Karayoluna aşırı yüklendik

Trafikle ilgili çalışmalar yürüten Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kürşat Çubuk, dünyada her yıl meydana gelen trafik kazalarına bağlı ölümlerin yüzde 48’inden sorumlu 10 ülkenin arasında Türkiye’nin de bulunduğunu belirtti. Çubuk, 100 milyon taşıt/kilometre bazındaki oranlara bakıldığında yaralı sayısının ABD’de 1, Japonya’da 1.2, Hollanda’da 0.9, İngiltere’de 0.4, Türkiye’de ise 9.24 olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

BÜYÜK DENGESİZLİKLER VAR

Türkiye’de adımını trafiğe atan herkes, 9 kat daha fazla risk altındadır. Kilometrekareye (km2) düşen yol oranlarına bakıldığında Avustralyada km2’ye düşen yol uzunluğu 1.8 , Belçikada 4.9, fransada 1.8, Türkiye’de ise 0.01 kilometredir. Yol yaptık diye övünüyoruz fakat oranlara bakıldığında diğer dünya ülkelerine göre çok farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Ulaşım konusunda ülkemizde oldukça büyük dengesizlikler bulunuyor.

YÜZDE 17’DEN 95’E YÜKSELDİ

Karayolu ağı şebekesi hem yolcu hem de yük taşımacılığında oldukça yoğun kullanılıyor. ABD’de karayolu kullanım oranı yüzde 27, Almanya’da yüzde 58, Türkiye’de ise yüzde 95’tir. Karayoluna bu kadar yüklenince kazalar da kaçınılmaz oluyor. 1923-1950 döneminde Türkiye’de karayolu yüzde 17.1, demiryolu 55.1, denizyolu 27.8 oranında kullanılıyordu. Enerji ve petrole bağımlı bir ülkede sadece karayoluna bu kadar yüklenmek mantıklı bir seçim değil.

SAYILAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR

2012 yılı trafik kazası istatistiklerine göre meydana gelen 362 bin kazanın 3 bin 71’i ölümlü, 150 bin 484’ü ise yaralanmalı olarak kayıtlara geçti. 3 bin 750 kişinin öldüğü bu kazalardaki ölüm sayısı da gerçekçi değildir, çünkü olay yerinde tutulan kaza tutanağına göre bu rakamlar ortaya çıkıyor. Eğer kaza yerinde değil de ambulansta yada hastanede ölen bir vatandaş bu istatistiklere yansımıyor. Biz kendi kendimizi aldatıyoruz, ölüm sayısı 10 binin üzerindedir.

AKLA VE BİLİME AYKIRI

Hız limitleri hiçbir bilimsel veriye dayanmadan şehirlerarası yollarda 90 km’den 110 km’ye çıkardılar. Yollarımız, araçlarımız iyi izlenimi vermek için yapılan bu uygulama akla ve bilime aykırıdır. Trafik kültürü oluşturmak için gerekli eğitimlerin verilmesi ve denetim politikalarında değişimlerin yapılması gerekiyor. Denetim yapan personeli de bu doğrultuda eğitimlerinin sağlanması şarttır.

İNSANA DEĞİL TAŞITA ÖNCELİK

Başkent'te insan öncelikli değil taşıt öncelikli bir plan izlendi. şehir içerisindeki hız limitleri dünya genelinde 50 kilometredir. Bir kilometrelik bir yolda 50 kilometrelik bir hız limiti o yolun maksimum kapasite ile araç geçişini sağlar ve bu veri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ayrıca toplu taşımanın yeteri kadar özendirilmemesi ve araç sahipliğinin gittikçe artması da trafik sorununun daha da artmasına neden oldu. Bu sorunlar yöneticilerin trafik konusunda çok radikal kararlar almasına neden olacaktır.