Kılıçdaroğlu: 1 no’lu bölücü

Güncelleme Tarihi:

Kılıçdaroğlu: 1 no’lu bölücü
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2013 00:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dini istismar ettiğini öne sürerek, “Dini kullanan adamdan bu ülkeye hayır gelmez. Cemevleri niye ibadethane olmasın? Bütün kainat ibadethanedir. Allah’a ibadet etmenin, peygambere dua etmenin yeri mi var? Taksim Meydanı’nda cuma namazı kıldı gençlerimiz. Sadece sen rahatsız oldun. Senin itibarın artık sıfır. Bir numaralı bölücü, vatandaşı bölüyor” dedi.

Haberin Devamı

Parti grubunda Gezi Parkı’ndan dünyaya yayılan eylemleri 1968’de Fransa’nın başkenti Paris’teki gençlik hareketine benzeten Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

ÇAPULCULAR DİZ ÇÖKTÜRDÜ

“Gençler ‘İster TOMA’nla, ister plastik merminle, ister gerçek merminle gel, bedenimi siper ediyorum senden korkmuyorum’ dedi. 1968 olayları Paris’te başladı ve tüm dünyaya yayıldı. Gezi olayları da İstanbul’da başladı ve tüm dünyaya yayıldı. Herkes bu gençlere sahip çıktı. Başbakan ‘Bana kimse dokunamaz, diz çöktüremez. Ben dünya lideriyim’ diyordu. Bizim üç beş çapulcu çıktı karizmasını çizdi, diz çöktürdü, tükürdüğünü yalattı. Şimdi konuşuyor. Samimi söylüyorum isterse 30 televizyon kanalı canlı versin, gazeteler manşetten versin, artık senin bu ülkede, dünyada kıymetin kalmadı. O gencecik çocuklara bir ara ‘Recep Tayyip Erdoğan’dan korkuyor musunuz?’ diye sordum, ‘Hayır’ cevabını aldım. ‘O sizden korkuyor mu?’ diye sordum. ‘Karizmasını çizdik, elbette korkuyor’ dediler. Korku, yalan doğurur. Kalktı, ölümü meşrulaştırmak için ‘Bunlar Amerika’da da oluyor, bakın Wall Street’te 17 kişi ölüyor’ dedi. Ağzını kapattı, Amerikan Büyükelçisi, ‘Yok öyle bir şey’ dedi. Hayatını yalan üzerine kuruyor, çünkü korkuyor. Korkma Recep Tayyip Erdoğan, korkma.

BAŞÖRTÜLÜYÜ POLİS TOKATLADI

Haberin Devamı

Komplo teorileri üretiyor. Komplo teorileri üreten adam beceriksiz adamdır. 4 kişi hayatını kaybetti. Ağzını açıp da ‘Allah rahmet eylesin’ dedi mi? Tam tersine öldürenlere ikramiye veriyor, kendi halkını öldürdü, diye. Ülke böyle yönetilmez. Ülke sağduyu, akıl ve mantıkla yönetilir. Duyguyla kinle öfkeyle yönetilmez. Sen başörtülü bir kadına nasıl bir muamele yaptığını mı görmek istiyorsun? Taksim’de bir polisin başörtülü bir kadına nasıl tokat attığını ben biliyorum. Bunu neden konuşmuyorsun? Neden hakkını sormuyorsun? Çünkü senin amacın o başörtülüyle oy devşirmek. Başbakanın yüreğinde insan sevgisi bulunmuyor. Bu kadar kini bir insan nasıl yüreğinde barındırabilir?
Gençlerimiz ne istiyor? Özgürlük ve demokrasi istiyor. Tüm gençlere çağrı yapıyorum, bizim özgürlük ve demokrasi manifestomuzu alın. Beraber bu ülkeye özgürlüğü ve demokrasiyi getirelim. Sizin enerjiniz bize güç katacak. Sizin gücünüz özgürlüğünüzdedir. Biz size inanıyoruz, güveniyoruz. Tıpkı Mustafa Kemal’in size inandığı gibi.
Recep Tayyip Erdoğan’ı düştüğü kuyudan çıkaracak bir formül var, demokrasi ipine sarılması. Diyorum ki kendisine, sen demokrasi mi istiyorsun, sen milli iradeye saygı mı istiyorsun? Gel yüzde 10 seçim barajını kaldıralım. Bu barajı kim getirdi? Kenan Evren ve arkadaşları, peki kim savunuyor Recep Tayyip Erdoğan. Al birini, vur ötekine. Demokrat olarak kendisini lanse eden bir siyasi otorite, darbe yasalarının arkasına saklanamaz. Darbe yasalarının arkasına saklanan kişi de darbecidir.

Haberin Devamı

CADI AVI BAŞLATTI SIKIYORSA TUTUKLA

Gezi eylemlerinden sonra cadı avına başladı. Sanıyorlar ki korkutacaklar. Bunlar da ne yaptılar, aldılar ellerine birer dilekçe, dediler ki ‘Bunun faili biziz arkadaş, tutukluyorsan hepimizi tutukla.’ Hadi sıkıysa tutukla bakalım. Bütün o çocukların yanında olacağız. O çocuklara sahip çıkacağız. Onların suçu özgürlük ve demokrasi demekti. Dünyanın hiçbir yerinde bu suç olamaz. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasını gel değiştirelim diyorum, gelmiyor.

YARGIYA 160 MİLİTAN YERLEŞTİ

Halkın sağlıklı bilgi alma kanallarının önünü tıkadılar. Sonra bir engel daha var. O da yargı. Yargıyı militanlaştırmaları gerekiyordu. Referandum yaptılar, yargı sil baştan değişti. Bir gecede 160 militanı yerleştirdiler. Danıştay Başkanı emekli oldu, yerine başkan adayı çıkmıyor. Neden? Kapı arkasında yapılan pazarlıklar gün yüzüne çıkmadı çünkü. Danıştay’ın kültürünü de yerle bir ettiler. Ne Yargıtay’da ne de Danıştay’da kültür kaldı.
Suçluyu hemen buldular zaten. Yargıya gerek yok, savcıya gerek yok, hâkime gerek yok. Suçlu bulunmuştur, cezasını çekecektir. Orada bir insan öldü, o insan bizim insanımız değil mi? Nasıl öldü? Böyle bir anlayış olabilir mi? Hem barış isteyeceksiniz hem insanlar öldürülecek, bunun bir faili olacak herhalde. Siz onu görmezlikten gelirseniz cinayeti meşrulaştırmış olursunuz. Ortada bir cinayet var.”

Başbakan mı dikizci mi?

Haberin Devamı

Gençler, ‘özgürlüğüme dokunma’ diyor. Bu ne diyor? ‘Dolmabahçe’de oturup vapurlardan inen kadınlara bakıyorum.’ Biz seni Başbakan olarak mı atadık, dikizci olasın diye mi? Bunu çıkıyor televizyonlarda anlatıyor. İnsan sıkılır biraz. Nasıl bir ruh hali, anlamak mümkün değil.

Grup hatırası

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM grup toplantısındaki konuşmasından sonra salondan ayrılırken koridorda bir grup partili kadınla sohbet etti. Kılıçdaroğlu daha sonra ziyaretçileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Rıza ÖZEL/ANKARA

Mahkemelerin iktidar sopası olduğunu öğrenemediniz mi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup konuşmasında UEFA’nın Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye ceza vermesinin haksızlık olduğunu da belirtti ve şunları söyledi: “Özel yetkili mahkemelerin verdiği kararlara uymak doğru değildir. UEFA’ya sesleniyorum, bu kararla siz Türk sporunu cezalandıramazsınız. Türkiye’de demokrasinin olmadığını öğrenemediniz mi siz? Türkiye’de bu mahkemelerin mahkeme olmadığını öğrenemediniz mi siz? Bu mahkemelerin siyasi otoritenin sopası olduğunu öğrenemediniz mi siz? Kalkmışlar, bu mahkemenin kararını esas alıp, hüküm veriyorlar. Yanlış yapıyorsunuz. Milyonlarca insan bunun yanlış olduğunu kabul ediyor.”

Faillerin avukatları AKP’de

Haberin Devamı

KILIÇDAROĞLU Madımak vahşetinin 20. yılı nedeniyle şunları söyledi: “2 Temmuz 1993, bizim tarihimizde önemli bir dönüm noktası. Ortaçağın Türkiye’ye getirildiği, insanların yakıldığı tarihtir. Oysa ne umutlarla kurmuştuk biz bu ülkeyi. Herkes özgürce düşüncelerini ifade edecekti. Orada hayatını yitirenler, yanarak can verdiler, bedel ödediler. Onların asıl failleri hiçbir zaman yakalanmadı. Gölge edildi onlara, sırtları sıvazlandı. Onları savunanların, yani asıl faillerin avukutlığını yapanların hemen hemen tamamı AKP saflarında görev yapıyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!