Deli bir atla Gazi’yi kazandım

Güncelleme Tarihi:

Deli bir atla Gazi’yi kazandım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 02, 2013 11:37

1984 yılında Sivas Yıldızeli Halkaçayır köyünde dünyaya gelen ve seyislik yapan babası Necati Bilik’in izinden giderek jokey olmaya karar veren 29 yaşındaki Yücel Bilik “Düzenli bir hayatım var ve çok çalışıyorum. Bunun karşılığını Gazi’yi kazanarak aldım” dedi.

Haberin Devamı

Gazi Koşusunun şampiyon jokeyi Yücel Bilik yarışın hemen ardından Hürriyet’e konuştu.

-Jokeylik büyük mücadele isteyen bir iş. Apranti okuluna girdiğim 13 yaşından beri mücadele içindeyim ve inanılmaz bir tempoyla çalışıyorum. Başarılı olmak isteyen her jokey bu mücadeleyi yaşamak zorunda. Zira apranti okulundan her yıl 60 öğrenci lisans alıp mezun oluyor ama sadece 2-3 kişi at binme şansını elde ediyor. Bunu başarabilmenin sihirli tek yolu ver çalışmak ve özveri.

-İlk yarışımı kazandığım Bıçkıdereli’yi ve bene Gazi gururunu yaşatan Divine Heart’ı ölene kadar unutamam. Bu iki unutamadığım atın da antrenörü Enver Mutlu’ydu. İki başarıma da Enver amcanın imzası var. Evimin duvarına

Divine Heart’ın büyük bir fotoğrafını asacağım.

- Divine Heart ‘Atın delisi’ olarak tabir edilen çok zor bir at. Sabah antrenmanlarında yanında at görmeyince itiraz ederek koşmak istemiyor. Kenter koşarken bir anda duruyor. Sonra yeniden koşmaya başlıyor. Sonra yeniden duruyor. Kafasına göre hareket eden bir at. Sürekli yanında bir at olsun ve onunla mücadele etsin, yarışsın istiyor. Gazi Koşusunda da aynı şeyleri yapmak istedi.  Yarış başlarken her şey normal gidiyordu ama 1900 startına yaklaştığımızda Divine Heart yine itiraz etmeye başladı.  Yani yarış içinde durmak istedi. Bunu anladım ve hemen yanındaki atı ona göstererek o atın kafasına Divine Heart’ı yaklaştırdım ve düzeldi. 1200-1000 startına geldiğimizde yine itiraz ederek durmak istedi ona ‘Hadi yürü oğlum’ diye bağırdım ve ıslık çalarak kafasını yanımızdaki ata doğru çevirdim. O benim ıslığımı çok iyi tanır. Bu itirazı 800 startını geçene kadar sürdü. Orada duracağını sanıp öyle çok korktum ki anlatamam. Ama bu itirazını da atlattıktan sonra bir anda adeta vites değiştirerek gerçek kimliğindeki gibi koşmaya başladı. İşte o an yarışı kazanacağımı anladım.

-Divine Heart’ı jokey seçen bir at olduğu için onun üzerinde her jokey başarılı olamaz. Yalnız koşmayı sevmeyen, yanındaki atla mücadeleyi seven, yarış sırasında jokeyinin hareketleriyle ilgilenen bir at. Kısacası jokeyini inanılmaz derecede yoran bir at.  Buna en canlı örnek Gazi öncesinde kazındığımız Mehmet Akif Ersoy koşusunda yaşadıklarımızdır. Yarışı 3-4 boy önde kazanabileceken ancak yarım boy önde bitirebildik. Çünkü Divine Heart, yanında at olsun onunla mücadele etsin istiyor. Öne çıkıp rakipleri geride bırakırsa resmen duruyor. Çok ilginç huyları olan zor bir at. Büyüklerimiz ‘Deli at iyi attır’ derdi Divine Heart bu sözü doğruluyor. 
 
-2013 yılında önce evlendim ardından da Gazi Koşusunu kazandım. Bu yıl yaşamımda en büyük mutlulukları yaşadım. Evlilikle birlikte gelen düzenli hayat bana çok şey kattı. Bekar sporcunun başarıya ulaşması çok zor. Bu nedenle her sporcuya evliliği tavsiye ediyorum. Eşimi ve düzenli bir hayatı seviyorum bu mutluluk da işime yansıyor.

-Bu yıl Gazi Koşusunda ‘Şampiyon’ diye tabir ettiğimiz baş at yoktu. Mesela bir Bolt Pilot bir Pan River gibi daha yarışa girerken öne çıkan bir at yoktu. Dereceleriyle çok öne çıkan at yoktu. Ben Çakal Carlos’a bu noktaya kadar geleceğine hiç inanmıyordum ama Halis Karataş faktörüyle son ana kadar yarışı kovaladı. Yarış öncesinde Fly By Me’yi en sert rakibim olarak görüyordum. Hele bir de yağmur yağsaydı belki de yarışı Fly By Me kazanabilirdi.

Deli bir atla Gazi’yi kazandım

-Ustalarım Halis Karataş, Selim Kaya, Saddettin Boyraz ve diğer tüm jokeyler yarıştan sonra boynuma sarılarak beni tebrik ettiler. Hele Halis Karataş bana öyle bir sarıldı ki çok onore oldum. Yarışın son metrelerinde onunla çok büyük bir mücadele yaptım ama bu bir spor biri mutlaka kazanacak.

-Selim Kaya 1 aydır ‘Divine Heart Gazi koşacak mı?’ diye soruyordu. O iyi bir jokey ve bir atı bir kere seyrettiğinde nasıl koşacağını bilir. Bence Selim ağabey, yarışın sonucunun böyle olacağını tahmin ediyordu.    

-Her sabah 03.50’de kalkıp 04.00’da Veliefendi Hipodromu’nda olurum. 04.30’da ilk atımı antrenmana çıkartırım. Antrenman sonrası 09.00’da eve döner 2 saat daha uyurum. Uyanınca bal ve kaymağın bulunduğu bir kahvaltı yapıp yarışlar için hipodroma gelirim. Sıkı bir akşam yemeğinin ardından 23.00’da uyurum. Bu düzeni sürdürmek zorundayım zira antranman ve yarışlar sırasında ciddi anlamda yoruluyoruz. Bir yarışta 300 gram ter atıyoruz. Yani yarışta sadece atlar yorulmuyor, jokeyler de çok büyük bir efor harcıyorlar.

-Halis Karataş’tan çok şeyler öğrendim. Yarış sırasında kamçı değiştirmeyi, at binme stilini öğrendim. Ama atın üzerinde durmak en çok Selim Kaya’ya yakışıyor. Atın üzerinde öyle heybetli duruyor ki ata o duruşuyla hükmediyor. Atlar çok akıllı canlılar oluğu için üzerinde kendisine hükmeden ustayı anlar ve itaat ederler.

-Türk jokeyleri eskiden ata ayakta binerlerdi ancak Barış Kurdu ile birlikte oturarak ata binme stili geldi. 2007 yılında ben de bu stili benimsedim. Kendime idol olarak seçtiğim İtalyan asıllı Leo Frankie Dettori’nin CD’lerini yüzlerce kez izledim ve yeni akım at biniş stilini öğrendim. Bende atın üzerine yatarak onunla bir bütün gibi olarak kendi sitilim oluştu. Gökhan Kocakaya, Selim Kaya ve Halis Karataş’ın kendi biniş sitillerinin bazı yönleri Dettori’den bile iyi olduğunu söyleyebilirim.   

- Divine Heart’ın yarıştan sonraki en büyük ödülü sevilmek. En çok istediği şey sevilmek. Ayrıca ona bu akşam arpa, yulaf, bal, havuç, kuru üzüm, elma, muz karışımı özel yemeği verilecek.

- Aile yakınlarım, arkadaşlarım, yeni bir çevreye girdiğimizde tanımadığımız  insanlar hatta facebook’ta tanıştığımız insanlar bile bazen benden altılı ganyan oynamak için at soruyorlar. Bu işten ekmek yiyen bir insana bu tarz şeyler sormak çok ayıp. Bir jokeyin zaten asla oyun oynamaması gerekiyor. Ben atın üzerine çıktığımda dualar okuyorum. Düşme, sakatlanma hata ölme riski olan bir iş yapıyorum. Kumar için at sorulunca, bana şanssızlık gelir diye korkuyorum. Tüm dostlarıma benden at sormamalarını rica ediyorum.   

Deli bir atla Gazi’yi kazandım

 

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!