Karaciğer hastalıklarında yöntem iyi seçilmeli
Güncelleme Tarihi:
Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Binnur Şimşek, ileri devre karaciğer hastalıklarının tedavisinde başarılı etkileyen en önemli faktörlerden birinin doğru tedavi yönteminin seçilmesi ve düzenli takibin yapılması olduğunu bildirdi.
Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, hepatitin, karaciğer iltihabı olduğunu belirterek, bunun en sık nedeninin de virüsler olduğunu belirtti. Hepatitin bazı hastalarda hiçbir belirti vermezken bazılarında halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, sarılık, eklem ağrıları ve kaşıntı gibi belirtiler gösterdiğini aktaran Şimşek, şunları kaydetti:
HEPATİT C'NİN BAŞARI ORANI YÜZDE 70
"Kronik viral hepatitler ülkemiz için önemli bir sağlık problemi oluşturuyor. Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği tarafından 2010 yılında tamamlanan 'Türkhep' isimli epidemiyolojik çalışmaya göre, ülkemizde en az 3 milyon hepatit B'li ve 750 bin hepatit C'li hasta bulunuyor. Kronik B hepatitinin kesin tedavisi yok ancak mevcut tedaviler, virüsün çoğalmasını baskılayarak karaciğerdeki hasarın ilerlemesini, yani siroz ve karaciğer kanseri gelişmesini önleyebiliyor. Bazı ilaçlarla erken evre karaciğer sirozu aşamasında karaciğerdeki hasarın iyileştirilebilmesi mümkün olmakta. Hepatit C tedavisindeyse yeni kullanıma giren ilaçlar sayesinde başarı oranları yüzde 70 düzeylerine geldi."
Şimşek, ileri devre karaciğer hastalıkları tedavisinin başarı oranlarının giderek yükseldiğini vurgulayarak, "Tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biri, kuşkusuz doğru tedavi yönteminin seçilmesi ve düzenli takibin yapılmasıdır" ifadesini kullandı.
"ROBOTİK CERRAHİYLE HASTA DAHA HIZLI İYİLEŞİYOR"
Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Kürşat Serin de laparoskopik ve robotik cerrahinin, en az açık cerrahi kadar güvenle uygulanabildiğini belirtti.
Bu yöntemlerde karnın tamamen açılarak ameliyat yapılmasıyla aynı kalitede onkolojik sonuçlar elde edildiğini anlatan Serin, şu bilgileri verdi:
"Hatta ağrı ve ameliyat sonrası bazı bedensel fonksiyonlarda bozulma gibi sorunlar daha az görüldüğünden hasta memnuniyeti de yüksek oluyor. Bu yöntemin önemli avantajı ameliyatın kamera yardımıyla yapılmasıdır. Genel inanışın aksine açık cerrahiden çok daha net ve detaylı bir görüş alanı sağlayarak ameliyatın çok daha az doku travmasına sebep olarak tamamlanmasına olanak sağlıyor. Bu yöntemle ameliyat sonrası iyileşme açık cerrahiye göre hızlı oluyor. Bu hastanede daha kısa süre kalış, hastanın daha çabuk ayağa kalkması anlamına da geliyor."