çağdaşları, ‘A biz de senin gibi büyük bir edebiyatçıyı bekliyorduk, iyi ki yazdın eserlerini’ dedi sanıyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz. Her büyük yazar, düşünce ya da kitap önceleri mutlaka reddedilmiş ve ondan önceki büyük yazarlar, düşünceler ya da akımlara uymaya zorlanmıştır. Yani Shakespeare için de ‘Bu ne biçim yazar, geçen asırın büyük düşünürü filancayı okumadığı belli. Onun kitaplarını okumadan yazar, düşünür olunur mu? Bir de kitap yazmış utanmaz’ denmiş olabilir. Hatta Shakespeare yaşadığı dönemde popülizmle bile suçlanmış. Bunu söyleyen çoğu insan Shakespeare’in Shakespeare olduğunu görmeden de ölmüştür zaten. Sağlığında saygı duyulmasına rağmen Shakespeare’in esas etkisi bir yüzyıl sonra çıkmıştır ortaya, hala da sürmektedir. Emir Kusturica boşuna dememiş, “Shakespeareyen bir çağda yaşıyoruz, ama bizi anlatacak bir Shakespeare’imiz yok” diye... Dolayısıyla eskilerin görevini yaptığını kabul edelim ve bırakalım da her devir kendi Shakespeare’ini yaratsın...

Haberin Devamı

Üniversite okumayan dahiler
Aynı şeyi önemli okulları, üniversiteleri bitirenler için de söylemek mümkün. ‘Aa ama o kişi profesör olmuş, öyle diyorsa öyledir’ ya da okullarını hep birincilikle bitiriyor denilen kişiler maalesef gerçek hayatta aynı başarıyı gösteremeyebiliyorlar. Bilgisayar teknolojilerinde devrim yaratan, yaşadığımız dönemde çağ atlatan kişiler Bill Gates ile Steve Jobs’un da başladıkları üniversiteleri bitirememiş olmaları yani lise mezunu olmaları kalıplar konusunda tekrar tekrar düşünmemizi gerektiriyor. Şimdi bu yazdıklarımı kalkıp ‘Ne yani okulu ve eğitimi kösteklemeye mi çalışıyorsunuz, kimse okula gitmesin mi’ gibi sığ bir argümana dönüştürmek isteyenlere baştan yanıt vermeyi de bir borç bilirim. Aradaki fark şu; eğitimler kişinin ilgi alanı ve yetenekleri dahilinde verilmeli artık. Çoklu zekaya inanmalı insanları kalıplaştırmaktan uzaklaşmalıyız. Gerçi bu karşıt düşüncelerin hemen yok olmasını beklememeli. Evrimleşmenin doğası karşıtlığı da gerektirir. Güçlü karşıtlıklar ilerici düşüncenin yerleşmesi için gereken enerjinin ortaya çıkmasını sağlayan reaksiyonları doğuracaktır. O nedenle ilerlemenin doğasında karşıtlıkların olduğunu da düşünerek bunlara tavır geliştirmek direkt mücadeleden daha doğru bir yaklaşımdır. Hayatta en sevdiğim rolün öğrencilik olduğunu ve dünyanın farklı üniversitelerinden eğitimler almaya devam ettiğimi daha önce de belirtmiştim. Diyeceksiniz ki, ‘bu eğitimleri alıyorsun da ne oluyor yani, bu yaştan sonra başka bir şey mi olmaya kalkacaksın’. Hayır kalkmayacağım. Çünkü, ben bu eğitimleri birşey olmak için değil birşeyler öğrenmek için alıyorum. O zaman da eğitim sıkıcı değil, çok eğlenceli ve istenen bir şey haline dönüşüyor. Olması gereken de bu...

Haberin Devamı

Sade tatilin oteli Pınar Altuğ ile hazırlandı
Alaçatı’daki birbirinden güzel mekanlara her yıl yenileri ekleniyor. Çoğu da güzel taş binaların içerisinde özel olarak tasarlanarak hazırlanmış. Bunlardan biri de Sade Alaçatı Butik Otel... ‘Sade ve huzurlu bir tatil’ anlayışıyla hizmet veren otelin tüm tekstil tasarımını henüz tasarım olmasa da başka bir alanda ünlü olan bir isim yapmış; Pınar Altuğ... Her biri ayrı konseptle hazırlanan tüm odalarda ‘By Pınar Altuğ’ markasının tekstil ürünleri kullanılmış. Görünen o ki, Alaçatı her kesimden sanatçıya ilham vermeye devam ediyor... Bu sade ve huzurlu deneyimi denemek isterseniz www.sadealacati.com adresinden bilgi alabilirsiniz...

Haberin Devamı

Bırakın her devir kendi Shakespeare’ini yaratsın

Bırakın her devir kendi Shakespeare’ini yaratsın

Bu kitap herkes için yazılmadı
E, sade bir tatil yapayım derseniz mutlaka yanınıza kitap da almanız gerekli. Size hemen Goa Yayınları’ndan çıkan ‘Fİ’ adlı kitabı önereyim. Deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın yolculuğunu anlatan kitapta bolca manipülasyon, seks, aldatma ve aldanma hikayesi mevcut. ‘Bu kitap herkes için yazılmadı. Farkındalığın ne kadar önemli olduğunu, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, doğduğumuz andan itibaren olmamız gerekenden uzaklaştırılarak prototip bir toplum yaratığına dönüştürülmek için işkencelere maruz kaldığımızı, bu insansı hayvanın ‘kişi’ olabilmek için varlığı adına yapması gereken en önemli şeyin, kendini gündelik yaşamdan koruyarak bireyselliğini keşfetmesi gerektiğini, kutsal ‘merak’ımızın kendi potansiyelimiz dışında her yere yöneltilerek zehirlendiğini, asıl değerli olanın bizim için önemsizleştirilmeye çalışıldığını fark etmiş ya da fark etmeye hazır herkes için yazıldı, gerisiyse ‘hikaye’ diyen kitap ilginizi çekecek...

Yazarın Tüm Yazıları